18 Haziran 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

18 Haziran 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şeker, kahve, çav Takas odası nasıl teşkil edilecek Ticaret odası bu hususta malümat topluyor Şeker, kahve, çay gibi madde- lerin, halı ve tiftik mukabilinde ithal edileceğinden bahsetmiştik. Bu işle Ankarada teşkil edilecek bir komiyon meşgul olacaktır. Ticaret odası, takas işleri için, Almanyada olduğu gibi bir takas idaresinin teşkil edilmesini hükü- mete teklif edecektir. Bu mesele etrafında tetkikat yapılmaktadır. Oda bu münasebetle alman- yadaki takas dairesinin şekil ve mahiyeti hakkında, Berlin Türk ticaret odasından malümat iste- miştir. Avrupada bulunan takas komi- syonu Varşovadan Viyanaya geç- miştir. Gelen haberlere göre, heyet Lehistanda, eşya | mubadelesine dair yapılan müzakerede müsbet neticeler elde etmiştir. Lehistan Türkiyede satın alaceğı tütüne mukabil manifatura eşyası vere- cektir. Felsefe cemiyetinde verilen konferanslar Şimdiye kadar felesefe cemiye- tinde muhtelif omüderrisler ve muallimler (tarafından (o verilen konferanslar bir kitap halinde neşredilecektir. Gazi heykeli Belediye heyetleri resmi küşatta bulunacaklar Izmir i5 — Gazi heykelinin resmiküşata dolayısile meydanın elektrik ve havagazı ile tenviri için belediyece keşifnameler yapılmak- tadır. Gazi heykeli resmi küşadı mü- nasebetile bir çok belediyelerden şebrimiz belediyesine mektuplar gelmiştir. Bunlarda belediyelerin resmi küşat için birer heyet gönderecekleri bildirilmekte ve küşat tarihinin haber verilmesi istenmektedir. Belediye bilumum belediyelere yazdığı bir tezkerede Gazi hey- kelinin küşat merasiminin 28 temmuzda yapılacağını bildirmiştir. İzmir istikrazı Vilâyet 300,000 liralık istikraz aktedecek Izmir 16 — Vilâyet bütçesi dahiliye vekâletince tasdik edile- rek iade olunmuştur. Hükümetçe verilen salâyiyet üzerine İzmir vilâyeti fevkalâde bütçesindeki işleri yapmak için 300,000 liralık bir istikraz aktedecektir. Vilâyet bu istikrazın akti için icapeden teşebbüslere girişmiştir. Keklik avı Izmir, 15 — Şehrimiz avcılar cemiyeti riyaseti tarafından vilâ- yete verilen bir istidada mevsim münasebetile keklik avının mene- dilmesi ve ağustosa kadar keklik avına müsaade edilmiyerek avlı- yanların tecziyesi istenmiştir. 200 yeni namzet Izmir, 15 — Vilâyetimizin bu sene teşrinievvelde açacağı yeni mekteplerin adedi iki yüze yak- laşmıştır. Bu mekteplere ait bina- lardan kısmı azamının duvarları ikmal edilmiş ve çatılar başlamıştır Maarif bütçesinde bu mektepler için yüz muallim tahsisatı vardır. iü mİ Fakirlere yardım Eskişehirde yapılan sünnet düğünü çok parlak oldu Sünnet düğünü yapılan Park sinemasının methall Eskişehir 12 ( Hususi) — Eskişehir fakirlere yardım cemi- yeti tarafından tertip edilen fakir çoçukların sünnet düğünü cuma günü ve akşamı parlak bir su- rette yapılmıştır. Cemiyetin reisi umum jandarma kumandanı Kâzım paşanın refikaları Hf. düğüne iştirak etmek üzere Ankaradan şehrimize gelmiş ve tertibata riyaset etmiştir. Bu düğünde 60 fakir çocuk sünnet edilmiştir. Istanbuldan bilhassa getirtilen incesaz heyeti, hokkabaz ve orta oyuncuları düğüne iştirak edenleri ve sünnet edilen fakir