30 Temmuz 1293 AKŞAMDAN AKŞAMA ———— Gençlerin meslek seçmeleri meselesi Her sene liselerden yüzlerce talebe çıkıyor. Bunların bir kıs- mı hayata atılıyor; kendilerine iş arıyor. (Ve bittabi bulamıyor.) Zira, hakikatte, lise tahsili gören ve bununla kalan bir genç, haya- ta hazırlanmış, ihtisas sahibi ol- muş değildir. Bu delikanlı, ebe- diyen mesleksiz yarı münevver halinde kalmağa ve anbaminha memur olmağa mahkümdur. Lise- den sonra tahsiline devam edemiye- ceğini evvelden kestiren gençler, şayet orta mektebi müteakip, birer meslek mektebine girseler- di daha ameli olarak yetişir- lerdi. Gençlerimizin yetişmesinde benim dikkatimi celbeden birinci büyük hata burada. Ikinci hata da: Liseyi bitiren gençlerin, müntehası zaten evvelki aesiller tarafından doldurulmuş mesleklerin mekteplerine tehacüm göstermelerindedir... Meselâ, Tür- kiyede alabildiğine avukat var; fakat... .. Fakat, buna mukabil, - (bu işleri anlıyan bir arkadaştan öğ- rendim ki ) - memleketimiz fındık, tütün, yemiş, ipek, yetiştiren bir memleket olduğu halde, varidatı- mızın en büyük kısmı bu mevattan olduğu halde, bütün Türkiye'de ciddi tahsil görmüş sade bir tek fındık mütehassısı, sade bir tek incir mütehassısı varmış. Bir tek pirinç mütehassısımız bile yokmuş. Ipek boyacılığını doğru dürüst bilenler Bursa'daki bir kaç Japon genciymiş. Mısır'a giden taze meyvaların ambalajını fenni surette yapacak bir mütehassıs aranıyormuş da bulunamıyormuş. Anadoluda hektar hektar tütün, pamuk ve sair zeriyatı olan insan- lar bilirim ki, onlar bile, oğulla- rını, İstanbula tarih, hukuk, felsefe, doktorluk (o tahsili için gönderiyorlar... Zahir, mahalle kahvesinde oto- rup da: — Biz böyle pamukçu parça- sıyız amma, evlâdımızı tahsil ettir- dik! Avukat yetiştirdikl - diye, eşe dosta övünmek için... Bu ne zihniyettir | Diplomasız bir ebe tutuldu. Diplomasız ebelerin çalışmala- rı şiddetle menedildiği halde son zamanlarda bazı kadınların ötede beride ebelik yapmakta oldukla- rı görülmüştür. Alemdar polis merkezi bunlar- dan birisini yakalamıştır. Ayşe isminde olan bu kadın Alemdar civarında Nedime hanım isminde bir kadıncağıza çocuk düşürmek için bir ilâç içerek vefata sebe- biyet vermiştir. A hanım adli- yeye teslim edilwwış, evrak 7 inci istintak dairesine verilmiştir. SE Mesire yerleri Belediye bunları satın almağa karar verdi Eytam ve emlâk bankası tara- fından Büyükadadaki dil mesire- sinin satılığa çıkarıldığını ve be- lediyenin bu mesire yerini satın almak niyetinde (bulunduğunu yazmıştık. Bundan bir kaç sene evvel de Bebek meydanı bu su- retle satılığa çıkarılmış ve o zaman belediye Bebek meydanı- nın satılarak bir mahalle kalb- edilmemesi için seksen bin lira vererek meydanı satın almıştı. Belediye, sık sık böyle emri- vakiler karşısında (kalmaktadır. Bu sebeple halkın istirahat ve tenezzüküne ait mesire yerlerinin şuna buna satılmasına mani olmak için bunları satın almak fikrindedir. Esasen bu mesirelerden bir kımsı kanunen doğrudan doğruya bele- diyeye aittir. Diğerleri senetle tasarruf edilmekte ve eşhasa ait bulunmaktadır. Belediye şahısların elinde bulunan mesire yerlerini satın alacaktır. Belediye öteden beri halkın tenezzük ettiği bu yerleri tanzim ederek park haline koyacaktır. Arazi ihtilâfı Ermeni mütevelli heyetinin yeni bir davası Ermeni heyeti (o mütevelliyesi hukuk mahkemesinde yeni bir dava açmıştır. Heyet Hürriyeti ebediye tepesindeki Ermeni eytam- hanesinin oObulunduğu (arazinin kendilerine ait olduğunu iddia etmektedir. Bu hususta hazine ile aralarında çıkan ihtilâf üzerine iş adliyeye intikal etmiştir. Dava 2 inci hukuk mahkeme- sine tevdi edilmiştir. Parkta temizlenmesi lâzım gelen bir yol Gülhane parkının Soğukçeşme tarafından asarı atika müzesine çıkan iki tarafı ağaçlı yazın serin, gölgeli bir yol vardır. Bu yoldan müzeyi ziyaret eden seyyahlar, zairler (odaima gelip geçenler son günlerde burasının bir çöplük