18 Ağustos 1934 Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA Genç kızlar klübü Bu, Amerikalıların garabetleri: ni, yahut pek fazla ileri gitmele- ini takliden vücuda getirilmiş bir teşebbüs değil. Bundan bahseden | gazeteler genç kızlar klübünün | kadınlarımız arasında spor faali- yetini neşir ve tamim maksadile edildiğini haber vermişlerdi. Böyle bir müessese büyük bir yokluğu dolduracak ve bir ihtiya ci tatmin edecek mahiyettedir. Ma- amafih, bütün memlekete şamil olan bu ihtiyacın İstanbulun bir köşesinde açılmış bir klüp ile tat- min edilmiş sayılamıyacağını ete bile hacet yoktur. Şu kadar var ki, içtimai hayat bakımından, spora en ziyade muh- olan kadınlar büyük şehir izde ve bilhassa İstanbuldal lerdir. İstanbul kadınları eski rejim- lerde asırlarca müddet evlerde kapalı bir halde yaşamık yüzün- den ırkımızın sağlamlığını kı betmiş, sinir zayıflıklarına uğra- mışlardı.. Vücutları ekseriyetle | «lenfatik» idi, Kımıldamıyan, ça- lışmıyan, işlemiyen bir vücut el. bette dinç, faal, dayanıklı ve çok canlı olamaz, Bizim zavallı ka- dınlarımız bu hayata çok eski denberi alışıktırlar. Bu onların maddi teşekkülleri üzerinde de fena bir rol oynamıştır. Eski ihtiyar kadınlara bakınız. Yaşlanır yaşlanmaz hemen bel. den aşağı tarafları şişmeğe, müt- hiş bir nisbet iktisap etmeğe baş lardı. Muttasıl köşede minderiri üstünde oturmak onlarda bu sut teşekkülü tevlit ediyor ve adeta müktesep bir vasıf haline soku- yordu. Hele eski kadınlarımızın sokaklarda yürüyüşleri ne garip manzara idi, Hızlı yürümek cid- diyete mugayirdi. Ağır ağır, kırı. ta kırıta gitmek lzımdı. Şimdi bunlardan eser kalmadı. Fakat sade eser kalmamak değildir. Vücutları £ yete, harekete, spora alışıtrmak lâzım. dır, Mekteplerde beden terbiyele» rine büyük bir ehemmiyet verildi- Zini görüyoruz. Fakat mektep at cak mahdut bir zümrede muvak- kat bir faaliyet temin edebilir. Bu faaliyet bir itiyat ve ihtiyaç ha- ine inkilâp etmelidir ki devamlı ve faydalı olsun. Onun için ka- dınlar arasında spor teşekkülleri büyük bir itina ile teşvik edilmek ik a eder. İş süs ve boş vakit geçirme ha- Tinden çıkarılarak adeta derin bir zevk, bir nevi ihtiras haline 60- kulmalıdır. Spor faaliyeti, devam edildikçe insanı cezbetmek gibi bir hassaya maliktir. İş, kadınları. mıza, kızlarımıza bu zevki vere- bilmektedir. Ondan sonrası daha kolay yürür. İşte bu itibar iledir ki açılan genç kızlar spor klübü- için de bir karar verilecek ŞEH Vilâyet bütçesi Taavün sandığının lâğvedilmesi bildirildi Belediye ile idarei hususiyenin 934 bütçesinin tastik edilerek gön- A büyük bir değişiklik yoktur. Yal- nız idarei hususiyeye ait teavün sandıklarının 934 bütçesile lâğ- vedilmesi bildirilmiştir Teavün sandıkları vilâyet ida hususiyesinden maaş alan mu- allim ve memurlara birer maaş nisbetinde ikraz ediyor ve bu pa- ra ayni sene içinde memurların maaşlarından kesilerek asıl tah- sis edilen işlere sarfe: ordu. Vekâlet, idarei hususiye bütçe- leri dar olan ivlâyetlerde işlere ait avans olarak verilen bu para- nın vaktile tah: edilemediğini ve bu yüzden vilâyet işlerinin dur- duğunu nazarı dikkate almış, bu teavün sandığı lâğvet- miştir. Bu karar İstanbul vilâyetine de şamildir. Fakat vilâyet, Istanbul vilâyeti tahsisatının diğer vilâyet- lere nisbet edilemiyecek derecede olduğunu ve yüzlerce memur ve muallimin birçok ihtiyacını bu- nunla temin ettiğini ve ayrıca bu paradan bir faiz alındığını kayde- derek İstanbul için bu kaydın is. tisnasını