Bolu mektupları Bolunun meşhur ahçıları nerede ve nasıl yetişir? Ahçıların köyünde başlıca karı koca kavgası yemekten çıkar. Çünk Bolu 10 ( Hu- susi ) — Size bu gün meşhur ah- çıların köylerin- den ve bazı âdet- lerinden bahsede- ceğim. Hatırımda iken evvelâ şünu Istanbullu kari- lerimin kulağına yavaşca söyleye- yim ki, bazı Is-" tanbulluların şe- hirli o Boluluları da, ahçı zannet- meleri, burada bir çoklarının pek onoruna dokünü- yor. Bir, zat ge- çenlerde bu me- sele hakkında fiks rini. söylerken: “— Bu ne. cehalet efendim.. Istanbullu © deyince gözümüzün önüne yalnız Kasımpaşa, Yedikule balkıni getirmeyoruz da onlara Bolulu “denilince: yilâyet hudutlari dahilinde yetişenleri de mutlak bir günlük mesafedeki ahçı köyünden zânnediyorlar diye barbar bağır" yordu. ş Mâamafih bu hususta ben kendi hesabima daima işin alay tarafını tercih ettim. Galatasarayda bir hocam. &n iyi ne pişirdiğimi sor- duğu vakit hazırlop yumurtadaki emsalsiz “ ihtisasımdan uzun uza- dıya bahsetmiştim 1.. Akçılarin köyü hakikaten şehre çok uzaktır. Bunlar “Mengen, cihetlerinde bir kaç köyde otu- rurlar.. Hayatları oldukça; şayanı “4 tetkiktir. Arazisi pek münbit ol- * mayan bu köyün ahalisi vaktinde ahçılığa intisap etmiş ve bu mes- lek babadan &vlâda intikal edip gitmiştir. Umumiyetle 14-15 yaşlarında evlenen bir delikanlı (1) bir kaç ay evlilik hayatından sonra, İstan- bulda çalışan bir: bildiğinin vası- tasile, bir yere “çırak,, edilir, ve böylece çekirdekten yetişerek eli ekmek tutanlar, bir de evin sadık ahçısi sırasına girerlerse, bulun- dukları konağın: bir gözde hiz- metçisile filân “baş göz, edilirler, “İstanbullu harim, Sahibi olurlardi Maamafih 4-5 senede bir kere “sıla ,, için izin alınır.. Bir Kaç ayda memleketteki kaşık düşma- nının yanında geçerdi.. Kocasını ancak 30-35 sene içinde topu topu bir sene kadar görebilen bu zavallı, köyde çoluğu çocuğu ve “sığır Sıpa,, si ile meş- gul olur, fakat ahçıbaşı ihtiyarla- yınca artık köyüne çekilmek lüzu- munu hisseder ve “aharı ömrünü,, kariları, çocukları arasında geçi- rirdi.. Mengenli meşhur ahçıların ev- lerinde İstanbulun mutavassıt ai- leleri kadar iyi eşya sahibi olan- larina tesadüf edilir. Ahçıların “köyünde © karıkoca arasında en büyük kavga yemek- ten çıkarmış... Pişirdiği yemekleri hiçbir vakit beğenmiyen ahçıbaşı bu vaziyetten çok sinirlenirmiş.. Köyde kendişinin yemek pişirmesi ise usule muğayirmiş. Eski. saraylarda çalışmış bir ahçı başı ile görüştüm. Bana şunları; söyledi: “Biz, Türkiyenin UÜ... Bir ahçıbaşı en çok ağzının tadını bilen ve tabiatile yemeğin en iyi tarafını kendimize ayıran insanlarız.. Sul tan yemeklerinin en nefis parça" ları bile idil...,, Mengen taraflarında (yapılan düğünlerin bazı hususiyetleri vardı. Meselâ perşembe akşamı bütün köyün kadınlari yeni gelinin başına toplanırlar ve hep bir ağızdan makam ve usulle