haline girdiğini görü- yoruz. Burasının temizlettirilmesi için belediyenin nazarı dikkatini celbederiz. iki sarhoşun vaptığı Ziya ve Şeref isimlerinde iki kişi dün gece fazla sarhoş bir halde nara atarak Tophane caddesinde dolaşırlarken Bunlar- dan Ziya belinden bir kama çıkararak sağa sola sallamağa başlamıştır. Bu hali gören halk kaçışmağa başlamışlardır. Polis devriyeleri bu iki sarhoşu yakalamişlardır. Şerifin belinde de ustura şeklinde büyük bir bıçak bulmuştur. Her ikisi de adliyeye teslim edilmişlerdir. Bi Sahife 3 Hava, ziya Dar sokaklarda apartıman yapılamaz Istanbulun istikbalde alacağı şekil henüz kararlaşmadığı halde boş arsalar üzerine mütemadiyen büyük apartımanlar, binalar yapı- lıyor. Şehirde büyük, güzel bina- lar inşa edilmesi memnuniyetle karşılanacak bir hâdisedir. Fakat bu inşaatın şehrin güzelliğini, sıhhatini bozmaması, hattâ istik- balde bir zarar teşkil edecek tarzda olmaması lâzımdır. Halbuki son zamanlarda buna riayet edilmediği görülüyor. Meselâ Taksimde oson teşekkül eden mahalle bu cümledendir. Burada yan yana iki otomobilin ancak geçebileceği dar sokakların iki tarafında beş, altı, hattâ yedi katlı binalar yapılıyor. Bu binala- rın ne hava, ne de ziya almasına imkân yoktur. Bugünkü Beyoğlu vaktile bu suretle teşekkül etmişti. O zaman geniş sokaklar açılmasına dikkat edilmediğinden bugün Beyoğlu karanlık ve havasızdır. Şimdi ayni hata Taksimde, yeni mahalleler teşekkül eden yerlerde irtikâp ediliyor. Istanbul belediyesi, istikbalde ne kadar zengin olursa olsun bu gün yapılan bu hataları tashihe muktedir olamıyacaktır. çünkü bunun için omilyonlar lâzımdır. Belediye yeni inşaati tanzim için elinde kâfi miktarda salâhi- yet olmadığını söylüyor. Gerçi yeni bina kanunu çıkmadıkça bu hususta kat'i bir şey yapmak kabil değildir. Fakat o zamana intizaren her sokakta binaların irtifa ve caddelerin genişliği ta- yin edilebilir. Fatih-Edirnekapısı caddesi belediyenin bu hususta pek âlâ iş görebileceğini gösterir. Halbuki nisbeten geniş olan Teşvikiye-Maçka caddesinin plânı Teşvikiye yangınından sonra daha geniş olarak tanzim edildiği halde sonradan bu caddede gene eski istikamette inşaata müsaade edil- miştir. Belediyenin dar sokaklarda beş altı katlı apartımanlar inşasına mani olacak bir çare bulacağını ümit ederiz. istimlâk komisyonu Belediyenin sokak ve meydan açmak üzere şehrin muhtelif yer- lerinde yaptığı istimlâklere ait muameleleri çabuk neticelendir- mek üzere sabık vali ve şehremini Haydar beyin riyaseti altında bir komisyon teşkil edildiğini yaz- mıştık, Komisyon şimdiye kadar istim- lâk edildiği halde parası sahiple- rine verilmiyen yerlerin istimlâk bedellerini ödemek için tetkikat yapmış ve bunları tefrik etmiştir. Komisyon, bundan sonra yeniden yapılacak istimlâk işlerile meşgul olacaktır. ap HİR HABERLERİ Köprüyü tamir Yakında demir kısımlar boyatılacak Karaköy köprüsündeki tramvay raylarının tamiri ile köprünün rayların altına tesadüf eden demir aksamının değiştirilmesi ameliyesi bir müddettenberi devam etmekte idi. Bu ameliyat bitmek üzeredir. Yakında aynı ameliyata Emin- önü cihetinde başlanacaktır. Bu suretle köprünün üst kısmına ait gerek demir aksamı, gerek kaldı- rım kısmı tamamile yenileşmiş olacaktır. Bu inşaat tamamile tramvay şirketine aittir. Belediye bir müd- detten beri köprünün demirlerini boyatamamıştı. Halbuki demirlerin pas tutmaması için (bunların sık sık boyanması lâzımdır. Bu seneki bütçeye köprü demirlerinin boyanması için tahsisat konmamış ise de belediye, münakale yap- mak suretile köprüyü boyatmak ve bu suretle köprünün mukave- metini çoğaltmak istiyor. - Mezarlıklar Belediye İstanbul tarafında bir mezarlık yapacak Belediye Okanununun tatbiki Atina mektupları : intihap mücadelesi hararetleniyor Atina, 26 (Hususi muhabirimiz- den) — Yunanistanda mebus intihabatı zamanı O yaklaştıkça, siyasi fırkalar arasındaki mütekabil ittihamlar