17 Eylül 1934 Bir filim sahası nasıl yerdir ? Berlin civarında Ufa stüdyolarını ziyaret Berlin (Hususi) — Şimdiy: 'dar birçok filimlerden, bu fi yaptım, Fakat bir filim atelyesi, sadece o filmin çevrildiği yeni yer den ibaret değildir. Bir sürü tefer- Füatile beraber bir topluluk, bir varlık teşkil eder. Bir filmin mey- dana çıkması için, bu. topluluğu yapan parçaların beraber ve mun- tazam çalışması lâzımdır. Bu top- uluğun hepsi birden filim atelye- leri ve sahasını teşkil eder. Neubabelsberg istasyonunda, Berlinin merkezindeki Postdam istasyonundan bindiğiniz trenden, trenin cinsine göre yarım saat ve- ya kırk dakika sonra indiğiniz za- ve yahut istasyonun diğer tarafından çıkarak orman içinde- ki kestirme yoldan iki üç dakika da gidebilirsiniz. Kapıya kadar gelmek kolay. İçeri girmek, hususi müsaadeniz. yoksa, gayri kabildir. Filim atek yeleri en sıkı muhafaza edilen yer- lerdendir. Yabancıların katiyen girmemesine dikkat edilir. Bunun sebebi hem sanat sırlarını muhı faza için casusluğa meydan bi Takmamak, hem de pek tehlikeli ve çabuk yangına müsait bir “yer olan filim sahasını suikastten ko- rumak gibi muhtelif şeylerdir. Ufanın filim sahasına girince sağ tarafta sarmaşıklarla sarılı bir bina vardır ki, idare merkezidir, Bunun önündeki meydan da öto- mebiller için park yerini teşkil eder, Buraya bir sene zarfında gelen otomobillerin sayısı, tekmil Ber- linin taksilerinden daha fazladır. Bu binanın biraz ilerisinde, he- men yanı başında, limonluk dedi- ğimiz serlere benzer, serapa cam- dan yapılmış bir bina vardır ve ilk sessiz filim başladığı zaman, gü- meşin ışığından istifade etmek için atelyeler birer ser gil camdan ibaret olarak yapılırdı. Güneş yal tığı zaman o sıcakta nasıl çalışılır, artık siz düşüni O zamanın en meşhur yıldız Asta Nielsen büyük eserlerini bu caznekânın içinde oynamıştı. şılaştığımız geniş caddenin iki t rafındaki binalar elektrik daire- marangozhaneler, leri, depolar yani sağ tarafta ve resmin hari- cinde kalmış olan idare merkezi- nin karşısındaki bina, lokantalar. dairesindeki 9 muhavvele sile 220 ve 110 volta düşüri Amper miktarı 23,000 dir. Müte- mavip ve mütemadi cereyanlar için 60 elektrik levhası atelyelere da- Zılmıştır. 1000 tane projektör ve lâmba, 200 tane yarıvat lâmba, #smamen sessiz çalışarak filim sahnelerini aydınlatır. Bu sahada senede sarfedilen elektrik mikta- fı takriben iki milyon kilovattır. Dekorlar için lâzım gelen tek- Tefrika No. 60 ieşrinievvelin sonlarına doğru eoneral Allenby kıtaatını şarka. sevketmeğe başlamıştır. Daha ev- vel İngiliz başkumandanı mühim. kuvvetler ile müteaddit keşif ha- reketi yaptırmıştı. Türkler ceneral | Allenbynin <n uzak ucunda bu- bi üzerine hücum et- surette hazırlandı- ğını anlamışlardır. Hâlâ İngiliz kuvvetlerinin gene Gazzenin üze- rine yürüyeceklerini bekliyorlar- dı, Ceneral Allenby Türkleri şa- şirtmak ve Gazze üzerine hücum yapılacağı zannını verdirmek için Gazze önünde sahte ihzarat yaptırmıştır. 