a m ii iv " i Olimpiyatların artık manası kalmadı İL çe 4 metro 30 santimlik irtifa sırıkla aşan bir şampiyon Los Ancelos . olimpiyadında yapılan dereceleri, kırılan rekor- ları bir daha hayretle tetkik eden bazı atletizm mütehassısları, bun- dan sonraki olimpiyatların manası kalmadığını söylüyorlar. Filhakika Amerikada bu sefer elde edilen neticelerle artık atletizmin son terakki (derecesini (o bulduğuna rahatça hükmetmek kabildir. Bundan sonraki olimpiyatlar- dan rekor merakı kalkınca ortada bir rakabet heyecanı kalıyor de- mektir. Rakabet heyecanının da ancak yekdigerile hem âyar milletler arasında mevzuubahis olacağı dü- şünülürse olimpiyatların esasını bozulmuş farzetmek kabildir. Ne- tekim milletler arasındaki derece farkını pek iyi hisseden seyirciler rakipsiz koşan şampiyonların mü- sabakalarına, o rakipleri sağlam olanlar kadar ehemmiyet verme- diler. Bu suretle ortaya yeni bir. noktai nazar çıktı. Meselâ Amerikalı sürat koşucu- larile halkı alâkadar edebilecek gibi yarış yapabilecek bir tek Avrupalı çıkabildi. Düzünelerce müsabık arasında. “olimpiyatların sürat koşularını yalnız başlarına Amerikalılar koştular, şeklinde bir büküm yürütülebilir. Yüzmelerde de, bir fransız, bir de macar şampiyonu hesaba ka- tılmazsa bütün yarışların japon- larla (o Amerikalılar (o arasındaki rakabete inhisar ettiği görülür. Olimpiyattaki diğer bütün mü- sabakalar tetkik edilirse, aynı halin mütemadi tekerrür ettiği görülür, Bugün makul düşünen idareciler bilhassa Los Ancelos olimpiya- dından sonra yeni bir formül bulmak için düşünüyorlar. Olimpiyadın biribirile hem ayar kuvvette olan milletler arasında bir kaç olimpiyat şekline çevril- mesi bu günün mevzuudur. Düşünülen projeler arasında, dünyayı mıntakalara taksim ederek o mıntakalar arasında dört olim- piyat yapmak ve yahut muhtelif müsabakaları ihtisas yapmış mil- letleri dörde ayırarak dört olim- piyat yapmak mevzubahistir. Bu fikirler doğrudur; sürat ko- şularında, yarı mukavemet yarış- larında birbirine yaklaşmış inillet- lerin çarpışması her halde bu- günkü şekilden daha meraklı ve daha heyecanlı olacaktır. Mücadele sporlarındaileri gitmiş milletlerin de ayrı bir Ogrup halinde karşılaşması “ayni derece enteresan olur. Bu olimpiyattan sonra ileri sü- rülen şu fikirler ekseriyet kazanır ve bir olimpiyat yerine dört olimpiyat yapılırsa, bazan can sıkıcı bir hal alan muhtelif seçme müsabakalarının önüne geçilmiş olur, Seçme müsabakalarının heye- canını kesif bir bale getirir. Dört olimpiyadın masrafı da az olur. Çünkü bütün milletlerin tasfiyesi yerine bir kaç milletin seçilmesi mevzuubahistir, Dünyarın en büyük spor imti- hanı olan olimpiyatların dört olimpiyada taksim edilmesi, mik letlerin spor ibtisaslarında ayrıl- malarını doğuracak mesut bir hadise olacaktır. Bu suretle muh- telif spor o şubelerinde sonuna varıldığı zannedilen derecelerde milletlerin ( ibtisaslara ayrılması yüzünden biraz daha terakki edile- bilir. Işte biz, şu saydığımız şey- lerden Obaşka daha bir çok faideleri her dört senede bir kerre yapılan büyük olimpiyat yerine, her sene yapılan dört olimpiyadı tercih ediyoruz. Yüzme antrenörü geldi Denizcilik federasyonu tarafın- dan getirilen yüzme antretörü Her Teğetof bir aydır şehrimizde bulunuyor. Takriben iki yüz elli lira maaşla bir senelik konturat imzalıyarak şehrimize gelen bu yüzme mütehassısı bir haftadır İzmirden gelen yüzücülerle Büyük- dere