gene alevlenmeğe başladı. Kraliyetçi fırkalar, ahrar yani Venizelist fırkasının ordunun mu- avenet ve müzaheretile intihabatım önüne geçmek, diktatörlük ilân ey- lemek O emelinde ( bulunduğunu, hattâ bunun için zabitan arasında hafi bir cemiyet teşkil ettirdiğini işaa edip duruyorlar. Geçenki . mek tuplarımdan birinde, çiftci ve amele fırkası reisi M. Papanas- tasyonun da sıhhat ve vüsukunu teyit ettiği buittiham karşısında, hükü- metin bir ceneralı tahkikat icra- sına memur ettiğini, hattâ siyasi fırkalar aleyhinde beyanatta bulu- © nan Selânik üçüncü kolordusu kumandanı ceneral Kladosu teczi- yeye karar verdiğini bildirmiştim. Iki günden beri hükümet taraf- tarı gazeteler, kraliyetçi fırkalar aleyhinde aynı ittihamda bulunuyor. lar. Bu ittihama göre Çaldaris fırkası, kral Kostantin zamanında onun en büyük istinatgâhını teş- kil eylemiş olan redif cemiyetle- rini ibyaya başlamıştır. Bu redif cemiyetlerinin maksat ve gayesi, cumhuriyetçileri ve halkı tedhiş ederek intihabat esnasında, kra- liyetçilerin kazanmasını ve binne- tice krallığın ihyasını temin eyle- mek imiş, kraliyet fırkası mahafilin bu iddiayı, tekzip ettiklerini söy- lemeğe lüzum yoktur. Şurası muhakkaktır ki, Yunan ordusu, şekli hükümete doku- nulmasına asla müsaade etmiye- cektir. Binaenaleyh eylül zarfında icra edilmasi düşünülen mebus intihabatında, kraliyetçiler kaza- taribindenberi evkaftan ve sair müesseselerden belediyeye intikal eden ve tapuya raptedilen mezar- lıkların bir cetveli belediyece tan- zim edilmiştir. Belediye yakında bu mezarlıklardan bir kısmını satılığa çıkaracaktır. Mezarlıkların bedelinin bir kısmı yeni mezarlık- lar tesisine tahsis edileceketir. Belediye, en evvel Istanbul semtinin mezarlık ibtiyacını temin için Edirnekapısında şehitlikleri imar cemiyetinin (o idaresindeki geniş sahadan bir kısmını yeni mezarlık haline koyacaktır. AKŞAM ABONE ücretleri Türkiye Ecnebi SENELİK 1400 kuruş 2700 kı GAYLIK 750 > (1450 »* 3AYLIK 400 » 800 » 1AYLIK 150 xe” Abone ücretleri odoğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku ruşluk pul göndermek lâzımdır. Rebiülevvel 26 — Ruzuhızır; 86 S, İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E. 723 9,25 4,52 844 12 149 Va. 2,50 4,54 12,20 16,16 19,27 21,19 Idarehane: Babığâli civarı Acımusluk oskağı 13 No. narak krallığı yeniden ihyaya teşebbüs edecek olurlarsa, ordu- nun fili mukavemetine çarpacak- lardır. Bugün Yunan ordusu, hep cumhuriyetçi unsurlardan mürek- keptir. Kral Kostantin taraftarı addedilebilerek zabitler, parmak ile sayılacak kadar azdır. Kraliyetçilerin, kahir ekseriyeti cumhuriyetçilerden mürekkep olan yunan ordusundan her hangi bir muavenet ve müzaheret görme- leri memul edilemez. Yunan ordusu cumhuriyetçi olunca, kraliyetçi fırkaların son günlerdeki tahrikâtını hoş bir nazarla görmemesi tabiidir. Binaem- aleyh zabitan arasında, imzalan- dığı söylenen protokolların maksat ve gayesi, tehlikeye düştüğü tak- dirde cumhuriyeti omüdafaadan ibaret olmak lâzımdır. Esasen ötedenberi askeri ma- hafilin tercümanı efkârı addedilen milliyetperver radikal fırkası reisi ceneral Kondilis, muhalif gazete- ler muhabirlerine vuku bulan be- yanatında, ordunun siyasi fırkalar arasındaki mücadelelerde bitaraf kalmak azim ve emelinde bulundu- ğunu, fakat şekli hükümete do- kunulmasına asla tahammül ve müsaade edemiyeceğini katiyetle söylemiştir. Vaziyet bu şekilde mütalâa edilince, kraliye tataftarları fırka- lar tarafından şekli hükümete bir tecavüz yapılmadığı takdirde ordu tarafından her hangi bir müdahale vukuu beklenmemek lâzımdır. *x» T.H. — Bilmiyorsan öğreteyim . a hemşire: s. Kayısılar halis Şam kayısısı olmalı... Amca Beye göre... .. Büyük bir tencerede bir saat kadar kaynatmalı... .. Sonra indirip bir güzelce ezip sıkmalı! A.B. .— Bu kadar zahmete ne haoef hanımlar, kolayı var: Kayısıları bir akşam üstü Fatih - Harbiye tramvayın bindirmeli!..