Muallim mektepleri Ders müddeti 6 sene oluyor Gelecek sene talebe mezun olmıyacak Maarif vekâleti muallim mek- tepleri tedrisat programlarında bazı değişiklik yapacaktır. Bu cümleden olarak muallim mek- teplerinin tahsil (müddeti beş seneden altı seneye çıkarılacaktır. Şimdiye kadar maarif müfet- tişleri bu hususta maarif vekâle- tine muhtelif raporlar vermişler, beş senelik tedrisatın altı seneye çıkarılmasında büyük faideler gör- müşlerdir. Bu mesele hakkında alâkadar bir zat bir muharriri- nize şu malümatı vermiştir: — Yeni projeye göre, muallim mektepleri iki devreye ayrılmak- tadır. Bunlardan birinci devrenin ders programları, orta mektep programlarının aynıdır. Ikinçi üç senelik devrede mes- lek tahsili başlıyacaktır. Bundan sonra orta mektebi ikmal eden talebe, muallim mektebine girebi- lecektir. Bu suretle bir ilk mektep muallimi, üç sene orta tahsil, üç sene de meslek tahsili görecektir. Önümüzdekiğ sene, (muallim mekteplerinin son sınıfından talebe mezun olmıyacak, talebe bir sene daha okuyacaktır. Maarif vekâleti bu mesele hakkındaki tetkikatına edvam etmektedir. Abideler Her abideye bir lâvha asılması düşünülüyor Istanbulun asarıatikası ve mü- him binaları hakkında esaslı bir eser yoktur. Bu sebeple memle- ketin başka yerlerinden gelenler ve yabancı seyyahlar çok noksan, ekseriyetle yanlış malümat alı- yorlar. Bu cihet nazarı dikkate alına- rak Istanbulun kıymetli eserlerini ve abidelerini tanıtmak © üzere birer lâvha yapılması, bu lâvhala- rın abidelerin kapılarına veya münasip (cephelerine (asılması düşünülüyor. Belediye bu işle meşgul olmağa başlamıştır. Asarıatika müzesinin de bu hususta mütaleası alına- caktır. Lâvhalarda her eserin tarihi kıymeti, nezaman yapıldığı ve saire hakkında malümat bulu- nacaktır. Inşaat artıyor Fakat inşaat malzemesi fiatleri de yükseliyor Memleketimizin her tarafında inşaat işleri artmaktadır. Buna mukabil, inşaat malzemesi paha- hlaşıyor. Beton arma inşaatta kullanılan demir çubuklar, ve demir malzeme fiatleri yükselmiş- tir. Bundan başka çivi tacirleri de, çivi fiatlerini aralarında tan- zim etmişlerdir. Bu şerait altında inşaat işine girişen müteahhitler ve kendi hesabına ev yaptıranlar müşkül mevkide kalmaktadırlar. Inşaat malzemesi (fiatlerinde bir istikrar olmadığından, bir evin veya bir apartımanın kaça çıkacağı tahmin edilemiyor. Bu yüzden müteahbitlerle ev yaptıran- İar arasında sık sık ihtilâflar çık- maktadır. Piyasada, inşaat işleri- nin arttığını görerek bazı malze- me tacirleri, bu fırsattan istifade ederek fiatleri arttırmaktadırlar. Inşaat müteahhitleri , bilhassa çivi fiatlerinden şikâyet ediyorlar. Ticaret müdiriyeti, bu şikâyetleri tetkik etmelidir. e GÜNÜN HABERLER Pirinç ziraati Istihsal ve nakliye masrafını azaltmak lâzım Anadoludan bazi ticarethanelere gelen haberlere göre, bu sene pirinç mahsulü iyi olacaktır. An- talyada pirinç istihsal sahası git- tikçe artmaktadır. Pirinç mahsulünün para ettiğini gören arazi sahipleri pirinç zira- atine daha ziyade ehemmiyet