- Sahife 4 Zonguldakta bir hafta 280 kuruşa yeni elbise, iki liraya ayakkabı... Ay başlarında Zonguldakta pazar kurulur ve pek ucuz fiatle eşya satılır Zonguldakta kârlı işlerden biri de hazır elbise ticaretidir. Bilhassa ay başlarında ameleye mahsus olan pazarda, hazır elbise sergi- leri açılmaktadır. Zonguldağa ay başında gittiğim için böyle kala- balık bir amele pazarına tesadüf edebilmiştim. Bu pazar, tıpkı Yenicamideki eşya pazarına pek benziyordu. o Istanbuldan hazır elbise satmak için bir çok esnaf gelmişti. Amele pazarında Bartın ayakkabı esnafı da bir köşe işgal ediyordu. Bunlar da Bartm esnafı tarafın- dan yapılan ayakkabıları satr- yorlardı. Bütün bu satılan eşyalar, akıllara hayret verecek kadar ucuzdu. Gözümün önünde bir takım elbis 280 kuruşa satıldı. Elbise satıcısı en evvel pazarlığa 5 liradan başladı. Amele daha bir şey söy- lemeden, başka satıcıya gidiyordu. Satıcı arkasından koştu, kolundan yakalıyarak, elbiseyi eline verdi. — Sen bir .fiat söyle bakalım dedi. Müşteri 200 kuruştan fazla veremem dedi. Aralarında bir pazarlık başladı, nihayet 280 kuruşa sulh oldular. Bu, kullanılmış bir elbise de- Zildi. Yepyeni, bir terzi elinden çıkmışa benziyordu. Bir aralık bu satıcıyla (konuşuyordum. Hazır elbise ticaretinde yüzde kaç kâr olduğu belli değildir. “ Tuttura bildiğine gider beğim ,, diyordu. Zonguldakta 250 kuruşa hazır elbise, 30 kuruşa kasket, iki liraya ayakkabı satan mağazalar pek çoktur. a Ucuzluğun sebebi Bir tacirin verdiği malümata bakılırsa, bu elbiselerin bu kadar ucuza satılmasındaki sebep şuy- muş: Bu mallar, parça halinde, yani kolu ayrı, diğer kısımları ayrı ayn Avrupadan geliyormuş, güm- rükte bunlar hazır elbise tarifesine tabi değilmiş, kumaş parçası namı altında bir resme tabi İmiş Ti üccar, bu parçaları, İstanbulda, ev ka- dınlarına 15 kuruşa diktiriyormuş, bu kadar; ucuza ; satılmasındaki hikmet bu imiş... Istanbul sokaklarında 25 kuruşa çorap satılırken “ne ucuz şey, diye hayret ediyordun. Halbuki Zonguldakta 15 kuruşa hattâ 10 kuruşa çorap satılıyor!.. Ay başı geldiği zaman, Zon- guldak çarşısında, kalabalık artı- yor. Ta uzak ocaklardan amele geliyor, Istanbuldan, çorap, elbise, kasket satıcıları" Zonguldaga gi- diyor. Civardan gelenler Bunlardan başka, Bartın, ve ve Devrekten bir alacaklı zümre- side Zonguldağa gidiyor. Bunlar, ameleden olan alacaklarını aldık- tan sonra, doğruca, büyük mağa- zalara gidip mal alıyorlar. Ay başı, ameleye mal satan esnaf için iyi bir ticaret günü olduğu gibi şeker, kahve, kumaş tacirleri için de bir iş günüdür. Devrek, Çaycuma, ve bu civarda bulunan nahiyelerin, büyük köy- lerin tacirleri, Zonguldak piyasa- sından da mal almaktadırlar. Bu yüzden Zonguldakla bu kazalar ve köyler arasındaki ticari eşya nakliyatı da artmaktadır. Eskiden hattâ bir kaç sene evvel bile, bu nakliyat katırlar vasıtasile olurdu. Son senelerde, Zonguldak vilâyeti Devrek, Kozlu, Çaycuma arasın- daki yolları yapmış, buralarda m haberlerine ehemmiyet verilmemesini otomobil, otobüs işlemeğe başla- mıştır. Beş sene evvel Zonguldağa git- tiğim zaman, ortada böyle oto- mobil, kamyon ve otobüs kalaba- | lığı yoktu. Eskisine nazaran nakle | işleri çok inkişaf etmiştir. Son moda eşya Zonguldak çarşısı yalnız amele ihtiyaçlarına göre kurulmamıştır. Burada 'öyle mağazalar vardır ki Tünel başında, Bahçekapıda satı- lan en son moda eşyayı bulmak