çocukları mükemmel surette eğlen- dirmişlerdir. Park (sinemasının geniş bahçesine çadır kurulmuş ve bu çadırlar altında fakir çocukların her türlü esbabı istira- hatleri temin edilmiştir. Fakat aksilik işte.. Günlerden beri beklenen yağmur sünnet düğünü günü kendisini gösterdi. Maamafih bu, davetlilerin neşesini kırmadı. Bilâkis arttırdı. Çünkü Eskişehirliler ne zamandan beri yağmurun hasretini çekiyorlardı. Eğlence sabaha kadar pek samimi ve nezih bir surette devam etmiş- tir. Bütün masraflar çıktıktan sonra bu sünnet düğününden cemiyete 2000 lira kadar kâr kaldığı tahmin edilmektedir. Cemiyet Eskişehirde bir hastane inşa ettirmek tasavvurundadır ve bunun için münasip mahalde arsa aranılıyor. Cemiyet daima fakir ailelere yardım etmekte ve dikiş nakış yurdunda bir çok aile kız- larını yetiştirmektedir. Geçenlerde cemiyet kadın işle- rine ait bir sergi açmıştır. Ser- gide çok muvaffak olunmuştur. Fena dövmüş Çocuk dayağın tesirile düşüp bayıldı Cibalide oturan Lufiye hanım isminde bir kadin evvelki gün komşusu 15 yaşlarında Salâhaddin isminde bir çocukla bir (mesele- den dolayı kavga etmiştir. Lüt- fiye hanım çocuğu kapının önünde yakalıyarak fena halde dömüştür. Kadın o kadar fena dövvmüş ki, çocuk muhtelif yerlerinden yara- lanmış ve olduğu yere düşüp bayılmiştır. Hâdise polise haber verilmiş, mecruh çocuk bayğın bir halde hastaneye kaldırılmıştır. Lutfiye hanım yakalanmıştır, 4 Akşam Dünya mahsulü Yeni mahsul her tarafta iyi Anversten gelen raporda verilen malümat Anversten ticaret odasına gelen bir raporda cihan mabsulâtı hak- kında şu malümat verilmiştir: Şimali Afrikada rekolte iyidir. Vasati ve garbi Avrupada ise havaların ahiren müsait gitmesin- den feyizli bir mahsul yetişeceği anlaşılmaktadır. Şimali Amerikadan yeni mahsul hakkında gelen haberler de mem- nuniyetbahştır. Büyük müstahsıl memleketler olan Almanya, Rusya, Romanya ve Lehistanda alelümum rekolteler çok müsait bir şekilde inkişaf etmektedir. Yalnız Maca- ristan, Avusturya ve Çekoslovak- yada mahsul vasat dereçe- dedir. Ispanyada fena havalar Saragosse, 16 (A.A.) — Son fırtına odolayısile OArba nehri taşarak geniş bir sahada mahsu- lâtı tahrip etmiştir. Cereyan, bir kilometro bir mesafede ve Gallur hattı üzerinde demiryollarını alıp götürmüştür. Uncastillo mıntakasından sular buğday ve yulaf mahsullerini tahrip etmiş ve üzüm kütüklerini sökmüştür. Ingiltere - Irlanda Henüz bir anlaşma temini kabil olamadı Londra, 17 — İngiltere ile ırlanda (arasındaki (o münasebat gün geçtikçe gerginleşiyor. Bir anlaşma için şimdiye kadar sarf- edilen gayret hiç bir netice ver- memiştir . Maamafih müzakere devam ediyer. Irlanda fikrinde ısrar etmektedir. Dublin, 17 (A.A) — irlanda başvekili M. de Valeranın İngiliz nazırlarından M. Thomasa'a hita- ben yazdığı ve dün akşam Lond- raya gönderilen notada muhtar Irlanda (odevletinin İngiltere'ye vereceği senelik arazi taksitlerini neden tediye; etmediğinin esba- bını zikretmiş bulunduğu zanne- dilmektedir. Hitlerin ordusu Bavyera ve Bade hükü- metleri yasağı kaldırmıyor Berlin, 16 (A. A.) — Bavyera ve Bade hükümetleri açık hava umumi içtimaler yapılması, ünifor- ma ile yahut üniformasız alaylar ve propağanda nümayişleri