Dünkü maç (Baş tarafı birinci sahifede) aralarında gol adedinin azami ve asgarisi hakkında tahminlere giri- şiyorlardı. En bedbinleri bile atacağımız gol adedini dörtten aşağı zan- netmiyorlardı. Pist üstünde intizam ve teşrifatı idare eden milli takı- mın eski sol açığı Fenerli Bedri beyde futboldan anlayanların fi- kirlerine iştirâk eden bir tebes- sümle“yumuşak takım birkaç tane atacağız,, diyordu. Selânik şampiyonu Arisle bu- raya gelen ve beş gol yiyen Yunan oyuncularını dinliyen dünkü rakiplerimiz de beş, altı golle sahadan çekileceklerini zannedi- yorlardı. Netekim maçtan sonra görüşlüğümüz Yunan idarecisi de bu fikrimizi teyit edecek şeyler söyledi Yunan kafile reisi M. Dimo; neticeden çok memnunuz. diyor- du. Filakika dünkü neticeden onların memnun olmaları Olimpi- yako'sun (o yenemediğ, Aris'ın maglüp olduğu Galatasaray - Fenerbahçe muhteliti dün adeta gevşemiş, canı iş yapmak iste- miyen bir adam haline düşmüştü. Filhakika çok bariz faikiyetlerle oynadığımız bir takım karşısında “ancak iki sayı yapabildik ve oyunu 2-1 gibi fena diyebileceğimiz bir netice ile bitirdik. Bu fena sayılan neticenin amil- leri nedir? Oyunun tafsilâtına geçmeden evvel bunu tahlil etmek doğru olur: Tamamile hâkim oy- nadığımız bir zamanda işin fuzuli inceliğine kapılmıyarak biraz daha gayret sarfetmiş olsaydık muhak- kak ki bir iki gol daha çıkara- bilecek vaziyetleri kolaylıkla elde etmiş (olurduk. OHalbuki ilk devrede göze çarpan bir hâki- miyet tesis ettiğimiz halde işi neticesiz bir teknik ve kombine- zona döktük. Ikinçi devrede ise, her zaman olduğu gibi atletik kabiliyetleri- mizdeki onoksanlarımız kendini gösterdi. Futboldaki bize nazaran olan noksanlarını atletik mezaya- larile telâfi (Oeden misafirler ikinci (odevrede hem sıkı bir müdafaa tatbik edebildiler ve hem de bu arada bir gol çıkar- mağa muvaffak oldular. Temenni edelim ki yarın yapılacak olan ikinci maçta takımımız daha teknik bir şekilde hareket ederek işi son dakikanın vakti geçmiş gayretlerine bırakmasınlar. * .* Maça Mister Allenin bâkemliği altında başlandı. e Fenerbahçe - Galatasaray muhteliti şöyle teşkil etmişti : Avni Ziya Yaşar Muzaffer Nihat (Fikret Niyazi Alâ Zeki Kemal Faruki Rebii lk hücumu misafirler yaptı. Maamafih bu hücum (derhal kırıldı ve bizim obücumlarımız başladı. Kabul etmek lâzımdır ki takı- mımiz ilk devrenin imtidadınca hasme kahir faikiyetini gösteren tam bir hâkimiyetle teknik bir oyun gösterdi. Oyunun bu şekli, misafirlerin yüksek sayı farkile mağlöp olacaklarını ihsas edecek kadar güzeldi. Bilhassa sol tarafta Fikret her akını kesiyor, Kemal Faruki ve Rebii bu mahir (o muavinimizle (o tamamile anlaşıyorlardı. Bunların yaptık- ları o müsellesler ve hücumlar karşı taraf omüdafaasını naçar vaziyetlere düşürüyordu. Netekim sağ taraftan yaptığımız bir hücum ve ortalayışı, Kemal Farukinin tam yerinde bir müdahalesile 12 inci dakikada sayıya tahvil etmesi, beslenen ümitleri takviye etmişti. Hücumlarımız tevali oediyor. yirmi birinci dakikada Selânikliler aleyhine verilen (o firikiki Zeki güzel bir vuruşla sayıya çeviriyor. Artık herkes misafirlerin ağır bir mağlübiyete uğrayacağı kana- atindedir. Fakat iş berakis oluyor. Oyunu lüzumsuz ve fazla bir fan- taziye döküyoruz. Buhal bizi far- kında “olmadan fazla yoruyor. Ilk devrede henüz bu yorgunluğun aksi tesirini hissetmiyoruz. Fakat ikinci devrede muhakkak ki, has- mın atletik meziyetleri bizi müş- kül vaziyetlere düşürebilecektir. Netekim ilk devreyi 