Mi önü ÇE eN si Me a e 7 a ii — - Tefrika No. 36 il pe > Pipi... 3 biribirile barıştırdıktan sonr: — Ordudaki v; . TACLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR CENGiİZiN OĞLU İSKENDER FAHREDDİN Prenses Ankin, kanını Ulu Tanrıya nezretmişti. Oktay iyileşince, e yon Hanın kapandı : akşam raiyeşi sel iataleğ gideceğim!, pe yalan.. generalin bü- tün ele yalandır. Diye bağı Tuli gözlerini açarak — gol generalleri yalan söy“ lemezler... Dedi.. Tongurun yanına sokul- Bas 'du, me elile iplerini çözdü: zaffer olarak dönen Mo- iel damn değerli bir zabiti- , bay: ir tutsak gibi, böyle bie Bük bağlı görmek hiç bir zaman ho; Ve ei ipleri yere a- tarak çekti.. Kaçarın aklama isine dürkidi — Haydi, rın: « dizlerini Moğol ni ulu baş- lara boyun eğmiyenin boynu vu- rulur, Bunu unutma!, Kaçar, genc zabiti yerden kal. dırdı: — Seni ben affettim.. Tânri da affetsin... Tuli, iki değerli zabiti ie azifelerinizi w mayın! dedi. Birimiz, hepimi için.. ve hepimiz, birimiz için Şi .şıyoruz, İkisi de önlerine bakarak sus- evi edi. Çimi onu pr şt, gi sevdin EN Diye ei salladı, Kaçar geniş > nefes alarak gülümsemişti. Tongur, generalin yüzünde gör- düğü sevinç çizgilerinin e Even seziyordu. Kaçar, genc ali alnından öperek: — Ben böyle içi dışı bir görü- nen yiğitleri çok se nı ilk önce söyleseydin, bu cezayi çekmezdin!. Tongur elbisesini giydi.. işinin başına gitti. Tuli de atına binerek Kaçarın pepee ayrıldı. Oktay iyileşince. k kımılda- mağa başlamıştı. Sihirbazların © yüzü gülüyordu. İhtiyar Çutsay: —H an iyileşecek ve yurdumu- za çok faydası dokunacak. Cen- hari imdi ikinci defa üyelik li demektir! (1) » -Eski Moğol tarihi- dizlerine üneş batarken Diye Me Ar. onra Oktay gözlerini aç- Skrzrdan biri çadırın önü- çıkarak hanın Iduğunu müideliy ordu. Oktay ilk önce gözlerile karde- şini aradı., ve yavaş yavaş başini kaldı ii ye , —Tu di Ka ei ie gönder- Tali koşarak hanın çadırına geldi ve kardeşinin gözleri açıl dığını görünce, ellerini yukarıya kaldırarak: — Ulu tanrı! sesimi duydun. kardeşimi yurduna bağışladın Şimdi ölüm sırası benimdir. y— duruyorum, Ölmeğe hazi- badi; Oktayın in sarıldı, İİ üç defa emme Maki ir pan, m — Niçin Mekki yorum? — di. Ben iyileştim.. sevinme: rek değil mi?. Tuli: — Senin ölümden kurtulman için, canımı m bağışladım! Diye cevap verdi. Tulinin bu sözleri md hanın gözlerini su- tün kumandanları ça- Şırttı.. sale Tuliyi göstererek: — Yeryüzünde, kardeşinin ö-. Tümden ir amd için; kendine Tanrıya kurban vermeğe yemini eden böyle bir Sini eşi var mıdır?. dedi. en ileri gelenleri, birden — olr ay han uğrunda hepi- miz, canımızı Tanrıya kurban ver- meğe ve kanımızı akıtmağa hazı- TIZ... Diye cevap verdiler. Kumandanların bu sözünden hem Oktay, hem de Tuli memnun hep yı yapmasını ve sabaha kadar gülüp ekaasir emretti, ei Derin anlık sarın- Pm dağinn yamaçla- Bee Beri iri a aplik N ta rdular, ve türküler söylediler, LE ka» dar eğlendiler, e yatağın içinde oturuyor- iel onun için: — On güne kadar iyileşecek.. ei