SE mez iiidjdmdw——ç—......— Sahife 2 > em ma — e ama me m a 3 Eylül 1932 Uzaklaşan kanaatlar (Baş tarafı birinci sahifede) veya Atinaya gelmezler. Çünki, hava yolu, tren seyahatine nisbetle ancak bir gün kısadır. Yoldan ancak bir gün kazanmak için tayyareyi tercih edecekler pek enderdir. Fakat, uzun mesafeler için hava yolu tercih edilir. Va- purla bir ayda gidilecek bir yere tayyare beş günde gider. Cenubi Afrikadan, yahut Hidistandan Londraya gidecek bir ingiliz elbet tayyareyi tercih öder. Bütün mesele buradadır: Av- rupadan İstanbula gelen bir tay- yare daha uzağa gidemiyor, hal- buki, Atinaya gelen bir tayyare oradan hareket ederek Mısır tarikile Bağdat, Saygon, Batav- ya'ya kadar yoluna devam ede- biliyor 1... Memleketimizin ufuklarını, tay- yare (o postalarına (O kapamakla, , memleketimiz dahilinde milli, sivil tayyare postaları tesis etmemekle ne kazanıyoruz, buna aklımız ermez. Fakat iyice eminiz ki, bundan, Türkiyenin (kaybettiği maddi ve manevi menfaatler pek büyüktür. Tayyareyi, sade bayram günleri havalarımızda bir vatanperverlik nümunesi diye seyretmek kâfi değildir. Tayyarecilik bu devri çoktan aşmış, merak ile uzaktan seyreredilir bir ucube olmaktan çıkmıştır. o Tayyareden istifade etmeliyiz. Endişe ile görüyoruz: Istanbul, beynelmilel büyük hava postaları güzergâhı haricinde kalıyor. Hal- buki tabiat bu şehri, dünya hava yollarının merkezi olarak yarat- mıştır... Necmeddin Sadık Yıldız ve Çırağan (Baş tarafı birinci sahifede) almağa çalışmaktadır. Bu müsaade alınırsa o zaman sarayları otel haline koymak isteyen talip çık- ması muhtemel görülüyor. Bize kalırsa Yıldız sarayının otel haline konması pek müşkül- dür. Çırağan sarayı iyi bir otel ve eğlence yeri olabilir. Gidip gelmesi nisbeten kolay ol- duğu için balk buraya rağ- bet edebilir. Fakat sarayı otel haline koymak için yüz binlerce lira sarfetmek lâzımdır ki bu sırada bu masrafı göze alacak talip çıkması şüphelidir. Yüzde otuz Gayrı mübadillere ikinci tevziat Gayrı mübadillere istihkaklarına mukabil yüzde 20 nisbetinde bono verilmişti. bu bonoları gayrı mü- badillerin yüzde doksanının elle- rinden çıkardıkları nazarı dikkate alınarak yeniden tevziat yapılması kararlaştırılmıştır. Bu defa yüzde otuz nisbetinde bono verilecektir. Yeni bonoların verilmesini mü- teakip müzayedelere başlanacak- tır. Hükümet bu defa verilecek bonoların, kıymetlerini muhafaza etmesi için esaslı tedbirler ala- caktır. Ismet Pş. Hz. Başvekil Ismet paşa Hz. dün öğleden sonra Heybeliden Istan- bula inerek Sami Günzberg beyin muayenehanesine ( gitmişler Ove dişlerinin tedavisile meşgul olmuş- lardır. Adanada kız lisesi Adana, 2 (Hususi) — Adanada bir kız lisesi açılması kati surette kararlaştırılmış, (o vekâletten bu hususta emir alınmıştır. 