vermektedirler. Yalnız yerli pirinçlerin maliyet fiati ve nakliye masrafı yüksektir. Meselâ bir okka Tosya pirincinin Tosyadan Ineboluya kadar masrafı beş kuruştur. Halbuki, Hindiya pirinçleri gümrüksüz olarak limana 7 kuruşa teslim edilmektedir. Nakliye şeraiti en ziyade, Tos- ya ile Kastamonu arasında pek fenadır. Burada yol iyi olmadığı için pirinç mahsulü katırla sevk- edilmektedir. Tosya pirinç müstahsilleri bu yolun yapılması için, Kastamonu vilâyetine müracaat etmişlerdir. Tosya - Inebolu arasında iyi bir şose olursa, pirinç mahsulü kam- yonlar vasıtasile daha ucuz nakle- dilecektir. Maamafih yerli pirinç- lerini ucuz satmak için, yalnız nakliye meselesini halletmek kâfi değildir . Istihsal masrafını da haddi as- gariye indirmek için, ziraat usul- lerini ve sulama işlerini daha iyi tanzim etmek icabeder. Güzellik müsabakası Bu sene dünya güzellik müsa- bakasına iştirak edenlerden Isveç güzellik (kraliçesi mis Astrid Jonasson. Anason mübayaatı İnhisar idaresi mübayaa emrini verdi Anason mübayaası için müski- rat inhisarı müdiriyeti umumiye- sinden İzmir başmüdürlüğüne emir verilmiştir. Mübayaa heyeti Çeş- meye hareket etmiştir. Bu seneki anason rekoltesi 150 bin kilo olarak tahmin edilmektedir. Rekolte geçen sene 20 bin ve evvelki sene 120 bin kilo idi. Bu sene anason mahsulünün çok iyi olduğu söylenmektedir. Müskirat inhisar idaresinin bu sene Çeşme anasonlarından 75 bin kilo kadar mübayaa edeçeği tahmin olunuyor. Dövüşüyorlar Cenubi Amerika karışıyor Brezilyadaki dahili isyan büyümeğe başladı Londra 29 — Cenubi Amerika- da Rolivya ile Peru arasındaki ihtilâf devam ediyor. Maamafih son 24 saat zarfında vaziyette bir (değişiklik (olmamıştır. İki taraf da harp mesuliyetini yük- lenmek istemediğinden tedafül vaziyet (oalmalarını (askerlerine bildirmiştir. Berezilyada dahili karğaşalık devam ediyor. 18 bin kişilik bir cenup ordusu şimale, Sao Paola doğru ilerliyor. Diğer bir fırkada Parahyba üzerine yürümektedir. Hükümet bunlara karşı asker göndermiş ve kendilerini teslim olmağa davet etmiştir. İki kuvvet arasında bir çarpışma vukuu bekleniyor. Muallim muavinliği kursu açılmıyacak Maarif müdiriyeti her sene ilk mektep muallim muavinleri için bir kurs açardı. Verilen. malümata göre bu sene hiç bir vilâyette böyle kurslar açılmıyacaktır. Terzilik ve şapkacılık tahsili Maarif vekâleti bu sene, avru- paya terzilik, şapkacılık, tahsili için 10 kız talebe gönderecektir. Harp borçları Amerikada sünger geçir- mek fikri kuvvetleniyor Londra 29 — Amerikadan gelen haberlere göre harp borçlarının yeniden tetkik edilmesi lehindeki cereyan büyümektedir. Âyandan bir çok kimseler bu meselenin tetkiki muhakkak lâzım olduğu kanaatindedir. Dünyada iktisadi buhranın ancak bu suretle orta- dan kalkacağı ve emniyet teessüs edeceği söyleniyor. Reisicumhur (o intibabında bu meselenin de mühim bir rol oynıyacağı anlaşılmaktadır. Intihabı müteakip bu hususta müzakereye girişilecektir. Raşit Rıza heyeti Zonguldakta Zonguldak 29 ( Hususi) — Bir kaç günden beri Raşit Rıza bey