31 Mart 1 1935 Tefrika No, 166 BARBMOS Yazan: İskender Hdin “Ayol, sen çift gözle kendini Pa sevdirememiştin! Şimdi tek gözle Altındalın yüz na nasıl bakacaksın?,, Ibrahim yere azlinden sonra n u? lim paşa ha; ie divan güni ii veziriâzam İbrahim paşanın azlile yerine Rüstem pa- şanın geçmesi saray ve vükelâ ii mahafilinde hayli dedikodu uyan- e mi durmaştı, üç günden beri retcisi İran için: ykmaş m başka bir dostum j7, in Ç Ben Rüstem paşa e .. rek hiddetinden Sy © adama dalkavukluk edemem!) kendi yiyordu. miş, Bunun sonunu nereye vara: tmek şa de vlet işleridea,ğm tahmin © güç değil bii görür bir adam değildi Fakat, e doğruluğile kel sun?, dini sevdirmi — Nereye varacağını sanıyor- — Barbaros, ge a ye e rahim paşam paşaya ezdirecek bi izi ALE yanarken: | dır, a paşam? Derhal ifa ba- sıp çekilecekmiş. Halbuki Tersa- Rüstem am mı metim, diyordu, 7 üzülmeyin Bu bir fırtınadır. ğ nede yeni bir hazırlık var. Bu üeçer. Yı rın padişah g hazırlığın hedefini Rüstem paşa zan devletinize muhtaç olaca | bile bilmiyormuş. Yalnız Barba- Sizi arıyacak. vi p rosla padişah arasında görüşü müş, kararlaştırılmış, Bu vaziyet karşısından Sultan (Süleyman Barbarosun çekilmesine meyda — söylüyorsun amma Rüstem ei da sadarete geleli on beş gün oldu. Padişah bu ka- liği a9 | dar kısa bir zaman içinde onu azleder mi?... — Ne mani var?.. — Etse de ak kemi o mev- ia getireceğini zannetmiyorum. Çünkü, ben e düştükten sonra saraya adım atmadım, Hiç olmazsa bir defa olsun efendimi- ze arzı tazimat etmeli idim. Padişah böyle şeylere ehem- yı tütretliği bir devirde dar. böyle boş biramın getirilmesi devlet nüfuz çok yar” gm mi Süleyman bpoktayı bir zaman feda temezdi. | miyet vermez. O şimdi Avrupaya Padişahın bu değişikleki dü karşı temin ettiği zaferin siyaset şüncesi şu idi: İbrahi?aşa hem ında yapacağı tesirleri tetkik sahas ediyor. İstanbuldaki elçilerle ga- yet mahirane bi konuş- mak lâzım. Rüstem paşa siyaseti idare edecek kabiliyette bir vezir değildir. Efendimizin sizi tekrar sadarete getirmeleri mı Tr, mağrur, hem de kıslç bir ve- zirdi, Bilhassa Barbsu çeke- miyordu., Kendisi b mevkiden düşerse, yerine BarlOsun geçe- ceğini zannediyordı Süleyman bu tebeddül ile ondüşünce ve emil yanlış duğunu an- latmak, biraz da btunu kırmak istemişti!, İbrahim paşa bu makul mülâ- hazayı eri atmamıştı, arete geçersem, senin taltifini ihmal ötiiydleğim, Niyazi efendi!. gesi eski damadına iltifat #3 em paşa şaret sandal. m beş paşanın eski damadı ola divan kâtibi Niyazi efendi teşla konağa ge- erek: nın yumuşat sokuldu: — Paşacığım! dedi, beni ma- zur görünüz... Efen dümizden bir rtık mmülüm . (Altındal) ile & e nikâhımizı yeniliyerek baş yeli 11207 A maiğdeyi N şuna getirmemişti. İbrahim pa çalım görünce Him aşam, ben sizin eski ve sadık benderinizden * biri- m. Bana inarağınızı bildiğim idin, akşam dıduğum bir habe- ri derhal eferimize yetiştirmek ilim Mi im pat Şubuğ! yeni | lalım! Onu ne kadar pi ba ürmüştü. / Arazi efendiyi gö- | gimi efendimiz pekâlâ bilirsiniz! rünce: Zaten o da Akdoğandan umudu- — Ne duyün bakalım? smiştir, Kendisinin çok za- Diyerek, pe ğı sedir. | yıfladığını duydum... â den doğrulp kalktı, onu düşünmekten gözüme uyku Niyazi efndi çok telâşlıydı... girmiyor! Umarım ki, o da beni Anlatıyolu: unu! ıştır. — Rüsta paşa, Barbarosu İbrahim paşa gülümsedi: rencide etiş... Mesele padişa- — Ayol, sen çift gözle kendini hin kulağna gitmiş... Çok mü- | kızıma sevdirememiştin! Şimdi (B Barbaros teessir oşmuş: Se dai kimseye değişmem!) tek gözle Altındalın yüzüne na- sıl bakacaksın?, | Pi / Her aşam bir hikâye İ Mine ce!betmek için | bir suratla ie Kocasının ters muş bir anlaşamamazlık bütün fe- na neticelerini gösteriyordu. Nezahet, sanki gözle görülmi- yen bir düşmanı hayalinden koğ- mak ister gibi: Hayır! olmaz! olmaz! diye mırıldandı. büfenin aynasından ak- seden hayalini görünce şaşırdı. Bo- zuk bir çehre, rengi uçmuş eski bir esvab, elinin üstünde bir kir lekesi, Ayakları