31. Teşrini evvelde İngilizler Bi'rissebei hücum ile | almışlar ve Türk cephesinin şark ucunu gevirmişlerdir. ingilizler Gazzeyi aldılar Türk cephe hattının şark ucu geriye doğru sürüldüğü esnada Allenby Gazzeyi de zorlamıştır. Türkler teşri Gazzeyi | terk etmişlerdir. iki günlük muharebeden muhasım ordu süratle ricate baş- lamıştır. İngiliz kuvvetleri Türk- leri Yafa - Kudüs hi ne kadar tekip etmişlerdir. Ceneral Allenby Kudüs üzeri- ne doğru bir hücum yapmaktan İçtinap etmiş ve burasını ihata ederek izaptelmeği daha muva- fık bulmuştur. Kudüsün sukutu Kudüsün İngilizler tarafından ihata olunduğunu gören şehrin Türk müdafileri burasının sukuta mahküm olduğunu anlamışlar ve alelâcele şehri tahliye etmiş lerdir. 1917 kânunuevvelinin do- kuzunda olmuştur. ının gerisi Kudüs İngilizlere tes- Bu muvaffakıyetin gerek askeri gerek hissi esbaptan dolayı ga- yet büyük ehemmiyeti vardı, Kudüsün sukutunun askeri nok- ini nazardan ehemmiyeti, Ha- lepteki Türk tahaşşüdünü sars- mış olmasıdır. Falkenhaynin me- zareti altında bulunan bu tahşi- 'dat Bağdadı istirdat etmek İran yolu üzerinde Türk ve Ak man kontrol ve hâkimiyetini ye- niden tesis etmek maksadile bir sefer ihzar etmek üzere yapılı yordu. Filvaki bundan sonra Türkler Maverayi Kafkasyada nizam ve intizamı bozulmuş Rus kuyvetle- ri bakayasına' karşı muvaffakı- yetli sefer yapabilmişler ise de Berlin civarında Neuhabelsbergde Ufa filim stelyeleri Yukarıda sağdaki yeşilliklere lı bina Idare merkezi, ilerisindeki camlı bina sessiz filim zamanından kalma atülye, 2 - Bu caddenin iki tarafında elektrik daireleri, marangozhaneler, depolar vesaire görünüyor, en geride sağda büyük (atelyeler görünüyor, 3 - Büyük marangozhane, 4 - Heykeller deposu. "atelyelerin de yapılır. Bu iş- ler arasmda, atelye içinde kurulan oda duvarları olduğu gibi, hariçte kurulan binalar da vardır. Bu iti barla oldukça büyük, her şeyi ta- | mam olarak güzel bir marangoz- | Hatinde sağlam bir istinatgâh ele geçirmeğe muktedir olamadı- lar. Hakikat halde Türkler Filis- #inde uğradıkları hezimetten do- yı yorgun bir halde idiler. Eğer İngilizler Filistinde kazandıkları zaferden sonra daha büyük kuv- vetlerle takibe muktedir. olsalar. dı Türkiyeyi saffıharpten çıkara- bileceklerdi. var, Her hu im için icap eden heykel derhal yerinden kaldırılarak atel yeye götürülüyor, işi bitince geri iriliyor. rü levhalarla karşılaşıyoruz. Bu- rasi resim deposudur. Tekmil meş- hur ressamların eserleri hane vardır. Bundan başka icap eden hey- burada keller ve saire gibi alçı işlerini ya- | mevcut. Tabii sadece gayet : muw- | Faket, garp cephesindeki Fi- | pacak daireler de vardır. Bu hey- | vaffak olmuş kopyaları, Rem- | yaskolarda İngilizlerin uğradığı keller, işleri bittikten sonra bir | brandt tabloları bile eksik değil. | 600,000 kişilik zayiat İngiltere depoya kaldırılır. Bu depoya gi- bunlar yerine sırasına in insan menablini son derece- rince insan türlü türlü heykelleri | e, filimde « ray, veya bir şato, yahut bir evin duvarlarına asılacak veya filimde | canlandırılması icap eden bir mü- edeceğimiz bir 'de tüketmiş olduğundan hiç bir cephede her hangi bir zaferi is- tismar edebilecek bir vaziyette