1Seylülde kayıt muamelesine başlanacaktır. Berlin, 2 (Hususi) — Almanya hükümetinin silâhlanmak husu- sunda diğer devletlerle müsavat istemesi bütün Almanyada büyük memnuniyetle karşılanmıştır. Muh- telif fırkalara mensup gazeteler kâmilen hükümetin teşebbüsünü muvafık buluyorlar. Gazeteler bu münasebetle yaz- dıkları makalelerde Almanyanın istediği, silâhlarını arttırmak de- gil, diğer devletlerin kendi de- recesine inmesi “olduğunu ve bu- nun tahdidi teslihat için en mu- vafık çare bulunduğunu beyan ediyorlar. Muhtelif memleketlerden gelen haberler Fransaya verilen notanın ber tarafta büyük bir ehemmiyetle karşılandığını bildirmektedir. Fran- sız gazeteleri notaya şiddetle hücum ediyorlar. * ittifak Tokio, 2 (A.A.) — Japonya ile yeni Mançuri devleti arasında müzakere edilen tedafül ittifak muahedesi 15 eylülden evvel imza ve meriyet o mevkiine vazedile- cektir. Bu muahede arazi hususunda mütekabil hukuku hükümraniye ri- ayeti derpiş eylemekte ve Mançu- rinin her tarafında asker bulun- Kurtuluş günü Eskişehirde çok büyük tezahürat yapıldı Eskişehir 2 (Hususi) —Eskişeh- rin kurtuluş bayramı bugün, şimdiye kadar görülmemiş teza- büratla tesit edildi. Sabahleyin işgal hatıraları şehirde canlı bir şekilde temsil edildi. Muhtelif hatipler siyah matem heykeli etrafında ordudan istim- dat ederken uzaklardan patlıyan toplarla ordu şehre girdi, türk bayrağını alkışlar arasında hey- kelin üstüne rekzetti. Binlerce halk kolordu merkezini ziyaret etti, burada çok heyecanlı ve coşkun tezahürat oldu. Bir hatip orduyu tepcil etti, kuman- dan buna cevap verdi. Şehir hâlâ sevinç içinde çalkan- maktadır. e Akşam  belediyede şenlik yapılmış, halk evinde mü- samereler verilmiştir. Affedildiler Beş faşistin cezaları küreğe tahvil edildi Berlin, 2 (Hususi) — Idam cezasına mahküm edilmiş olan Hitler | fırkasına Omensup beş faşistin cezaları müebbet küreğe çevrilmiştir . Graff zeplin cenubi Amerikada Pernambouc, 1 (A.A.) — Graf zeplin kabili sevk balonu bu sabah gronoviş saatiyle 7,35 de buraya vasıl olmuştur. Bu gazeteler tahdidi teslihatın Almanyanın düşündüğü tarzda yapılamıyacağını, Almanyanın si- lahlârını arttırmasına gelince bu- nun için oOVersay muahedesini değiştirmek lâzım geldiğini söyli- yorlar. Fransız gazeteleri Versay muahedesini (değiştirmek için bu muahedeyi imzalamış olan bütün devletlerin toplanması lâzım geldiğini ilâve ediyorlar. Fransız kabinesi bugün reisi- cumhur M. Lebrunun reisliği al- tında toplanarak alman notası hakkında müzakerede bulunacak- tır. Fransızlar notanın uzun müza- kerelere yol açacağı fikrindedir. Alman notası Amerikada iyi bir tesir bırakmıştır. Amerikada dünya buhranına başlıca sebep askeri masraf olduğu kanaatı vardır. Bu sebeple silâhlanma masrafının (azaltılması şiddetle durmak hakkını Japonyaya bah- şetmektedir. Diğer taraftan Japonya Man- çuri devletinin dahili ve harici müdafaasını deruhte eylemektedir. Tokio, 2 (A.A.) — Japonların noktai nazarına göre yeni ittifak muahedenamesi, Japonyaya yeni- den hiç bir hak bahşetmemekte, yalnız eski hukuku teyit eylemek- tedir. Iki feci kaza Bir çocuk yandı, bir çocuk boğuldu Dün iki feci çocuk ölmüştür. 