ökçesiz âdi bir terlik içinde. Tırnaklarına hiç ba- m Kısa kesilmiş. Nezahet pudra tübünü yaka- Ap yüzünden geçirdi, parlak cilâsını kuruttu, Saçla- rını ilmi Sonra, acı bir tavırla oturdu, gözleri daldı. Düşünü- yordu: — Çirkin oldum, için sevmiyor! Nezahet emin idi. Bir koca bu suretle hareket ederse mutlaka başka bir kadını seviyor demek- ti. Fakat Nezahet bir türlü bu- na karar veremi u. Macid ciddi, eli bir adam- . Kendisine hiyanet edemezdi. Nezahet bir yerde oturamıyor, odanın içinde dolaşıyordu. eş da bir reel gözü iliştikçe u kılıkta bir kadın all — ii diye kendi kendisini çir- beni bunun Hk böyle bir kadından bık- makta elbette hakkı vardı. Ne- zahet esvab dolabını açtı, Orada modası geçmiş birkaç esvaba bn retli Obir gözle (baktı. etmemek için mo- dayı takibde ihmal ediyordu. Ne- zahet şimdi büyük bir a sr duyuyordu. Kocasını tekrar kı disine celbetmek için slenmek, şık, zarif bir kadın olmak lâz geldiğine emniyet sonlu Ne: zah t kendisince bu kara- rı verince, siye iye fırladı. iptida berbere gi Başını gü- IE kara aş Beşi Biraz ni açmak istedise de buna ek ie edemedi. İki saat berber- de kaldıktan sora aynaya bakın- ca başından memnun bir halde dükkândan çıktı. güzel en- sesini âdeta tanıyamıyordu. in sonra, terziye koş- İki model esvab aldı. Ora- vi an şapkacıya gitti. İki O akşam yemek pek sadi çecekti. Fakat Nezahet kocası- na güzel tuvaleti, boyalı dudak- ları, yapılmış tırnakları, sürmeli gözlerile bir bebek kadar zarif ve güezl görünecekti. Macid, ogündüzkü kavgayı unutmuş gibi, güler bir yüzle kar- ıladı. Fakat Macid kendisine dikkatli dikkatli baktıktan son- ra, sordus e ge e hal? — Biraz kendime bakmak ta bir kabahat mi? Mecid omuzlarını iri sof- raya doğru yürü ek düşün- celi bir hali vardı. Ne yemeğe ikiyi verdi. Nezahet bir şey anlamıyordu. Fakat kendisini gülünç bul ve Maamafih, Macidin lâkayıt hali genc kadının kalbini âdeta Me yaa bütün metane- tini ecek hale getiri- yordu. Macid bir akşam yemekten sonra, her i gibi sokağa kre ga evde kalmıştı, Fakat ep bir mektubu ara- ar geçirdi. Ertesi sabah, Ne- zahet kâğıd sepetinde küçük kü- çük yırtılmış kâğıdlar gördü. Bun- ları toplıyarak biribirine eklemek istediyse de muvaffak olamadı. bir kadın yazısına Demek kocasının a arkasından de, muntazam adımlarla sağ — Hayır, dönelim. ### Nezahet odada yanan elektrik ziyasını hissedince yerinden fır- ladı. Macidin sesi iştildi: — Ne yapıyorsun, Nezahet? uyuyor musun Nezahet ayağa kalktı, baktı. Macidin üstü başı çamur içinde m ki, Neza- het! Vakit geç biliyor musun? Otomobil bulamadım. Yayan gek ya ri ur yağıyor Çok üşi Mc göm samaşır ge- et kocasının elinden gittiğini düşü- nüyordu. Biraz pudra, lâvanta ve boya ile tekrar celbetmek iste- diği aşkın kendisi için ne kıymet- li bir şey olduğunu şimdi tama- men hissediyordu. Macid birden- bire sordu: — Neden her zaman böyle de- ğilsin, Nezahet? Neden değiştin? Ben mi değiştim? Anlamı- yorum bunu. — Evet, Nezahet, değiştin Ne- zahet. Boyandın, süslendin. Ar- za. | rinin üstünde sıktılar. 6 ınce: sahifede) Pa şürtile Litvanyanın hulkur etmemesinden do yan ruf siyasi adamların fazlası tevkif edilerek ii ya karşı' bir darbei Karali ittiham edilip Deli ö Bu ga- leyanın 'mühim iibeere sebeki olması ihtimali vardır. se Almanyanın sulh muahedesini bozarak silâhlanması, sulh mu- ahedeleri ile silâhları tahdid olu- na diğer devletleri dahi askeri kayıtlardan kurtulmak için teşeb- büslerde bulunmağa sevketmiş- tir. Lâkin bu devletler eyer lerinden İnn kanuni ve yolları ile maksadlarını temin ği mek istiyorlar. Macaristan başvekili general Gömbös. Cemiyeti Akvama mü- gı bir ölçü tatbik olunamıyacağır nı ileri sürerek edilen devletleri müdafaa ve ilti- zam ediyorlar. — M. F.T. ittihadına dahil olmayan “ pile memleketler: Seneliği > altı a Tie e yağı 1 tebdili için yirmi beş arr pul göndermek lâzımdır, ii Ruzukasım ri ane. Babiâli civarı amm Sok. bat mi sarıldılar, bir itimad ve “ habbet hissile biribirlerini k