Sahife 2 30 Temmuz 193? . Başvekilin seyahati (Baş tarafı birinci sahifede) hareket etmiştir. Gazi Hz. Millet çiftliğinde bulunuyordu. Bu sebeple motör çiftliğin rıh- tımına yanaşmıştır. İsmet paşa, Gazi hazretlerini ziyaretle seya- hati hakkında malümat vermiştir.$ Başvekilin Yalovada da ne ka- dar kalacağı malüm değildir. Bir iki hafta kalarak istirahat etmesi muhtemel olduğu gibi Ankaraya giderek sonra tekrar avdet etme- leri ihtimali de vardır. Mısırlı seyyahlar Dün Eğe vapurile 30 kadar Mısırlı seyyah gelmiştir. Bunların arasında gazeteciler, avukatlar, mühendisler vardır. İsmet paşa vapurda kendilerile (görüşmüş, gazetecilere beyanatta bulunmuştur. Mahkemeler teşkilâtı (Baş tarafı birinci sahifede ) ve aleyhlerine itiraz kabul olun- g miyacağına dair lâyihaya bir mad- yer alması da zararlı o ayrı — gösterilmiştir. Şimendifer - otobüs “Rakabet gittikçe ehem- : i gittikce ehemmiyetli de konmuştur. Teşkilât kanununda adli senenin addedilmiş ve bu itibarla adli senenin kânunusaninin birinci gününden başlıyacağı ve her yerde varide kayıt muamelesinin kânunuevvelin son haftasında tadil olunarak gelmiş olan işlerin ikmal ve ibsai cetvellerin tanzim olunacağı bir madde ile lâyihada - miyetli bir şekil alıyor Otobüs - şimendifer orakabeti bir şekil almaktadır. Bu rakabet Avrupa o ve Amerikada senelerden beri mevcut olduğu halde bizde ancak son zamanlarda baş göstermiştir. Bunun için şimdi rakabete mani © olacak çareler aranmaktadır. lik fikir olarak otuböslerin şi- © mendifer hattına müvazi yollarda işlememesi akla gelmiştir. Bir çok kimseler otobüslerin şimendifer hattına amut olarak işlemesini, yani içerilerden şimendifer hattına müşteri getirmesini ileri sürüyor- lar. Bu fikir doğru olmakla bera- ber tatbik kabiliyeti azdır. Çünkü içerilerden © şimendi- fer hatlarına gelip gidenler azdır ve buralarda esasen küçük mik- - yasta otobüs servisleri vardır. Misal olarak Istanbul - Edirne hattını alalım. Bu hat üzerinde işliyen bir otöbüs her gün müşteri bulabilir. Halbuki aynı otobüs içerilerlen istasyona kadar her gün müşteri bulamaz. Çünkü köylülerden büyük bir kısmı yaya olarak gider veya arabasına, hay- vanına biner. Bazı şimendiferciler, şimendi- fer hattına müvazi yerlerde oto- büs işletilmesinin kanunla men'ini istiyorlar . Fakat böyle bir memnuiyete imkân görülmektedir. Bunun için şimendifer e idareleri otobüslerin en çok işledikleri yerlerde oto- drezin işletmeğe (başlamışlardır. Bunlar hem çabuk, hem ucuz olduğundan otobüse rakabet edi- yor. Yataklı vagonlar kumpanyası da otobüs - şimendifer rakabetini adım adım takip etmektedir. Oto- büs nakliyatı inkişaf edecek olursa, yataklı vagonlar idaresi yalnız yemek veren otobüsler işletmeği tasavvur etmektedir. Bu otobüsler muayyen yerlerde bulunarak yol- “culara yemek verecektir. Bu Sabahki T'eleraflar Yugoslavyada dehşet idaresi Hırvatlar şiddetle tazyik ediliyor, bir çok ölü ve yaralı vardır Viyana 29 (Hususi) — Yugos- lavyada diktatörlük idaresi tekrar başlamıştır. o Kabinenin başında sivil bir zat bulunmasına