mümkündür. Diyebilirim ki, radyonun ve gramofon plâklarının en çok satıldığı yerlerden biri de Zon- guldaktır. Radyo Zonguldakta pek taammüm etmiştir. Hemen her kahvede bir radyo vardır. Ereğli şirketi, ihtisas amelesine mahsus amele apartımanlarına birer radyo kurmuştur. Ekser amele kahve- lerinde, lokantalarda gramofon vardır. Radyo Zonguldakta bu radyolar, gra- mofonlar sabahtan gece yarılarına kadar boş durmaz. Sabah zaman, ameleye mahsus lokantalarda, gramofonlar çalmağa başlar. Öğleye doğru, ü islerin, memurların, doktor- ların çıktığı gazinolarda, radyo çalar. Zonguldak gazinocıları öğle vakti, Bükreş istasyonunu açıyor- lar. Bükreş saat 12ile bir ara- sında cazbent ve şarkılar çalmak- tadır. Bu saatte, bir kaç kahve müttefikan Bükreş istasyonunu dinlemektedir. Akşam üzeri saat altıda, bütün radyolar, radyo satan mağazalar Istanbul istasyonunu dinlemek- tedir. Zonguldak küçük bir yer ol duğu için, kahveye gitmeden sokakta yürürken Istanbul radyo- sunun şarkılarını, ajans haberlerini dinlemek kabil oluyor. Radyo, şehirden uzak olan kahvelerde bile vardır. Meselâ: Zonguldakla Kozlu arasında, Har- manyeri denilen bir gazino vardır. Bu gazinodan deniz kenarındaki büyük kalabalıkları, Kozluda kö- mür alan vapurları, kömur yıkama fabrikalarını seyretmek mümkün- dür. Bu gazinoda bile radyo vardır. Maç haberi beklerken... Fakat burada temas ettiğim gençlerin radyo programlarından bazı şikâyetleri var. Bilhassa spor- cular radyo programlarında, maç tenkit ediyorlar. Son Türk-Fransız maçında, spor meraklısı, bir ka- labalık', Halkevinde, radyonun etrafına ( toplanmışlardı. (Hepsi merakla maç haberini tafsilatile dinliyeceklerini ümit ediyorlardı. Bu esnada radyoda biri gazel söylüyordu. (o Zonguldak sporcu- ları bu gazeli can sıkıntısile din- liyorlardı. Nihayet gazel bitti, odalarda, bilardo oynıyan, gazete kitap okuyan gençler de radyonun etrafına toplandılar. Radyo şu söz- söyledi. — Allo allo burası Istanbul radyosu, bu akşamki alaturka konserimiz bitti. Şimdi stüdyo orkestramız kon- serlerine başlıyacaktır dedi, ve Mecidiye köyünden mektup: Saatli kahve (Baştarafı üçüncü sahifede) Istanbula rengârenk, çiçekli ko- caman bir tabela ısmarlâdım. Üstüne: “Efendiler kahvesi, diye yazdım. Kahvenin cephesi budur deyip tabelâyı yapıştırdım... He- rifçi oğlu bunu görür de durur mu? Bir haftaya varmadı, onun da tabelâsı geldi. Tıpkı benimkinin eşi idi. Yalnız onunkinde: “Beyler kahvesi,, yazılmıştı. Vay canmal.. Gel de deli olma... Bir gün Hüsmen dayının oğlu geldi. Açıkgöz oğlandır; mürekkep çürütmüştür. “Sana bir akıl öğreteyim, dedi, on beş güne kalmaz, karşı kah- veciye top attırırsın... Kahvenin yukarısına bir delik açtır, deliğin içine kocaman bir saat yerleştir. Kahvenin ismini de “Saatli kahve,, koy. Millet daha böyle bir kahve görmemiştir, saatin hatırı için herkes senin kahveye gelir... Gülümsedim: — Fena fikir değil... Hüsmen dayının oğlu sahi açıkgözmüş! Çini mavi gözlü ihtiyar yerinden hop! diye sıçradı: — Ne diyorsun beyim, aptalın, sersemin biri imiş... Bende onun aklına uydum. Hemen İstanbula tabelâ ile saati ısmarladım. Saat geldi. Tabelâ ile beraber yerli yerine kondu.. Ertesi gün baktım, karşı kahve dolu. Benim kahvede ise tek kişi yok.. Bütün millet karşı kahveye gidiyordu. — Neden? — Neden olacak a beyim, kimse böyle saatli kahve görme- mişti.. Herkes saate bakmak, saati seyretmek için, irili ufaklı, karşı kahveye doluyordu!.. * “. Öğle güneşinin, katrarlı yol- larda alevlenen ateşi insana ce- hennemin gayyasını hatırlatıyor. Gölgeli dutluk safasından sonra, Şişli ifrite benziyor. Galiba Sü- leyman Nazif merhum: “Hamit çölde otursaydı, “Sahra, yı yaz- mazdı,, demiş. Belki ben de şehir- de oturmasam, köyü bu derece sevmem. Selâmi İzzet Maarif Cemiyetinin rozetleri Reisicumhur Gazi Hazretlerinin yüksek himayeleri ile mübahi bu- lunan ve Başvekil hazretlerinin riyaseti umumiyelerinde teşekkül etmiş olan Türk Maarif Cemiyeti her sene olduğu gibi bu sene de Hakimiyeti (o milliyemizin ilânına tesadüf eden Temmuzun 16 ıncı Cumartesi günü Rozet tevzi edecektir. Muhterem halkımızın muhtelif şekillerde kıymettar yardımlarını gören Türk Maarif Cemiyetinin varidat menbalarından biri de tevzi edilen Rozetlerden temin olunan hasılattır. 16 Temmuz Cumartesi günü Türk maarif Cemiyeti tarafından tevzi edilecek Rozetlere karşı karilemizin (o lâzımgelen alâkayı göstereceklerini şüphesiz addede- riz. nazarı itibara almak lâzımdır. Istanbulda stadyuma gitmiyenler- de, maç haberini alabilir, hattâ spor (meraklısı olmayan kim- seler bile, tramvayda, yolda, hiç merak etmediği halde stad- yumda neler olduğunu, yanı başın- daki Omuhavereden anlıyabilir, arkasından bir tango çalmağa başladı. Salonu dolduran kalabalık, mı- rıldanarak, dağıldı. Radyo pro- gramlarını tertip ederken, vilâyet- lerdeki haikın ibtiyaçlarını da belki radyo, bunları nazarı itibara alarak İstanbul halkına radyo haberi vermiyor. Fakat, radyo Anadolu halkının da ibtiyaçını takdir etmeğe mecburdur. Hüseyin Avni yalamış, mektep sıralarında dirsek! Bugün Kadıköyünde Fenerbahçe stadında Istanbul muhteliti ile maç yapacak olan Ankara muhteliti oyuncuları dün Haydarpaşada istikbal edenler arasında İstanbul 14 Temmuz 1932 (Akşam fiatleri) İstikrazlar oO| o Tahvilât Tat, dahili 95,25 | Elektrik 5— Şark d. yollan (o— 3,20) Tramvay 45,25 D. Muvahhide © 48,54) Tünel 5,— gümrükler 5,10| Rıhtım 19,55 Saydi mahi 4,25) Anadolul o 29,60 Bagdat. 4,50 “uu v6 T.askeriye —| “Mümessil 27,— Esham Iş Bankası 9,20) Terkos 4— Anadolu 17,80 | Çimenta Ar. o 9,— Reji 4,05 | Ünyom dey. | 21,90 Şir. hayriye 14,50 | Şark dey. 275 Tramvay 493) Balya 2— Umumi sigorta || 11,—| Şark m. ecza | 2,85 Bomonti 21,10 | Telefon 15,55 Çek flatleri (kap. sa. 16) Londra 753,50 | Prağ 15,9358 'Nüyork 0,4719 | Viyana 4,2584 Parin 12,03 | Madrit 5,88 Milano 9,27 | Peşte 3,9922 Brüksel 3,3997) Berlin 1,59 Atina 73,19 Varşova 4,1586 Cinevre 24237 | Bükreş 79,51 Sofya 65,54 | Belgrat 2,2767 Amsterdam 1,1713 Moskova (o 1089,75 Nukut (satış) kuruş kuruş 50 £. Fransız 172—| Işilin, Av. o 27— sterlin 1259,—| Ipezeta 16,— 1 dolar 20,— mi 30— 7 loti 50,— i £ ei de Bema a E nl 25,50 10 drahmi 30v—| 20 dinar 7,— 20 iİsviçra 820,—| 1 Çernoveç — 10 leva 28,50 | YAltın M,— 1 terin 85,—) 1 Mecidiya © 40, m Çek (o 124—| 1Banknot O 234,— Beykoz askerlik (şubesinden: 1 - Şubemizde kayıtlı malül zabi- tan ve efratla şehit aile ve yetim- lerinin 932 senesi tütün ikramiye- leri tevziatına mübaşeret edilmiş- tir. Ikramiye tevziatına Beykozda hükümet (binasında müteşekkil komisyon tarafından 20/temmuz/932 çarşamba güründen itibaren baş- lanmak üzere cumartesi, pazartesi, çarşamba günleri haftada üç gün öğleden sonra devam edilecektir. 