havuzunda meşgul olmak- tadır. Yüzme mevsimi geçtiği bir zamanda gelen yüzme mütehas- sısından. bu sene ancak iki ay istifade edebileceğiz. Bir ay sonra kış mevsimi başlıyacağından yüz- me mütehassısı nazari konferanslar vermek suretile vazifesini gelecek seneye kadar ifa etmeğe çalışa- caktır. Bugün yüzme antrenörü- nün mazareti altında yapılacak yüzme birinciliklerinin programını aşağıya dercediyoruz : Türkiye yüzme birincilikleri Bu gün Büyükdere yüzme ha- vuzunda yapılacak Türkiye yüzme birincilikleri programı © berveçhi atidir: Yapılacak müsabakalarla bun- lara iştirak edecek yüzücüler şun- lardır: Saat 13,00 de 100 metre ser- best yüzme: Müsabıklar: Alp Izmir) Vangel (Istanbul) Şakir dırma) Ihsan (Kocaeli) m” Saat 13,10 100 metre sırt üstü yüzme: Müsabıklar: Vasıf (Izmir) Garip (Istanbul) Mustafa (Bandırma) Ali Haydar (Kocaeli) beyler. Saat 13,20 100 metre kurbağ- lama yüzme: Müsabıklar: Alp (Izmir) Hiraç (Istanbul) Şamil (Bandırma) Sıtkı (Kocaeli) beyler. Saat 13,30 200 metre serbest yüzme: Müsabıklar: Rasim (Izmir) Van- gel (Istanbul) Mehmet (Bandırma) Yusuf (Kocaeli) beyler. Saat 13,40 400 metre serbest yüzme : Müsabıklar: Alp (Izmir) Salim (Istanbul) Irfan (Bandırma) Ahmet (Kocaeli) beyler. Saat 13,55 de 800 metro serbest yüzme: Müsabıklar : Rasim (Izmir) Sa- lim (Istanbul) Hasan (Bandırma) Yusuf (Kocaeli) beyler. Saat 14,10 de 4 X 50 bayrak yarışı : Müsabıklar : Alp, Rasim, Vasıf, Muhittin (Izmir). Suat, Şeref, Oleg, Mehdi (Istanbul). Şakir, Mustafa, Şamil, Mehmet (Bandır- ma). Ihsan, Ali Haydar, Sıtkı, Yusuf (Kocaeli) beyler. Saat 14,20de 1500 metro ser- best yüzme: Müsabıklar : Rasım (Izmir) Sa- lim (Istanbul) Hayri (Bandırma ) Ihsan (Kocaeli) beyler. Saat 14,50 de 100 - 200-100 türk bayrak yarışı. Saat 14,00'de Gösteriş atlama, Saat 16,00 de Gösteriş su topu. Namzet aranıyor Üç ay evvel Amerikalı Şarkey tarafından kazanılan ağır siklet dünya boks şampiyonluğu için Şarkeyle döğüşebilecek bir boksör aranmaktadır. Hali hazırdaki en kuvvetli namzetler içinde bilhassa üç bok- sör nazarı dikketi celbediyor. Bu boksörlerden birincisi Nikey Wal- ker, ikincisi sabık şampiyon Şimeling, üçüncüsü de Dev adam namile maruf Karneradır. Önümüzdeki ay zarfında Ame- rikalı Nikey Walkerle Şimeling'in müsabakası yapılacaktır. O maçın galibi son bahar nihayetlerinde cihan şampiyonluğu için Şarkeyle Eşref Şefik döğüşecektir. | E Tefrika No. 44 Ana - Kız Bazen, kız ve kadın kaçırmalar iyi neticeler verir.. Hattâ kız kaçı- ran insanlar arasında kaçırdıkları kız ve kadınların haysiyetini, namusunu gözeterek onları nikâhla alanlar dahi zuhur etmiştir. Hoş, ben, bu kadar ileri gitmenizi istemiye- ceğiml!.. Emin olunuz... Ferit efendi Valkin (o telâşa düştü: — Niçin olmasın... Bu da olur... Niçin olmasın... Gerçi ikimizde evliyiz... Ve bende sizin gibi tarikata mensubum... Fakat, ser- vetimin ancak üçte biri, evkaftan geliyor... Hinihacette ondan sarfı- nazar ederim... Sizlerde, evkaftan vaz geçerek yaşaya bilirsiniz... Karımı boşarım, yahut razı olur- sanız, sizi onun üzerine alırım. Sizde zevcenizden boşanırsınız... Bu meseleler, halledilir... — Talak mı?... Hem de çifter çifter talaklar... Amma daileri va- riyorsunuz... İşi izam ediyorsunuz... Yok, hayır, mersi... Evvel emirde katiyen sizin zevceniz, boşamanızı istemem. Hanımefendiyi gördüm. Bana karşı fevkalâde hüsnü mu- amele gösterdi. Adeta evlât gibi beni sevdi. Konağınızda son