15 Temmuz 1293 Mecidiye köyünden mektup: —————— Saatli kahve “Uzakta, şöyle beş on haneden, beş on bacadan ibaret, eski, fakat şairane, âsude, yeşil bir ormana hemsaye bir küçük bel- de... Sağında bir kuru hendek, solunda bir çalılık, şu inceyol - ki açılmış geniş adımlarla - bir asiyaba müntehi olur sapınca sola...,, Köy, Tevfik Fikret'in bu tari- fine çok benziyor. Yalnız yol, geniş adımlarla değil de, büyük silindirlerle açılmış, sonra kum- lanıp ziftlenmiş... Sola sapınca da bir asiyaba değil, bir çok kahveye ve dutluğa müntehi olu- yor: Yeşil dutluklara hemsaye bir küçük belde... Sabahları, güneş doğmağa baş- larken ziftli yolu tutturup, bu küçük, âsude, yeşil dutluklarla gölgelenen köye gelmeği âdet edindim. Burası bana, şehirleşme- den evvelki Kadıköyünü, züppe- leşmeden evvelki Adayı; köyleşm- eden evvelki Göztepeyi hatır- latıyor. Sade denizi yok; amma buna mukabil, göz alabildiğine uzayan masmavi gökü var. Evler, keyif çatan tiryakiler gibi, baca tüttürüyor; açacak sine, püfürecek etek bulamadığından rüzgâr uslu uslu esiyor; insanlar, sessizliği öyle benimsemişler, ki yavaş sesle konuşuyorlar. Köyün, sade görünür de üç kahvesi var. Oturduğum çardaklı kahvenin garsonu, nargilemin ate- şini tazelerken: — Yahu, dedim, bu küçücük köyde üç kahve çok değil mi? — Değildir beyim, dedi, cuma günleri Allah bin bereket versin, müşteri eksik olmaz. —Aranızda rekabet yok mudur? — Yoktur... Hamdolsun hakka, hepimizin karnı doyuyor. Bu muhavereye kulak misafiri olan öte masadaki top sakallı, çini mavi gözlü bir ibtiyar söze karıştı: — Eskiden burada kahve yüz paraya, etin okkası kırk kuruşa satılırdı beyim. Köy, belediye hu- dutları içine girdikten sonra, kah- ve on kuruşa, et altmışa fırladı... Her neyse, diyeceğim bu değildi. Kahve çok dediniz, rekabetten bahsettiniz de, bundan ötürü hatırıma eski kahveciliğim deldi. Fi tarihinde Pulluk kazasında bir kahve açmıştım. Kazada, benim kahveden (Oözke kahve yoktu, kazânın biricik kahvecisi idim. Bir gün, tam dükkânın karşı- sında bir meyhane açıldı. Mey- haneyi açan İstanbullu idi. Az vakitte ahpap olduk. O müşteri- lerine kahve içsinler diye bana gönderiyor, ben müşterilerimi rakı içsinler diye ona gönderiyordum. Amma ve lâkin dostluğumuz uzun sürmedi. Size belki şasılacak şey gibi gelir, fakat pullukta rakı içen pek azdır. Herkes kahvede oturur. Nargile çay, kahve içer. Az zamanda meyhaneci işi kah- veciliğe döktü. Meyhaneyi süslü püslü bir kahve yaptı. Durur muyum ya, ben de kolları, paçaları sıvadım. Kahveyi boyadım. On masayı yirmiye çıkardım, elli iskemle, yüz iskemle oldu. Artık kazada, karşılıklı iki kahve vardı. 20 masalı, 100 is- kemleli, aynı renge boyanmış, aynı cins filcan kullanan iki eş kahvel.. Rakibim ibenim yaptıklarım! gördükçe deli oluyor, ben onun yaptıklarını gördükçe çıldırıyordum. Pineklemek zamanı değildi. Müşteriyi beklemek değil, müşte- riyi zorla çekmek lâzımdı. .. » (Devamı dördüncü sahifede) Selâmi, İzzet Iki aşhane Beş kuruşa bir kap yemek tevzi edilecek Halkevinin (| içtimai (o yardım şubesi son içtimaıda bazı mühim kararlar vermiştir. Şube, bu içti- mada mesai programını ve şube- nini bütçesini tanzim etmiştir. Bu içtimada verilen karara göre şebrin iki muhtelif yerinde iki aşhane tesis edilecektir. Bu aşhanelerin fakir ve amele kesa- feti olan yerlerde açılması düşü- nülüyor. Bu maksatla aşhanenin birinin sebze hali cihetinde, diğe- rinin de Cibalide tesis edilmesi muvafık körülüyor. Aşhanede sabah ve akşam iki defa bir tek kap sıcak yemek verilecektir. Bu yemek, maliyet fiatine tevzi edilecek ve hiç bir kâr alınmıyacaktır. Bu