şu beyitleri okurlar: Ezme gelin, büzme gelin, Evden eve gezme gelin; Komşudan bir herke (1J)ayran geldi, Anayı oğuldan ayıran geldi. bizim midelerin hakkı Süpürgeyi pattak atma, Eİ erkenden yatma; Kaynanan duyar, Ellere yayar, Ocak, başına sıçan geldi sırrımı açan geldi Gündüz yazıp Gece okuyan geldi Ezme gelin büzme. gelin Evden eve gezme gelin Komşudan kol”12) getirip Evin dirliğini*bozma gelin Vasfi (1 Bakraç demektir. (2) Laf, söz demektir, Sakız ağaçlarına fıstık aşısı Mersin 15 (A, A.) — Yabani sakız ağaçlarının (o şamfıstığına aşılanması oOiçin (oGaziantepten mütehassıs aşı ustası ve aşı çubuk- ları, getirtilmektedir, /EEMLÂK SAHIPLERİ! Emlâkiniz e ğe kiracı Emlâkinizin kiralarını muntaza- " Emlâkinizin men tahsil edebilmek varıdatını temin edebilmek ; hususatında mutehassısla- Emlâk rın tecrübesinden istifade edebilmek için EMLAK İDARESİ umurunda kesbi ihtisas etmiş olan UMUM. EMLAK ACENTESİ müessesesine MURACAAT EDİNİZI Adresi: Bahçekapı, Taş han No.20-21-22 Telefon: 20307 TIBB! MÜSÂHABE, Gene deniz banyosu Deniz banyosu bir eğlence olmakla; betaber fenni; ve bir üsul tahtında yapıldığı takdirde vücut için son derece faydalı bir tedayi. şekli. * teşkil. eder. Deniz banyosunun vücuda yaptığı tesir- lerin başında mihaniki olanlar gelir. Bunlar soğuk suyun cilde ani tesiri. neticesi kan devranının faaliyete geçmesi ve dolayısile bütün uzuvlarımızda tenebbüh ve faaliyet uyandırması keyfiyetidir, Aynı zamanda “deniz “içinde vücudün daimi surette harekette bulunması o dolayısile bir nevi Jimnastik tesirine müşabih adelât ve âsabın takviyesi ve daimi barekât dolayısile vücudunuzda biriken zehirlerin (Tocsines) defol masına hizmet ettiği aşikârdır. Deniz bahiyosunun vücüdunuza iyibir tesir “yapıp yapmadığını kendi: kendinize “Anlıyabilirsiniz. Şöyle ki deniz banyosu yaptığı- nız zaman iştihanızın (artması, uykunuzun Omüntazam (olması, âsabın sükünu, bilhassa zayıf kimselerde kilo kazanmak gibi arazlar deniz banyosundan istifade ettiğinizi gösterir. Bilâkis banyodan sonra yorgun- luk, iştihasızlık, baş: ağrısı asa- biyet, uykusuzluk, fena rüyalarla müterafik kâbuslar banyoya de- vam etmemekliğimizi amil sebep- lerdir. Deniz banyosunun bü inihanili tesir ve * aksülamelleri. yanında birde güneş ziyasının havi olduğu (Ultra - violet ) kimyevi günl tesirlerini nazarı itibara almak icabeder, Bu Şualar, sanatoryom- ların bulunduğu yüksek © irtifalı mevkilerle denizin abii güneş, ziyasının inikâsı 'dolayisile iye dece: bulunur. Halbuki" şehi sair mahallerde. havanın ayal olduğu toz, e ve: “sair ecni ebi cisimler şuaları belettikleri için Uiezlele Şu- alar buralarda az bulunur. ; Ultra - violet şuaları kanda kırmızı, küreyvatı ziyadeleştirir, boyun ve 'gögüsde ki büyüyen bele (lenfai ukteler)' eritir, ke- mikleri takviye eder. Bü kadar faydasini saydığımız denizbanyosunu' herkes yapabilir