Akşam. Sahife 3 Roman ölüyor ne kadar aleyhte istendiği kadar alay bütün dünyada kökleşiyor. Muhakkak, ki dünyanın; filozof edip Duhamel'in dediği gibi; yalnız kokusu değişmedi görür, duyuş, beğeniş muvaze- de bozuldu. Tanazursuzluk, öl rl asa ber be mında, elişlerinde, iğneyle iplikte, fırçayla palette, kerpiçle sıva velhasıl alelümum sanatlarda, bel başlı bir zevk tarzı oldu. Bu ahenk çerçevesi içinde, verinle kafiyeye esir olan manzu- menin, daha bir nesil ömrü kalıp kalmadığında şüphe ve terddüde Ne denilse, bulunuls ve romancılarımız ne de Bize kal romanın da bir ayağı çukurda, Roman ne demektir? Akademi lugatinin tarifini oku- yalım: “,. Bir roman, daima bir bikâyet, birnakletmedir ve daima müellif bizi, bir veya birkaç ki nin akibeti ile alâkadar etmeği kasteder. Münekkit Fare - Biguet'in de mülâhazaları bu tarife aykırı de- gildir. M. Biguet de, müellifte, hepsi birden bulunması imkânsız. olan bir çok vasıfları saydıktan sonra: * hayale ve mani sızlığa vw diyor ve ilâve ediyo, leri ne kadar devirler ederse etsin “ferdi, mensup, bulundukları cemiyetin haleti ruhiyesini değil, ferdin düşünüşünü izhar ederler. , Namazlar, Lügatin tarifi de, münekkidin da çok doğrudur. Cihanın şaheser addedilen örf ve âdet romandarı, nihayet bir kaç kişinin haleti ruhiyesini tahlilden ibarettir ve gerek klasikler, gerek rönessans romancıları, | farkına varmadan; çok dafa hayale ve manasıslığa düşmüşlerdir. 19 uncu asrın sonuna kadar mükemmel bir örf ve âdet romanı olan Donkişot - çocuklara mahsus eğlendirici kıraat kitabı oldu. Pol i o devirdeki fran- sız safiyetine kimseyi inandırama: Zola, ancak, kalil bir zümrenin çıban ba kopardı. Ispanyayı Servante: Fransayı Zola'dan öğrenmek bize garip göründü. Bizden sonra ge- lecek neslin, bir veya bir kaç kişinin aşki, marazi, cinal haletle- riyle alâkadar olması ve bu balet- lerden, bir milletin haleti ruhiyesini idrak etmeğe çalışmı var mıdır? 1914, milletlere öyle uzun adim attırmıştır, ki bir hamlede 20 inci mülâhazası imkânı asrı aştık, 21 inc ruz desek caj Otobüsler Sirkeci ile Rami arasında bir hat yapılacak Şehrimizde © otobüs seferleri günden güne çoğalıyor. Yeni bir grup daha belediyeye müracaat etmiş, Sirkeci ile Rami arasında bir otobüs seferiiçin müsaadesini istemişt Bu grup Sirkeciden hareket edecek olan bir arabanın tramvay caddesi ve Fatih - Edirnokapı yolile Ramiye gitmesini Belediye, bu yolu doğru gör Otobüsün tramvay nak- etmemesi arzu Rami otobüs” lerin tramvay o caddesini takip etmelesizin Edirnekapısı, topçular ve Ramiye kadar gidebilecek lerdir. Sirkeciden Edirnckapıya kadar en iki buçuk, Sirkeciden Ramiye kadarda on yedi buçuk kuruş ücret alınacaktır. Belediye © otobüs İmtiyazını kendi uhitesine aldığı için yeniden ötöbüs seferlerine müsaade etme- meği evvelce | kararlaştırmıştı. Fakat Sirkeci - Rami hattı halkın büyük bir ihtiyacına tekabul edi- yorsa bu hususta yeni bir karsı verilecektir. Bu hatta verilecel ruhsat ile şehrimizde yeniden otobüsler tesisine imkân hazırl yacaktır. Ilâçları taklit etmiş adamın bazı ilâçları taklit ettiği ihbar edik Zabıta bu mesele hakkında tahkikata başlamıştır. Leon zabıta tarafından isticvap altına al maştır, müellifin mubayyelesinden çıkmış mevzulanın işlenmesi, veya bir şehirdeki, dile