ve meclisin içtima etmesine rağmen hükümet keyfi surette hareket etmekte ve her tarafta halkı tethiş eylemektedir. Bu suretle hareket etmekle zahiren memle- kette kanunu esasinin hüküm sürdüğü zehabı verilmek isteniyor. Son haberlere göze Sırp jan- darması bilhassa Hırvatistanda halkı Otazyik (etmektedir. Bu yüzden bazı yerlerde müsademe- ler olmuştur. Halktan birçok yaralı ve ölü vardır. Fakat şiddetli bir sansör bu haberler etrafında tafsilât alınmasına mani oluyor. Yeni tazyikat üzerine mütefekkir Hırvatlardan bir çoğu Cemiyeti akvama müracaatle Hırvatistanda- ki tazyik siyasetine bir nihayet verilmesi için cemiyetin teşebbüste bulunmasını talep etmiştir. Ma- amafih cemiyetin bu hususta bir teşebbüste bulunması şüphelidir. Belgrattan gelen (o haberlere göre Sırplar, Hırvatlar arasında Yoguslavyadan ayrılarak müstakil bir cumhuriyet tesis etmek fikrinin kuvvetlendiğini iddia etmektedir- ler, Sırp hükümeti buna karşı tedbir almakta imiş. Ahvalj yakında Yugoslavyada mühim hadiseler olacağını gös- termektedir. Gorgulof neler söylüyor ? Katil cinayetten evvel sekiz bardak şarap, bir şişe konyak içmiş! Fransa reisicumhuru M. Dome- ri öldüren Gorgulofun idama mahküm edildiğini telgraf hava- disi olarak yazmıştık. Dün gelen Fransız gazeteleri bu mühim mu- hakemenin ilk celsesi tafsilâtı ile sahifelerini dolduruyorlar. Paris ağır ceza mahkemesi sa- lonu, şimdiye kadar hiç bir muha- kemede misli gürülmemiş bir ka- labalık ile dolmuştu. Salonda yer bulabilmek için kalk, sabahtan adliye dairesinin önüne yığılmış- ti. Zabıta, sükün ve intizamı muhafaza edebilmek ve salona taşıyabileceğinden fazla sami gir- mesini menetmek için fevkalâde tedbirler almıştı. oCelse, açılır açılmaz evvelâ mahkeme zabıt kâtibi ittihamnameyi okudu, sonra da müddeiumumi iddianamesini serdetti, müteakiben ağır ceza reisi, maznunun hayatini şerh- etmek suretile isticvabına başladı. Katil Gorgulof ümit ve intizar hilâfına olarak metanetini muha- faza edememiş, bitkin bir hale gelmişti. Ara sıra gözlerinden yaş damlaları akıyordu. Maznunun müdafaa vekilleri reisten, kendilerinin irae edecek- leri üç asabiye mütehassısı tara- fından muayene edilmesini istedi- ler, fakat mahkeme reisi bu talebi reddetti. Garip bir adam Mahkeme reisinin anlattığı Gor- gulofun hayatı, maceralarla dolu- dur. Kendisi, dört defa üstüste evlenmiş, 14 yaşında küçük bir kıza tasallüta kalkışmış, Prağ tip fakültesinden şahadetnamesini aldıktan sonra iki defa çocuk düşürtmeğe teşebbüs ettiği cihetle, kendisinden icrayı tababet ruhsat- namesi alınmıştır. Reis maznuna bu birer birer yüzüne seyyiatını vurdukça, katilin cevabı, “ siyasi düşmanla- rımın iftirasıdır veyahut felsefi mesleğimin icabıdır ,, demesinden ibaretti, Hattâ on dört yaşındaki kızcağıza yaptığı tasallütu “ bol- şevikti de ondan... , Sözlerile tevile ve haklı göstermeğe kalkış- mıştır. Sui kasttan evvel Reis maznunun hayatı hakkında bilhassa jüri âzasını tenvir için bu izahatı verdikten sonra sıra M. Doumere yapılan sui kasta geldi. Katil, suikast