mi? Buna evet demek güçtür. Bir kere. kulağında akıntıları işitme. üzerine tesir yapan burun nezlesi, burun arkasındaki lâhmi zaitler (Vegetation d'adenoides) , burun polypleri, burun kanamasi, hançere ve göğüs nezlesi, ağızda çürük * dişler: kalp “ve “böbrek rahatsızlıklârı, müzmin apandisit, mesane ve kadın hastalıkları deniz banyosu. yapmak için bir mani teşkil eder. Kan tazyiki (o fazla olanlarla, siyatik. ve romatizmalı kimselerde deniz banyosu yapmamalıdırlar, Yalnız deniz kenarında ve sıcak havalarda bu gibilere kum Ve güneş, banyosu yapmak suretile güneşin kimyevi “Ultra - violet,, i şüalarından' fayda görürler. Denize hangi çağlarda: girmek doğrudur? Denize girmek için hiç olmazsa 8 yaşına girmek ve ve: 50. yaşını tecavüz etmemek lâzımdır. Denize yüksek atlamalar ve dalmalar bilhassa kulağında has- talık “olanlarda çok tehlikelidir. Bunların kulak zarlarında delik mevcut olduğundan su: tazyiki iç kulağa ani bir tazyik yapar, ve husule gelen tenebbüh ; dolayısile bayılan kimse suda boğulur. Bunu tetkik eden müellifler omevtin sektei kalpten ileri geldiğini. ve ancak kulağın bir' sebep teşkil ettiğiğini iddia ediyorlar. Deniz- den çıkinca güzelce kurulanmalı, vücude friksiyon, yapmalıdır. Islak mayoyu, vücudümüzde kurutmak çok muzurdur. Çünkü kururken husule gelen tebâhhür vücudün soğuk almasını 've çiğerlere kan hücümunu mucip olur. Her halde dehiz banyosu yap- madan evvel: bilhassa zayif olan- lar hekime bir kerre müracaat etmek ve bir kanaatı fenni almak mecburiyetindedirler. D. Mükerrem Emin. . Tefrika No6. 4 Ana - Kız .17 Te 17 Temmuz 1932 1932 Rakabeti Nakili: (VA - Nâ) Meliha hanım, sırtından çıkar- dığı Zailleur ( — Tayyör ) yerine bir-akşam elbisesi giyecekti. Fa- kat, “bunu “giymeden, © azıcık châise > bongue: (— şezlong): a uzandı. Hayli yol oyürümüştü, yorğundu. Yüzünü aynalı dolabin üçyüzlü aynasına çevirerek ken- dine baka baka düşünceye daldı. Aynadan fındık renginde iki göz aksediyordu. Âdeta şaşılacak derecede küçük bir ağız... Gayet iyi hamurdan yapılmış bir fağfur gibi nermin bir çene... Narin omuz- lar ve mevzun kollar... Bütün bunlar, bir genç kadın- dan ziyade bir genç kıza yakışa- cak vücut parçalarıydı, Oda, Beynelmilel otellerin klasik bir odasıydı: Iki geniş pencere... Balkon, Veneto sokağına nazır.. Ortada bakır kakmalı, İles tahin sından bir yatak.. Gelişi güzel mobilyeler.. Divarlarda on seki- zinci asra ait oldukça hoş ingiliz resimleri.. Koridora çıkan kapıdan başka 'kapı yok.. Bir de banyo dairesinin kapısı. Yatağın başındaki gece masa- sının (.