iğ Sahife 4 AKŞAM 26 Haziran 1934 , Tetrika No. 236 | Yakup Cemil niçin 1. Muharli - Divanı harp tahkik heyeti, tah- “ikatını bir an evvel Yakup Cemil beyi istiyordu. Binaenaleyh maznunun. silâhları alınmakla istintaka mâni bir mahzur da kalmamıştı. Fakat te uyumıyan Yakup Divanıharp meyi meydana çıkarmak istiyordu? Yakup Cemil beyin istin Hak heyeti | huzuruna rılması © ertesi | güne edildi. Esasen tahkik heyetin | den bazıları, hususile müstantik Vehbi bey de Yakup Cemil beyin ilâhi alınmadığından ve tahkika- &in gecikmesinden müteessir ola- Tak iki gece hiç uyumamıştı. O ge- ce Vehbi bey de yatağına yorgun Bir halde düştü. Ertesi sabah tahkik heyeti, ar. | ık Yakup Cemil beyi istintak et- mek için bütün hazırlıklarını yap- aştı. O gün, Yakup Cemil beyin tev- İif edildiğinin üçüncü “ günü idi. Divanı harp tahkik heyeti, o za- mana kadar başkumandanlık ve- kâletinin emri ve gösterdiği lüzum ile tevkif edilen Yakup Cemil be- yin (Taklibi hükümet) e ne su- etle teşebbüs ettiğini anlamak e mevkufları, bilhassa Nevzat ve Murat beyleri istiçvap etmişti. Meserret oteli içtim. iştirak eden bu iki maznundan bil- hasın Nevzat bey, Yakup Cemil beyin Babiâliyi basmak hususun. | 'da kullanacağı silâh ve cephaneyi ele getirmiş, Murat bey de ihti- lâle iştirak etmek üzere Yahya “kaptan ve sair adamları tedarik etmişti. Bu iki mevkufa Meserret ole- inde nâsil birleştikleri, sulhu münferit maksadını temin eyle mek üzere Yakup Cemil beyle ne konuştukları tamamile sorulm: öğrenilmişti, Esasen tahkik hey: yapacağı tahkikat etrafında han- gi istikamette yürüyeceğine dair #alimat ta almıştı. Yakup Cemil bey, aklına koy- “duğu sulhu münferidi temin et- mek için hükümeti devirmeğe ka- rar verdiğini o zamana kadar sak- lamış değildi. Binaenaleyh diva- bırakan meçhul izler üzerinde yü- Tümek, maznunun gizlediği haki- katleri tebarüz ettirmek için 2: metlere katlanmak, bu meselede, mevzuu bahis değildi. Yakup Cemil, bir propagandanın ii aleti miydi ? Diyanı harbin istediği şey, Ya- | kup Cemil beyin Meterret oteli içtima ve sair hareketlerile 'kümet aleyhinde hazırladığı ha- reket ve teşebbüslerden ziyade Yakup Cemil beyin delâlet ve ta- yassutile için için koynyan muhalif cereyanları bulmak ve meseleyi bu noktai na- Zardan da meydana çıkarmaktı. Acaba Yakup Cemil bey, bütün bu harekâtinda bilerek bil rek, ne gibi tesirler altında kal mış, kimlerin telkin ve teşvikile Htihat ve Terakki tarihinde esrar perdesi | vam ederken sulha eket etmişti? 26 Maziran 1934 ve nasıl MR Ü O tarihlerde harbin vaziyeti memleket için hiç te iyi bir şekil- ide değildi: Bağdat, Erzurum gibi Bir çok şehirlerimiz düşman istil öldürüldü. ina maruz kalmıştı. Buna rağ” men başta Enver paşa bulunduğu halde (karargâhi umumi) devletin müttefiklerinden © ayrılarak bir «sulhu münferit» yapması fikrine şiddetle muarızdı. * Binaenaleyh bu fikirden uluor- ta bahsedenler hoş ezken, «sulhu münferit» yapmal kümeli devirmek lüzumunu iddia eden Yakup