arifesinde, bir fahişe ile otele gittikten ve orada geceledikten sonra Reisicumhura zui kastı yapmak için muharip mubarrirler satış sergisine gitmez- den evvel Haussemn bulvarında kâin bir kıraathaneye uğrıyarak arka arkaya sekiz kadeh şarapla bir konyak şişesini içmiştir. Suikast hakkında reisin sor- duğu suallerle katilin verdiği cevaplar şudur : Reis — Geri geri çekilmek suretile Reisicumhura yaklaştınız ve evvelâ ona bir kurşun sık- tınız. Maznun — İyice hatırlıyamı- yorum. Yalnız hatırladığım bir şey var: O kısa boylu ve beyaz ada- mın etrafında, bir çok halk vardı. — Üzerinizde iki tabanca ve yirmi beş kurşun vardı. Bundan reisicumhuru (o öldürmeği azim ve tasmim etmiş olduğunuz anlaşı- lıyor. — Ben yalnız ettim. — Halbuki M. Dumere iki, M, Farere de bir kurşun isabet etmiş. — Tabanca otomatik idi de ondan. bir defa ateş — Tabancanın otomatik olması, kendiliğinden ateş almasını icap ettirmezya. Üzerinizde bulunan iki tabancadan çapı en büyük olanı ve tetiği en kolay çekileni intihap etmiştiniz. — Ben bunu düşünmedim bile. Ben bir şey hatırlamıyorum. Be- nim gayet sakin olduğumu söy- liyorlar. Halbuki bu yalandır. Ben intihar için üzerimde süblime ta- şıyordum. İnsan hayatını etmezden böyle bir suikast yapa- maz. İnsan kendisini iddali için feda etmelidir. — Şimdi bunları geçelim taam- | müdü kabul etmiştiniz.' M. Doumeri öldürmek için Monakodan gelmiştiniz değil mi? — Evet bu fikirdeydim. — Pariste de geldiğiniz zaman aynı tasavvurda bulunuyordunuz. Hangi tarihte bu cinayeti tasar- ladınız? — Ben gazetelerde M. Doumerin muharip muharrirlerin satış ser- gisine gideceğini (o gazetelerde okuduğum zaman, “memleketimi öldürmeği tasmim eden Cemiyeti Akvama murahbaslarını gönderen işte bu adamdır,, diye düşündüm. — M. Dowmerin kim olduğunu biliyordunuz. 75 yaşında fazilet ve meziyet sahibi omem- leketinin de © zaman dahil bu- lurduğu müttefikler davasına dört oğlunu feda etmiş bir piri fani idi. — Ruhumda M. Doumere karşı bir fenalık (o beslemiyorum. Ben onun şahsında Doumeri değil, Fransız reisicumhurunu öldürdüm. Katil ifadesine devamla dedi ki: — Vatandaşlarımdan biç birine itimat etmiyorum. Çünkü |hepsi, bana ihanet etmişler, Fransız polisine ihbar etmişlerdi. Fransa niçin olnarı dinledi? Ben onun için harbetmemiş miydim? Fran- sadan nefret ediyordum. Çünkü Çekslovakyaya yardım ediyordu. Tahdidi teslihat konferansı Cenevre, 29 (A.A.) — Tahdidi teslihat konferansı müzakereleri- nin inkıtaa © uğramasına rağmen milli müdafaaya ait (masraflar hakkında tetkikatta bulunan ko- mite Romanya murahhaslarından M. Radulescunun o riyasetinde toplanmıştır. Bu komite mesaisine 5 ağustosa kadar devam edecek ve IZeylül- &c tekrar toplanaçaktır. Mevsim kazaları Bir çocuk denizde cereyana kapılarak boğuldu Ortaköyde » musevi eytamhane- sinde bulunan 13 yaşlarında Mardohaz isminde bir Musevi çocuğu dün Beşiktaş sahilinde yı- kanmak üzere denize girmiş, suların cereyanına kapılarak boğu- lup kaybolmuştur. Dün akşam geç vakte kadar cocuğun çesedi bulunamamıştır. Irak ve Cemiyeti akvam