kalkacak.. demişlerdi. nses in, Oktay gözleri- seği eldeki beri, hanın din, bir tutsak gibi çalışıyor- ki bir eN işe e hin Her dikkat! özlerin pr crane Ar Si as renksiz.. hasta mi- ın?, ikin başıni sallıyarak: — Hayır, dedi, hasta değilim. bir şeyim yok. Oktay tekrar sordu: — Sen hastasin! Niçin saklıyor: sun benden?... Ankin, bu söz ei Kanin dizlerine eni 4 gönderir ber geğö VEEE ii E Her akşam bir hikâye DERŞAN Uğursuz kadın Beş arkadaş akşam üstü Tak- simdeki etrafı camekânlı gazino- ardan birine oturmuşlar ötederi beriden kamuyla Necip söze tm Hani sinemalarda «Meşum kalin? dedikleri uğur- gibi yakıcı bakışlar.. b Tâsa, intihara kadar sürükler. Vel hasıl etrafı kırar geçirir. renklerin fam fatal - uğursuz siki dedikleri bu kadınlardan gelmez kendisine bi altı âşık bir- den çıktı. Adamcağızların hepsi de birer Salikote eriği a İlk âşık ema yeni yapılan apartımandaki ustabaşı idi. He- rif kurduğu iskelenin üzerinde çalışırken karşıki balkonda ere silken «Fatmayı . seyredeceğim: diye aşağıya düştü, Yarı beline sa kireç kuyusuna 1, Ki- e sunda kavruldu siiri a p g8 Yi büyük ağ ayısı gayet midesine düşkün bir oturur. İyi bir ahçısı ki 'dam Fatma geldikten çığ- rindan çıktı. Beyaz büt Fat maya şıklık arşıdan kırım e li dad cereyi açıp ahçıya: — Bonjur ahçı bayar Boluluda şafak a r iki ie poncur., diye seslenir... Fatmaya gizliden gizliye pişirdiği en güzel yemek- leri verir. Fatma da ileride -Alla- in kavlile. demez mi hın emri, Peygam ahçı başıya varmak niyetile ona Mi Bs esine düşkün bay mi iz ia meraklısi bir kaç dostunu davet ettiği bir ziya- fet gecesinde ahçı Fatmayi seyre- sabaha kadar numan gözle- rim şişti.. büyük Tanrıya: ai z kurtulursa, kendi elimle, sa: ez nımı akıtacağım!» dilli. Tan- rı sesimi işitti, sizi kurtardı. Tan- ri yolunda kanımi akıtmak zama- nı geldi.. bu akşam güneş batar- ken, dünyayi size bırakıp gidece- ğim!, Oktayın tüyleri ürperdi., ne sesi kollarından çekip yanina turti iy azıktır!.. Tanri seni bana EN Ev iyerek uzun saçlarından ok- liz içinden ağlıyordu; — Tanriya söz verdim., kanımi akıtmazsam, andımda durmamiş, Tanrıyi aldatmış olurum, Korka- rım ki tekrar İbn. ölürsü- emi im ei ga yettiği vey ii siki, bir anda solup gideyim. Benim kanim Ok- tay hani yaşatacak, ne mutlu ba- pal, Cârleni var) derken hindi kızartmasını çatır çatır yaktı, O ziyafetteki bütün yemekler berbaddı. Ahçıyi işten çıka Büyük, Kübik apartımanın al- tindaki şık berber salonun genc bir kalfa geldi. Daha ikinci günü derece düşkündür. sina mukabil her gün Bi uğ kânını işleten adam da bayan ciyeden pek memnundur. kira verse en aşağı 60-70 lirayi gözden çikâracak. Bir gün LD Naciye berbere sadi ba em ae larını sol gözüni yan Yad pe kalfanın m lesine oturmuş. Saçlarına 6 aylık ondüle ii “sediğini söy- miş, Fatmaya dalmış... cereyanı ie bayan Naciye feryadı koparmış: Aman bir Sai oluyorum.. K dg g : iba. baksınlar çok fazla cereyan verildiği için bayan Na- ciyenin saçları ek öbek e müyor mu? Kadını cavlak... Bayan