Satılık köpek! Bu ilânı okuyunca girdi. Pa- garlıkta uyuştular. Fakat köpek, bir türlü yeni sa- ek istemiyordu. — Bu köpek gelmiyor. yanı yok efendim, zorla- yanız alışır. —Acaba: midir — Fevkalâde efendim... Dört sefer sattık. Dört: seferinde de kaçıp geri geldi! Sadık bir köpek — Şu karşiki gence bak, beni gözlerile yiy — Merak etme, mide fet uğrar! — Bugün İkbale gidecektim, kocam bırakmadı. — Muhakkak İkbal yeni bir tuvalet daha yapmıştır, görmiyesin diye yollamıyor! Baş Görünmeden yola çık. Kalbim atarken tik tık: Küçük hanım gel, gel, gel. berenle sık, KÜÇÜK HANIM Olalım hep beraber, Yalvartma böyle, yeter. Hem sevişsek kim ne der? Küçük hanım gel, gel gel. EL, GEL, GEL. Yalnızım, başı Başum, Seni gördüm, bir hoşum, Gönül verdim sarhoşu, Küçük hanım gel, gel, ge Rahmi Karaca Kalabalık Feşmekân bey, cuma günü Ada vapuruna gir Sırtında valizi vardı. Vapur hıncahınç doluydu. Iğne | atılsa yere düşmiyecekt. Feşmekön bey, sırtında valizi, bir köşede durdu. Feşmekân bey başını salladı — Vapur kâfi derecede yüklü, bir de ben yüklemiyeyim!.. — Seninle münakaşaya imkân yok, çok gevezesin. — Ben mi? — Sen ya, iki zümü kesiyorsun! ir hepaö- lim şu mevzuu verdi — Tembellik nedir? Talebelerden biri, musllime dört büyük kâğıt verdi, Kâğulardan her birine şunu yazmıştır İşte Dans var, gramofon var, radyo var, oto- mebil ve toz toprak — Bu kıyafet ne? — Bazan mize — Nihayet biribiri- savuştule.. Mar Patronunuzun. — Bahşişi mt. Yeşil bere baştadır, Bir yanı ta, Kaştadır. Ne ondadır ne bunda, Gönlüm sarı saçtadır.. OKŞARIM BAZI BAZI Sarı saç büklüm Benim mısır püskülüm.. Karanfil seni Yeter,kayısı gülüml.. olsun, Severim ben pek yazi, Arada Bir da Gi Esmeri de alırım, Okşarım bazı bast... Kelâmi iffet adam, Altın gibi azmi, — Ayol bi gibi lesi var. — Belmanin maden mühendisi kocam çok İyi albi, gümüş gibi yüreği, çelik değil, madenin ta kendisi! Doktor hanımefendiyi tedavi etti, Hanımefendi iyileşti ve dokte- run son ziyaretinde, bir tabaka verdi. Doktar, alıp alacağının bu ok duğunu zanmettis — Teşekkür ederim, dedi, ta- baka kalsın, bana elli Jira veri- tabakayı açtı, — Buyurunuz., Ve ilâve etti: bizden evvel: sev dalılar oturmuş. Neler konuştu” lar dersin? amma sardalya yediklerini boş kutudan anlıyorum: Cevap Maallim, imtihanda, talebelere Bir mesele verdi. Beş metre kutrü olan bir masa başında kaç kişi oturabilir? Talebelerden biri çalıştı, dü- gündü, meseleyi halletti, fakat 11 Buçuk kişi buldu, Düşünmeğe başladı. 11 buçuk kiş Bunun üzerine cevabıni şöyle ver: — 21 buçuk kişi oturar, fakat Biraz sıkışırlarsa, 12 kişi otarabiz dört gündür ye- meğe geldiğinin farkında mısın? — Kosura bakma, öteki günler iştibam yoktu. R Hanım kaç yaşındasın? i — 28 yaşında efendim. — Aman hanım bunda bir yan- Taşlık var. — Yoktur efendim. Ben, bizim bahçedeki kiraz, kiraz verdiği gün doğmuşum. Bizim ağaç her yerişte, bir yap alırım, Biri atıldı: Doğru efendim, onların ki-