etrika No. 68 TACLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR İCENGİZiN OĞLU İSKENDER FAHREDDİN : ) un arkasından atıp tutuyorlardı: “ O, kimseyi kalbi yoktur!,, Halbuki Çin dilberinin yüreğinde de bir aslan yatıyordu! © Sevmez.. Onun . “Kora Mabudesi beni bekliyor,, Ulak cevap bekliyordu. Kendi uğrunda kanını dökmek- » ten çekinmiyen bir zabite Çinli bir “ tutsağı vermekte tereddüd eden ç Oktay, yarın bu zabitin yüzüne hasıl bakacağını düşündü deli iŞ il istemi eş zi ii pa kendine; i m kadıni başimdan İn bal 9 için daha hayırli - blacak. Diyerek elini zabitin omüzü Ra vurdu: z — Haydi, al., Sariktuşil sana © erdim!. sa.” z L bundan sonra -Kora müs © büdesi citmemek içiri- Sarıküs örmemişti, © gecâ i saraydan aldi. ürdü. Sarıkuş (o saraydan çıkarke, E © göğsündeki zümrüdlü © Sarıkuştan almıştı. Si kın evine giderken, elbiselerindeğ başka bir şeyi yoktu. Sarıkuşun ri ri ayrılışına herkes hayret ediyor. i İhtiyar vezir biler, — Sarıkuşun ömrü, bahar bül Bülünden daha kısa imiş... ; iyi genç kızın arkasındağ hâdiseden hiç da — memnun değildi. O, Oktayin teki« © rar prenses (Ankin)i hatırlama» Ps ından di Ber: rsin ki, ö günlerde Karakurumda ulusal bir kaynaş- © ma vardı in Moğol beyleri Karakurumda toplanmişti. Oktay © Bunlarla ayri ayrı konuşuyor, yâ - pacağı seferler balda kendile- © rine izahat veriyordu. © Oktayın Lala £ ve gönül işleri le uğraşmağa vakti Zaten o, kadın yüzünden gül miyeceğini de ani Son zö manlarda, hoşlandığı. kadınlariğ © hepsini birer bi: iş ve buli- — lardan hiç birisi kendine yar ok © mamıştı. Oktay bunu düşündük. — getirdiği vahşi a kardeşi Çagan — tay almıştı. y bu kızdan çok © hoşlandığı halde, Kalın hati. rını kırmamak i > Oktay Binme > kendi ke — Ben o Seli talisiz. bir adani i “eğildim. Tanrı belki benim yü. Slikikeği ii ben bunun rü (Kora ği beni bekliyor. Diyerek avunuyordu, « (Sarıkuş)u iin kaçırdığına > ötekiler kadar acınmiyordu. Oktay, maiyetindeki Ulaki bir e tutsak için kırmak isteme. © mi -İ b ye (Sarıkuş)u bü ziya ği ” sabit ten açara lâyık gö- rüyorlardı. il Kaçar general | liğini gi öy yüzünden kaybet» memiş mi (S ike gönlüün yoklıyan kimse yoktu, Genç kız, ir Kaçardan mi hoşlanıyordu., yoksa genç ve ya- kışıklı (Ulak)i n mı seviyordu?. (Sarıkuş) kapalı bir kutu gibi, içindeki esrari kimseye açmıyor, duygularını e sevenlere g Radyo Temmuz Fazabtesi, yan ders, 19,10 Plâk. nesriyatı, 19,50 Este. gaş orke: 1 - Rumen musikisi, 20, 20 Haberler, 20,30 Ri ve ta l andolin kuvar- teti, br 33 Paserlli idaresinde, 22,10 Plâk neşriy: z Salı 18, 30 Aaa ders, 18,50 Dame musikisi ve hafif musiki ( 40 Haberler, 19,45 Eğe ya Türkçe e eserler, 2 30 Radyo orkestrası, 21 adyo caz ango orkestralai Bip yan Yaa ei 21,30 Şehir rol artistlerinden İ. rk Küçük fıkralar, 22 Plâk neşriyatı Me Almanyada din işleri dakanlığı Berlin 21 (Akşam) — Eski ad- liye bakanı M, Gerl din işleri ba- kanı