tertibi hakkındaki memnuniyetin kendi erazileri dahilinde baki olduğunu ve Hitler kıtatına müsaade itası hakkında Reisicümhur tarafından imza edilen emirnamenin bu mem- nuiyeti ihlâl etmediğini resmen tebliğ etmişlerdir. Danzigte yeni bir hadise Danzig, 15 (Hususi) — Bir leh harp gemisi evvelce haber ver- meden Danzig limanına girdiğin- den yeni bir hadise vukubulmuş- tur. Danzig serbest şehri nizam- namesi mucibince Danzig hiç bir suretle üssü bahri olarak kulla- nılamaz. Danzig şehri, limana bir leh harp gemisi girmesini leh ko- miseri ve Cemiyeti Akvam delegesi İ nezdinde protesto etmiştir. AKŞAM'ın tefrikası: No: 145 ZINDAN HATIRALARI Sahife 5 18 Haziran 1932 BR ML ARALAR ER Şİ Şİ Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : Ni Kemal gazeteci Ali Kemalin meşrutiyetten ev- velki Avrupa ve Mısır hayatında bir de gazetecilik devri vardır. Para ve şöbret için, hele şöhret için aklını kaybeden bu adam, Cenevrede geçtiği ittihat ve terakki riyasetini de gene entrika, para ve şöhret yüzünden elden kaçır- dıktan sonra taliini Mısırda dene- meğe gittiği vakit Abdülhamitten almakta olduğu Brüksel sefareti kâtipliği 'maaşı ile, çok sevdiğini iddia ettiği kitapları arasına gömü- lerek, Mısırda müreffehen yaşıya- bilirdi. Fakat onun için böyle sakin ve âsude bir hayat taham- mül edilmez bir işkence idi. Kahirede (Türk) gazetesini tesis etti, yanında kıymetli arkadaşlar da vardı, henüz kredisini bir derece- ye kadar muhafaza ediyordu. (Türk)e yazanlar arasında bilhassa doktor Şerafeddin Mağmumi beyi zikretmek lâzımdır. Birçok kıy- metli eserleri ile iştihar etmiş olan bu aziz doktor gibi daha bir çokları Ali Kemal hakkında deveran eden dedikudu- ları ya henüz duymamışlar, yahut onun uslandığına hükmetmişlerdi. (Türk) ağırbaşlı, ciddi bir ga- zet: şekline intişar etti. “Yazık, günah değil midir ki Mısırda Ingi- lizlerin, Fransızların, Italyanların, Rumların, (Ermenilerin Ohulâsa kâffei akvamın birer ikişer gaze- leri olsunda Türklerin olmasın, bir Türkçe gazete olamasın... Bu zillete, bu mahrumiyete katlanma- maktır ki bu gazetenin intişarı sebeplerinden biridir. ,, diyordu. Ali Kemal ilk nüshalarda (Türk- ler, Ermeniler), (Türkler, Rumlar) (Türkler, Yahudiler) mevzularında dolaştı, bu suretle suya sabuna dokunmıyan “yazılarla, Jön Türk- lerle her hangi bir münakaşaya girmekten çekindiğini zannedenler vardı. Fakat onun rahat duramıyaca- ğını, ağır başlı, ciddi kalacağını mükerreren iddia etmesine rağ- men, bu sözünü mümkün değil tutamıyacağını bilenler az değildir. Üç tarzı siyaset Yusuf Akçura bey, Mısırdaki bu ciddi gazeteye - bilâhara iki defa kitap halinde çıkan - (üç .tarzı siyaset) makalelerini gön- derdi. Bu yazılar (Desti teshiri âdada kalan kıtalardan birinde müte- vattın bir türk tarafından irsal olunmuştur ) kaydile ( Türk ) de çıktı. Biraz sonra Ali Kemal gazetesine şöyle bir bent yazdı: “Karilerimizden bazıları “üç tarzı siyaset,, makalesinde tevhidi etrak, ittihadı islâm, milliyeti osmaniye diye tavsif edilen mesaili muhte- lifeden hangisini terviç ettiğimizi anlıyamadıklarını beyan ediyorlar. Öbür izahata girişmeden evvel şu beyanata cevaben demek isteriz ki bizim için Türkü islâm- dan, islâmı Türkten, Türk