Zonguldakta bir hafta Şehrin kömür ihtiyacı ucuz temin edilecek mi? Zonguldakta briket yapmak için bir fabrika inşası düşünülüyor Zonguldakta bir kaç büyük şirket vardır. Bunlardan sonra kömür çıkaran ufak tefek ocak sahipleri gelir. Şirketlerin içinde en çok sermayesi olan Ereğli şirketidir. o Bunu Iş Bankasının teşkil ettiği Türk iş müessesesi takip eder. Bundan başka Iş bankasile, Ereğli şirketinin birleşmesinden meydana gelen kömür İş şirketi vardır. Bunların içinde Türk iş mües- sesesinin ocaklarını gezmek iste- dim. Türk iş ikinci müdürü Kâ- am beyi, Isanbuldan tanırdım. Kendisi burada sanayi müdürlüğü yapmıştı. Almanyada tahsil gör- müş kıymetli bır gençtir. Türk işin ocakları, Zonguldak- tan pek uzaktadir. Bu ocaklara bir otomobil ve ya atlarla gidilir. Otomobil, Türk iş ocaklarına «giderken, en evvel fransız mahal- lesinden geçiyor. Bu mahalle Ereğli şirketi müdirleri ve me- murları için yapılmıştır. Denize nazır bir tepede, köşkleri bahçe- leri ve ağaçlıklarile bir mahalle- den ziyade, bir sayfiye yerine benzer. Otomobil bu mahalleden sonra yeni bir mahalleye giriyor. Burası da Türk iş müessesesinin yeni kurduğu bir mahalledir. Doğrusunu söylemek lâzım ge- lirse, burası fransız mahallesin- den daha iyi olacak, hattâ küçük bir şehri andıracak.. Türk iş müdürlerinden Kâzım bey, bu küçük şehirde, bir belediye reisi gibi, beni gezdirdi; nerede ço- cuk bahçesi açılacağını ve hangi tarafta park olacağını bana an- lattı. Yolda gezerken, sıhhi bir ahır gördük, Kâzım bey: — Ne yapalım diyordu. Zon- guldakta süt pek pahalı, hem de temiz değil.. Burada memurları- mıza ucuz süt veriyoruz. Bundan başka bir tavuk kü- mesi de yaptırdık. buradan da taze yumurta tedarik etmek müm- kün olacaktır. Kâzım bey Türk iş mahallesinin bedii ihtiyaçlarını da tatmin ede- cektir. Memurin pansiyonlarının yanı başında, sesli filim göster- mek için bir yer ayrılmıştır. Yakın zamanda, burada sesli filim gös- terilecektir. Şimdilik memur pan- siyorlarında bir kaç radyo vardır. Son zamanlarda, Türk iş mahal lesine de elektrik cereyanı veril- miştir. Kâzım dedi ki: — En büyük mesele memur- larmıza ve amelemize ucuz gıda tedarik etmektir; bunun için ucuz bakkal dükkanları açtık, buraya doğrudan doğruya Istanbuldan ucuz mal getiriyoruz, bu suretle hayat pahalılığını bir parça aşağı indirebildik; daha yapılacak işle- rimiz pek çoktur, maksadımız, memur ve amelemizin bütün ihti- yaçlarını temin etmektir. Kâzım beyle, güzel bir bah- çede yemek yedik, bahçede Çin gülleri bile vardı. Bir bahçıvan, çiçekleri suluyor, uzaktan, kömür yıkama fabrikalarının, vagonların sesleri geliyordu. Kâzım beyle, kömür işlerine dair bir çok şeyler konuştuk. Bunların içinde, Istanbul halkını bilhassa aile sahiplerini alâkadar eden mühim meseleler vardı. Kendisine sordum: — Her kış geldiği zaman, Istanbulda bir mahrukat meselesi olur. Odun ve kömür fiatleri artar. Kok kömürü 30 liraya kadar çıkar. Gazeteler her gün bu me- seleden o bahsederler. (Belediye odun ve kömür ihtikârile uğraşır. Halbuki aynı zamanda, Zongul- dak kömür havzası Okömür satamadığından ve müşteri bula- madığından şikâyetçi. Bir taraftan pahalı kömür yakan halk, diğer taraftan müşteri bulamıyan kömür müesseseleri vardır. (Zonguldak kömürlerini evlerimizde kullanmak , kabil değilmidir? Kâzım bey: — Bu bir meseledir dedi, bunu tetkik ediyoruz, bizim kömürleri- mizi evlerimizdeki sobalarda kul- lanmak mümkün değildir, çünkü kömürlermizde