0-2 bitir- dikten sonra ikinci devrede takı- mımızda aynı cevaliyeti göremi- yoruz. Bilhassa sol taraf, Fikret, Rebii, Kemal Farukı ilk devrede- ki kudreti göstermiyorlar. Buna mukabil (misafirler, oyun ve teknik oynamamakle beraber atle- tik kabiliyetlerile ve değiştirdikleri sağ açıklarının zindeliğile de zaman zaman ağır basabiliyorlar. Nihayet bizim hiç bir şey yapamamaklığı- mıza mukabil devrenin ortalarına doğru misafirler ilk ve son sayı- larını yapıyorlar. Artık beyhude yere Ohücum üstüne Obücum ediyoruz. Fakat ancak bir sayı yapmış olan Selânikliler gayret- lerini arttırıyorlar ve canla başla bir müdafaa yapıyorlar. Bir iki fırsatı da heba ederek oyunu 1-2 gibi az bir farkla kazanmış bir vaziyette bitirebiliyoruz. Yarınki maçta, misafirlerin yor- gunluklarını ( gidereceklerini de düşünerek, futbolcularımıza daha müessir bir oyun tavsiye ederiz. Muhafız gücü bisikletçileri Tarsus 17 ( A.A ) — Muhafız gücü bisikletçileri bu sabah saat 10 da Tarsusa geldiler. Kaza erkânı ve balk tarafından hara- retle karşılandılar. Sporcuları bu- rada Adana gençlerinden büyük bir grup karşılamıştır. Bisikletçiler bir iki saat istirahatten sonra Adanaya hareket edeceklerdir. Adana, 17 (A.A.) — Dün Mer- sinden hareket eden ve bir müddet Tarsusta dinlenen muhafız gücü bisikletçileri (o akşam © şehrimize muvasalat etmişlerdir. Misafirler şehre 70 kilometre mesafeden 70 bisikletçi tarafından ve şehrin methalinde de belediye reisi, jandarma kumandanı, polis mü- dürü, mıntaka hey'eti, spor klüp- leri ve halk tarafından karşı- landılar. Bisikletçiler misafir edildikleri otelde bir müddet istirahatten sonra şehir dahilinde araba ile bir gezinti yapmışlar ove akşam üzeri yıldız parkında belediye tarafından şereflerine verilen zi- yafette hazır bulunmuşlardır. Ay- rıca mıntaka heyeti tarafından verilecek öğle ziyafetinde de bu- lunduktan sonra Geyhana hareket edeceklerdir. At yarışları Ankaradaki yarışlar çok muvaffakıyetli oldu Ankara 14 (A.A.) — Ankara ilkbahar at yarışlarının sonuncusu bugün havanın bulutlu plmasına ve yağmura çevirmesine rağmen büyük bir kalabalık huzurunda yapıldı. Başvekil ile Vekiller koşuyu seyredenler arasında idiler. 2090 metrelik veda koşusu bu sene üç yüz lirndan fazla mükâfat kazanmamış yerli arap atlar ara- sinda yapıldı. ORıdvadn beyin mes'udu birinci; Ahmet efendinin TTayyarı ikinci, kaymakam Hasan beyin ceylânı üçüncü geldi. Şan koşusuna yerli ve arap dört tay iştirak etti. Ahmet ve Fikret Beylerin yıldırımı birinci- likle 750 lira mükâfat ve duhu- liyelerin mecmuunu aldı. Kulası ikinciliği kazandı. Bu koşunun mesafesi 1600 metre idi. Mevsimin en büyük mükâfatlı ve en heyecanlı koşusu olan Gazi koşusu üç yaşındaki yerli haliskan Ingiliz taylarına tahsis edilmişti. Mesafe 2400 metre idi. Yedi tay girdi. Akif beyin Lâlesi birinci gelerek 4400 lira mükâfatı ve bu koşuya kaydolunan hayvanlar için duhuliye olarak verilen ücret- lerin mecmuunu kazandı. Bu tayı yetiştirene ayrıca 500 lira verildi. Ali Haydar beyin Gözdemi ikinci, Hasan ağanın Şenkızı üçüncü gel- diler. Ikinci gelenler iki yüz lira mü- kâfat aldılar. Dördüncü koşu 2500 metre mesafeli demiryolu koşusu idi. Dört yaşında ve daha büyük yerli ve arap atlar arasında yapıldı. Dört hayvandan Halim beyin Rüçhanı birinci gelerek 750 lira mükâfat ile dukuliyelerin mecmuunu aldı. Ahmet efendinin tayyarı veda koşusunda olduğu gibi gene ikinciliği kazandı. Son koşu, ustalar koşusu, dört haliskan ingiliz arasında