ayağa slim > Ş D. 5 B. EFE s Mi rapi 5 g İK a berber ie işinden koğul k şartile,. zavallı kalfa — ya ya bakamış bakmış da: — Hay sana tutulacağıma kole- ra Ela tutulsaydım... de- B # Bundan sonra Fatmaya evin e- akas büyük bayanın pek sevdiği, ta Çanakkalelerden hususi surette getirttiği sırlı su üpünü kırmaz mı?.. Bir daha sa- ka pe semtine uğratıl- a Yandaki zengin komşunun genc şoförü de tutkunlar arasında idi. vi gün bayı almak için eve gel . Fa da balkonda ri Şol yakışıklı bir delikan EN Köşe başında bir sigaracı ve çi- kolatıcı vardı. şüncesile adama dehşetli kırıtı- . Genc hizmetci çikolatayi, Braneliyi şekeri pek severmiş.. ikide bir yukari kattan sepeti sarkıtır.. çikolâtacı «Haci» hemen 25 kuruşluk büyük çikolâtalardan yn çi 20 Haziran 1935 eN —— ——— m Radyo 20 Haziran ei mezi 18,30 Jimnastik de Tarcan, 18,50 Almanca Ee 1920 20 Haberler 19,30 Çigan orkestrası, 20 Koni , 20,30 Stüdyo or ey yo caz ve ta ları, Türkçe sözlü Soi yımı, 18 Plâk, 19,15 Plak, 20 Sözler “ 20 ANE haa plâkları, 20, net'nin «Manon> iksir Gla a) lmlala duyumlar ve sa- ire) iie a, 20, 2 iie (Plâk), 21 msn 2 Litvanya müziği, 2, 18 ele 13, 20 Küçük orkestra onseti, > 15 Radyo pöpürüsi e e user operasının ikinci perdesini röle, 21 Sözler," 21,305 Çizen müziği eb İk olez 820, Him ca ley ME » 20,25 Piyano müziği, 21,05 Bepora 2. 1 lie ze 23, si Vi ola 24, Bı müziği, Münih, 20 Konservatuvar talebeşinin konseri, 21. Büyük halk müziği yayı: mı, 23,30 ğe arası, 24 Solo, koro ve orkestra öp sel an Cuma İstanbul, | Dans musikisi ve muh- telif eesrler, 1, 20 pa 10, 50. He , 20 ng okan in (Çadırı) 2130 Son Baralar 21,40 Bayan likya (Şan) neşriyatı, 'arşova, 2,10 Şarkılı konser, Senfonik konser, ) Spor duyumları, 5 10 İyi sesler (plâk). z birini sepete yerleştirir, yukarıya seslenir: — Afiyetle ye.. para pul iste- mez., O zamı kadar a rakı damlasını koymiyan Hacıya bir hal oldu, Dükânında gizli giz- ki Sing De Bir gün yanı nın kapıcısına: a ln Fatmanın ol çikolata! çıtır çıtır erisin. e; a- manallah, allah, yanıyor Herif Fatmanın deriden Fat. maya çikolataları, katamelâları, şekerleri yedire, yedire, ince «Ha- içire, rr büsbütün rakıya verdi. Daha neler olmadı. neler... Bakkal çırağı bile onlara gittiği zaman çok geç kalıyor diye ko- guldu. Fatma lm bir afet, bir kasırga gibi g. Arkadaşlardan ei — Hiç iğitmedim.. dedi.. hiz- il oğursuz, kadın. Fam fa- al. 'am bu sırada içeriye kıv- rak bir genc kadın EŞ Necipt — İşte. atm Fatma ilerledi, Kendine Em ran hayran bakan liler gibi bir sesle sordu: Burada şoför Mustafa bek- iyki altın diş Mustafa.. gel on: — Gelmedi.. deyince Fatma gü- lümseyerek uzaklaştı. Gözleri gar- sonda idi. Garson da bitik ona ba- kıyordu. Bu sırada genc adam bir iskemleye çarptı. Elindeki tepsi müthiş bir şangırtı ile karşıdaki masada oturan müşterilerin üze- rine devrildi. Tabak, çanak, şi ler kırıldı. Başlar yarıldı, Gazi- nonun sahibi garsona bağırıyor- du: — Çık, çık gözüm görmesin.. artık liye ayak basma.. (Bir yıldız)