17 Haziran 1934 Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA Iran transiti | şark ile garp arasında bir transit ticaretini kendi elinde tutabilir, Bu, tabia- tin, coğrafi vaziyetin bize ihsan etmiş olduğu bir nimettir. Ne ol. sa, dünyanın coğrafi düzeni de- Bişmedikçe kimse bu imtiyazı Türkiyenin elinden alamaz. Bunu alabilecek tek bir kuvvet vardır: Bizim ihmalimiz. Biz iste- mezsek, biz ehemmiyet sek, biz zamanın gidişine, iht cına, şartlarına uymazsak, bizim hatırımız için dünyanın yürüyüşü durmıyacağı için transit te, güç, biraz pahalı ve uzun olsa da başka yollardan akar gider. İran transitinin büyük ymi dünyanın ta en eski zamanla- rındanberi bizim memleketimiz- den yapıldığı halde, bu ihmalimiz yüzünden Batuma, Kafkasyaya ye Hazer denizine geçti, Batum- da pek güzel tahmil ve tahliye va: itaları vardır. Oradan başlıyan Colfa ve Tebrize dayanır, bir kolu Baküye | gider. Avrupadan gelen mallar | Baküde vapırlara yüklenir, ora- dan başlıca İran limanı olan Peh- | leviye teslim edilir, Ruslar. şimali bu sayede kendilerine çekmek için çok çalıştılar. Fakat, bizim hesa- bırsıza bereket versin ki, ticari zihniyetle çalışmak yolunu bilme- dikleri için kimseye emniyet tel. kin edememişlerdir. Giriştikleri taahhütleri ifa etmemeleri ticaret âlemini korkutmuştur. Batum yo- lile nakliyat yapmaktan gekiniyor. Sonra, Ruslar her şeyin geçmesine müsaade etmiyorlar. Bazan tarifeleri yükseltiyorlar. Öyle ki bir gün Hamburgtan Bas- rfezine ve oradan kamyon- ir kıs endiferin bir kolu İran transitini tüccar ra la Tahrana nakliyat yapmak bur- mumuzun dibindeki Batum tariki- le sevkiyatta bulunmaktan çok ucuza geliyor! Biz Trabzonda tahmil ve tah- | liye işlerini dünyanın bugünkü ih- | tiyacına ve icaplarına uyacak su- Tette tanzim edip Tebriz şosesini işlek bir hale sokarsak simali iran transiti kolaylıkla tekrar memle- ketimizi tercih eder. İtalyadan yapılan sevkiyatın bir kısmı Beruta gidiyor ve oradan kamyonlarla Bağdada, 'da Tahrana gönderiliyor. yolculuğunun zorluğu ve pahalılı- ğı düşünülecek olursa, Trabzon, Teb esinin kısalığı hasebile bu sevkiyatın bir kısmının da mem- Jeketimizi daha münasip bulmasi kabildir. İran transi noktasından değil, le de düşünmelidir. İranın kuru iptidai maddeler, halı ve saire gibi çok ihracat eşyası var. dır. Biz bu işi memleketin yüksek oradan Kara yalnız 1, ihracat iti ŞEHİR HABERLERİ Yıldız davası Beş buçuk milyon liralık talep reddedildi Uzun müddettenberi | Yıldız müsteciri M, Maryoseranın ala- caklıları ile belediye devam eden beş buçuk milyon | liralık zarar ve ziyan davası ne ticelenmiştir. Yıldız. gazinosunun müddeiu- | mumilikçe kapatılmasını mütea- kip M. Maryosera, mukavelesine göre otuz senelik intifa hakkından! mahrum edildiği için belediye aleyhine bir dava açmış ve bele- diyeden beş buçuk milyon lira za- istemişti. arasında Tar ve ziyan Bilâhare belediye ile Maryosera arasında bir anlaşma olmuş ve M. Maryossraya otuz iki bin lira tazminat verilmek suretile Maryo- sero bu davadan vaz geçmişti. Fakat bu esnada M. Maryose- ranın alacaklıları İtalyada mah- kemeye müracaat ederek Mar- yosera aleyhinde iflâs kararı al. mahkemesine ka- nunsuz olduğunu ileri sürmü dir. Dördüncü hukuk mahkemesi belediye ile Maryosera arasında yapılan sulün kanuni mahiyette olduğunu kabul ederek, belediye lehinde olarak, davanın reddedik. mesine karar vermiştir. Davanın bu suretle reddedilme-| si, belediyeyi büyük bir yük al tindan kurtarmıştır. Bu hususta belediye avukatlarının takdire