yapıldı. Mesafe 2800 metre idi. Ahmet ve Fikret beylerin Feriği birinci ve Tromolü ikinci geldi. Muhafızgücü atlıları Manisa, 17 (A.A.) — Muhafız- gücü atlıları dün saat 14'de Manisaya geldiler. Atlılar şehre bir buçuk saat mesafeden halk fırkası ve belediye erkânı ile şehrimizdeki spor | klüpleri mü- messilleri, atlı ve bisikletli, gençler, ve bir müfreze tarafından karşı- landılar. Manisagücü tarafından şehir methalinde (Muhafızgücü hoş geldiniz Manisa gücü sizi saygı ile selâmlar) yazılı büyük bir tak yapılmıştı. Saat 18,45 te Manisa gücünde misa- firler şerefine bir çay ziyafeti verildi. Ve misafirlere güç tara- fından sureti mahsusada hazırlan- mış olan ve türk kudretini tem- silen resmedilmiş bir el üzerinde ( Türkün gücü her şeye yeter ) ibaresi yazılı güzel bir bayrak hediye edildi. Akşam askeri mah- felde şereflerine bir ziyafet veri- lecektir. Manisa 17 (A.A)— Muahafız gücü atlıları bu sabah İzmir'e hareket etmişlerdir. Halk fırkası ve idman mıntakası tarafından dün şereflerine ziyafetler veril- miştir. Denizlide zahire piyasası Denizli, 17 (A.A.) — Şebrimiz- de zahire piyasası berveçhiâtidir: Mısır beşbuçuk, arpa dörtbuçuk, saman on sekiz kuruştur. Ipek kozası 40,60 kuruşa kadardır. Gene ekmek meselesi (Baş tarafı birinci şahifede ) dokuz nisbetinde yükseldiği halde un fiatleri ayni tarihlerde yüzde otuz yedi derecesinde artmış ve buğday fiatleri ile un fiatleri arasındaki bu sekiz kuruşluk fark, ekmeğin birden bire dokuz buçuk kuruşa çıkmasına sebep olmuştur. Un fiatleri ile boğday fiatleri arasındaki bu mühim fark, fiatle- rin artmasında, ticari ve zaruri sebeblerden başka amillerin de mevcut olduğunu gösteriyor. Belediye, ekmek narkının tanzi- minde amil olan un fiatlerinin yük- selmesini gayri tabii görüyor. Fa- kat işin garibi bu hususta ibtikâr yapanlar varsa bunları cezalandır- mak imkânı yokmuş. Çünkü ibtikâr kanunu, kontenjan listesine tabi olan mevat üzerinde yapılan ibtikâra aittir. laşe kararnamesi de lâğvedilmiştir. Fakat diğer bir noktai nazara göre hükümsüz telâkki edilen iaşe kararnamesi, damat Ferit hükü- meti tarafından kabul edilen kararnamedir. Bundan evvelki kanun lâğvedil- miş değildir. Binaenaleyh bu kanuna göre ibtikâr yapanları ve halkın iaşesiyle oynayanları cezâ- landırmak mümkün olacaktır. Belediye şimdi un fiatlerini yükseltenleri tahkik ediyor. Bu husustaki tetkikatını bitirdikten sonra evrakı mahkemeye vere- cektir. Yıldırım Tarsusun bir nahiyesinde iki kişi öldü Tarsus 14 — Iki gün evvel yağmış olan yağmurlarden Tarsus Irmağı taşmış ve bir kaç yeri sular basmıştır. Suların bastığı yerlerde iki ev yıkılmış isede nüfusça zayiat olmamıştır. Yalnız düşen yıldırımlardan şehirde iki çocuk bayılmıştır. Kuştemur nahiyesine tabi Ballıca köyünde Harputlu Ismail oğlu Dursun ve yegeni oNecmiyeye yıldırım isabet etmiş, ikisi de ölmüşlerdir.; Yağan yağmurlar kaza için çok faydalı olmuştur. Yağmur Namrun nahiyesine yağmamıştır. Kıymetli bir hediye Kıymetli ilim adamlarımizdan “şeyh Muhsini fani ismile maruf Hüseyin Kâzım bey 527 çiltlik kıymetli e kütüphanesi Üsküdar halk kütüphanesine hediye etmiş- tir. Bu kütüphanede gayet kıy- metli el yazması eserler, tarih, felsefe ve muhtelif Jisanlara ait bir çok kitaplar vardır. Hüseyin Kâzım beyin kendi yazdığı bir çok felsefe ve içtimaiyat kitapları da bunlar arasındadır. Feci bir kaza Eskişehir 16 (Hususi) — Hazi- ranın on ikinci pazar günü bağlar cıvarında bir çocuk kuzularını otlatırken yerde bir şey görmüş ve