rica ederek vekâlete mü- racaat etmiştir. Vekâlet bu mü- racaatı kabul ederse müracaat edip te henüz avans almıyan me- murların sırasile müracaatları isaf edilecektir. Saat kiraları Havagazı ve su kiraları usulünü Elektrik kiralarının yirmi ku- ruştan on ikl buçuk kuruşa indi- pilerek eylülden itibaren bu tari- fenin tatbik edileceğini yazmıştık, 'Nafın vekâleti, havagazı ve su şirketleri saat kiraları hakkinda da bir karar vermek istediğinden bu şirketlerâ ait malümat veril mesini belediyeden | istemiştir. Belediye havagazı ve su çirket- lerinin abonelerden aldıkları saat kiraları bedelini bildirmiştir. Bu şirketler hakkında da vakâletin bir karar ittihaz ederek ceği bekleniyor. şiladık. Bütün temennimiz bu te- şebbüsün yalnız gazetelere bir ret kalmaması ve ile- Ti gitmesidir. Akşamci İR HABERLERİ Arabacılar Mıktarlarının tahdidi hakkında karar verilemedi İskele ve nöbet yerlerinde bek- Kapanma saatı Son karar, tereddütleri ortadan kaldırdı... | Dükkânların kapanma saatleri etrafında şehir meclisi daimi en- cümeni son kararını vermiş ve bu karar vali ye belediye reisi Mu- hiddin bey tarafından da muva- fik görülmüştü Münhasıran inhisar mevadı sa: dan, yani tütün, şişe ile rakı ve sair mükeyyifat satanlarla iskele başlarında, şimendifer istasyon larında ve halkın kalabalık olarak bulunduğu yerlerdeki gazete ba yileri gıda maddeleri satanlı hakkındaki karara tâbi olacaklar, yani saat yirmi birde kapıyacak- lardır. Münhasıran tayyare bayi. liği yapanlar da ayni saatte ma Zazalarını kapatacaklardır. Fakat inhisar mevadından biz ni meselâ tütün sattığı halde ayni zamanda saat on dokuzda dük- kânını kapamağa mecbur olan ticarethanelerin sattıkları mevat ve eşyayı da satan dükkânlar - velevki inhisar mevadı da satsa- lar - saat yirmi birde kap: caklardır. Daimi encümenin bu son kara- ri üzerine artık hiç bir işte tered- düde hacet kalmıyacağı temin edi- liyor, mıyar Iki ahbap Kaybolan yüzükten dolayı kavgaya tutuştular Lütfiye ve Hüsniye hanım İsim- lerinde iki kadın gece Beyazıt civarında bir bahçeli gazinoya gitmişler ve geç vakta ka beraber oturmuşlardır. Gazinoda uzun müddet vakıt geçirdikten sonra gene birlikte dışarıya çıkmışlar, bu sirada. bunlardan Lütfiye kanım elindeki yüzüzünün kaybolduğunu söyleyerek araştır. maya başlamıştır. Lütfiye hanım bir müddet etrafi aradıktan sonra yüzüğü bulamayınca bu defa arkadaşı Hüsniye hanımı yaka- Yüzüğümü sen aşırdın rayacağım.,, diye kadının üzerini üzerini aramak istemiştir. Hüsniye banım ken in hırsız tutulma- sindan kızmış ve üzerini aratma | BE be | sokak orlasında kavgaya tutu | şarak biribirlerini dözüp yarala mışlar ve etrafı velveleye vermiş- lerdir. Kavga yerine gelen polis devriyeleri kavgacı kadınları ya- kalamışlar ve ikisi de tedavi altına alınmışlardır. İ ev kiralıyarak buraya çocukları | topladığı haber alınmış ve zabıta İ evvelki gün araştırma yapmıştır. liyen arabacıların, işsizlikten do- layı, son zamanlarda kazanci azaldığı için bunlara yeni rakip- lerin çıkmasına imkân vermemek zere arabalarla diğer kara nakil Vasitalarının tahdidi muvafık gö- ü ve belediye iktisat mü- bir tahdit talimatna- mesi hazırladığım yazmıştık. Talimatname şehir meclisi da- imi encümeni tarafından tetkik edilmiştir. Tetkikat esnasında da- imi encümen daha bazı mühim noktalar karşısında kalmıştır. En- cümen kazancı azalan yalnız ara- bacılar olup olmadığını. tetkike lüzum görmüş ve bu kararın yal. miz arabacılara mı teşmil edilme- si