lâyıktır. Kimin malı? Bakırköy belediye bahçe- sine bir sahip çıktı Senelerdenberi belediyenin ma- h olan Bakirköy belediye bahçe- ine Zehra hanım isminde biri ta- Sarruf iddia etmiş ve mahkemeye müracaat ederek bir de senet gös- - Zehra hanım, bahçenin ine ait olduğunu ve beledi- yenin on senelik icar bedeli meğe mecbur bulunduğunu iddia etmektedir. Bahçenin vaziyetini ve kime ait olduğunu tayin etmek üzere mah- kemece bir heyet intihap edilmiş- tir. Heyet pazartesi günü mahalli- ne giderek tetkiket yapacaktır. mışlar ve ticaret müracaatla yapılan sulhü; telâkki ederek iktisat siyasetimi- zin esaslı noktalarından biri adde- | dersek sarfedeceğimiz himmetle. | rin semeresini pek göze çarpacak | şekilde elde ederiz. o Akşamci ) olduğu anlaşılmış, hırs Tepebaşı bahçesi Bahçenin bir aile toplantı olmasına dikkat ediliyor Tepebaşi bahçesi perşembe gü- nü açılmıştır. Evvelce de yazdığı- mız gibi bahçeyi Şehir tiyatrosu kooperatifi açmıştır. Kooperatif gzino kısmını bu işten anlıyan birisine“ kiralamıştır. Kendisi kontrol vazifesini görecektir. Bahçede her akşam çalgı çali- nacak, muayyen geceler varyete ve operet bulunacaktır. nın bir aile toplantı yeri olmasi için içki bulundurulmıyacaktır. Fiatlerin ucuz olmasına da dik. kat edilmiştir. Dühuliye beş kuruş, kahve, çay, limonata on kuruştur. Bu suretle 15 kuruşa mızıka dü yerek serin hava almak kabil ola- caktır. Varyete ve tiyatro olan gece ler kahve, limonata 25 kuruşa ola- cakır. Tepebaşi bahçesindeki esi ne tamir ettir ye Burası- i sah iştir. Sahnenin önünde, Taksim bahçesinde oldu- Zu gibi, bir dans yeri yapılmıştır. Burada dansedebi- lecekti Bugünden itibaren bahçe de bi- ra da verilecektir. Gelecek hafta- dan arzu eden yaren de yemek yenilecektir. Adalar yaz tarifesi Adalar hattına mahsus yaz ta- rifesinin ayın yirmi beşinden iti- baren tatbik edileceği haber alınmıştır. Hırsız kıptiler Paraları paylaşırken aralarında kavga çıktı Küçükpazar civarında bir oda- 'da oluran Niyazi ve Eşref efendi isimlerinde iki kişi dün sokağa çık- tıkları sırada odalarma hirsiz yerek ikisine ait bir çok parayi aşırmışlardır. Öğleden sonra eve giden bu iki arkadaş vaziyeti gö- rünce derhal haber vermişler ve zabıta tahkikata başlamıştır. Bu sırada iki kişi polis merkezine gi- dip Küçükpazar civarında bir s0- | 5 kak içinde kadınlı erkekli bir kaç | 7! Eftimya da gelip kavgaya ka- kıptinin ellerindeki bir deste pa-) rayı paylaşmakta ve bu yüzden kavga etmekte olduklarını söyle mişlerdir. Polisler derhal bu sokağa git do ve diğer Yaşar isiml bir kadınla üç kıpti erkeği yaka- lamışlardır. zi ve Eşref efendilerin oda- larına girip paraları çalan bunlar lar cürüm- İerini itiraf etmişlerdir. Yangın yerleri Çaplar verilirken arsa sahiplerile anlaşılacak Belediye aleyhine ikame edi- len davalardan bir çoğu yangın yerlerinde çapları sahiplerine ve- rilen arsaların eski ve yeni kıy- metleri arasmda çıkan ihtilâflar- 'dan ileri geliyor. Bir çok mal sa- hipleri eski arsalarile yeni çap üzerine verilen arsanın arasında büyük fark olduğunu iddia ede- rek fiat farkını istemektedirler. Son zamanlarda Mollagüranide bir arsa için, önünde bir yol açık dığından, 3100 lira fark isten | miştir, Belediye 400 metre ge nişliğinde bir arsa için bir yol açılmasından dolayı bu kadar yüksek bir fark hasıl olamıya- cağını iddia etmiştir. Belediye, fuzuli yere bu kabil iddialarla karşılaşmamak için sapları verilmiyen arsa sahiple- rile evvelce pazarlığa girişmek ve fiat hususunda müvafakatini sonra