fazla katran vardır. Sobalarda kokar, is yapar. Bu kömürlerden istifade etmek için, briket yapmak lâzımdır, bunun için, büyük sermayeli bir tesisat lâzımdır. Bir müessese böyle bir tesisata girişmek için karşısında emin müşteri kütlesi bulmalıdır. Briket kömür yaparak ve katran nisbetini haddi asgariye indirecek bir müessese bu sefer kok kömürü yapan fabrikalarla rekabet etmek mecburiyetinde kalacaktır. Eğer devlet daireleri bu nevi kömürden almağı teahhüt ederlerse, böyle tesisata girişmek mümkündür. Biz bunun hesaplarını yapıyoruz, hattâ briket Obir soba tipi imal ettik, tecrübelerine devam ediyoruz.; Bu mesele halledilirse, yani İstarbul halkı maden kö- mürü yakmağı öğrenirse, ağaç kömürü, ve odun derdi ortadan kalkmış olur. Fakat mesele, briket yapan fabrikayı kurmak, ve müşteri bulmakla bitmiyor. Nakliye tari- felerini, liman tahmil ve tahliye tarifelerini de nazarı itibara almak lâzımdır. Yemekten sonra, ocakları gez- meğe gittik, dağ gibi kömür yığınları arasından geçen yollar- dan kuytu bir yere indik. Kâzım bey yolda giderken mü- temadiyen, bizdeki maliyet fia- tinin oOneden yüksek olduğunu anlatıyordu. Bir malzeme anba- rına girdiğimiz zamau dedi ki: — Şurada binlerce liralık yedek âlet vardır. Bu sermaye buraya kapanmıştır. Tabii bu sermayenin faizi, maliyet fiati üzerine tesir edecektir. Halbuki Avrupa ocak- larında, bu kadar yedek âlet yuktur, lüzum olduğu zaman, civarındaki fabrikadan tedarik eder. Kömürün nakliyesi pahalıdır. Ibtiyacı temin eden bir liman yoktur. Bütün bunlara rağmen, Akdeniz piyasasında İngiliz kö- mürüne rekabet ediyoruz. — Amele yevmiyeleri kaç ku- ruştur? — Vasati olarak 80 kuruştur. Mutahassıs amele daha çok ücret alır. Hüseyin Avni M. Mouchanoff, Pariste 14 şenliklerinde bulundu Paris 16 (A.A.) — Bulgar baş- vekili M. Mouchanoff, 14 temınuz bayrami omünasebetile ( yapılan geçit resminde ( Reisicümhurun tribününde hazır bulunmuştur. 17 temmuz pazar akşamı Istanbul — 6-7 gramofon 7,20-8,30 Bedayi heyeti 8,309 öpera ajanslar 9-10 T. Refik bey ve Rifat bey refikası 10-10,40 tango orkestrası Borsa haberleri. Bükreş (394,2 m.) — 19,40 gramo- fonla opera. Budapeşte ( 650,5 m.) — 1945 macar şarkıları, 21,15 varyete, 22 salon orkestrası. Londra (355,8 m.) — 18 piyono kor- seri, 21 dini âyin, 21,45 müsahabe, 32,05 askeri muzika- Paris ( 1725 m. ) 19 gramofon, 19,45 Elhamra orkestrasının konseri, 21 gramofon, 21,46 çek şarkıları, 22,30 dans musikisi, Prağ (488,6.m.) berleri, 21.05 Bratislâvadan radyo jurnal, 23,25 gramofon. Roma (441,2 m.) — 21,45 Şikago düşes opereti. — 21 spor ha nakil, 23 Toulouse ( 385,1 m.) — 2045 Arjantin orkestrası, 21 operet, 21,15 Melodi, 21,30 Akordeon, 21,45 operet, şarkılar, 22 asri senfonik orkestra, 22,15 Arjantin orkestras', 22,30 Viyana orkös trası, 23 filim parçaları. Varşova — (1411 m) — 2ihalk musiki konseri, 21,50 edebi şuun 22,05 konsere devam, 23 dans musikisi. Viyana ( 517,2 ) — 21,35 konser, 23,20 radyo jurnal, 23,35 dans musikisi. 18 temmuz pazartesi akşamı istanbul — 6-7 gramofon 7,30-8,30 Belkis H. Yesari Asım B. ajans haber- leri. 8,30-9 Bethoven, Telli Trio No 2 Necip Yakup. Izzet Nezih, ve Mesut Cemil Beyler tarafından. 9-10 Safiye H. 10-10,40 Necip B. orkestrası Semira- mis - Rossini Petersburgta bir akşam Helmund Tosti- Chansonde Vadileu Monsir, Çardaş. Borsa haberleri. Bükreş (3942m.) — 19,40 gra- mofon, 20 oda musikisi, 20,30 konfe rans, 20,45 piyano ve akordeur. Budapeşte (550,5 m.) — 19,40 fan- far, 21 orkestra konseri. Londra (355,8 m.)— 21 piyano ve keman, 22 askeri muzika, 23,85 dans wusikisi. Paris (1725 m.) — 20 kitabiyat, 20,20 gramofon, 21 radyo tiyatrosu, 21,40 şüun, 21,45 fransız şairleri, 22,30 radyo konseri, j Prağ ( 488,6 m.) — 20 zenci şar kıları, 2020 viyolonsel konseri, 20,45 konferans, 21 Brunn'dan nakil, 22,30 piyano konseri; 23 havadis. Roma (441,2m.) — 21,45 orkes- tra konseri, Toulouse (385,1m.) — 21 Askeri muzika, 21,15 opera komik şarkı, 21,30 asri senfonik orkestra, 21,45 Viyana orkestrası, 22 Arjantin orkestrası, 22,15 şarkılar, 22,30 orkestra, 22,45 akordeon, 23 operet, şarkı, 23,15 dans musikisi. Varşova (1411 m.) — 19,20 hafif musiki konseri, 20,45 zirai müsahabe, 21 musuvi musikisi, 23 dans musikisi. Viyana (517,2 m.) — 20,20 Cho- pin'in eserleri, 21 karnaval perisi ope- reti, 23,30 dans musikisi. Lord Irwin, terbiye nazırı tayin edildi Londra 16 (A. A. ) — Lord Irwinin mütevaffa M. Donald Macl&anın yerine terbiye nazırı tayin edilmiş olduğu haber veri- liyor. * 1000 italyan seyyahı — Çarşamba günü Comte Verdi va- purile 1000 kadar italyan seyyahı şehrimize gelecektir. Seyyahlar iki gün şehrimizde kalacaklardır. * Baron Roçilt — Baron Ro- çilt dün yatile şehrimize gelmiştir. Yatta geçenlerde ölen Fransız şeker kralının oğulları da bulun- maktadır, (Larezolü) ismindeki bu yatta Baron Roçilt ile şeker kralının oğullarından başka maruf Fransız ailelerinden 10 kişi daha bulun- AKİT Zonguldak eşrafından hacı Ah- met Ali zade Ali beyefendinin korimeleri Sabiha hanımla Bartınlı Ince Alemdar zade Merhum Halil beyin mahtumu ve İzmir kereste tüccarlarından Ali Rıza beyin akitleri perşenbe günü beyoğlu evlenme dairesinde bir çok da- vetliler huzurunda icra edilmiştir. Tarafeyne saadetler temenni ede- riz. mmm TAKSiM BAHÇESİ Meşhur TROPICAL 17 Temmuz 1937 j EXPRESS ! Büyük Brezilya Rövü Heyetinin temsilleri parlak muvaffakiyetler kazanmaktadır. Bütün sofralar kemali tehalükle kapışılmakta ve her temsilde bir çok kişiler yer bulamayıp avdet etmektedirler. 99 tablodan mürekkep meşhur KALEOXIDOSCOP EXOTIOUE rövüsünün bütün zengin numaraları emsalsiz alkışlar kazanmaktadır. MEŞHUR YILDIZLAR - MARUF MUGANNIYELER - ŞOHRETŞUAR DANSOZLER Heyetin temsilleri önümüzdeki pazar günü hitam bulacaktır. Cenevrede akşam : (Baş tarafı birinci sahifede) rikalarının menfaatine mugayirdir. Çocuk oyuncağı, deyip geçmeyiniz! * .. Dünkü mektubumda yazdığım gibi, konferansı hiç bir karar vermeden dağılmış göstermemek için, alelâcele bir karar sureti bazırlanmaktadır. Bu karar müsveddesini yazmak cidden güçtür. Çünki, evvelâ, altı aylık çalışma neticesinde hiçbir şeye karar verememiş olan konferansı, bir çok mühim kararlar vermiş gibi göstermek lâzım.. Saniyen, yazılan karar suretinin hiç bir mana ifade etmemesi, bilhassa, fili ve ameli hiç bir taahhüdü Otazammün etmemesi matlüp.. Hülâsa, yazılacak karar oku- nunça, terki teslihat (babında mühim mukarrerat gibi görüne- cek, o hakikatte hiçbir (kararı ibtiva etmiyecekl.. Bizim, eski Babıâli kitabeti resmiyesi tarzında: “Maslahatın (tesbiti (o zımnında icabının icrası derpiş edilerek, hussatı salifenin arizü amik tetki- kinde..,, gibi, birçok boş kelimeleri, tumturaklı, bimana elfazı muhtevi olacak; terki teslihata karar ve- rilmemiş olduğunu, karar verilmiş gibi beyan edecek... Hülâsa, terki teslihatın, çiçek demetleri altında tedfini olacak... Öyle bir karar sureti ki