Sahife 8 AKŞAM 7 Temmuz 1935 SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ Yazan: SULEYMAN KÂNI iIRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 515 Patrikhanenin bazı iddiaları, Rum patriki Yovakim efendinin istifası bdülmecid zamanında barek Omakamlar) meselesinde prens Mençikof -İstanbula geldi- ği vakit rum ortodoks patrikha- resi tarafından. prens şerefine büyük bir ruhani âyin tertip ve icra edilmişti. Patri enin bu hareketi dini bir rabıta iktizasından olmaktan siyasal 'bir. gösterişten Fatihin patrikhanelere bahşet- miş olduğu hak ve salâhiyetler Osmanlı devleti zaaf ve inhitata uğradığı sıralarda hükümet için- bir noktasına dokunulamaz ol muştu. Küçük Kaynarca müahedesin- Di sonra mim ortokosların hi- d ima (o kalkışınca pazsildleki meşk ta art mıştı. Kırım seferinde kazanılan galebe de hal ve meri bir de- gişiklik hasıl bölümi Rum patriğ miyeti hiristiyanlığa, hususile şark hiristiyanlarına aid işlerle raşmak ü müessese, mile bir cemiyet vücuda getir- mişti, Bu cemiyetin Amerikan, İngiliz ve Alman papaslarınçlan bine ya- kın âzası olmuştu. İstanbul rum ilklamssi de bu cemiyete ruhâni ve cismani meclislerinden biter âza ile iştira“ ke muvafakat'eylemişti. Yovakim efe: b e münasebetini Gön: derdiği bir fotoğrafisi LEGİĞSİZ protestan cekliyetimlia içtima sa- lonuna talik edilmişti. Ortodoks ve ük kilise- leri aralarında anlaşmış görünü- yorlardı.. “© 5 Bu suretle Kusların himayesine protestanların da müzahereti in- zımak eylemiş bulunuyordu. Rum hanesi kendini evel ziyade kuvvetli hissedi- şimdi hükümete istediği kinden yordu; — gibi dayatabilecekti! ülhamid bu vaziyetten en- dişe içindeydi. anelere verilmiş hak ve vlâd nafaka gibi ni rüyet ediyor- lardı. Hükmi şahsiyetlerin gayri men- kul tasarruf edebilmesine dair bir kanun mevcud olmadığı için patrikhanelere, kiliselere vakıf ve teberrü, hib ve « erazi muameleleri müstear şahis- tilâflar, davalar çıkıyor, araya ev. esi de karışıyor, işler de : > saçına dö ii Cevdet paşa dördüncü defa ad- liye nazırı iken (H, 1296 - 1300) bu gibi davalarda iki tarftan biri patrikhane kararını mezse işin devlet lerinde bakılmasına lüzum göster- miş, şürayi devlet te bu teklifin savab olduğuna karar vermişti. um patriği üçüncü Yovakim bu MEZ; şiddetle itiraz etmişti. artik: (Rum patrikliği imtiyazları kıs men Fatih zamanın Ti cari, kısmen de Kırım savaşından son- ra yapılan patrikhane nizamlarile m uayyendir; me iki taraflı r mahiyetin- dedir. (1) ll bir tarafın arzusu kâfi değildir; iki tarafın rızağı sı elzemdir. ) iyor ve beratını al- mamakta ısrar ediyordu. Hay- reddin sadaretinde ermeni katolik patriğinin beraetine (pis- koposlardan gayri ruhani reisle- da sokulmasını teklif etmişti, Patrik bunu da reddetmiş, pa- asların metrepolidhanelerde tev- kiflerini ileri sürmüştü. Patrikhane bu suretle şahsi haklardan maada işlerde de mah- kemelerin Penise ve Bküdari larına iş Bu meseleler hakkında Said pa- şanın dördüncü sadaretinde (H. s9 lala bikaç Tk vükelâ geçti; ka- rarlar veya arzolundu, atma karşi bir taraftan davacı, diğer taraf- tan bu mürevviç ve hâmiler me- seleyi başka şekillerde tasvirden hâli kalmıyorlardı. Bunun için Babiâliye «masla- hatile telifi rim olamiyan» iradeler geliyor. Patrikhane