kap yemeğin beş kuruşa verilmesi kabil ola- caktır. Bundan başka içtimai yardım şubesi , kimsesiz ve barınacak yerleri olmıyan genç kızlar için bir yurt tesisine de karar ver- miştir. Bu yurdun mevkii henüz belli değildir, anasız, babasız ve sokakta kalmış bir çok kız çocukları var ki bunlar, gece kal- mak için muayyen bir yer bulamı- yorlar. Bu genç kızlar, kendilerine esaslı ve devamlı bir yer bulun- caya kadar bu yurtta barınacak- lar, gündüzleri bir işle meşgul olacaklar ve kendilerine akşam yemeği verilecektir. Halkevi içtimai yardım şübesinin verdiği bu kararlar heyeti umu- miye içtimanda müzakere ve kabul edildikten sonra derhal tatbik edilecektir. Hamamlar Belediye yeni bir talimatname hazırlıyor Hamamlarda müşteriye verilen peştamal, silecek ve diğer havluların iyice yıkanmadan, gü- neşte veya ateşte kurutulduktan sonra diğer bir müşteriye veril diği görülmüştür. Belediye, ha- mamların sıkı bir sıhhi inzibat altında bulunması için temizliğe riayet etmiyen hamam sahiplerini şiddetle cezalandıracaktır. Bundan başka hamamların ne gibi sıhhi şartlarla mukayyet bu- lunacakları hakkında bir de tali- matname hazırlanacak ve hamam- lara tebliğ edilecektir. Şoförün parasını çalarken tutuldu « Takas işi Lehliler şişeye mukabil üzüm almak istiyorlar Ziraat vekâleti müsteşarı Atıf beyin riyasetindeki takas heyeti Lehistana giderek oradan yapıla- cak ithalâta karşı bir takas mua- melesi yapılması için itilâf akdet- mişti. Lehliler, ötedenberi, mem- leketimize karşı büyük bir dostluk hissi ile merbut bulunduklari için her iki memleket arasında ticari münasebatın inkişaf edeceği temin ediliyor. Haber aldığımıza göre bir mü- essese, Lehistandan Türkiyeye boş şişe ithaline mukabil memle- ketimizden üzüm ve incir almak için teşebbüs etmiştir. Memleke- timizde bir şişe fabrihası olmadı- ğından memleketimizin şişe ibti- yacı hariçten temin edilmektedir. Hattâ hükümet, şişe ihtiyacı kar- şısında boş şişeyi kontenjan harici bırakmıştır. Bazı Leh müesseseleride şeh- rimiz de bir ampul (fabrikası açmak fikrinde oldukları ( için bu hususta tetkikat yapacaklardır. Nara atarken yakalandı Beyazıtta Mustafa isminde biri kafayı tütsüledikten sonra, nara atmağa başlamış, zabıta tarafın- dan yakalanmıştır. Beyoğlunda Adem isminde biri, otomobilde uyumakta olan bir şoförün parasını çalarken yaka- lanmıştır. AKŞAM ABONE ücretleri ay” Abone ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku ruşluk pul göndermek lâzımdır. Rebiülevvel 11 — Ruzuhızır: 71 S. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E. 648 9, 439 8,39 12 1,57 Va, 2,27 4,41 12,20 16,19 1940 21,39 — Idarehane: Babıâli civarı Acımusluk oskağı 13 No. Hamallık . Daha asri ve sıhhi bir şekil düşünülüyor Hamal işlerini yeniden tanzim etmek üzere yapılmakta olan talimatname (Oikmal edilmiştir. Talimatnamenin son tetkikatı Halk fırkasının esnaf komisyonu tara- fından yapılmiştır. Yeni talimatnamede hamalların tayin, nakil hususları, sicillerinin ve aralarındaki içtimai muavenet şekillerinin tanzimi, hastalanan bir hamalın tedavisi, (omünhal vukuunda hariçten ne gibi şart- larla yeni hamal tayin edileceği nazarı dikkata alınmıştır. Bundan başka, hamalların sıh- hatlerini korumak için nakil vası- talarının tahmil ve tahliye vesai- tinin daha sıhhi şekilde yapılması da düşünülmüştür. Talimatname yakında tatbik edilecektir. Bundan başka son günlerde bazı fabrikalar ve mü- esseseler (belediyeye (müracaat ederek (kullandıkları (hamallar için ayrica hamal markası ve vesikası istemişlerdir. Belediye, bu hamalların ancak müessese- nin dahili işlerini yapacak, alellâde müstahdem olarak telakki etti- ğinden bunlara ayrıca marka vermeği (o reddetmiştir. Markalı hamallar, evvelce tayin edilmiş olan omıntakalarında (o hamallık edebileceklerine göre müessese- lerin o kullandıkları hamallar, o mıntakada ve markalı hamallar gibi çalışamıyacaklardır. Kömür ticareti «İhracatı artırmak için tedbirler Atina ticaret (omümessilimiz, Yunanistanın kömür ithalâtı hak- kında, ibracat ofisine bir rapor göndermiştir. Bu raporda, türk kömürlerinin, Yunanistan piyasa- sında rağbet gördüğü beyan ve ihracatı daha ziyade arttırmak için çareler tavsiye edilmektedir. Ihracat ofisi, türk kömürlerine Akdeniz havzasında daha fazla müşteri kazandırmak için bazı tedbirler ittihaz etmiştir. Ofis, bu münasebetle Zongul- dak maden müdürlüğünden türk kömürlerinin birer nümunesini istemiştir. ehir haricinde kırlarda teferi Asrileşiyoruz Muhakkak ki biz de, günden güne asrileşiyoruz.Bunu nereden anladım biliyor musunuz?. Gazetelerde bir havadis gördüm. Kara biber bir- denbire bahalılaşmış.. Hem ortada hiç bir sebep yokğen.. Bu naze-* ninin bu kadar bahalılaşmasına akıl sır erdiren bulunmayormuş.. işte ben bundan kestirdim ki artık asrileşiyoruz. — Kara biber fiatleri ile asri- liğin alakası var mı?.. Demeyin.. Elbette vardır. Son zamanlarda karaya rağbet asriliğin en büyük alâmetlerinden biridir. Yer yüzünde, beyaz, penbe, buğday renkli bunca güzel varken Jojefin Bakere bukadar rağbet edilmesini Ogörmüyor musunuz. işte biz de bu hususta Av- rupalılardan (ogeri (o kalmamak maksadile kara biber fiatlerini yükselttik... Ve bu suretle kara renge karşı büyük bir kıymet verdiğimizi bütün cihana ispat etmiş olduk.. Zannediyorum ki, Kara biber tüccarları sırf asrilik yapmak maksadile biber fiatlerini yükseltmişlerdir. Başka bir şeyden karşı rağbet göstererek asrilikte bulunmak bizde epice eskidir... Hatta yakın zamanlara kadar esmer sevgililer : “Kara biberim, “Badem şekerim, “Yavrum senin kaderin, “Benim tecellim, Gibi şüh ve neşeli şarkılarla mütemadiyen methedilir durur- lardı.. Sonra efendim bu sahadaki terakkimizi bir kerre. dut fiatlerini tetkik edin... Bugün beyaz dutun okkası 10 kuruşa satılırken 15 kuruştan aşağı kara dut bulmanın imkânı bir asrilik alâmetidir. Mademki Avrupada Jozefin Bakere fazla ehemmiyet veriliyor.. Bizde kara biberle kara dut fiatlerinin yüksek olması şarttır.. Sonra efendim bu sene kara kiraz fiatları da epice yüksekti. Bu da bir adım... Bakalım önümüz incir ve üzüm mevsimi... Her halde kara incirle, kara üzüm fiatleri beyaz incirden beyaz üzümden daha pahalı ola- caktır... Başka türlüsüne imkân yoktur...” Mademki asriyiz karabiber, ka- radut, karakiraz, karaincir, kara- üzüme lâyik olduğu (ehmmiyeti vermeliyiz... Bunların hepsi birle- şip Jozefin Bakerin yerini tutu- yorlar... Ve zenci dansözün has- retini çeken asri gençlere tavsiye ederim. Hazır mevsimiiken kara- dut yesinler. ! Hikmet Feridun Kadıköy Adalar Belediye senede 200 bin lira vermek istiyor Vali ve belediye reisi Muhid- “ İdinn beyi son Ankara seyahatinde Seyrisefainin sevahili mütecavireye vapur işletmek hakkının belediyeye devri için teşebbüsatta bulundu ğunu yazmıştık. Yapılan tetkikata göre Seyris sefain o savabili senede 800 küsur bin lira varidat temin ettiği halde buna mukabil altı yüz küsur bin lira masraf yapmaktadır. Belediye, savahili mütecavire nakliyatı (kendisine devredildiği takdirde (Maliyeye senede iki yüz bin lira vereceğini temin etmiştir. Belediyenin bu talebi henüz kabul edilmemiştir. “ değil... Maamafih bu kara renğe . a. görmek istiyorsanız yoktur... İşte muhakkak ki buda ei a mütecavireden * “