değildik. Maahaza Kudüs zaferinin ma- tesiri pek büyük olmuştur. yanyana dizilmiş görünce, bir par- ça şaşırıyor. Burada klâsik par- çalar, statüler, büstler, Venüsün heykeli, Jüpiter, Hermes, Aphro- dite, Nofretete meşhur Mi ze salonunu teşkil edecekler. Şim- di duvarlara, biribirlerine bitişik olarak asılmış duruyorlar. bir daha ne Irakta ne de ecnebi Fi- Sahife 7, LoydCorcun harphatıratı Umumi harbin esrarı İngiliz milleti gayet meyus bir halde Bozguncular İngiliz lerin e» da nüfuz ve tesir- lerini gösteriyorlardı. Böyie bir zamanda Filistin zaferinin ka» zanılması İngi vei maneviyesini canlandırmış ve neşelendirmiştr. Bu zafer Amerikan müttefil fevkalâde teşçi etti, Bey- nelmilel büyük uhuvvet camiası nda “bulunan yahudi ırkı, Filistinde yahudi halkı için milli bir yurt tesisini il ım edeceği- mizi ilin eden Balfour beyanna- mesinin icra ve tatbik edilede- ciddiyetine kail oldü. On birinci kısım Milletler Cemiyetinin ilk doğuşu milletinin İeuv- (Mister Loyd Cor; hatıratının onun- cu kasında Kadüsün İngilizlerin eline dünmeni ile neticelenen birinci Fili ön selerini anlattıktan sonra on birinci kısımda Türkiyeden zaptolunan erazi ile © Almanyanın gurel müttefiklerin eline geçen mümtemlekelerinin mukad- deralı mevzuu bahsulması üzerine sulh. Şartlarının ve bu münasebetle ilk defa Mileiler cemiyeti tasavvur münakaşa edildiğini Şu suretle anlar yerel İngiliz imparatorluğu harp kabi. nesi ihtiva ettiği şahsiyetlerin ehemmiyeti itibarile büyük harbin. dikkate şayan harp Kabinedeki Kanada ir Robert Borden aklı selimin tam bir hülâsası denil cek kadar kemalât sahibi idi, Her. kesle tesriki mesaide bulunmağa müsteit, daima sakin ve iyi mü- vazeneli, müşterek davaya daima tabi ve münkat, âkil ve müdeb- bir bir müşavir idi. Birinci vazifesi temsil eyle diği | büyük dominyon halkına karşı olduğunu. hiç bir unutmamakla beraber imparator. şan nasil zaman luğun heyeti umumiyesi kadar bulunduğu bir teşebbüse husun işilmiş olduğunu ve siyetçilik © zihniyeti gösterildiği zaman müşterek işte muvaffakı- imidi mahvolacağı- inliyordu. Cenubi Afrika ceneral Smüts temsil Ceneral kabi tikal sahibi. muhtelif hükümet daireleri makamları arasındaki her karışık meselelerin pürüzlerini ve müşkülütmi bertaraf edecek ve. işlerini yoluna koyacak bir vaziyette idi. Bu zat harbin ne olduğunu iyi tetkik etmiş ve hay- Ii tecrübe sahibi idi. Kendisi har- bi umumide Afrikadaki hatbüs- tüva havalisinin en kesif orman- en muktedir Alman ce- nerallarından biri bulunan Von Lettow ile uzun müddet muvaf- fakıyetli surette harp etmişti. Ceneral Smuls zamanının en ziyade dikkate şayan şahsiyetle- rinden biridir. Anlayışlı bir dev- let adamı olmak için şart olan gayet parlak zekâya ve . beşeri sempatiye maliktir. Şahsi şecaat göstermeğe mü- tevekkif bir çok teşebbüslerde cesaret göstermiş ve muharibas ne evsafa muhtaç bir çok döğüş lerde | kudretini isbat etmiş ol makla beraber o kalbi temayül ve muhabbetleri gayet geniş ok 'duğundan yalnız cenkçi bir adam dominyonunu. ediyordu. bir Felemenkli olup larında olmakla kalmamıştır. (Arkası var)