Yalova Yalovada yazı geçirmekte olan Felek Bürhaneddin bey, matbua- ta ötideki beyanatta bulunmuş” tarz — Yalova güzel... Ancak bir kusuru var: Marmara sahilinde pek k olması... Bunun ıslahı bil... Hükümet, Yalovayı, Nis ve- ya Kan civarma nakletmelidir. Kotdazure | naklediliree Yalova bir dennet olur, ben de rahat ede- riml Afyon çekenler Dört tane afydn çekici, bir su yün kenarında oturmuşlar dalga geçiyorlardı: "— Su'değil tereyağı. — Bir yanı da kaymak.. Bir yanı da bal... Dördüncü afyon çekici kalktı: — Bir lokma bana vermiyorsü- müz; ben de gidiyorum! Balo Fişmekân hanım, evinde balo veriyordu. Kocası karısının erkek — Yahu, dedi. Dens edecek yalnız bizim kiz mi olacak? — Ne zannettin ya, ben benim koza kısmet: arıyorum, başkala- rninkine deği Leylâ hanım, 1930 senesinde &rkek kardeşinden bir yaş büyük- tü. 1931 de, yaş oldular. 1932 de erkek kardeşine: — Ağabey! demeğe başladı. in sorduk: —Ben ondan beş yaş küçüğüm, dedi. 'Taş Güzel kadındı. Bütün ömrünü, kendine âşık olanlarla alay et mekle geçirirdi. Son günlerde hastalandı, Böb- mile taş varmış. Âşıklarındanı — Kalbi böbreğine düşmüş Ty ğine düşmüş ola- Acele Yeni evli ile eski evli, hızlı hız- iderlerken karşılaştılar Eski evli sordu: — Nereye? — Eve... Hizmetçim gitti, ka- rim yalnız, — Benimki tersine... u Karım — Mehmedi tanırsan değil mi? Dün bana: Budala, fakat çok zengin bi — Çok mu zenginmiş? Iddia — Ben bir yudumda, denizleri içebilirim. Buna inanmazsanız, yarın bah saat sekizde Sarayburnuna geliniz. Bir yudumda denizleri içebilirim. Yalnız benimle iddia edeceklere leri işerim diyorum, halbuki mü- temadiyen denizlere dökülen ne- hirler var. Onların akışını durdur- sunlar! şartım var. Deni Baht kahpe, Sevmekle sevilmek gibi Derdim soranım yok. Hani dostlar? Dul bir kadın aldı. Hayatından memnundu. Yalnız karısı, her fırsatta ilk kocasını methediyor- du. Mezereti şuydı — Ne yapayım, eğer evvelâ sen ölmüş olsaydın, seni methede- cektim! "Yalan Hanımefendi: — Ben, diyordu, ömrümde ka- yen yalan söylemedim. — Kaç yaşındasınız? Gazetelerde Himayci hayvanat cemiyetinin fenni surette 300 ke- di. öldürd okuyan kediler, cemiyele, bütün kedilerin imza- sile çu ksa ve acıklı mektubu gönderdile «Bizi himaye etmekten vazgeç- menizi hararetle rica ederiz efen- dim, biz kendi kendimize de öle- biliriz.» il kahpe, felek kahpe yamanmış, devran da yalanmış... İzaza sebep hep yine rahmetli babanmış — Ahmet yaralandı, hastanede? — Korkarım sevdiği kazı babasından istedi. n MİN GAZEL Mas girmezler. Damen öperek, yüz sürerek (sirve) ye yüksel, Akmalı) diye tavsif Mesmu olamaz (Dandi (İkbal) geçidinden sana (Yol) “çünkü kapanmış Sönmez bir alevdir dudağın değse yanardım; O hayâl âlemini zevkle Yillarca süren aşkta bahar, kalpte bahardım, Beyhude gönül gözlerinin rengine kanmış, 'Terhiye Hanım sordu — Peyhan, buraya bir bey gek se, birdenbire benim boynuma arılsn ve öpmek istese, sen De yaparsın? Hizmelçi düşünmeden derhal cevap ver: — Sormağa lüzum var mı? Hemen kapıyı çeker gide” rim efendim! edi Alta kalanmıp. gok söyleme artık, — Bağdatta kaç deli var? na bir listesini yaz, demiş. Tufeyli gülmüş: — Uzun olur efendim, akıllı ların bir listesini yapayım. Şeytan Çok hilekârd, bir gün dua etti: — Allahırs, bana şeytanın yü- ünü göster! Göklerden ses gel anardım, Gürültü ük Semiha evde yalnızdı, gürültü ediyordu. Ağabeysi ders çalışıyordu, Semihanın | kulağını çektiz — Bağırma! Az sonra sokaktan armutçu ba- Bırarak geçti. Semiha içini çekti: — Onu da Sustursana baka- 16 Temmuz 1934 Belediye 4——— Ethem İzzet bey yazıyor: Belediyeden şikâyet ederiz, İs- tanbula bakmıyor, halkı düşüne müyor deriz... Kızarlar... Bun- da kızacak bir şey yok. Mal mey- danda, Iki gündür sıcaktan buma- İiyoruz, hararet gölgede 32... Be- lediye ne yapıyor? Hararetin düş mesi için, ne tertibat alıyor? Hiç. Eli kolu bağlı oturuyor... O yalan, bu yalan, fili yuttu bir yılan, bu da mı yalan!,, Eime Bir kadın, beş kocadan dul kal dıktan sonra, altıncı kocaya vardı. Bu son kocası da hastalandı, ölüm” döşeğine yattı. Bir gün ka- rısı ağlıyordu: * — Sen de gidiyorsun?.. Beni ime birakıyorsun? — Yedinci talisize? Tenkit — Şu dans eden Cemil değil mi? —Evet, ta kendi — Aman elbisesi ne fena di- kilmi — Çok fena dikilmiş, fakat iyi de dikilmiş olsaydı, o zaman da ona yakışmazdı! — Dünyada en göç şey, kadın. larla konuşmaktır. — Hayır, asıl güç, dinlemektir! kadınları Kedi Efendi sabahleyin eyine 3 kilo 'et getirdi. Karısı eti pişirdi ve dostua ye dirdi. Akşam efendi gelince: — Eti kedi kaptı, dedi. Efendi kediyi aldı, tarti kilo, — Behey kahbe, tarttığım kedi ise, et nerede? Et ise kedi nere- de? 3 Aşadaki Papazın karısı, kocası birden- bire eve gelince, dostunu tavan arasına sakladı. Papa: — Ben altı ay uzak bir yerde- ki manastıra gidiyorum, dedi, Karısı" izlâşlandız — Ya bana burada kim baka- cak. Papaz, Cenabıhak demek is- ter gibi elini yukarı kaldırdı: — Yukarıdaki bakar! İşareti arasındaki âşık seslendi: — Yahu, ben yalnız değil bir tane de aşağıda bodrumda, varl