Ilâhi doktorlar! Derülbedayi Bursadan: “Madem doktor değildin, neden açtin yaremi?,, şarkısını söyliyerek Istan- büla avdet etti. Bursada “Velinin çocuğu,, tem- sil edilirken, piyesteki doktorun bazı hallerini doktorluğa yakıştı- ramıyan bazı doktorlar ayaklan- mışlar. Piyes tetkik edilmiş ve temsilinde mabzur görülmemiş. Hatırımıza arnavudun hali geldi. Manakyan tiyatrosunda (o cinai bir dram oynanıyormuş. Oyun icabı, aktörlerden biri, diğerini öldürmüş. Perde kapanıp da, halk alkış- lamıya başlayınca, seyirciler me- yanında bulunan bir arnavut. — Bre namussuzlar, katili yaka- layacak yerde alkışlıyorsunuz! Deye, çekmiş piştovu... .Iyi, ki Bursadaki odoktorlar, “ Velinin çocuğu , nda doktor rolünü oynıyan aktörün “ Etibba odası,,ndan kaydinin terkinini talep etmemişler!.. Eonuşmak — Konuşmak mükemmel şey- dir. Meselâ ben konuşmasını se- verim, Çünkü hekes beni dinler, ben kimseyi dinlemem! Cesaret — Öküz, ağzı köpürmüş, kuy- ruğu dikilmiş kadının üzerine bücum etti. Derhal atıldım, ayağımı kaldır- dım. Duraladı, sonra kuzu gibi yattı, gözleri doldu... Ayağımdaki kunduralarımın de- risi, torununun derisi imiş|. Usul Yol tenha... Beyin önüne iki külhan bey çıktı. — Geçen gece karşımıza Or- ban bey çıktı. Onu ne” üsul üzere soyduk biliyor musun? — Eiliyorum. — Öyleyse Gsulle soyalım! seni başka bir Bizim türkü Yemenimin oyası, Istanbulun foyası. Toz toprakla işlemiş, Pek sarıdır boyası ! Eline aldı sazı, Terkos etme bu nazı. Biraz bolca su ver de, Hoş geçirelim yazı, Kötüleri sağlarım, Bozukları dağlarım. Bin bir nesne karışık, Halisüddem yağlarım | Lahuri şalın eni, Sütler öldürdü beni. Bin yılın bir günü var! Elbette saflar seni | Ne yokuşu ne düzü Bakılmaz oldu yüzü. Seni bu hale koyan, Kimse açılsın gözü. A Güzel Gördüm de dün ansızın, Vuruldum apansızın... Ince güzelliğini, Anlatamam o kızın! Gözleri mavi mine, Doyulmaz perçemine. Önünde diz çökülür, Hem sevine sevinel Sevgisi cana değer, Yanar aşkıyla her yer. Vallahi kıskanırdı, Venüs görseydi eğer! Dedim güzelsin sen pek, Neden geziyorsun tek? Lâyık değildir sana, Yalnız başına gezmek! M. Hayri Kumda Yerli şarap Onu ömrümde bu derece şen, bu derece neşeli görmemiştim. Keyfine payan yoktu. Kahkahası etrafı cınlatıyordu. Bu hâl garibime gitti. Çünkü o daima suratsız durur, hiç gülmezdi. Nasıl oluyor da,'bugün neşeli, şen gülüyordu? — Yahu, dedim, sana ne oldu? — Okkası 35 kuruşa âlâ yerli inhisar şarabı içtim azizim, nasıl keyiflenmem ! , Kirpik falı! Seviyor mu, sevmiyor 1 mu? Seviyor mu sevmiyor mu? Onların manisi Söyleyin güle beni, Vermesin dile beni, Koysun beni kafese. Gezdirsin bile beni. Gökte yıldız az kaldı, Tel kırıldı saz kaldı. Elem çekme sevdiğim, Kavuşmıya az kaldı. Bülbülüm öter oldu, Hasretlik yeter oldu, Gül yüzlüm, kömür gözlüm, Gözümde tüter oldu. Karanfil deste beni, Sen ettin haste beni, Garip bülbüller gibi, Koydun kafeste beni. Asmada üzüm kaldı,' O kızda gözüm kaldı. Yarim gitti gelmedi, Deyecek sözüm kaldı Hasis Geçenlerde bir apartıman başlattı. Döşeme > tahtaları yayılırken, aralıklara tutkal döküldüğünü gördü. — Ne yapiyorsunuz? — Tutkallıyoruz, tutkal kuru. yunca tahtadan sağlam olur. — Öyleyse safi tutkal dökün, tahta istemez. Kadıköy Gezerken sözlerimde, Gezerken senin adın, Canlanır gözlerimde Genç ve zarif bir kadınl.. Sanki güzel bir kadınl.. Yoksa bir hoş inci mi?.. Yoksa şen dudakların, Kalplerin sevinci mi?.. Uyur başı her gece Çamlıca dizlerinde, Gezer çiftler gizlice Şen ayın izlerinde... Ey küçük şirin şehir!.. Ey küçük, güzel denizl.. Sende doğdu her şiir Gönlümüzle sendenizl, H. Adnan 25 Temmmz 1932 Nasıl olsa bulurum ! | Cidden. zarif ve güzel bir gençti. Semiha ile nişanlandılar. Fakat Semiha pek görümüyordu. Suratı çatıktı. Yüzü gülmüyordu. Bir gün sordum: — Nen var senin? Nişanlandın, suratın asıldı. — Ne yapıyım nişanlımı sev- miyorum. — Neden, nişanlın sevilmiyecek çocuk değil ki.. Semiha biraz düşündü, nihayet dediki: — Henüz onu neden sevmedi- ğimi bilmiyorum, fakat nasıl olsa bir sebep bulurum. memun Çaresi — Doktor, ne olursa sizden olur. Bütün ümidim sizde. Bir haftadır gözüme uyku girmiyor. Gözlerimi kapiyamıyorum ne yapayım. Doktor biraz düşündü: — Yegâne çaresi boks yap- maktır. — Anlamadım. — Ben ilk dafa boks yaptığım zaman bir yumruk yedim, bir hafta gözlerim açılmadı | Pembe Küçük (Nerimanın haminnesi ölmüştü. Çocuğa sihaylar giydir- diler. Bugün, misafirlikte Nerimana çukulatalı (o vişneli, (dondurma verdiler. Dedi kiz — Pembe amma vişneli yiyeceğim! se yapayım, Düşünce — Sanki Ayşe hanım yaşını saklıyor da ne oluyor?.. Mademki kendini genç göstermek istiyor, suratını saklasın!