olmuştur. Böyle bir bakan- lık kurulmasına sebep dini tahri- bile sezdirmi Hattâ me ve saraylı kiz- lardan biri onun arkasindan şöyle atıp tutmuştu: — O kimseyi sevemez., herkesi Sever gibi görünür, Onun ya kal. bi yoktur,. yahud başka bir sevgi- lisi varda Kite belli etmiyor. Semerkanddan kurultayâ gelen di kuruma gelir şe a arâs miş ve şu cevabi alm 1anla bahse rini vE gön neralliğini kaybetti.. kapi bekçili- ğine düştü. Semerkand küm Karakü- rumda Kâçari adi aradi. bür lamadi, saye hana haber vermeden, iye eden kabileyi bastırmağ giden orduya eek Okta; ri ce; avından sonra bir G6 defa aratti., buldu çarin harbe gittiğinden klrü- 3enin haberi yoktu, Kaçarin şehir içinde âriyanlar, Oktaya: — Onun izini bulamadık. Son günlerde başi sarkık ve gözleri yerde ei ve yem ölün > il emi Kaçarin kö- leyl Bilir ölecek bir adam olmadi. ğına inandıği için: Göreceksiniz., 6, günün bk rinde çıkıp gelecektir!, Diyordu. Han, Başindan aşan işler arasında, Kaçari aratmaktai geri ik Şehrin dört çe'ğ« resine, Kaçarini kaybolduğu habe ri yayılmıştı. Kaçarın kayboluşundan müle- essir olanlardan biri de (Sarıkuş)| w lak)ın sevgilisi, bir gece sa rayda Oktayla kendisi ii için bahsâ pE kâtın önünü almaktır. tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır, bilen $I — Hızır günü 78 a Yatı - 1708 913 444 845 1,44 Va 339 4,47 12,20 16,18 s6 31,30 İdarehan« Babıâli civarı sımusluk Sok. ” Ne, En güzel hediye SİNEMA YILDIZLARI Parlak kâada basılmış, Albüm gibi nefis, zarif cildli bir kitab x En meşhur 300 ül gn yemleri, hayatları husust adres 7“ # 296 sahife « Fiyetlı 1 ilra AKŞAM NEŞRİYATI Her akşam . bir hikâye açlı romancı sayfiyeye g eli bni bir'hafta olmuştu, Saded. din Sacid o günü akşam üstü de- nize bakan büyük balkonuna çık- tı, Çok çalışmış, çok ei çe Uzun iskemleye uzandı, Ellerini başının altına koydu. Gözleri ha- vada daldı, Tam bu sırada bitişik, şık köşkten bir gramofon sesi yük- seldi, Beyaz saçlı romanci iskem- lesinin üstünde dona kaldı. Bitişik komşunun gramofonun- da eski, çok eski bir vals «ikimizin| rüyasıynı çalıyordu. Âdeta eski bir sevgiliye rasla- mış gibi derin bir heyecanla doğ- ruldu. — Tuhaf... dedi... Bu çok eski şarkının plâğını nereden bulmuş- lar? e a şarkı devam eder- ken o da ayni şeyi ıslıkla çalıyor. du. Romancı sari bullak olmuştu. ez valsi mırıldansa hemen Afifeyi ilini Afife ima bu yılların ardında kalan eski şar- kıyı «ikimizin rüyasıynı söyler- di. Afife onun ai en büyük aşkı idi. Ve p n bu ei tatlı, doyulmaz bir y: ası gi- bi «ikimizin süyüne ik ge çip gitmişti, Plâ dönüyor ve «ikimizin rü- denize baki bir masanin önünde Afife ile aği yana görüyordu. Özler nde kız kulesi, daha ile- Kadıkö — burnu... Adalarda Yemi yeni ısrarla sigara uzatıyor.. genç — içemiyeceğim. demesine rağ- men israra dayanamıyor ve siga- rayı alıyor.. ve acemi acemi içişi- ne ken ü, re gramofon sus- tu. Sadedi sidin Sacid kendisine