Cemil beyin hareke» ti, harbi düşman lehine neticeleri 'dirmek, yani düşman hesabına ça- ışmak şeklinde telâkki ediliyordu. * İttihat ve Terakki hüküm: harbin gayri müsait vaziyeti de- yanaşmanın büyük bir hata olduğuna kanidi. Henüz daha ortada ümit varken, memleket için zararlı bir sulhu kabul etmek, çok yanlış bir hare- ket sayılıyordu. Gene bu düşün- ceye göre harpteki müsai yan vaziyet kabul edilerek yapı: lacak bir sulh, memleket hesabi- na hayırlı olmıyacağı gibi, bizzat «litihat ve Terakki» nin baka ve mevcudiyetini de tehlikeye düşü- recekti, * Bu şeraite göre sulha nasil ya- maşılırdı?... . Her şeyden evvel, Yakup Cemil beyin hariçten ge- len bir propagandanın, bilerek bil- miyerek, aleti olup. olmadığını meydana çıkarmak lâzımdı.. İşte muhakeme edilecek olan Yakup Cemil beyle arkadaşlarının vazi- yetleri bu noktai nazardan çok nazikti. # (Taklibi hükümet) maznunla- rinin mahkümiyetleri ve hiç ol. mazsa mevki ve nüfuzları, bedecek vaziyete gelmele, hat ve Terak olmi- «litihat ve Terakki ümre, Yakup Cemil beyin alenen söylediği (taklibi hükümet) teşebbüsüne bir çok kimseleri karıştırmak, bu suretle hasımlarını mahküm ettirdikten sonra fırka hayatında kendi baş na kalmak gayesini takip ediyor- du. İttihat ve Terakki hükümeti o zamana kadar, fırkasına muhalif olanları ezmeğe muvaffak olmuş- tu. Şimdi de elttihat ve Terakki» camiasından ayrılmıyarak kendi sinesinde doğan muhalif cereyan- ları ortadan kaldıracaktı “Müstantik, seni cephede ekeyim!,, Yakup Cemil beyi huzuruna ça- Zıracak tahkik heyeti, istintakı ne suretle yapacağını tamamile bil yor ve bu hususta bir çok malü- mat edinmiş bulunuyordu. Maamafih Yakup Cemil bey, şimdiye kadar divanıharp huzu- ıkan hiç bir maznuna ben- rdu. Silâhlarının alınması tarzından da anlı raf tâbirile «nevi şahsına münha- &ir» nadir yaratılışta insanlardan biri idi. Hususile divanıharp he- yeti için Yakup Cemil bey, tabiati, mizacı meçhul bir şahsiyet de- gildi. (Devami var) Bugünkü Iran (Baş tarafı 1 inci sahifede) İran ordusunu kuran Riza Han | Hz.dir, | pi zl Şahinşah Hz. ordu ve donan mayı ıslah ve tensik ederken, yasi cepheden de İranıri emniye- #ini temin etmeği ihmal etmemi: komşu devletlerle emniyet ve ade- mi tecavüz misaklari akdetmiş, Türkiye ile İran arasında mevcut olan hudut 1932 senesi» de bugünkü iran başvekili Fruği Han ile Tevfik Rüştü bey tarafın- 'dan imzalanan fname ile hal- ledilmişti Şahinşah Hz. adli islahata da yük ehemmiyet vermiş, eski İran adliyesini lâğvederek bunun en- kazı üzerinde yeni İran adliye- ni kurmuş, yeni bir medeni ka- nun, yeni bir ticaret kanunu ve mecburi hakem usulünü vazet- iştir. Şeriye mahkemeleri hükü- metin sıkı kontrolu altına alın mıştır, Bugün İranda şeriye mah- kemelerinin gördükleri davalar, pek mahduttur. Yeni ve asri kanunlarla techiz edilmiş olan iran 1927 senesi ni- sanında konsoloshane mahkeme- lerini ve ecnebilerin haiz olduğu imtiyazları lâğvetmiştir. Maliye sahasında da yapılan