Iskenderun ve Antakya türkleri hakkında meclise bir sual takriri verildi. AKŞAM pe Sene 14 — No: 4916 — Fiafı her yerde: 5 kuruş Gene ekmek meselesi Un fiatleri suni surettte yüksek tutuluyor Belediye elindeki değirmenden istifade ederek buna mani olabilir Ekmek meselesi etrafında mü- nakaşalar devam ediyor. Buğday fiati düştüğü ve birçok fırınlar ekmeği 8 kuruşa satmağa başla- dıkları için hemen herkes bugün- kü narkı pahalı buluyor, haftanın sonu beklenmeden narkın indiril- mesi isteniyor. Bu hususta belediyenin noktai nazarı şudur: Ekmek narkı zahire borsasındaki un fiatineflgöre tayin edilir. Ekmeğin fiati dokuz buçuk kuruşa çıkarıldığı (o gündenberi borsada un fiatinin indirilmesini icap edecek, bir değişiklik olmamıştır, Borsada alış veriş yok gibidir. Muamele yapılmıyarak ( fiatlerin yüksekliği muhafaza ediliyor. Bu vaziyet (karşısında (belediyenin fiatleri düşürmesine imkân yok- tur,, Yalnız şekle bakılacak olursa belediyenin bu mülâhazası doğru- dur. Fakat fikrimizce belediye yalnız şekle (© bağlanmamalı, halkın hukukunu muhafaza için tedbirler almalıdır. Bugün bir takım fırsat düşkün- lerinin suni bir pahalılık yapmak istedikleri © anlaşılıyor. Belediye bunu hissediyor. Bu vaziyet kar- şısında seyirci kalmak tabii caiz değildir. Eğer, belediyenin iddia ettiği gibi, un fiatleri sırf borsadaki muamelesizlik (Oyüzünden odüş- miyorsa piyasayı (o kımıldatmak belediye için o kadar kül fetli bir iş değildir: Belediye- nin elinde senelerden beri kira ile tuttuğu Un kapanı değirmeni vardır. Belediye, buğday mübayaa ederek bu değirmende öğütebilir bu unu ucuz vermek suretile pi- yasada ki suni yüksekliği kıra- bilir. Gene belediyenin yaptığı tetki- kata göre ekmek fiatinin dokuz buçuk kuruşa çıkarılmasına yalnız buğday fiatinin yükselmesi sebep olmamıştır. 2 hazrian ile 14 hazi- ran arasında, buğday fiatleri bir hafta evveline nazaran yüzde yirmi ( Devamı dördüncü sahifede ) Dünkü otomobil yarışları Yukarıda yarışı seyredenlerden bir grup, ortada yarışa Iştirak eden bir otomobil geçerken, aşağıda birinci gelen Suphi bey ve Samiye Bürhan Cahit hanım Milliyet refikimiz tarafından tertip edilen otomobil yarışları dün Istinye ile Zincirli kuyu arasında yapılmıştır. Yarışlarda Suphi beyin kullandığı M. Stefanidisin otomobili birinci gelerek büyük kupa ile büyük madalyeyi almıştır. Vehbi Sait bey ikinci, M. Pallis üçüncü, Samiye Burhan Cahit H. dördüncü gelmişlerdir. MMüsabakılara Terkos şirketi müdürü M. Costelno da iştirak etmiştir. Samiye Burhan Cahit hanım hanımlar sınıfına ait müsabakada yalnız kaldığından bu sınıf müsabakanın birinciliğini kazanmıştır. Yarışa iştirak eden otomobillerden Ali Muhiddin beyin otomobili devrilmişse de içinde bulunan şöförle muavinine bir şey olmamıştır. : a CUMARTESİ — 18 Haziran 1932 VT Bir sual takriri İskenderun ve Antakya meye riayet ediliyor mu? Ankara, 17 — Izmir mebusu Mahmut Esat B. büyük millet meclisine bir sual takrirl vermiş- tir. Mahmut Esat B. bu takrirle hariciye vekili beyden şu suali sormaktadır: “Türklerle meskün