gel- ii İçinden le rüyasıy.. dedi., ne tuhaf yirmi sene sonra bu şarkıyi serili a hiç hatırıma eri mişti, “Bu eski vals ona en güzel rö- manini yazdırmişti. Afifeden ay- per ilk yillari yazdığı. «İki- in rüyası» Tomani b NU ka sö Meran bütün zevki bu idi. Yas ından yorulunca akşam üstleri kalkondeki iskemleye oturmak ya verdiği cevaplar, yıldırım gü- rültüsü gibi, hâlâ genç kizin ku lağında çınlıyordu: «Ben, ilk de fa bir kadın sevdim, ulu hakan! İşte, bu zarı onuti için aliyorüm...x çarın o gece herşeyi e derek, dünyaya ilk gelen ya nasıl çiplak ve Mili Kal, ni, hanın yanındali inleyerek dai ayrıldığını düşünüyordu, (Arkasi var) 2 KB ver müesseseleri odern türkçe Pei ve ecnebi da kitap, gazete, mecmua, fotoğraf levazımı vi ve modellerini temin eder. 'kozl: Maarif vökâleti karşısın- Meri da telefon 8877 Şubesi: Bamanpazarında Marmaris — sima Liman memuru a bun çalışmıştır. Bu münasebetle baya eller Tap. kli silme | bir söylevi dinliyen e İğ 0) asr ağ ns Sağ (akşam) « — Dnlr sayım m a li in çok İkimizin rüyası imei rüyasınnın çalmasiği, beklemek... Bu os i plâk çalmağa başlayıM” ca bütün diye mize bütün. | üzüntülerini unutuyordu. ümkün olsa tanımadığı kom" şusuna gidip yalvaracak o plâği her gün bir kaç kerre çaldıracak- - i ğe hazırdı, İ Bir ak; üstü bahçesinde di İ ayni şarkıyı dinliyordu. Bitişik | komşunun bahçesinde, parmal i > kenarında bir genç kız belir- di, Gelincik gibi bir kızdı... Onu hemen her akşam sörüyerduz Genç kız bu sefer gülümsedi, Ona uzal* tan: Ki Bonsuvar üstad.. dedi. Demek kendisini tanıyordu. O | d viyorsunuz değil tad... Bu kadar güzel ki.. hi iş imdek ber Mike bir. Baki Mn ii gündei güne artıyordu. Zeynep hayat de- hu bir kızdı, Bütün hareketlerile lik neşesini canlandırı; 'deddin Sacid Zeynebe baktıkça yaşamak, gençleşmek istiyordu. Zeynep insana yal TE zevkini vereri bir genç kız. : Babasile pe bep olmuşlardir Mi rdi. Bu eski şarkıyı li seviyorlardı. Zeynep elini romancının eline e Bazen biribirlerinin in e z tatlı çeden kopardığı çiçeklerle ne gü“ zel süslüyordu. Bazan yalnız kal dıkları dr yak öyle zamanlar” da p bir fırsatını bulup r© dan yanından n evvel savuşuyordu. Onunla yalnız kal maktan son derece korktuğu o k#* dar belli idi ki... Bir akşam üstü gene bahçed? el ihtiyar doktor: 'dedi.. «ikimizin rü” yasi»ni bir eynep gramofona plâğı koy” Me Sadeddin Sacid doktora: Siz de bu şarkiyı çok sevi yorsunuz.. dedi., in güzel gözleri ii .— Evet.. babam da çok sev: Bi şarki annemin şarkısıdır. On her gün bir kaç kerre dalar hat Xâ ölümünden e saat evvel g€“ pe bunu çaldırm Hepsi — yi doktor mırıldandı: — Zavalli Afife!.. . Bunu dir” ledikten sonra özlerini kap Adete gülümsiyerek, âdeta mem nun ö Bu darad “ bir e ok du. Gramafon si enç hizmet çi kabahatli elakek uzakta, Zeynebe: küçük hanım... dedi. G mofonu devirdim.. makineye bir şey olmadı amma.. o eski plâk rıldı. (Bi. kis ir yıldız) j