ve arkadaşları şehrimizde bulun- maktadır. Temsillerine bir iki gün daha devam edecektir. Eski muharipler Amerikanın her tarafından Vaşingtona gidiyorlar Nev York 29 — Umumi harp esnasında Amerika, harbe gide- cek gönüllülere (o muharebeden sonra maaş vermeği vadetmişti. Fakat harpten sonra bu vade riayet edilmemiş, maaşlar kesilmişti. Son zamanlarda iktisadi buhran yüzünden aç kalan bu eski mu- haripler hükümetten vadedilen parayı istemişlerdir. £ Hükümet veremeyince muharipler binlerce |€ kişilik kafile halinde Vaşingtona gitmişlerdir. beyaz saraya girmeğe çalışmakta- | dırlar. Fakat mani oluyor. Hükümet son günlerde eski muharipleri yerlerine iade etmek zabıta kendilerine için bazı tedbirler almağa karar vermiştir. Bu tedbirler gelecek haftadan itibaren tatbik edile- cektir. Bunlar haftalardan | beri Vaşingtonda bulunmakta ve | AKŞAM"ın tefrikası: No: 186 Başta Ismail Kemal bey olmak üzere Tevfik Fikret, Hüseyin Gahit, Mehmet Rauf gibi tanınmış edip ve gazetecilerden otuzdan fazla zatın imzasını taşıyan (Tran- suvalda İngiltereye muvaffakıyet- ler temenni ve bilhassa İngilterede münevver kısmın Türkiyeye karşı evvelce gösterdiği muhabbet ve muhalesata tekrar teşekkürle bu gün pek lehimize olmamakla bera- ber yakın bir zamanda İngiltere siyasetinin gene lehimize döne- ceğinden, Türkiye münevverlerinin bu temennide olduklarından ve bu husustaki Oümitlerinin sarsılmaz bulunduğundan... ) bâhis bir ari- zayı hamilen şair Ismail Safa, şair Hüseyin Siyret, Übeydullah, Abdül- kamit Zehravi, Bağdat müftüsü Ze- havi zade Cemil, Ingiliz Rifat, Mitbat paşa hafidi Mithat Kemal, Hüsnü paşa zade Hüsameddin, Abdülkerim Hâdi beylerden mü- rekkep bir heyet Tepebaşindaki sefaretin büyük kapısından, hep redingotlara bürünmüş, resmi ve ağır bir tavır ve vakar ile içeriye giriyorlar. Büyük merasim salonunda sefir Okonor ile baş tercüman Adam Blok tarafından kabul ediliyorlar. Ellerindeki arizayı takdim ediyor- lar, Abdullah efendi ile Hüsa- meddin bey birer kısa nutuk irat ederek (elyevm Osmanlı hüküme- tinin siyaseti ne olursa olsun türk münevverlerinin Odaima ingiliz siyasetini terviç ettiklerini, ve re'sikâra geldikleri zaman bu siyaseti takipte tereddüt etmiye- ceklerini) izah ediyor. Sefir de mukabele ediyor: — Tabii dostuz, diyor, ve memnuniyetini, teşekküratını am- lattıktan sonra: — Derhal telgrafla keyfiyeti haşmetlü ingiltere kralı hüküme- tine arzedeceğim! diyor. Bu hüsnü kabulden sonra heye- tin vazifesi bitmiştir, aynı mera- simle, memnun avdet ediyorlar. Saray nasıl haber alıyor? Istanbul o zabıtasının, sarayın, Babıâlinin, sürü sürü hafiyelerin nasılsa bu işten hiç bir haberleri olmuyor. Ne girerlerken, ne çıkarlar- ken bu kalabalık heyet kimsenin nazarı dikkatini celbetmiyor. Fakat iki gün sonra (Taymis)in bu hususta yazdığı bir makale ile meseleden haberdar olan Abdül- hamit telâşa düşüyor. (Taymis) in makalesinde yalnız üç isim mevzu u- bahs: Übeydullah, Hüseyin Siyret ve İsmail Kemal beyler. İşte Übeydullah efendi de, Hüseyin Siyret bey