4 Ağustos 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

4 Ağustos 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 AKŞAM Alan kazanıyor.. 50000 lira! “Vakit kalmadı! Çekiliyor.. Yarım saat sonra 50000 lira çekiliyor! ,, “ Tali burada.. Kader burada.. Kısmet burada, * — Alan kazanıyor... o 50,000 lira... Yarım saat sonra çekili- yor, Kader, kısmet... Alan kaza- nıyor.... 50,000 lira kazanıyor... Elinde bir sürü bilet böyle avaz avaz bağırarak arkanızdan ko- şan: — Beyefendi... Bir a talihi. zarf kâğıtçılar vardır. Hepimiz bu İstanbulun meşhur simalarını aşa yilan el Şimdi böyle avaz avaz bağıran meşhur seyyar biletçiler çıktı. Meselâ bunların arasında kam- bur, mavi a bir çocuk var- dır. Hem zete satar, hem pi- . Bir kolunda «Ak- bir elinde biletler wi ici Vakıf hanının önünde çın öter.. Mavi gözlü. küçük büyük bir nişi Sattığı bir keşidelik biletlere li defa ikramiye çıktığı için o ci- bu sü 6 ©“ e ga e aşa- ğı, «Uğur yukarı Bütün Si hanınd lar, em onun müşteri: Geçen gün Vakıf hanının önün- — Beyefendi... diye bir ses. Baktım Uğur — Yaz çi e toşbıluğ. — Ne si ay size eni bilet ver- ei i: ala o. bilete büyük ikramiye te. düştü işte. — Vah, vah, vah... Mütees- sir oldum şimdi... — Öyleyse şu bileti alın... Ba- kın bir kere yüre a3 ay bir daha yanmasın.. alın.. lin de şimdi e tabii ben de aldu Bir de Beyoğlu e bir aşağı, bir yukarı dolaşan sakalı uzamış, perişan ei bir bayi vardır. Evvelki gün kendisine; — Madem ki alan kazanıyor.. Bir buçuk lirayı veren 50, W- ra kazanıyor. Niçin bu nimetten istifade etmezsin? im, di beri bir kerecek piyango vurma- mış. — İşinden memnun musun? — Allah bin bereket versin.. ir biz. bilet aminn ik bir buçuk lira ver zengin ol... ,, Bir Keşldene bir bilet satılıyor tık Parayı alır, bileti teslim den ismini soralım, Bazıları bilet alınca ismini söylemek istel piyango vurunca kimse ie peer arzu eder. Bunlar hep bizim müş- terimizdir. Biletlerini it Biz de biletin numarasına bakma; bil emize let satıyordum. Bir bey yanıma yaklaştı: — Al!, diye 25 kuruş verdi.. kli! Bu bey benden bir bi- ei almıştı. Bu bilete ikramiye- lerden biri yari olacak ki ba- na 25 kuruş bahşiş verdi. Amma ben o beyin biletinin numarasını bile biliniyördni. Sonra biz bilet alacak adamı daha karşıdan gelirken yüzünden anlarız. Hemen yaklaşıp: — Beyim... Al... ... Yarım saat sonra çe- . 50,000 lira diye başla- liyor . Tek keşidelik değil devam- hı biletler # atarız. Daimi müş- terilerimiz vardır. Her ay götü- rüp biletini kapısına teslim ede- riz. Bazan müşterilerin sıkıntıla- rı e veremiyeceğiz!, Ge- liğe ay “isini birden alırsin!.. zn Biz de peki deriz. Üç ay wvel gene böyle oldu. Bir yere bilet götürdüm: — Bu ay para veremiyeceğiz!.. İstersen borca bırak.. dediler. Acıdım, , biri akti Biletin nu- marasını biliyordum Çünkü dai- bilet... Bir de o gün 40,000 lira çıkmaz mı? He- men koştum. — Böyle, böyle, böyle!., de- Mr çıkara ne verseler be- Şaştım, kaldım vallahi... — Bir bilette size ne kalır? — Belli olmaz ki... Biz yar Di satatız. Bir buçuk Bradan * r liraya, doksai 5 hakiki erdiklen sonr yök uçlarını sürte sürte, avazı çıktığı kadar bağıra bağıra uzaklaştı: — Haydi alan kazanıyor... 50,000 lira yarım saat sonra çeki- liyor.. Vakit kalmadı. Çekiliyor, Hikmet Feridun AKŞAM İlân tarifesi Sabie Kuray, 1 Santim 400 2 > 250 di > 200 2 — İç stileleride n ilân sahifelerinde * “0 * Bir ay Hami 100 santimden fazla ilân verenlere hususi Parla tarife tatbik olunur. Mektep ve neşriyat, doğum, akit, tesekkür ve ii icra, Sap ve mahkeme (ilânla; hususi tarife tatbik lunur. mi “oliekli” yo Ankara caddesi, zade han. Tel. 20094-20095 i bana bir | verdi. Radyo 4 > eline İstanbul £ sızca 19 plâk mey i ik 230 Türk meli is riyatı. (Fahir: Refik, beyler), 21 Et “Şek bey an konferane, 22. si ayni ken konse, ii ve sözlü RR 24,05 dans musikisi. 