olan Iskenderun ve Antakyada Ankara ihtilâfnamesi ahkâmına riayet ediliyor mu?,, Tevfik Rüştü bey bu sual tak- ririne meclisin pazartesi veya per- şembe içtimamda şifahen cevap verecektir. Boğaz iskeleleri Altı iskelenin yerinin değiştirilmesi isteniyor Şirketi hayriye belediyeye mü- racaat ederek Boğaziçi vapur iskelelerinin yerlerini değiştirmek için müsaade istemiştir. Şirketi hayriyeye nazaran Boğazdaki 6 iskelenin yeri fenadır. Bu iskeleler daimi surette suların cereyanına maruz olduğu için çok çabuk çürümekte ve sıksık tamire ihtiyaç göstermektedir. Halbuki bu mütemadi tamire şirketin bütçesi müsait değildir. Şirket altı iskelenin nakloluna- | cağı yerleri de tesbit etmiş ve plânı belediyeye vermiştir. Bele- diye iskelelerin yapılacağı yerlerde tetkikatta bulunmuştur. Çürüme- mesi için, şirket iskeleleri daha ziyade karaya istinat ettirerek yapmak istiyor. Belediye tetkik ettiği yerlerden | bir kısmını iskele için muvafık İ bulmuştur. Bir kısmının da arka- ları sırt ve yar olduğu ve halkın geçmesi için iskele yapıldıktan | sonra yer kalmıyacağından muvafık bulmamıştır. (o Belediye kararını ünlerde şirkete bildirecekti #— Pazartesi günl e i (Vâ-Nü) nun tercüme ettiği Rus hikâyelerine başlıyoruz.. Türkleri hakkında itilâfna- Yugosiavyada cumhu- riyet lehindeki cereyan gittikçe kuvvet buluyor. Telefonlar: Tahrir 21686 — Idare 21434 — Klişe 20113 Dünkü futbol maçından bir intiba; Yunan takımının kalesi önünde mea Dünkü maç - Selânik muhtelitini ancak 1-2 yenebildik Takımımız bilhassa ikinci partide çok gevşek ve cansızdı Dün Selânik muhteliü ile ilk maçı oynadık. Doğrusunu söyle- mek lâzım gelirse, Galatasaray- Fenerbahçe mubhtelitinin dünkü galibiyeti hiç beklendiği gibi çık- madı. Yine sağ için bir hali var- dı... Yine paslar tam vaktinde yetişemedi.... Yine bizim bakara gibi tali oyununa benziyen fud- bolumuzun tutarağı tutmadı... Vel- hasıl olmadı. olmadı... Altı golle yenmemiz kabil olan bir takıma iki gol atabildik. Üç günlük şimendifer yolculu- ğundan sonra turşu gibi sabah Sirkeci ogarına çıkan Selânik mubhteliti nefes almadan sahaya girdi. Oyuncuları da pek müstesna şeyler değildi. Iştahsiz, fena oyna- dığımız halde bizim derecemizde olmadıkları her zaman belli oluyordu. İçlerinde bir merkez muavinleri “Aris,, takımının sabık muavini idi. Diğerleri, şöhretleri Selânik mıntakasının hudutlarını aşamamış futbolculardı. Vakia Selânik muhteliti (yunan federasyonunun ( tasdiknamesil | birinci sınıf klüplerden seçilmişti. Fakat dün Kadiköyünde oynayan yunan futbolcuları, birinci sınıf takımların birinci sınıf oyuncuları olduklarını gösteremediler, Bu hükmü verirken dünkü maçı seyredenlerin. kanaatlarına terci- man olduğumuzu zannediyoruz. Maç başlar başlamaz, pist üstünde dizilen eski futbolcular ( Devamı dördüncü sahifede ) 0000104 LALA il TN yi e, A Mİ l 2 0) | İmal Ke 0 | ki İ 1 İİ) — Orhan Seyfi beye — — Bu ne durgunluk yarabbi!. Memlekette bir edebi hareket yokl. (l — Üzülme birader, daha demin meşhur bir ediple alacaklısını gutlak gırtlağa gördüm! ( i /