is- lahat pek ehemmiyetlidir. Mer lekeite hüküm süren asayişsi yüzünden bütün varidat tamamile toplanamıyor ve devlet hazinesine giremiyordu. Memlekette sükün | ve huzurun tesisi sayesinde bu | mahzur ortadan kalkmış ve İrana islahat ve tensikatı için mukte: devlet varidatile temin Bugün düyunu umumiyesi mey. cut olmıyan memleketlerden biri de İrandır. İranın bugünkü vari- datı 621,413,417 ve masarifi de 621,282,665 reyal olduğuna göre 130,752 reyal varidat fazlası vardır.| Maarifte yapılan ıslahat, bil- hassa kayde değer bir mahiyette- dir. 1925 senesinde 7,731,380 re- yaldan ibaret olan maarif bütçesi bugün 50,273,750 reyalı bulmuş- 'tur. İranda mevcut mektepler 1922! senesinde 612 den ibaret 1932 senesinde mektep / 4181 i bulmuştur. 1922 senesin- | de okuyan talebe 55,131 çocuktan | ibaretken 1932 senesinde talebe | | adedi 200,926 ya çıkmıştır. | iranda 6-13 yaşında erkek ve İ kız çocuklar için ilk tahsil mec burt ve meceani Orta tahsil erkekler için 6 ve kızlar için beş seneliktir. İranda orta tahsil programı, Fransanım- kinin aynidir. iranda elyevm mevcut yüksek mektepler şunlardır: 1 - Tıbbiye, eczacı ve dişçi mekteplerinden mürekkep tıp fakültesi, 2 - Hukuk ve siyasi ilimler fakültesi sek muallim mektebi, 4 - Yüksek ziraat mektebi, 5 - Güzel sanatlar| ve mimari mektebi, 1928 senesinde kabul edilen bir kanunla hükümet her sene Avrupa ve Amerikaya ikmali tahsil için yüz talebe göndermektedir. Run- lardan otuz beşi pedagoji tahsiline! mecburdurlar. Tahranda yukarıda zikrettikle- rimizden başka daha bir çok sanat! ve meslek mektepleri vardır. İranda mafıa ve yol işlerine çok büyük ehemmiyet verilmiş, son altı sene zarfında 17,700 kilometrelik geniş ve mükemmel şoseler yapıl: mıştır, Yakında Hazer denizi Bas- ra körfezine şimendiferle bağla- nacaktır, Rıza Han Hz. nin te şebbüsü ile yapılmakta olan bu şimendifer hattının uzunluğu 1500 kilometredir. iken | adedi | eçğini tetkik için âdeta bir devri Japon heyeti Japonya bizden ne zaman pamuk alabilirmiş? Japon sefiri “Benden inhisar idaresine hayır yok ne İçki içerim, mA Şehrimize gelen Japon heyetinin Osaka gazetesindeki resiml Ellerinde demir asa, ayaklar rinda çelik pabuç yok; fakat di yar diyar dolaşıyorlar, Suriye, listin, Mısır, Hindistanı gezmişler, Istanbula gelmişler, Buradan Bal- kanlara, Balkanlardan Avrupaya gidecekler. Japon mallarına pa- zar arıyorlar Bunlar, Japonyanin ticaret ve sanayi âleminde tanınmış simalar, Tam 15 kişi, Reisleri Japon âya- nından kont Osaka-Karo gazete- sinin başmuharriri de heyete refa- kat ediyor. Ayaspaşada, eski Japon sefa Tethanesi binasının geniş salonla- rındayız, Japon sefiri, Vikont Mi zikoji, güler yüzle ve büyük bir nezaketle misafirlerini bizzat kar- şılıyor. İzaz ve ileram ediyor, ko- muşuyor, gülüp söylüyor. Evvelâ Japon rakısı, pirinçten çekilen ve «sakin denilen rakı, kulpsuz kahve fincanlarile içildi. Ondan sonra sefir cenapları: izi yaptınız, şimdi inhisar idaresine ben- den hayır