çapını vermek fik- Ev kirası Iki kadın kavga ederken merdivenden yuvarlandılar! Bakırköy civarında oturan Ay- 46 hanım isminde bir kadın evini madam Poliksina isminde bir ka dına kiraya vermiştir. Bir kaç ay- danberi madam Poliksina ev kira- larını geciktirmeğe başlamış ve bu yüzden Ayşe hanımla araları açıl. mıştir. Ayşe hanim bu ayin kirasini al. mak üzere bir kaç defa madam Poliksinaya gitmiş, fakat kiracı kadın parası olmadığını söyliye- rek ev sahibini başından saymıştır. Dün Ayşe hanım gene eve gi- dip para isteyince madam Polil- sina kendisini içeriye almış ve ka- pıyı kapadıktan sonra kavgaya başlamıştır. Merdiven başında bunlar çekişirlerken Poliksinanın rışmış ve üç kadın girmişlerdir. Bir aralık madam Poliksina ile Ayşe hanım biribirlerini dövmek isterlerken ikisi birden merdiven- lerden yuvarlanmışlardır. Evdeki gürültüyü duyan komşular polise haber vermişler ve zabıta memur- ları gelip kavgacı kadınları yak lamışlardır. Kavgada muhteli yerlerinden yaralanan Poliksina ile Ayşe hanım tedavi altına alı: narak tahkikata ba, iribirlerine İ Mix çarpneiza Tl Bir mektep Dün saydım. Altı saatte tamam altı kişi bana meşhur muktesit Celâl Muhtar beyden bahsetti. İlk rasgeldiğim — şehir tiyatrosu artistlerinden İ. Galip bey: — Büyük muharebede Hi ahmerde idim. Levazım amba- rında... Bir gün Celâl Muhtar bey beni yanına çağırdı... diye başladı. İ. Galip beyden sonra meşhur ve hayırperver bir doktora ras- geldim: — Büyük muharebede Hilâli- ahmerdeydim. Levazım ambarın- da... Bir gün Celâl Muhtar bey beni yanına çağırdı... diye baş adı. Ayni günde bir edebiyat pro- fesörü gene: — Bir gün Celâl Muhtar bey | beni yanına çağırdı!.. diye başlar dı. Celâl Muhtar bey bir kütlenin ü öyle tesir etmiş ki seneler gectiği halde çokları onu unulamıyor. ün İstanbulda mükemmel bir «Celâl Muhtar bey mektebi» var. Bu mektepte, Ci Isi Muhtar beyin «rahlei tedrixin. dep yetişenler bir araya geldiler — Hani bir gün Celâl Muhtar bey... Diye başlayıp üstadın hususi yetlerini, kendi hakkındaki hikâ- yeleri, fıkraları, vakaları birer bi- Fer sayıp döküyorlar. Celâl Muhtar bey hikâyeleri, fıkraları, hususiyetlerile aramız da büyük bir külliyat halinde ya- siyor. Harp zamanında Celâl Muhtar beyle birlikte çalışanlar ayni mek- A ayni sınıfında okumusla aralarında âdeta bir sınıf ar- kalaşlığı Kal çize Ve Muhtar bey bu sınıfın hocası, Celâl Muhtar beyin mektebin- den yetişmiş olanlar içinde ben henüz müsrif olan kimseye ras gelmedim. Mezelâ bu mektepte bulunmuş öyle gazeteciler bili- rim ki ideal birer iş adamıdırlar. Ben şimdi genç kızlara rasge- liyorum. Küçük bir boya- parçasi için avuç dolusu para veriyorlar. Mümkün olsa evlenecek genç kızlara, evlenecek kadınlara hat- #& beylere bir mektep açmalı. Bunlara Celâl Muhtar bey altı ay! halde kadar ders vermeli. Her mesut birer yuva kurarlar. Hikmet Feridun Göztepede bir hırsızlık Hüseyin Kâmil beyin otur duğu Göztepede Rifat paşa köşkü- nün selâmlik kısmında Çarşamba çerçeve- çıkarmak suretile içeri girmiş- ler ve odada bulunan üç du halısı ile elbise ve salreyi aşırıp gitmişlerdi Amca bey Yalovada! Kayaya pi Nİ — İktibas ve tercüme hakkı mahfuzdur — — Akay idaresi yeryüzündeki gü elliklerin hepsini burada topladı Am. beya xx Burada kaplıcalardan tut das En kuytu könelere varın dar her şey sana sahatlık ve sökün ve- İyi ki geldini... İnsan dünyanın hiç bir yerinde buradaki kadar tahat uyku uyuyamaz A.B. — O halde Yalova telef hanesinin gece çalışmamasından gâyet etmekte haktizsınız!