ie tikakürüim e ardı, arası kesilmiyordu. devletlerden bazılarile Avru matbuatının bu ihtilâfı Körülile meleri idi. “ Evvelâ Avusturya işe karıştı. Sonra Rusya mese ele aldı, Rusya elçisi Nelidof ile Said pa- 5 vereler cereyan etti. (1) Âli paşa Paris kongresinden av- detinde rum patrikliği makamına geçen zata berat verilirken pat- rikliğin beratına zılan kadim lardan pek çok fikraları kendi Ealemile tashih etmişti. Bu müsvedde divan kaleminde mahfuz bulunuyordu. Bu berat Yovakim efendinin selefinin selefine aiddi. eş sene sonra Mahmud Nedim paşa sadaretinde verilen d paşa hatıratında Nelidof için aya ve ahlakı fazılası diy şa arasında muhabereler, muha- * ve patrikhane kaleminden çık- Bu ihtilâflar esnasinda rum pat- Oriği ü Yov: mi dan istifa etti. Metrepolidler ile sinin kabul biâliye mazbatalar takdim olun- du. yöre patriğin istifası kabul g Mesir Said paşa Linedofla ri derece anlaştıktan sonra lice eğ taleplerinin red ne kati veri patriğin mn kabulü de işin gidişine uygun görüldü. Fakat yar istifayı ka- bülde tereddüd edi r Nihayet girerim efendi selefi- ne verilen beratın ayni ile kana- at edecektir.) yolunda bir irade rin sivil bir cürüm ile ii tebliğ etti. munca tevkif ve is- v ği Yovakim efendi Said çaki tintak oluömcallarina) dair bir fık- götmeğe gek di, Said eter ra ilâve edilmişti. Alar Bu defa divan kalemi rum | Neği bi ii e el patfiğinin fermanına bu kaydın iğ an ag ii patrik - yoksa selefinizin selefine mi - Âli yl zamanımda berat alan patrik - atın aynı- nı bezi Sualini irad etti. Patrik dirayetli bir zat oldu- Şu bi — v ile takip ele anladığını da Said paşaya dikkati celp edecek sözlerle bildirdi; müddeiyatından vazgeçmedi. ( Ancak Rusyanın bu ihtilâf yü- zünden eski übarek makam- lar) meselesi gibi bir iş çikarmak niyetinde olmadığı Babiâlice de, patrikhane meclislerince de an- laşılmiştı. efa mötrepolidler meclisi ile cismani meclisi Yovakim efen- diyi istifaya davet eylediler; o da istifa etti. Yeni rum Patriği Diyonisyos papas ve keşişlerden biri bir 'ci- ayetle ittiham olununca istintak ve muhakemesi icra olunmak üzere hükümetçe tevkif edilmesi- he, töhmeti sabit olunca rühani sıfatı nezolunarak cezası doğru- dan doğruya hükümet meclisinde icra e i )muvafaküi e si bu yolda kayıt düşük dü. 4 301). eğdi mesele bu- nunla e bitm Patrikhane hi vasiyet, rum mektepleri meselelerine dair id- dialarında devam etti, Kâmil nın birinci sadare- tinde (15 zilhicce-1302 -:29 mu- harrem 1309) iş hayli süründü, Arkası var) (21 Salt paşa hatıratı. AKBA müesseseleri Ankaranın modern türkçe fransızca ve ecnebi lana ya gazete, mecmua, fotoğraf levazımı ve modellerini temin ler. Merkezi: Maarif vekâleti karşısın da telefon 8877 Samanpazarinda Tefrika No, 60 ALLAHA ISMARLADIK! / ESAD MAHMUD KARAKURD Yazan: — Bir ar ki, bakınız gay bilmiyorsunuz siz İzzet be; Hissin, sevginin, vatanı ül usunuz!... Sev .. Aşkın hududu yoktur sx İn m ne âşıkım, ne de Gölkisi biliyorum!... — Bunda da yalan söylüyorsu- nuz!,.. Kendinizi ittiham etmek için vesile arayıp duruyorsunuz!... İçli kadınlar, kendini seven er- keği tanırlar... — eniteize e duyduğunuz bu itimada acırım — Siz gene ni fakat beni dinleyin!... Böyle düşüne- ceğinize başka türlü bir muhake- me yolu bulamaz