64,5 ma.) — 19,05 radyo er ire 19,30 Salzburg müsamerele- rinin birineisi. €Tristan ve İsodeş ope- yasıni nakil, 23 haberler, dr ve eğ 70,2 m.) — 18,45 plâk, ha- bi iss plâk, 19 amele meşriyati, lak bili üç peğlelt: operet, 23,15 plak, 23,30 M. « Östrava. (5505 m) — 2430 po Hidor - Brunevik 22.13 haber. kuruşa .kader/ r amma.. “ Keşide. sine .> tabii... iz Ka 22,40 silen takimi, 23,13, giğan ir Se 23,30 kahve. SEYAHAT NOTLARI 4 Ağustos 1934 Bir şato âlemi Yemek odasında otuz ve bara | müvazi diğer veranda da yirmi ve, şa- toya ilk defa geldiğim için olacak, beni sağına aldı. Ne sofranın bil- Yaa ve eril ne de ye- lak olan gözlerini R. M. e izm mırıldandı: «Ne doğru, ne doğru. Baron J, E. nin, kl ve erkek bir kaç dostile ve Norveçli kızla, yeni bir yz) döndüğünü bi- liyordum. Bu seyahat baronun bu- harlı yatile Teri üç, dört ay sürmüş ve aşağı yukarı dünya do- ia Dünyayı ei şu vir edecek değilim. Ayda belki - deliği, ve.çağırmış Prem 'u insanla- rın ruhu açan neşesi Sonra da, bu kadar güzelik bol- Tuğuna al tesadüf olun nımdaki Fransız kızı bir Gi iii gibi ufak tefek, kusursuz bir vü- cuda malik. Ko; kestane, iri m ee muttasıl söylü- yor ve gülüyor. Boynunu, eki Terini, ve berekdl larını ; süsliye: mücevherat, bu zengin muhitte bi. le dikkati celbedecek kadar mü- im, bir artist fakat yüksek bir hı bir feddanlarını sattıra- Tak Parist i ne esas- h iratlar yaptığını biliyordum. Şimdi o, bilmem hangi vesile ile, Mısırlı diğer bir beyin dostu olan meşhur bir komedyenden bahse- diyordu: — M. in bütün parasını yedik- ten sonra ortada bı Kir ii Fair çocuk hâlâ âşık, hâlâ kör, bir lü vazgeçemiyor; Km ekimi da dolaşarak bir tebessüm sada- kasile, bir sevda kırıntısile iktifa ediyor. Norveçli kız kulağıma eğildi: — Komşunun gözündeki çöp meseli.. Esmer Tanagra devam ediyor- ne haris, ne müthiş, ne akan bir mahlüktur! Evet kı: üyesini rin sonra ğin u benim için eski bir arzi şeyler sordum; yarı dalgın cevap verdi: — Seyi pimi pek hoştu. Fa- a .; Norveçli kız basla böyledir; ellerindeki şeylerin kıy- metini bilme; Yemeğin sahibinin ricası üzerine arkada- şım S. Bey ayi fransızca ile dar ronun verliğinden, davtlilerin hoşluğun- dan bahsettikten sonra uzun taf- silât ile Türkiyenin eski halini ve zler sonuna Sa Ev bi anlattı ve he; yaptı. S5. bey söyledikçe veranda- daki sini misafirler de birer bi- rer gelmiş, etrafını sarmışlardı. Uzun alkişler dinleyicilerin hay- ret ve takdirini ifade etti. Baron J. E. kısa ve sevimli bir mukabe- lede bulundu ve sözünü bitirirken 2 — Bu derece edebi ve diple- emez; ik bir lisan kullanan 5. beye sının saadeti onun için adeta bir ink Sefir bey diye hitap edebi- zehirdir. Yüzü sararır, dudakları | iri titrer, gözleri hiyanete parlar. Fil akika S. bey şatoda «Sefir Halbuki bu kadın sahnede en yü Bey» rütbesinden hiç düşmedi! sek hisleri ve asil fikirleri her. | iltifat ve fantezi kesi hayran eden rn e İkinci go mi rai üçüne temsil ediyor, oğru bir ister rile Mayer Bu garabete ne der- - 7 kr çıkıp ik siniz? n kadın ve erkek Bir çok operetlerin musikini > zan İtalyan bestekârı R. M. cevi verdi: ların e ve İliş — İnsan Kr a Mn oral Keki devirdiler ve en L. telâş için- d bitmez ki: H şisında gine eee sml en saf duyguların yanında en süf- dileri lâğımlarda kd şairler . ve nihayet, b matma- karken «profesörün kürsi virdik» feryadile uzun uzun gül. lar; her akşam, yemekten sonra Part meri a zel G. gibi, ie bir şeytan ve ler pek çoktur. 4 Ben bu sözleri tamamladım: — Bir Türk mitefekkiri der ki, İnsanların zekâsı ve hissi, yüksek Lİ Eeee ei telif oyunları; ancak iki üç saat uyuduktan sonra sabah erkenden av borusile uyanarak ata binmek ve vi ni arkta hissi ge- teşekkil bir dağ zenciri gibidir. ' Bestekârın solunda oturan in- &ecik ve sapsarı bir İngiliz sinema yıldızı: — öz Wild, Mallarmöâ, Rim- Baud, Verinine.... diye saydı ve bir zintiler, şatonun ei tarafında baş» flörtler.. Dört ğ ört gece süren bu serbest ailen muhtelif rini ketlere besaş elli, altmış kadın amı 9 uncu sahifede) olazet M a ali taş Pi

Bu sayıdan diğer sayfalar: