22 Teşrinievrel 1932. Akşam İhracat eşyası Arpadan 5 milyon ç lira giriyor Geçen senenin ihracatı 1 milyon, 326 bin lira idi Arpa ihracatı gittikçe artmak- tadır. Bu gidişle arpa, en mühim ihracat maddelerimiz arasına ge- çeceketir İstatistiklere göre 930 senesinde whtelif memleketlere 156 bin lık arpa gönderilmiştir. Bu miktar 931 senesinde 1 milyon 324 bin liraya çıkmıştır. 932 senesinin dokuz ayında i arpa ihracatı 3 milyon 38 bin liraya kadar çıkmıştır. “Alâkadarlar, bu sene arpa ibra- catının 5 milyon liraya kadar çıkacağını — ümit etmektedirler. Arpa en ziyade, Almanya, Belçika, İngiltereye sevkedilmektedir. Eğer fransız hükümeti arpa ithalâtını menetmemiş olsaydı, daha çok arpa ihraç edecektik, Moskovada yer altı tramvayı Moskova, 20 — Moskovada yer altı tramvayı inşası için plân- İar hazırlanmıştır. Arabalar ve sair bir çok'levazım harice sipariş edilmiştir. Bir baskın Haydutlar az sonra ele geçirildiler Izmir, 20 — İki evel Tirede bir şakavet hadisesi ok muştur. Bu hususta vilâyete gelen nahiyesine merbut Yenişerköylinde Hasan ağanın evini basmışlardır. Bu adamlar o Hasan ağayı ve ailesini silâhla | tehtit ettikten #oura yüzlerce lira paralarını ve müçevheratlarını alarak kaçmış lardu Hadi jandarma haberdar olmuştur. Jandarma kuvvetlerile şakileri takip etmişler ve bunlar- dan Höseyin ve İsmaili yakala- 'n Bu iki şahsın Uzerinde bir alman iki türk mavzeri, bir çifte tüfeği ve bir tabanca bulunarak musa- dere edilmiştir. Bir kaç saat sonra diğer şakiler de köylerde birer, ikişer yakayı ele vermişlerdir. Tiftik satışı Tiftik ihracatı artmağa başladı Tiftik tı artmaktadır. Ih- racat ofisinin istatistiklerine göre, geçen senenin eylül ayında 71 bin lirahk tiftik satılmıştı Bu senenin eylül ayında ise 98 bin liralık Giftik satılmıştır. Sovyet ticaret mümessilliği son günlerde, piyasadan tiftik almak tadırlar. Bu yüzden tiftik piyasası daha ziyade canlanmıştır, alâka- larlar fiatlerin artacağım ümit etmektedirk Alman demiryolları memurla- rından 10 kişi tutuldu Branschwsig 21 (A. A.) — Wolft Ajansından: Alman demir- yolları memurlarından 10 kişi Magdebourg - Branschwig demir- yolu üzerinde yapılan bir çok Sui kastların failleri yahut müşev- vikleri olmak cürmile tevkif edil mişlerdir. Bu sui kastlar ehemmi yetli zararlara sebep olmakla beraber hall korkuya düşür GÜNÜN HABERLERİ Tütün mahsulü Bu sene Ege mıntakasın- daki mahsul azdır Bu sene Ege mim- tün rekoltesi hak kında İzmir ticaret odası mühim bir rapor hazırlamıştır. Bu raporda tütün hakkında ge malümat var ir: İzmir, 20 dabilinde bu için 175490 dönümlük © ruhsatiye © alınmış, bunun 15 bin dönümlük sahası ekilmiştir. Tahmin olunan istiüsal mikdarına gelince Mayıs nihayet- lerinde bu sene rekoltesi TL12 milyon kilo tahmin edilirken şimdi kuraklık | yüzünden bu miktar ancak 8,670,000 kilo tahmin edilmektedir. lstihsal miktarı muhtelif şehir ve kazalara şöyle taksim edir mektedir: Izmir, Bornava, Buca 75000, Menemen, Foça 80000, Kemal paşa 170000 Aydın 125000, ene 12000, Akhisar 1,5000, ördes, «Salihli 10000, Kırk ağaç 320000. Bergama, Dikili 225000, Ayvalık ve Altınova 100000, Soma 330000, Ödemiş 780000, Adagide 570000, Bayın- dır 25000, Tire 600009, Manisa 340000, Kasaba 125000, Muğla ve Ahıköy 650000, Bodrum 105000 Fethiye 190000, Kula 30000, Milas 400000, Seydiköy ve havı lisi 400000 Torbalı 600000, Söke ve Kuşadası 600000, Selçuk 10000, Seferihisar ve Urla 50000, Kara- burun 150000, Çeşme 500000, Sındırğı 80000, Denizli 75000 dir. Geçen sene rekoltesi 26 milyon kiloyu bulmuştu. Bu yekândan kumpanya ve daha bazı müesse- selerin mübayaatı 23 milyon kilo- dur. Geçen sene rekaltesinden sada 3 milyon kilo tütün kal- bunlar da peyderpey edilmektedir. yakında açıl masına intizar edilmektedir. 1200 senelik ağaç! Yeni Zelanda da çok eski bir ağaç bulunmuştur. Ağacın cinsi henüz anlaşılamamıştır. Yapılan tetkikatta bunun 1200 senelik olduğu anlaşılmıştır. 12 asırlık ağaç elan sağdır. Mrs. Pavley ile Corkran serbes bırakıldılar Changai, 20 (A.A) — Çinli baydutlar tarafından kaldı- rılmış olan Mrs. Pavley ile Cork- ran, “Seigida, ismindeki Japon vatanperverler cemiyetine mensup bazı öza tarafından getirilmiş ve Panshan eyaleti memurlarına tes- Bütçe açıkları Her taraftamasraf azaltılıyor Fransada açık mıktarı 8 milyar frank Paris, 20 — Gelecek senenin fransız bütçesinde 8 milyar frank açık vardır. Bu paranın dört milyarı masrafı azaltmak, vergi toplamak masrafını indirmek memur maaşlarından bir mikdar tenzilât yapmak suretile temin edilecektir. — Diğer dört milyar devlet eshamınn faizinin azak tılması ve temmuzda karar verilen tedbirlerle elde edilecekti. Ameri 17. teşrinievvele kadar bütçe açığı 554 milyon doları bulmuştur. Amerika mas- ahı azaltmak için silâhları bırak ma meselesi hakkında bir kar verilmesini istiyor. Ame: kanatma göre Avrupa devletleri aridatlarının yüzde seksen beşi silâhlanmaya sarfediyor, iktisadi vaziyet bu yüzden bozuluyor. Bu sebeple Avrupa silâhlarını azalt madıkça Amerika harp borçla rından bir santim bile indirmiye- cektir. Dünyanın nüfusu Umumi harbe rağmen nüfus artıyor Londra 20 — Son istatistiklere göre dünyanın nüfusu 3 milyar İ2 milyon 800 bin kişiyi bulmuş- tor, Bundan 1 milyar 108 milyonu Asyada, 506 milyonu. Avrupada, 265 iyonu Amerikada, 143 milyonu Aferikada, 10 milyonu Okyanosyada yaşamaktadır. Maamafih şimdiye kader keşi- edilmemiş yerlerde daha bir çok insanların yaşadığı tahmin ediliyor. Bunların yekünu da bir kaç mil. yona baliğ olmaktadır. Umumi harbin sebep olduğu Zâyıata rağmen İnsanların miktarı çoğalmaktadır. Londra, 20 — Musul petrolla- rını Hayfaya nakletmek üzere boru döşenmesine devam ediliyor. Bu işle binlerce işçi uğraşıyor. Am kaç sene sürecektir. Bir şirketi amlenin mühendislerin yiyecek ihtiyacını temin için bir mukavele yapmıştır. Mukavele 500 bin ingiliz liralıklır. İşsizler Londrada kralın oğluna karşı bir nümayiş Londra, 21 (A.A.) — Prenes George Londranın şarkında labalık bir mahalle olan Poslarda yapılan gemiciler ve denizciler yurduna ilâve edilen yeni kısmın açılış resmini yapmağa geldiği zaman orada bulunan ahalinin bir kısmı tarafından “Biz açlıktan ölür- ken siz otomobillerle geziyorsunuz, | suretinde bağrışmalarla karşılan mıştır. Fakat umumi alkış sesleri bu bağrışmaları bastırmıştır. Prens George gelmeden evvel işsizler bir nümayiş yapmışlardır. Bu nümayiş esnasında bir çok işsizler yurd binasına zorla gir- mişler, fakat biraz sonra dışarı çıkarılmışlardır. Üç kişi tevkif edilmiştir. Kingstonda kargaşalıklar Kingston (Amerikada) 21 (A- A.) — Kingston hapishanesinde yenidn barı kargaşalıklar çıkmış- tir. Bu esnada silâh sesleri işidil- miştir. Derhal çağrılan bir müf- reze asker sükün ve huzuru inde Tetrika No. 68 22 Teşrinlevvel 1938 © Harp zengininin Gelini Büyük milli roman Gün ağarıp ta horozlar öte rken biraz kendinden ge- genişti... Ağır bir hastadan farksızdı.. Vü- cudu Sez i de, bap kazan gibi, beyni zonl zonk ze- kluyordu. Daba dalalı bir saat olma- dan tikl till kapı, Yengesinin sesiz Haydi Su- at hanım kalk elem eszvesini Beş akin geçmeden gene tiki tk, — Suat ha- mim, misafirlik bir gün olur, Hem sen mi safir misin? Bu evin kızısın, Uyan bakalım, bu ne uykusu bu? Ben bulaşık ları yıkıyorum; bari sen de fasulya tenceresini zaltıza koy. Dört elim yok ki hepsine yetişeyim, Lebip, o sabah ta erkenden Ustanbula atlamıştı. Suat hanım, dap daracık evin içinde, akşama kadar gene çile çıkardı. Tencereyi * ateşe | koyduktan maada ertesi günün zerzevatlarnı ayıklamış, sofrayı kurmuş, dayın kaç parti kahvesini pişirmiş, © küçücük, kapkaranlık odadaki sandıkları taşımağa da yardım etmiş, kımıldıyacak hali kalma- mıştı. Dokunsalar ağlıyacaktı. Lebip, gene aynı saatte kapıdan içeri girdi. Evrakım buğün müsteşara gitti, Yarm, ikimizde muallimiz. Öbür günden itibaren aylıklar tikar tıkır işliyor! diyerek parmak- larını şıkırdata şıkırdata odasını boylar Suadın haline, kafa tutmasına iyice içerliyor, adam akıllı. tutu- uyordu. — Iki gün daha sabır. Hanyayı, Konyayı yum da görsünl diye kendi yalıyordu. Iki gün, üç gün, dört gün. Aynı minval... Lebip, her akşam, mahutneka- ratla geliyor, oldu! Olacak! Olu- yor! diye ortalığı velveleye boğu- Yor, Suat hanım da, sanki aylıklı hizmetçi imiş gibi, boyuna iş görüyordu. Onun için, ne uyku vardı, ne durak, Ne ağzına bir şey koya- biliyor, nede beş dakika rahat nefes alıyordu. Dört günün içinde tanımayacak şekle girmişti. Çehresi solmuş, gözleri çökmüş, parmağını. kımıldatacak © mecali kalmamıştı. Cebindeki bir kaç parayıda onlara vermek £ mecburiyetinde kalmıştı. Vermeseydi, aç kalacak- lar, kuru ekmekle zeytin yiye- ceklerdi. Muharriri: Sermet Muhtar Suat bir gölge gibi kapıdan dışarı kaydı Suat, Bakırköyüne geldiğinin beşinci gecesi, ber zamankinden daha müthiş bir buhran geçirmeğe başlamıştı. “Arkasındaki elbisesini bile çe karmadı; yatağa bile uzanmadı. Muttasıl odanın içinde dolaşıyor, bu iztiraptan kurtuluş çaresi dü- günüyordu. Artık iyice kararını vermişti. Bu hayata, bir gün daha taham- mül etmeğe kudreti yoktu. Ya intihar veya firar... Tatihar budalalıktı, En doğrusu kaçmak, Kaçan ama nereye? Vezneciler mi? Ya hiç uma" Samimi alaliesikin birine, mi? Mesela Yeniköydeki mektep arkadaşı Şadiyeye. ile Süheylâya mı? Başını iki avuçları arasında si kıyor, hiç birini muvafık bulmu- yordu. Kaçsın amma kime, kime yâ” rabbi... Birden, zihninde, şerare gibi bir aşik: parladı: Ecmel Vamık bey. Ecmel bey, o gün odasında, Suada ne ricalarda bulunmanıştı? Ne teminatlar sayıp dökmemişti? Benimle yaşamağa muvafakat et; bütün hayatımı, varlığımı, servetimi uğuruna feda edeyim diye çocuklar gibi yalvarmıştı. Suat onun olur olmaz, karşısın- da diz çökeceği, bütün mevcudi- yetini ona hasredeceği muhakkak. Iyi amma nasıl gitsin? Bil kendi. ayağile | gitmek, izzeti nefsile kabili Yahut Leylâ perva, kadınlık telif mi? (Arkası var) DiKKAT MUTTEHİT ERMİS EMNi) KARTAL Konserve fabrlki Türk Anonim Şirketi Jdarl bu kora İstanbula Balıkpazarında, Maksudiya hanırm zemin. katında, 9 mumnmlı daireye nakletmiştir. KANSIZLIK >: deva kanl taya eden Sünni Bull inn terli emilir. Nörasteni, zaliyet ve Chlorose SIROP DESCHIENS, PARIS