gelmiş insanların portrelerinden © çıkmış “ eşbasi malum, hilkâyetler değil, ars *nmız milletlerini sahiden, bi- hakkın, hayele kapılmaksızın, manasızlığa düşmeksisin gele- ceklere tanıtacak olan eserler. dir. Öyle | eserler, ki içlerinde iskelet © olmaktan kurtulamıyan muhayyel kalıramanlar, hayatiyet- leri sahte eşbas bulunmıyacaktır. Meselâ Dorgeles'in “Partir, i Pol Moran'ın “Air Indien i Falih Rıfkının * Denizaşırı, sı mustak- belin romanıdır. bugün: “Roman ölüyor, dedik. Yarınki nesil sade ve sade bu saydığımız tarz kitapları oku- yacaklar ve: Roman öldül diye- cekler, Selâmi İzzet “totem neyse gelecek nesil için “fert, aynı şey olacaktır. Yaşıyacak eserler) Istimlâk bedeli Belediye 300 bin lira tahsis ediyor Belediyenin şehrin muhtelif yer- lerinde yaptığı istimlâk bedellerini günü gününe ödemek için büyük bir hassasiyet gösterdiğini yazmış- tık, Binası, arsası istimlâk edilem- ler, uzun müddet beklemeksizin ve mahkemelere gitmeğe hacet kalmaksızın derhal alacaklarını alıyorlar. Bu yüzden belediyenin lak bedeli için bütçeye koy- duğu tahsisat bitmiştir. Belediye istimlak alacaklılarını uzun uzadıya bekletmemek için gebir bankası tesis edilmek üzere bütçeden ayrılan yüzde beşlerin | tutar bedelinden dolayı üçyüzbin liranın istikraz ile istimlâk borç- larının verilmesini şehir meclisin- den istemiştir. nclimenin bu husustaki mazi şehir meclisinde müzakere edilecektir. | Ampul hırsızı Duvara tırmanırken yakayı ele verdi Lölelide bir ampul bırsızı ya- kalanmıştır. Ali isminde ojan bu adam muhtelif semtlerde evlerin kapıları üzerinde bulunan ampul leri aşırmıştır. Ali evvelki gece de Lâleli ci rında bir kaç yerden ampul aşır- mış ve Lâleli camiinin yanında ampul sökmek üzere duvara tır- manırken polisler tarafından ya- kalanmıştır. — Alinin ceplerinde bir çok ampuller bulunmuştur. Erenköyünde iki hırsız yakalandı Hikmet ve Abdurahman isimle- inde iki kişi Erenköy civarında bir çok yerleri soymuşlardır. Zabıta bu iki hırsızı yakalıyarak Üsküdar adliyesine teslim etmiştir. Müddeiumumilik ikisini de tevkif etmiştir, AKŞAM ABONE ücretleri Türkiye © Kenebi SENELİK 1400 kuruş 2700 kurup SAYLIK 780 » 340 5 AYLIK 400 » 800 » JAYLIK 180 >» — yar Abonn Beretleri doğrudan doğruya AKŞAM idamesi nara gönderilmelidir. Aren tebdili için yirmi beş ke raşluk pul göndermek lzımdır. EHİR HABERLERİ Zaro ağa Eski vazifesine avdeti için istida veriyor eni ve İl Zaro ağ. rede bulunduğu zaman mezu müddet gayıp etmişti, ka ve Avrupada bir çok şeyler gördüğü halde hala belediyedeki baş hademeliği unutamıyor. akrabasından iki yeye gelmiş ve kendine mensup hamallardan birinin becayişi için iktisat o müdürlüğünden (o ricada bulunmuştur. Zaro ağa bundan Sonra kendi baş hademeliğinden ahsetmiş, yeni bir istida vererek eski vazifesine avdeti için riçada bulunacağını söylemiş Zaro ağa, bundan başka ba- şından geçen şeylerden bahsetmiş, bilhassa İngilterede biriktirdiği lira parasını Istanbula sırada meçbul bir ada- mın başına bir darba indirerek gasp ile | savuştuğundan ek etmiştir. bu paranın nerede yana Polis memuruna rüşvet vermek istemişler Taksimde Nimet isminde bir kadının gizli randevuculuk yap- tığı anlaşılarak evde araştırma yapılmıştır. Bu araştırmada cürüm sermaye» e Belki isimlerinde