de- rece ağırladı. Her türlü hizmetime koştu. Ne istiyorum diye gözü- mün içine baktı ve üzerime titredi , böyle bir (kadının kocasını elinden almağı bü- yük bir hıyanet telâkki ederim. Ben, her türlü hıyanetten müte- neffirim... Bilhassa, çocuklarınız da var... Aile kurmuşsunuz... Aile- nizi bozmak niyetinde değilim... Güle güle oturun... Bakınız, bura- da, oğlunuzla müstakbel gelininiz duruyor... Yazık değil mi böyle bir aileyi bozayım... Hem, bu boşanmaların ne faydası memul? Üstelik, - çıkardığım (o rezaletler ismimin ortalıkta çalkanmasını istemiyorum... Tarikata karşı da, aileme ve ahpaplarıma karşı da böyle bir rezaletle mesul olamam. Ferit efendi Valkin, şaşkın ve mütereddit: — Peki. peki... » diye sordu. - ne yapacağız! — Ben, Hasan beyin zevce- siym.. Kavlen böyle kalırım, ne zarar.. Kavlen böyle kalırım ve Hasan beyden ayrı yaşayabilirim. — Şayet kocanızı terkederseniz, zevciniz sizden talâk talep ede- bilir ve hak kazanır... — Biliyorum ve bildiğim için bunu istemiyorm. — Öyleyse? — Öyleyse. Bilmem ki.. Ben, bu işlerin nasıl hallolunduğunu bilmeyen cahil bir kadınım.. Meliha kısa bir süküttan sonra: — Bu akşam burada beklemek- liğimi söyliyen sizsiniz... Keza, bu fdenbire 26 Ağustos 1932 26 Ağustos 1932 Rakabeti Nakili: (Vâ - Nü) bahsolduğunu da siz söylediniz... Beni teselli etmek istiyorsunuz... Bunun içinde herşeyi teklif ediyorsunuz. Kısa bir süküt daha hükümran oldu. Pertev, kulağını dört açmış, beyecan içinde, dinliyordu. Ferit efendi Volkin, gayet ciddi, dedi ki: — Hanımefendi... Evet, size her şeyi teklif ettim... Hattâ, zevcem olmanızı babul etmenizi de rica ettim. Fakat, zanneder- sem,, siz hiç bir şey kabul niye- tinde değilsiniz... — Siz, başkasının zevcisiniz... Boşanmam ve boşanmanız işin bir çok iktisadi ve ailevi mahzurlar var... Bunlar olmasa bile, bir kadını, kocasından oboşanarak onun kocasını elinden almak istemem. Böyle bir şey yapsam, kendimi hırsız addederim... Ben, sizin zevceniz olamayınca da, ismen Hüseyin beyin zevcesi olmakta devam etmek niyetindeyim. Hü- lâsa, ondan talâk ile ayrılmak istemiyorum. Bu, beni zarardide edecek.. Esasen sizde, kocasından rezaletle ayrılmış bir kadının refa- katında, yahut, kocalı bir kadının refakatında ortalığa çıkmak iste- mezsiniz.. Öyleyse, en kolay çarc, benim dul kalmaklığımdır.. — Dul kalmaklığınız mı? — Evet.. — Yani kocanız ölmesi? — Evet... — Ne demek istiyorsunuz yani? Meliha, manali bir süküt ile mukabele etti. — Dul kalmaklığınız... Dul kalmaklığınız?.. Hımmm... Ferit efendi Valkin, ayağa kalkmıştı: Bu esnada, Pertev de, heyecan dan iskemlesini gıcırdattı. Bereket versin ki, konuşan iki kişi kendi alemlerinde o kadar meşguldüler ki, bu (gürültüyü işitmediler... Ferit efendi : — Hanımefendi... -dedi.- Vakit geç oldu. Üstelik siz, bana öyle bir teklifte bulundunuz ki, bir- cevap o veremiyeceğim. Düşünmekliğim lâzım. Müsaade edin... Vade verin... Görüşelim... Daha vaktimiz var... Yarına... Allah rahatlık versin... Ferit efendi Voklin çekildi. Pertev, onun arkasından balıtı * Adam, güverteyi geçti. Küçük salonun kapısından girdi. Kapıyı üzerine kapadı. Oradan sızan ışık ta zail olunca, ortalık büsbütün karardı. Bunun üzerine, Pertev, ayağa kalktı. Ankarada pazarlara çok rağbet edildiğini yazmıştık. Resmimiz bu pazarlardan birinde alış verişi gösteriyor. Burada yiyecek tedarik edenler arasında bir çok kibar Hanımlar bulunmaktadır. ii id " Ee :