1 — Çengelköyde Tarlabaşın- da oturan İranlı tütüncü Hasan efendinin kızı 3 yaşlarında Ner- minle komşuları madam Despina- nın kızı Yorgiya dün'evde bir kibrit kutusile oynarlarken Nermin kaza olmuş, iki kutudan bir kibrit çıkararak yakmıştır. Bu sırada çocuğun elindeki dolu kutu birden bire patlamış ve elbisesi de tutuşmuştur. Çocukların ( feryadını duyan evdekiler yetişinceye kadar Ner- minin vücudu muhtelif yerlerinden yanmıştır. Çocuk derhal fakülte hastane- sine kaldırılmışsa da orada öl müştür. 2 — Çinilide Murat reis mahal- lesinde oturan Kadriye hanım dün 17 aylık çocuğu Hasanı odada salıncağa yatırarak dışarıya çıkmıştır. Kadın çıktıktan sonra Hasan salıncaktan kalkmak iste- miş, bu sırada salıncağin ipi çocuğun boğazina takılmış ve çocuk boğulmuştur. Kadriye hanım hadiseyi polise haber vermiştir. Tahkikat yapılmaktadır. Eskişehirde bir futbol maçı Eskişehir, 1 (Hususi) — Anka- ranın Çankaya klübü cuma günü bir maç yapmak üzere şehrimize gelmiştir. Bu Sabahki Telgraflar g Fransada hiddet ve asabiyet.. Amerikalılar ise alman notasını iyi bir surette karşıladılar isteniyor. Alman notasının buna yardım edeceği zannolunmaktadır. Amerika âyanından M. Borah Alman notasını iyi bulduğunu açıkça söylemiştir. Yalnız M. Bo- rah Almanyanın da silâhlanmasına meydan vermemek için diğer devletlerin silâhlarını azaltmalarını istiyor. Reisicumhur M. Hoover Alınan notasının uzun siyasi müzakerelere sebebiyet vereceği kanaatindedir. Fransanın . Almanyanın teklifini kabul etmek istemiyeceğini, fakat diğer devlerin icap ederse bir tavassutta bulunabileceklerini söy- liyor. Amerika her şeyden evvel tahdidi ( teslibat (o konferansının muvaffak olmasını istemektedir. Almanya bunu temine çalıştıkça Amerikanın bu mesaiyi iyi karşı- layacağı anlaşılmaktadır. Japonya Mançuride yerleşiyor! Yeni Mançuri hükümetile bir muahedesi akdetti Japonya hariciye nazareti yeni Mançuri devletinin mali ve harici meselelerde tam bir serbesti mu- faza etmesi hasebile Mançuride Japonya tarafından bir himaye sistemi tesisinin mevzuu bahis olmayacağını beyan ediyor. Japonya yeni muahedeyi Ce- nevrede tescil ettirmek hususunda henüz hiç bir harar vermemiştir. Bir mühimmat deposu uçtu Bir çok kimseler yaralandı, yangın devam ediyor Berlin 3 ( A.A ) — Gazeteler Bükreş civarında Teansa mühim- mat deposunda vuku bulan infilâk hakkında bir çok tafsilât vermek- tedir. Ahalisinin bir çoğu infilâktan mütevellit ankaz parçalarile yara- lanan Rudeni ve Thiajna kasaba- ları tahliye edilmiştir. £ Civarda bulunan bir çok evler yıkılmıştır. Mühimmat deposunun mahafaza kıtası bir zabit kumandasında 16 neferden mürekkeptir. Bunların hepsi kaybolmuştur. Itfaiye takımlarile asker kıtala- rının fevkalâde gayretlerine rağ- men infilâktan zuhur eden yangın hâlâ söndürülememiştir. Eski paralar Adanada bir duvardan 1080 gümüş para çıktı Adana, 2 (Hususi) — Adanada kale kapısında fırıncı Mehmet ağa evinin duvarlarını tamir ettirirken Sultan Ahmet devrine ait 1080 adet gümüş para bulmuştur. Mehmet ağa bu paraları bazı kimselerle paylaşmışsa da zabıta haber alarak paraların hepsini toplamıştır. Keriman hanım (Baş tarafı birinci sahifede) — Ağabeyisi var.. Kenan onu götürür, — Yi bey efendi. hanedanı