iki kadın bulunmuştur. Zabıta memurları bu kadınları merkeze götürürlerken yolda me- mura a vererek kendilerini serbes bırakmasını teklif etmişler- dir, Kadınlar, hakkında rüşvet cür- münden de evrak tanzim olunarak adliyeye verilmişlerdi Istinyede heroin yapanlar İstinyede Laz İsmail isminde bir adamın evinde heroin yapmıya mahsus bir çok mal bulunmuştur. Evde yı Ismail ile arkadaşları Mustafa ve Yordan haklarında zabıta tahki- katı ikmal edilmiştir. Bu üç kaçakçılık maznunu adliyeye tes- lim edilmişlerdir. Evrak 6 mcı Bir hırsız 2 sene 4 ay hapse mahüm oldu sızlardan Ca- başında ya adliyeye © verilmişti. ceza mahkemesinde yapı: lan muhakeme neticesinde Cavi- din bir çok cürümleri sabit(ok muştur. Cavit 2 sene 4 ay müd- detle hapse mahküm edilmiştir. Eski kocalar, yeni kocalar Ibtiyar, gün görmüş, feleğin gemberinden geçmiş bir bildiğim var.. Geçen gün evlilik, bekârlik maselesini konuşurken: — Eski zamanda kocalık enfes şeydi.. Eski zaman kocaları için bekârlik değil fakat evlilik sul- tanlıktı, Meselâ akşam yemeği yediniz. Şöyle bir kahveye kadar uzanırdınız. kaç Jâf atar, pargilenizi kere keyifli keyifli tokurdatır, alaturka saatla hareket eltiğiniz için yatsıdan bir müddet sonra evin yolunu tutarsınız., Siz kahvede iken eğer mevsim kaş ise - Helâlmız. hanım suda haşlanmış © kestaneleri soyar. Ipekli | kombinezonları andıran iç kabuklarını da kınalı parmak- larile ayıklayınca kestaneler plâj tuvaletlerile çırıl çıplâk meydana çıkarlar... Zevce hanım bunları bafifçe ezer üz: toz şeker, biraz gül suyu... Toz şeker- ler suyunu bırakınca kestanelerden enfes bir tatlı olur. Refika kestane tabağını yat ğınızın başına koyar, ve yanında pırl pırıl bir tatlı kaşığı. Durun daha bitmedi?. Birde nar alır. Kırar tane tane ayıklar, Ağamız acılanmasın diye nar t elerinin arasında beyaz kabuklar rn karışmamasına pek dikkat eder. Ayıklanmış nar taneleri de bir tabağa konulur, kestanelerin na. ra tiryakisi olduğunuz işin Beyaz ince ll rı kendiliğinden karmızı dudakları ile ıslatır. Sig: raların uçlarını yaparak yırtar. Bunlar da bir tabağın içinde yemişlerin arasına yerleştirili Kahveden geldiniz mi kestane- den bir kaç kaşık alır, bir kaç par tanesini ağzınıza atar, bir sigara da kondurursunuz.. Ondan sonra gler gıcır yıkanmış, bem beyaz, yakaları, kolları su yollu patiska entarinizi mis gibi sabun kokan yatağınıza yangelirsiniz.. Sabahleyin kaldınız mı kahveniz yatağınıza gelir. Akşamdan kal dığı için kestaneler | büsbütün şekerlenmiş ve — nefislenmişti | Narlarda başka bir lezzet bulur- sunuz, Kahveyi yatakta, içtikten, İ hanımın kendi elile yaptığı zen- cefilli ayva reçelile © kahvealt | ettikten sonra gerine | gerine yataktan kalkarsınız. Refikanız geydirir. alınıza kadar kendi eli Ütülü beyaz enfiye men- cebinize yerleştirir. | sizi kapıya kadar selâmetler. Akşam eve döndüğünüz zaman bir şeye biddetlenmi gun yorgun | sinirlenmiyesiniz (Devamı dördüncü sahifede) Hikmet Feridun Pardon) kelimesi hangi türkçe nin yerine kullanılır Amca bey? A.B. — Ayakkabı boyası, — Hah bah bah hah, Senin ran szcan da benimkinden mükermmelmis Anca bey? A.B. — Maamafih nasır ilâcı olarak da kullanılır! — Aman Amca bey, nerede bu?.. AB. — Uzakta deği mirim, kala balık tramvay ve tünel arabalarında!