misınız?... Be- ni emine 1 bir düşman kı- zını seveme: v iyoi ve bir çok hareketlerin ve sözlerin elinizde olmıyan bir kuvvetin te- sirile yapılmış ” vg da ayni zamanda inanıy: — Göüleüimden dde Mihal bir gu- rur hissesi çıkarmayın kendini- se)... — Hayır, kadın severse, sevil- mekten daha çok bahtiyar olur... Kadının sevmesi kâfi gururdur ken- disine!... — Sözlerinizle beni inandıra- mazsınız!... Bu nevi konu la sadaka mı vermek istiyorsunuz cak kuvvetleri müsavi olan im el arasında (o düşünülebilir..“ Hem niçin.. — Bu itira! fta güzel!.. . Demek kuvvetlerimiz müsavi olduğu ze” man ilk hamlede beni bir bohç8 gibi fırlatıp atacaksınız öyle mil. Size gösterdiğim fedakârlık şek li, çok ei gitti anlaşilan!. Tebrik im!.. Kız, Tl alisr toplanan yaşları siliyor. — İzzet bey çok sinirlisiniz!. .. Söyledikleriniz o kadar biribiri san maddi manevi bu EĞİMİ üzün i tüye tahammül edemez!. — Hiç bir yorgunluk hissetmi” Hattâ kabil olsa şimdi siutelmeils kudreti et bey, beni ia müt€“ lee incitiyorsu; Fedakâı be derece” sini ölçmek için!... K le güldü v ve dek bana!... — Pek âlâ 1 ÜN .. İlk ff — İzzet bey ben size, dudakla- | satta ikimiz de yapacağımız f€& rımla ani an çok şey ver- | dakârlıkların derecesini ölçec& im!,.. Kendimden p iz... Yalnız biliniz ki daima k#* diğim şeyler ver dudaklarınız. | dımlardır en büyük fedakârlığı ya” da!... Bana böyle söylemeyin, | pan!... ayıptır!... Kız sözünü tamamlıyamadı.. — Bir heyecan buhranını, şim- | Birdenbire kotranın burnund# ide bir gibi özcü d bahriyelini: i bom mi kullanmak istiyorsunuz?.. Va: ba gibi patladı kıa ortada yapılmış bir fedakâr. ık var!... Fakat onu sizinle ara- mızda paylaşamayız biz!;.. Buna asla müsaade etmem ben!... — Benim yaptığım, dürüst bir Kadının yapabileceği en büyük fe- d be — Bir'ingiliz düşünüşü bu! — Hiç bir bağla bağlanmıyan, bla kuvvetsiz bir kuş gibi ırpınması indinizde fedakârlık kimi bile, size karşı te- miz bir yakmlaşma sikmeli ola- rak ta kabul edilemez mi?... Bu- nun'iğin olsun biraz İürmeli eek misiniz bana izin fedakârlık dediğiniz şey, benim yaptığımın karşısın- da, deniz içinde bir damla gibi- dir!... Anlığor musunuz? — Daha ne yapabilirdim size? USUNUZ, yapabileceği en büyük fedakâr. hık!... — Atmak için evvelâ sahip ol- mak lâzım!... c n sahibi olma- dığı şeyi nasıl ata; na memdiyn kelime oyunları temin vi asıl sizi kovabilir- dim... Buna ie kkım var mıydı? Hattâ şimdi bile!... Unutuyorsu- nuz ki ben hâlâ'sizin esirinizim!... | Bu e rar an- iyiden iyiye görülmeğe haslıyo! ile idi — Ufukta ışık var!... — Ufukta ışık mı var? — Evet!... Yeşil ve kırmızı iki ışık!... v — Lâmbaları söndürün ç8 buk!.. Köln lâmbaları sönüyor! — Sahile dene kırıyorum.»* Yelkenlere dikkat di an çeviriyor." Kötra, birdenbire yana doğru Yf kılıveriyor... — Makineler bütün hizile il€ Pervaneler dönüyor... Gemid€ si!... Küçük küçük dalgacıkları seki iterek yi kıvr yor, uzaklaşıyo, Geminin burnundaki bah riyel” nin Sesi eN 'bir rüzgâr gibi esiyor gene ye e iki bacalı bir haff gemisi! —Ne? İki bacalı bir harp gö imisi mi? — 'Evetl... Üzerimize doğr geliyor!... — Gördüler mi bizi? — Bilmem, fakat çok süratli geliyor... — iyi farkedebiliyor musun! ün yakına ketiriyor mu? | — Çok hızlı, çok hızlı koşusu 8 le ei