yok, diyor, ne içki içe- rim, ne de sigara... Şampanya | kadehlerine karşi kendisi buzlu limonalâ bardağını kaldırırken, M. Shimodayi takdim etti, M, Masami Shimoda, Japon- yada çıkan iki büyük gazeteden birinin Osaka gazetesinin başmu- harri 'M. Shimoda anlatıyor: — Gazetemiz ingilizce, japonca olarak iki nüsha neşrolunur. Gün- 'de 12 tabı yaparız. Gazete 25 ro- tatif makinesinde basılır ve 2 mik yon küsur sayı satılır. Uzak yer- İere, vaktinde yetiştirebilmek için, tevziatı yirmi beş tayyare parız, Bu tayyareler gazetenin ma- lıdır. Matbaada 4000 kişi müstah- demdir Bunların 500 ki iptir. İngilizce lin inde Ter tane verdi, Gazetede, yaban- cı olarak yalnız harici haberler ve harici siyasete dair yazılar var. Ost tarafı, sinema, tiyatro ve ilân- lar sade yerli malı... Son sahifeler) yerli malı reklâmlarile dolu, Ti Yatro, Japon milli tiyatrosu ve istlerinin çevi inema... Japon malı, Japon i, Japon fabrikasi... Heyet reisi, Japonyanın, cihan piyasalarından neler satın alabile- ne de sigara... diyor ölem seyahatine çıkmış... Fakat asıl maksat, Japonya dampingine karşı kapanan gümrüklerden, na- il ve ne suretle olursa olsun bir iğne sokabilmenin çaresini ara- maktır. Sefir cenaplarıma: — Bu heyet Istanbula, sırf gez- mek maksadile gelmiş olacak? dex dim. Sefir gülümsedi — Hayır, dedi, Ti satın alabileceği iyeden ne tekkike gek diler. Meselâ pamuk... Japonya: nın, Türkiyeden pamuk alması pek kabil, Eğer Adanaya, baştanbaşa pamuk ekecek olursanız, pamuk- lar derhal satılır. v Bu, yakın da olsa, istikbale ait bir ticaret. Japonya her sene, ci- han piyasalarından 4 milyon bal ya pamuk alıyor. Türkiyenin istih- Sali yüz bin balyedir ve bunun ya- rısı, dahilde istihlâk edilir. Her halde Japonya 4 milyon balyenin 50 bin balyesini bizden almaz. Başka bir alacağı da olmadığına göre, Japon malı satacak pazari bizde bulamıyacakılar... Bu iti- barla, Japon ticaret müme: rinin İstanbulu ziyaretlerini sirf bir tenezzüh addedebiliriz. Maabaza şunu ilâve edelim, ki bir çeyrek asırda, dünyanın en medeni ve en kuvvetli memleket- lerinden üstün bir hale gelen ve bugünkü Japonyayı kuran, Ja ponların azim, irade ve seciye kuvvetlerine hayran olmamak imkânsızdır. Duvara çakacaklari bir çiviyi bile hariçten getirimi- yen Japonyanın, en ufak ihtimal lerden istifade edebilmek için, bi yük bir sebat, yılmaz bir çalışma ve geniş bir propaganda ile Ja- pon mallarına pazar aramalari takdir edilmeğe lâyık bi istemidir. Selâmi İzzet | BORSA | anbul ( Akşam Esham ve Tahvil fat, dahili © 99,— | İş. Hamiline 826 Kuponsuz 1088 | > Müessis 98 iatlkranı GB) T.C, Merkez Ünltürk 2886) Bankası 67 26,15) Anadolu hisse 27,66 28,16) Telefon 160 Büyü| Terkon © 1840 47,05) çimento 1166 İltihat değir. 16, — İş Banka G2Sİ Şark > 126 Para ( Çek fiatleri) ene Londin. GÖR malin © zozea Nev Yak TSİ) in eee Milano OGİSOİ Belgrat Bişi, Atina SBTESOİ ze 4,2200 Cenevre 244,65) Panga 308. Brake 40,88) Blkrez | 7047760 Amstordam 117,16) Moskova 105875