2 - Ikramiye tevziatına başlangıç tarihi olan 20/temmuz/932 tari- binden itibaren dört ay zarfında müracaat etmiyerek ikramiyelerini almıyanların hakları sakıt ve para- ları iade edileceğinden alâkadar zevatın dört ay zarfında ve yazılı günlerde komisyona müracaatle ikramiyelerini oalmaları lüzumu ilân olunur. Beşiktaş askerlik şubesinden : 1 — Beşiktaş askerlik şubesin- de mukayyet malül zabit ve ef- rat ile şehit yetimlerinin tütün ikramiyelerinin tevziatına Beşiktaş kaymakamlığında müteşekkil ko- komisiyon tarafından (19/7/932 salı günü mübaşeret ve 19/11/932 tarihine kadar 4 ay müddetle haftanın salı perşembe günleri devam edilecektir. 11 — 19/11/932 tarihine kadar müracaat etmeyenlerin hakları sakıt olacağından eshabı istihkakın muayyen günlerde saat 14 de üçer fotoğraf ve senedi resmilerile bizzat komisyona müracaat etme- leri, — — 15 temmuz cuma akşamı Istanbul — Saat 18-19 gramofon, 19,30-20,30 konser Vedia Rıza, Cennet hanımlar, ajans haberleri 20,30-21 gramofonla opera, 2£ Inci ohanım, Belkıs hanım, 2940 orkestra. Bükreş (3942ın.) — 1940 gre mofon, 20 tiyatro, seri, 21,15 asri ş Budapeşte mofonla konser, 21 gene musikisi kons Londra (455.8 m. 5 viyolansel kon- 10'gra- 23 çim 24 müsahabe, 21,15 a mu; 30 gramofonla konser, dans musikisi. Paris m. — 20 gramofon, 21 radyo konseri, Ayda operas, 21,45 yemek haberleri. Prağ ( 488,6 m. ) — 20,30 piyano konseri, 21 operet, 23,20 gramofon. Roma (441,2m.) — 2015 zirai müsahabe, 21 beş lisan üzerinö ziraat haberleri, 21,45 senfonik Kon Toulouse (985,1ın.) — opera şarkı, 21,45 Arjantin orkestrası, 23,45 şarkılar, 24 dans musikisi. Varşova (1411 m.) — 19,20 dans musikisi, 20,45 Vilnadan nakil, fonik konser, 21,45 musiki müsahabesi, 22 konsere devam, 23 dans musikisi. Viyana (517,2 m.) — 20,35 müsa habe, 21,05 opera komik, 23,90 akşam konseri. 16 temmuz cumartesi akşamı Istanbul — 18:19 gramofon, 19,30 konser, Hafiz Ahmet heypti, 20,50 gra mofonla opera, 21 Hafiz Ahmet heyeti, 22 orkestra. Bükreş (394,2 m.) — 1940 grame- fon, 29 kema, 20,30 müsahabe, 2050 romen musikisi, Budapeşte ( 6505 m.) — 2040 radyo jurmal, 21 orkestra, 22,1ö spor haberleri, 24 çingene musikisi, Londra (356,8 m.) — 20,15 orkestra, 22 oda musikisi, 23,95 dans musikisi. Paris ( 1725 m.) — 20 müsahabe, 20,10 gramofon, 21,45 radyo konseri. Prağ (488,6.ın.) 20 fanlar, 21 Brunu'den nakıl, 22 şarkılar, 23,20 Brunu'den nakil. Roma (441,2 m.) 20,15 zirai müsahabe, 21,45 operadaki temsilin nakli, radyo jurnal. Toulouse (385,1 m.) — 20 senfo- nik orkestra, 20,45 Şen dul opereti, 21 opra komik: şarkılar 21,10 askeri müzika 63 konser, 33 asri senfonik orkestra, Arjantin orkestrası. Varşova — (14ll m.) 21 hafif musiki konseri, 22 tefrika, 22,15 konsere devam, 23,5 Şüpenin eserleri, 23,50 dans musikisi, Viyana (517,2) — 21 radyo jurnal, 19,15 komedi, 23, konsar. * Halkevinde milli bayram Istanbul Halkevi reisliğinden: Mili Hakimiyet gününe tesadüf eden 16 temmuz cumartesi günü saat 15 ile 22 arasında vatandaş- lar milli bayramımızı kutlulamak üzere Halkevine davetlidirler. İstknbnl birinci ticaret mahk- emesinden: İstanbulda © Sultanhamamında Kendros hanı tahtında icrayı ticaret etmekte iken mahkemece iflâsına karar verilmiş olan Kendros mah- tumları şirketinin alacaklıları ile yaptığı konkordatönun 9 haziran 932 tarihinde mahkememizce tas- tikine karar verilmiştir. İcra ve iflâs kanununun 291 inci maddesi mucibince keyfiyet ilân olunur. Bil