terki teslihata ta- raftar olmayan devletler, hattâ Japonya murahhası M. Sato bile, hiç korkmadan, gözü kapalı imza edebilecekler... Bilmem, anlatabildim mi? Bu nazik vazifeyi, sir John Simon cenapları üzerine almıştı. Bütün Anglo - Sakson inceliğini zekâ melekesinin içine ve kaleminin ucuna toplamış, bir karar sureti yazmış. Elhak, muvaffak da olmuş.. Mükemmel bir konferans kararı! Işin içinde olmayanlar okusunlar: Terki teslihat (| tamaml.. ONe top kalıyor, ne tank, ne bombar- dıman tayyaresi... Zannedersiniz ki hepsi ilga ediliyor.. Hayır!. Hepsi yerli yerinde kalıyor! Kararın manası şu: Inşallah sağ kalırsak, vakti merhunu hulül edince bazı topların çaplarını azaltacağınıza, tankların pek iri- lerini ilga edeceğinize, tayyareler vasıtasile ancak arzu ettiğiniz yerleri bombardıman edip, diğer mahallere bomba atmıyacağınıza.. ve saire... Vallahi mi?... Murahhaslar, yekzeban olarak, “Vallahil..,, diyecekler, ihtiyar M. Henderson beliğ bir dua okuyacak, terki teslihat konferansı, gördüğü işten memnun ve beşeriyete ifa ettiği hizmetten müsterih, dağılacaktı... Böyle olmadı... Bir kısım murahhaslar, bu kararı pek ileri, pek aşırı mahi- yette, devletleri birçok ağır taah- hütlere sokar mahiyette görmüşler... ! Biri demiş: “Şurasını çıkaralım..,, öteki “Bunu sokalım.., , beriki:? “Bir cümle tayyedelim..,, velhasık”* kelâm sir John Simon bakmış ki müsveddesi, yolunmuş kuşa dö- nüyor, bırakınca soluğu Londrada almış.. Şimdi, M. Benes, bir elinde sir John Simonun kararı, öbür elinde, mubtelif büyük devletlerin tadilâtı, bir kulağında küçük itilâf, diğer kulağında'sekiz küçük devletler zümresi.... Bunların imtizacından yeni bir halita yapmaya, suya sabuna daha az, dokunur yeni bir karar müsved-” desi yazmaya çalışıyor. Galiba yazmış da... | Bu sefer de bunu az bulan; “Yahu, ayıptır. Terki teslihat. konferansından böyle (o karar çıkmaz, milletlerinizden sıkılınızl, | diye haykıracak olan murahhaslar. var... * İ .. Milletlerin mukadderatını, “pro- fesyonel, | politikacıların elinden kurtarmadıkça dünya rahat yüzü göremezl.. — Z. H. i Portakal, mandalina Rizede istihsalât gittikçe. artıyor i Rize, 14 (Hususi) Rize ticaret odası portakal ve manda-. lina istihsalâtı hakkında bir rapor hazırlamıştır. Bu rapora göre portakal ve mandalina istihsalâtı her sene artmaktadır. i 1929 senesinde Rizede, 4 mily. 299 bin kilo portakal olmuştu. Bu miktar 930 senesinde 6 milon 4TI bin kiloya çıkmıştır. Mandalinaya gelince, 929 sene sinde 139 bin kilo mandalina yetişmiştir. 1631 de ise 254 bin 513 kilo mandalina istihsal olun. muştur” İ Rizede omandalinaya rağbet gittikçe artmaktadır. Bağçe sa hipleri, oOher sene mandalina dikmektedirler. Bir iki sene sonra Rizede, portakal kadar mandalina; da alınacaktır. j Mısır Kredifonsiye keşidesi * Kahire, 16 (A.A.) — Yüzde faizli ve ikramiyeli Mısır ei fonsiye tahvillerinin dünkü keşi: desinde : | 1886 senesinde çıkarılan 235,346. numaralı tahvil 50,000, i 1903 senesinde çıkarılan 694,35: numaralı tahvil 50,000, 1911 senesinde çıkarılan 127,4! numaralı tahvil 100,000 frank kazanmışlardır. Somanın bir köyünde kızıl Soma 16 (Hususi) — Somanın! Turgut Alp kariyesinde çıka: hastalığın kızıl olduğu anla; ve tedbir alınmiştır. e Mahalline* . aşı ve srum, Manisa hastahane sari hastalıklar mütehassısı Şe! ket bey izam edilmiştir. di Şevket bey 18 yaşına kada olan çocuklara aşı yapmaktadır. Hastalığın önünün çabuk alınaca; muahakkak addediliyor.