de bunun üzerine derhal tevkif ediliyorlar. Mabeynde çadır köşkünde baş kâtip Tahsin paşa, Kadri bey, Izzet Holo paşa, Rıdvan paşanın biraderi Reşit paşa, şifre kâtibi Âsım bey, mabeynci Faik beyden mürekkep teşkil edilen heyet BERLİTZ İ Sham 573 Beyoğlu: İstiklâl caddesi, | | enizsizlik icin yegine deva Sahife 5 30 Temmuz 1932 aa a m ar ZINDAN HATIRALARI m ZN Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : * hâkime huzuruna ayrı ayrı çıka- rılan yeni mevkuflar uzun uzadıya istintak ve'muhakeme ediliyorlar. Hüseyin Siyret beyin o vakit kalem arkadaşı Hüseyin Rahmi beydir, fakat bereket versin - ekseriya yaptıkları gibi - bu defa yakalanların arkadaşlarına dokunmuyorlar. Bu tevkifatı heber alan Ingiltere sefiri Okonor cuma günü namazdan sonra huzura çıkıyor ve Sultan Hamide soruyor. — Demek ki Ingiltereye karşı babiâlinin takip ettiği siyasette hiç bir samimiyet yoktur. Abdülhamit derhal cevap veriyor: — Tamamen) yanılıyorsunuz, böyle birşey mevzuubahs olamaz. — Ya bu tevkifat. Ingiltereye Transuval harbinde muvaffakiyet temenni eden münevver Türklerin tevkiflerindeki mana nedir, Ingil- tereey muvaffakiyet temenni etmek bir kabahat midir? — Hayır, onlar, sizi ziyaret ettikleri için tevkif edilmiş değil- lerdir. — Fakat garip bir tesadüf olacak tevkif edilenler o gün beni ziyarete gelenlerden ibaret. Muhavere böylece ve yavaş yavaş daha soğuk bir şekil alarak devam ediyor, padişah inkâr ettikçe, sefir ısrar ediyor. Fakat tevkifleri takarrür eden- lerin - sefire verilen arizayı imza edenlerin - bu hâdise üzerine tev- kiflerinden sarfı nazar ediliyor. İşte sefirin bu müdahalesi üzerine- dir ki Tevfik Fikret, Hüseyin Cahit, Mehmet Rauf beyler kurtuluyorlar. Übeydullah efendi ile Hüseyin Siyret beyden sonra yakalanan diğer (ziyaratçiler) arasında fazla rahatsız olduğu için yalnız Ismail Safa bey, bilâhare tekrar yaka- lanmak üzere serbest bırakılıyor. Mevkuflardan Hüsameddin bey Hasanpaşa karakolunda tecennün ediyor. Elebaşılar kimlerdi? Bu münevver gençler yalnız değillerdir, arkalarında büyükler var: Adliye nazırı Abdürrahman paşa, Gazi Osman paşa, Berlin sefiri ayandan Galip paşa, Namık paşa damadı nafıa muhasebecisi Salih bey, Server Cemal beyin pederi ziraat bankası müdürü Cemal bey, Van valisi Namik paşa, esbak harbiye nazırı Nâzım paşa, Abuk Ahmet paşa, Yaver paşa, Sahip molla, Müşür Fuat paşa, esbak Amasya mebusu Ismail Hakkı paşa... Bu zevat sık sık Galip ve Nâzım (paşaların (o köşklerinde toplanmakta, müdavelei oefkâr eylemekte, operde (arkasından çalışmaktadırlar. Talebelere ve ai Ecnebi lisanları tedrisatında mütehassıs olan : Bütün yaz açık olup, müptedi ve müterakki için yeni kurslar yücuda getirmek süretile tatillerden istifade eder. İşbu kurslar atideki lisanlarda şimdiden | başlamıştır: Türkçe. Fransızca, İngilizce, Almanca, İtalyanca, Ispanyolca. | 1 Hazirandan 15 Ağustosa kadar YAZ TARİFESİ SIZLIK ie km yesil sera ami ilme SİROP DESCHİENS, BARIŞ (Arkası var) MEKTEBİ Ankara: Hacıbayram caddesi Nörasteni, zailyet ve Chlorose