— table de nuit) üzerinde bir saat duruyor. Saat buçuk; çaldı. Yedi. buçuk. Meliha, yattığı yerden kalkmak üzere davrandı, Bir şey düşünmüş gibi: kafasını salladı. Sonra, par- mağını zile basarak hizmetçiyi çağırdı. Hizmetçi kapıyı hafifçe vurduk- ıtan sonra, cevap beklemeden açtı; eşikte göründü. — Buyurun efendim. Meliha; — 216 ve 217 numaralara lut- fen bakınız. Annemle zevcem gelmişler mi? — Baş üstüne, hanımefendi... Hizmetçi gitti. Meliha kulak kabarttı. Kızın, iki taraftaki odaların kapısını hızlı hızlı vurduğunu işitti. Fakat oda- lardan cevap gelmemişti. Hizmetçi, geri döndü. — Gelmetmişler efendim... Fa- kat merak etmeyiniz! Hava o ka- dar emin ki, mutlaka yürüyerek gelmeği düşünmüşlerdir. Geziyor- lardır. Onun için geç kalmışlardır. Hizmetçi de, Fransızcayı Kapucu kadar. iyi konuşuyordu. Esasen ar beynelmilel otellerde hizmetkârlık edenler bütün büyük, Avrupa lisanlarını iyi bilirler... Meliha, gülümseyerek Oomuz silkti. — Vatican'a (—Vatikan'a) git- tiler,.. dedi. - oradan erken döne- miyeceklerini zaten tahmin etmiş" tim. Hizmetçi: — Tabii efendim... - dedi. Ve sordu: — Başka bir emriniz var mı? — Mersi... Hayır... Kız, çekildi. Meliha, odada, yalnız kaldı. Aynanın (karşısına ( geçerek, zihninde odeminki sabit fikir, kendini muayene etti. Hayır, ne yüzü çirkindi, ne vücudu.. OAyna, herhalde ona yalan söylemiyordu. Kendi kendine söylendi: “— Acaba; yeni: evlenip de seyahate çıkan bütün insanlar, bizim gibi: ayrı ayrı mi dolaşırlar? Oturdukları yere döndükleri vakit, kendilerini karşiliyacak adam bu- lamazlar mı?.. Dalgın dalgın, düşündü. Sonra, omuz silkti : “ — Adam sen de. Ben yapa- yalnız yaşamağa alışığım.. ,, Maamafiki; biraz sonra, kaşlarını çattı. Kaşları, incecikti ve yay şeklindeydi: © Dudaklarının iki hazin hazin “ucunu aşağı indirdi. Düşüncesinin daha ziyade derinlerine vardı. “ Fakat zihnimi zi bir şey daha kurcalıyor.... - diye söylendi. - Başka bir yap daha: Du Fakat bu zihnini kurcalayan şey üzerinde fazla tevakkuf etme- sine meydan kalmadı. "Kapı vuruldu. —Melihal Melihat... Hazır mısın? Aclıktan ölüyoruz, yahu... - diye Leylâ hanımefendi içeri girdi. Meliha ayağa kalkmıştı. — Hazırım, anne... Hattâ epiy zamandır. hazırım! - diyerek gü- lümsemeyle. cevap verdi. Leylâ hanımefendi, sade aç değil, yorgundu da zahir... Zira, kendini bir. iskemle üzerine attı. — Epiy.zamandır mı; hazırsın?.. Acaip... Adapazarında spor Adapazarı, 11 (Hususi) — Adapa- zatında bu sene spor faaliyeti faz- ladır. Yeni spor klüpleri: teşkil edi- liyor. Bütün gençler bir klübe mensup- turlar. Adapazarı, vilâyet merkezi olan Izmiti bu hususta geçmiştir. Resimde görülen gençler iki: ay ev- vel. teşekkül eden Sakarya o klübüne mensupturlar, Re- isleri belediy âza- sından Hasan bey dir. Buranın belli başlı klüplerinden Hilâl takımı ile yaptıkları © maçta 3-1 galip gelmiş- lerdir. Burada şampi: yonluk müsabakâ- Adapazarı Sakarya klübü futbolcuları (X isaretli reisleri Hasan beydir ) ları devam ediyor. Başlıca rakip Idman yurdu ve “Gençler birliğidir. Bunlar buranın Fenerbahçe ve Galatasarayıdır. Iki takım geçen hafta karşılaştı. Neticede Idman yurdu 5-1 galip geldi. Özdemir