Cenevre, 29 (A.A.) — Millet- ler cemiyeti Irak hükümetinin Milletler cemiyetine kabulü hak- kında (yaptığı müracaata verdiği cevapta Milletler cemiyetine kabul için manda idaresinin nihayet bulması en esaslı ve elzem şart- lardan biri olduğunu hatırlatmıştır. Ingiltere Irakın Milletler cemi- yetine kabulü meselesinin büyük Meclisin gelecek içtima ruzname- sine kaydedilmesini istemiştir. —am— feda . İ tanzim edilmiştir. Postane cinayeti Katilin bugünlerde yaka- lanması bekleniyor Geçen hafta iki gün zarfında üst üste iki cinayet olmuş Cevdet isminde birisi Beyoğlunda Sazlı- derede (o Ahmet isminde birini öldürmüş ve bilâhare yakalan mıştır. Diğer bir Cevdet de Yenipos- tan e önünde komisyoncu Kâmil efendiyi öldürmüş ve kaçmıştı. Beş günden beri devam eden taharriyata rağmen firari Cevdet henüz yakalanamamıştır. Bu hususta polise iki ihbar vaki olmuştur. Birinci ihbarda Cevde- tin vakayı müteakip Naci isminde bir arkadaşının evine kaçıp sak- landığı bildirilmektedir. Diğer bir ihbara nazaran da Cevdet bir fırsatını bulup Istan- buldan taşraya kaçmış (ve ağlebi ibtimal İzmite gitmiştir. Polis 2Zinci şube müdiriyeti her iki ihbar üzerinde icap eden tertibatı almış ve tabkikatı tevsi etmiştir. Bu hususta icap eden taşra zabıtalarına da müracaat edilmiştir. Firari katilin şu gün- lerde yakayı ele vermesi muhak- kaktır. Müdafaa mı? Bir cinayet hakkında mahallinde keşif yapıldı Bundan üç ay evvel Koskada tütüncü Hasanın dükkânında bir cinayet olmuş, Hasan isminde birisi bir kişiyi öldürmüş, üç kişiyi yaralamış, bu esnada bir polis memuru da elinden yaralanmıştı. Hasan mahkemede, bu cinayeti kendisine vuku bulan bir taarruz üzerine omüdafaai nefis olarak işlediğini iddia ettiği cihetle mahkeme vaka yerinde bir keşif yapılmasına karar vermiştir. Evvelki gün cinayet mahallinde bu keşif yapılmış ve bir rapor Mahkemenin ilk celsesinde bu şayanı dikkat keşif raporu okumacak ve işin iç yüzü meydana çıkarılacaktır. Aksu köprüsünün temel atma merasimi yapıldı Antalya, 29 (A.A.) — Antalya- Manavgat yolu üzerinde kâin ve 4 büyük kazayı vilâyet merkezine rapteden Aksu köprüsünün temel atma merasimi yapıldı. Bu münasebetle irat edilen nutuklarda cumhuriyet feyizlerin- den şükran ve minnetle bahse- dilerek Büyük Halâskâr için can- dan hisler ve iyi temenniler izhar edilmiş, Ismet paşa hükümetinin yüksek mesaisi hürmet ve şük- ranla yadolunmuştur. Futbol oynarken Bir gencin bacağı tekme isabetile kırıldı Dün Beylerbeyi futbol sahasın- da Kuzguncuk klübile Langâ Yılmaz klübü maç yaparlarken Beylerbeyi klübünden (Mazhar efendi diğer klüp oyuncularından Osep efendinin bacağına kazaen şiddetli bir tekme vurmuştur. Tekme çok hızlı inmiş, Osep efendinin bacak kemiği parçe: lanmıştır. Mecruh hastaneye kal- dırılarak tahkikata başlanmistır. Izmirde kıymetli bir teberru Izmir, 29 (A.A.) — Geçenlerde vefat eden Dr. Mustafa Enver Be» yin iki bin lirayı mütecaviz kıy- metteki âlât ve edevatı cerrahis yesi, merhumun kerimesi Medika H. tarafından İzmir hastanesine hediye edilmişti memlekât (o