kuruyorsunuz. — Büyükbabam şeyhülislâmdı.. Babam asil bir adamdı.. Fakat ben asaletin kendimden başla- masına taraftarım. — Napoleon da böyle düşü- nürdü.. Keriman hanım öteki odadaki misafirleri şöyle bir iskandil ettik- ten sonra tekrar yanımıza geldi: — Kuzum Kraliçe Hz... Dünya Kraliçesi olduktan sonra öteki mislerden hiç kızan olmadı mı?, Başını salladı: — Bir tanesi aman ne yaptı... Müsabakadan çıkıyordum.. Hışım- la yanıma yaklaştı.. Gözleri dön- müştü: — O mis Turgutie sorti la cors., Sorti la Corset!, Allonl.. Yani “Türkiye misi korsenizi çıkarın!,, diyordu.. Onun taşkın hiddeti karşısında itidâlimi muha- faza ettim: — Tenha bir yere gelin.. Size korsasız olduğumu isbat edeyiml!. dedim.. Ve tenha bir yerde isbat ettim. Dünya misinin garip bir fransızça cümle teşkil etmek tarzı var.. Meselâ yukarıdaki cümle gibi... “Sorti lacors, bizzat Güzellik Keriman hanımın cümlesidir... Zaten kendisi söyliyor : — Beş altı ay daha kalsan fevkalâde ( fransızca konuşaca- ğım!.. Diyor... Fotoğrafçılar resim çıkarıyor- lardı. İçlerinden biri : — Kraliçe Hz... Elinize bir kitap alsanız da öyle çıkarsanız... Keriman hanım dışarıya çıktı ve epi müddet sonra elinde ince bir kitapla içeriye girdi.. (Baktım fransız muharriri Claud Ojenin birinci kurlar için yazdığı fran- sızca grameri.. Dünya kraliçesi objektifin karşısına geçti, fransızca grameri açınca kendisine müte- fekkirane bir tavur çöktü.. Ece balkonda resim çektirirken içeri- den yüksek sesle bir sual soruldu: — Sizin mayo ile gezdiğiniz rivayetine ne dersiniz? — Hakkımda yazılan şeylerden iftira olanların hemen hepsine gülüp geçmiştim. Sigara meselesi, nargile meselesi ve saire... Fakat bu mayo ile dolaşmak meselesi beni çok kızdırdı.. Bahis nereden açıldı bilmiyorum. Söz şişmanlık, zayıf- lık meselesine geldi... Keriman hanım : — Aman, dedi, şişmanlıyaca- gımı bilsem 40 gün 40 gece yemek yemem... Zavallı Mis Ar- jantin |. Epi şişmandı.. Odanın bir köşesinde güzellik meselesi konuşulurken öteki ta- rafta iş meselesi mevzuubahis... Halis bey işinden bahsediyor: — Efendim burada yangın sön- dürme aletlerine hiç ehemmiyet verilmiyor... Halbuki Avrupada her evde, her otomobilde her dük- kânda bir yangın söndürme aletivar. Dostlarından biri Halis beyin sözünü kesiyor: — Monşer sen onu bırak... Bir çok hanımlar seni merak edip daima bana soruyorlar... Halis bey bana döndü: — Doğru söyleyin.. Kerimana benziyorum değil mi?... Baba ile kıza ayrı ayrı dikkatli dikkatli baktım: — Vallahi çizgiler itibarile belki bir ayrılık var amma... Ifade iti- barile ayni... Bir müddet düşündü: — Biliyorsunuz?. Dedi, genç- liğimde Keriman kadar güzeldım!, — Belli beyefendi. Eserinizden belli.. Keriman hanım ayağa kalktı: — Babamın gençlik resmi ne rede?. Diye aranmağa başladı. Fakat resim bulunmadı. Kapıdağ çıkıyordum.. Keriman hanımın koluna dikkat ettim.. Epicc derin bir çiçek aşısı yeri vardı.. Benimle beraber evden çıkan ihtiyar bey: — Şu çiçek aşısı da faydâlı amma berbat şey.. diyordu, gayet güzel kızlarımızın gayet güzel kollarını bozuyor..