lâzım geldiğinde tereddüde uğ- zamıştır. Bundan başka belediyenin es- nafın miktarını tahdit etmek sa- lâhiyetine malik olup olmaması da encümeni düşündürmüştür. Bunun üzerine encümen tali- matnamenin bir kere de şehir mec- isi #arafından tetkikine ve ayni zamanda şehirdeki her sınıf ka- zanç erbabının kazançları hak- kında ayrıca tetkikat yapılmasına lüzum görmi Ruhsatsız mektep Bir kadın hakkında takibat yapılıyor Maarifin müsaadesini almadan hariçte hususi mektep açmak şid- detle menedilmiş olduğu halde itede beride bazı kimselerin evle- de çocukları toplayıp okutm: ya kalkıştıkları görülmektedir. Şehremini civarında madam | Sofya isminde bir kadının da bir Bu araştırmada madam Sofya evin bir odasında etrafına topla- dığı yedi, sekiz yaşlarında ikisi kız ve on dördü erkek olmak üze Fe on altı çocuğu okutmaya çalı. şirken cürmü meşhut halinde y: kalanmıştır.. Evdeki çocukların hepsi Türktür. Çocuklar ailelerine teslim edilmişler, madam Sofya hakkında kanuni takibata başlan» I Ezi çaryasiza İl Yeni bir reklârl usulü Gazeteler Avrupada balşıyan yeni bir reklâmcilik usulünden bahsediyorlar. Bazı büyük ticaret adamları el- lerini şakaklarına koyarak uzun Uzun düşürmüşler: — Acaba reklâmlarımızı nere- lere asmalıyız ki en ziyade okun sun... Halkı baktığı yerler nereleridir Nihayet fevke muşar. Plâjlarda sarışın, esmer, kumral, kıvırcık saçlı, düz saçlı, süzgün bakışlı, mahmur bakışlı, ateşli bakışlı, uzun boylu, orta boylu, zayıf, balık etinde bir çok genç kadın tutmuşlar... Reklâmlar ını bunların güzel sırtlarına yaz- fazla le bir usul bul- Şimdi bu usulün fevkalâde fay- dası gö Genç kadın sırtlarındaki reklâmlar en kala: balık caddelerin, en mükemmel yerlerine asılan levhalardan da- ha ziyade göze | çerpıyormu; Artık Avrupada yeni ret çıkmış... Bir çokları sırtlarını reklâmcılara kiralıyarak geçinir yorlarmış.... Sırtlarında reklâm. yaptıranlar arkalarına yazdırdık- İarı yazıları, yaptırdıkları resimle ri bazan günlerce muhafaza edi: yorlarmış... Doğrusu tehlikeli bir vazi İnsanlar bugün: — Sırtımızı kiraya verelim!, derken, yarın: — Haydi kollarımızı da kira- ya verelim... Yanaklar, alın üze- rinde de reklâm yapılabilir. Em- seye ne güzel yazılar, ne güzel resimler çizilebilir... diyecekler. Bir gün bir de bakacağız, sokak. larda yarı çiplak kadınlar, erkek- ler... Kollarında, enselerinde, gö- Büslerinde, sırtlarında, alınların- tn da, yanaklarında, bacaklarında bir sürü yazı, ü kö Göğüste bir Bu akşam «Bir günlük milyoner» Filmi... Ensede başka bir reklâm: «Tah- tabiti, pire ve sair haşarata kar. şı... kullanmız...» Alında: Bu akşam sanatkâr Na- şit bey tarafından «Macun hek kasın. Vay başımıza gelenler vay... Hikmet Feridun Macar gazeteciler Şehrimizde bulunan Macar gas zetecileri şerefine dün Floryada Sularyum plâjnda bir öğle ziya- feli verilmiştir. Gazeteciler Fioe- yaya motörle gitmişler, yemekten sonra denizde bir gezinti yapmış- lardır. Anonim şirketler hakkında tetkikat Iktisat vekâleti müşavirlerinden mürekkep bir heyet yakında şehs rimize gelerek, burada MR şirketlere ait meseleler hakkınd ştur, tetkikat yapacaktır. Anca beye göre. İktibas ve tercüre hakkı mahfuzdur — m — Her müessese şu turinz klüp gibi Galışaa, emin ol Amca bey, memleket gülüstan olur. | e Adaları güzelleştirdikten sonra vw Şimdi de sira Bostancıya geldik. — Yedi senede bir kaza yapımyan gokörlere iftihar plâkası verecek! A.B. — Plâka azdır azizim. nüfus idaresi şoförün heykelini dikmeli,