bunun ne olduğunu bilmiyerek almıştır. Çocuk bu cisimle oynar- ken bomba infilâk etmiş ve çocukla bir kuzuyu yere sermiştir. Fransanın cenubunda şiddetli fırtınalar Auch 17 (A.A) — Dün öğleden sonra yekdiğerini takiben şiddetli fırtınalar olmuştur. Auch ile Agen arasındaki demiryolu hattı sular tarafından kesilmiştir, diğer taraf- tan Garon nehrinin Toulouse'da doğru ehemmiyetli surette yüksel- mekte olduğu bildirilmektedir. “wi 18 Haziran 1932 Yaşa HABERLER * Robert College mezunları — Dün Robert College'de bu sene mezun olan talebeye merasimle şehadetnameleri tevzi edilmiştir. Merasimde Amerika sefiri M. Charles Sherrill de hazır bulun- muş ve talebeye hitaben bir nutuk irat etmiştir. x Paris sefirimiz — Paris sefaretine tayin edilen Suat bey dün sabah şehrimize gelmiştir. Suat bey birkaç güne kadar mahalli memuriyetine gidecektir. Xx Posta ve Telgraf umumi mü- dürü — Posta ve telgraf müdürü umumisi Fahri bey Madritte inikat edecek olan posta ve telgraf itti- hadı kongresine iştirak etmek üzere, yakında şehrimize gelecek- tir. Fahri bey bu münasebetle Avrupa ile cereyan etmekte olan telefon muhaberâtını da tetkik edecektir. Xx Şehirde inşaat Geçen mayıs ayı içinde İstanbulda başla- nılan binaların adedi 350 dir. Bunlardan 43 tanesi apartıman- dır. Apartımanlardan 28 i Beyoğ- lu, 1(0u Beşiktaş Si Eminönü kazası (dahilinde, (diğerleride Kadıköy Beykoz mıntakalarındadır. Adalar, Bakırköy ve Sarıyer gibi şekrin sayfiyelerinde apartı- man inşaatı voktur. Buralarda daha ziyade tamir ve beş altı odalı evler yaptırılmaktadır. Bu sene mayıs ayındaki inşaat geçen senekinin dörtte biri z1sbetinde fazladır. Xx Kimyagerler cemiyeti — Istanbul kimyagerler cemiyeti dün halk evinde toplanmıştır. Içtimada Ankaradaki “Kimyagerler birliği, ile birleşilmesi kararlaştırılmıştır. Ancak cemiyetin merkezinin An- karada mı yoksa İstanbulda mı olması lâzım geldiği bir karara raptedilememiştir. X Gazi köprüsünü takasla yapmağa talip bir şirket — Gazi köprüsünü mevcut plân mucibince inşa etmek üzere bir Jtialyan grupu Ankara'da hükümete mü- racaat etmiştir. Grup köprünün bilmunakasa inşasına talip ol- makla beruber tesviye edileçik bedel mukabilinde (o Türkiy'den tötün, pamuk ve sair mahsulât alacağını bildirmektedir. Bu teklif kabul edildiği takdirde munakasa hemen açılacaktır. Radyo 18 haziran cumartesi akşamı Istanbul — 18 Gramofon, 19,30 saz, 19,30 saz: Hafiz Ahmet heyeti, 20,80 gramofonla opera, 21 saz: Hafiz Ahmet heyeti. 22 orkestra konseri, program: i — Rigoletto 2 — Le Caupagre del Menastero 3 — Danse esnagnole. Belgrat ( 429,5 m.) — 20 konfe- rans, : 20,30 konser, 21 komedi, 21,55 halk konseri, 23,30 akşam musikisi. Bükreş (894,2 m.) — 20dini şa 20,30 konferans, 21 Romen musikisi. Budapeşte (650öm.) — 1946 gramofon, 21,20 şarkı, 22 Viyanadan nakil, 23 radyojurnal ve çingene mu- sikisi, Berlin ( 419 m.) — 20,50 opera havadisleri, 21 Cologneden nakil, 28 havadis ve dans musikisi. Londra (355,8ın.) — 21,45 Vodvil, 22,45 müsahabe, 23,35 dans musikisi, Paris ( 1725 m.) — 20 müsahabe, 20,30 usulü defteri dersi, 21 edebi inşat, 21.40 şüun, 21,4ö radyo konseri, Prağ (188,6m.) .— 21 varyete, 22 fanfar, 23,15 radyojurnanl, 23,20 Bra- tislavadan nakil, Roma ( 441,2 m.) — 21 gramofon, 21,45 operada verilen temsilin nakli, Varşova (1411 m.) — 2085 radyojurnal, 21 hafif musiki konseri, 29,50 radyojurnal, 23,05 piyano konseri, 29,50 dans musikisi Viyana (517,2 m.) — dini şarkı, 24 orkestra, kı, 20,30 konser,