ve islâmı osmanlılıktan, osmanlılığı Türkten ayırmak vahdeti teslis eylemek (omuhaldır. Hayalimize gelse bile fikrimize yerleşemez. Böyle taksimatı kâğıt üzerinde yürütmek, sonra zavallı tarihi, bakaiki vekayii - biçarelerin ağzı dili yok ya - bu indiyata göre devir devir, sınıf sınıf, bol boluna milliyeti osmuniyeye, en son kısmı ise tevhidi etrake hasreylemek kolaydır. Alelhusus âlâdır. * Çünkü bir nevi müz-kerei ilmi- yedir, her halde bir mümaresei edibiyedir, şu kadar ki (Türk) gibi bir gazete emeli ceyydini esasen bu yola hasredemez, feda ede- mezl Edemediği içinde hakaika daha muvafık, vakayie daha mu- tabık bir meslek takip eyler. Ferit beyin cevabı O sırada Avrupadan Mısıra gelmiş bulunan Ferit B. (şimdiki Varşova büyük elçisi ) “ üç tarzı siyaset, makalesi etrafında Ali Kemalin uyandırmak istediği mü- nakaşaya güzel, kuvvetli bir cevap ile iştirak etti, Yusuf Akçura B. Mısırdan çok uzakta Rusyada bulunduğu için yazısı etrafında başlıyan bu münaka- şattan bittabi vaktinde haberdar olamıyordu. Ferit B. bilhassa şöyle diyordu: “Ben,“üç tarzı siyaset,, makalesi- nin cidden tetkik ve münakaşaya degerli bulunduğuna kani olarak cevap yazmıştım. ( Türk ) de neş- rolunan cevap bilâkis makalel mebhusenin hayalâttan, evhamdan ibaret bulunduğunu iddia ediyor. Bu iddia fikrimi asla değiştirmedi. Türk siyaseti, bugün mev- cut değildir. Fakat siyaseti osma- niye mevcudiyeti milliyemizi mu- hafaza ederse, belki atide ittihadı islâm siyasetinin husufa uğradığı zaman bize bir destigir olur. Bilmem umuru siyasiyede Op- portunistelikten daha doğru, daha faideli bir meslek var mıdır?,, Ferit beyin bu cevabından sonrs Ali Kemal münakaşa mevzuunu birdenbire değiştirmiş, o becere- miyeceği bu sahadan dedikodu, şahsiyat sahasına geçmiştir. Onun maksat ve meramı zaten bir vesile bularak öbür tarafa takılmak, onları hırpalamaktı. Nereden nereye? Sözde, karilerinden biri tara- fından gönderilmiş olan şu mektup, (üç tarzı siyaset ) münakaşasının ne tarafa sürüklendiğini pek alâ gösterir; (6. Canım şu bizim yeni cıkma kâtiplerimiz, ediplerimiz okuduk» ları veya okumuş olduklarını dava ettikleri züptei ulüm ve fünunu yabancı dillerle dımağlarına dol- durduklarından mıdır, nedendir, bizi nurlandırmak ve bütün türk- leri uyandırmak için tabaka tabaka kâğıtlar üzerine yazıp çizdikleri mahsul tahsillerini ne için zevk alabileceğimiz bir tarz ve anlıya- bileceğimiz bir dille bize takdim etmiyorlar. Kalemlerini maşa gibi istimal ederek eğri doğru rast getirdik- leri kelimatı garibeyi ibaratı tür kiyemiz arasına vazetmek, pişmiş aşımıza soğuk su katmak kabilin- den oluyor. Hele (şek ve şüphe ve tereddüt) kelimelerinin başka türlüsü bulunan (reyp) mastarından kıyasla (reybi) diye nisbetler yapılması aslâ caiz değillir, (mütereddit veya meşkuk) dinebilirdi. Ya opportumste gibi arapların (mutedil) ve ceminde (mutedilin) diye yazıp durdukları kelimei ecnebiyeyi olduğu gibi lâtin harfile yazmaktan maksadı? Biz türklere muamma ballettirmek istiyor. ( Arkası var) ALA Ea Z Nörasteni, zailyet ve iğ 4 Chlorose benizsizlik icin yegâne deva kanl ibya eden Ün muntahip etibba tarafından tertip edilmiştir. .SIROP DESCHIENS, PARIS

Bu sayıdan diğer sayfalar: