Sabite 4 Akşam Cenevrede Akşam (Baş tarafı birinci sahifede) kanton devlet reisi M. Z'gragerin evi bu kasabada imiş. nezaketle kabul ettiler. Alman üslübu ile döşenmiş ocaklı, tahtalı, o şamdanlı Obir yemek odasında, belde erkân ve müteberanı ile beraber - sabahın saat onunda - mükellef bir öğle yemeği ziyafetine iştirak ettik. Alman İsviçresinde bulunduğumuz için almanca konuşuluyordu. Eski ananevi terbiye ve büyük bir nezaket icabı, evin hanımı, kızları, gelinleri sofraya oturma- dılar, hizmet ettiler. Aksı gibi, yağmur yağıyordu. Halkın yağmur altında dahi meşveret kurup kurmayacaklarını sordum. Çok yağmur yağarsa kilisede toplanır- larmış, fakat o zaman içtima, revnak ve haşmetinden kaybedermiş... Nihayet, saat on ikiye doğru, Landamman cenapları o( tabii redingotu lâbis olarak ) başına silindir şapkasını giydi, yanına kantonun askeri, mülki erkânını aldı ve halk içtimanın vuku bulacağı Stans kasabasına hareket etti. Biz, yağmurdan ıslanmamak için otomobille gidecektik. Lan- damman, evinin kapısından çıkınca, * on dördüncü asırdan okalma, dilim dilim kırmızı beyaz bir kurunu vusta elbisesi giymiş bir adam, elindeki boynuz boruyu sokakta öttürmeye başladı. Avcı borusunu andıran bu âletten çıkan hazin ses, kasaba halkını icma: ümmete davet ediyordu.. Bir müddet sonra, otomobille bir meydana geldik. Meydanın ortasında, bizim eski İstanbul mesirelerindeki ağaçlı set üstü kahvelerini andıran bir içtima ma- halline bir çok sıralar konmuş. Riyaset mevkii, alelüsul, masa, iskemle, bir surahi su, bardak gibi teferruatile hazır. Meydan, yağ- mura rağmen halk ile dolu. Yüksek dağlardan inen köylüler, işlemeli siyah bluzlarını, geniş kenarlı oşapkalarını (o giymişler, içtima: bekliyorlar. Yirmi yaşını ikmal etmiş, her erkek içtimaa girip rey vermek, söz söylemek, hükümeti tenkit etmek, kanun istemek hakkına malik... Uzaktan alay sökün etti. Önde muzika, arkada, alâ meratibihim, rühban, hükümet azaları, belediye meclisi, (omemurlar, ve halk muntazam bir alay şeklinde, içtima mahalline geldiler. Halk ta vesikalarını göstererek top- lantı yerine (girdiler, sıralara oturdular. Landamman, riyaset mevkiine geçti, tıpkı mebusan meclislerinde olduğu gibi, kabine azası bir araya oturdular. Reis, uzun bir nutuk söyleyerek, kantonun bir senelik vaziyetini, hükümetin icraatını hülâsa etti. Dünya ahvalinden bahsetti. Ikti- sadi buhranı anlattı, Terki teslihat konferansını unutmadı. Herkesi daha fazla çalışmaya, bu sıkıntı devrinde “ Allaha bin şükür ,, et- meye, zirai mahsulât para etmediği için meyus ve nevmit olmamaya teşvik etti. “Para insana saadet temin etmez,, dedi. Zengin Ame- rikanın başına gelen felâketleri anlattı. Dikkat ettim; sert bakışlı dağ ahalisinden mürekkep halk, bu nutku can kulağile dinliyordu. Reisten sonra, kanton maliye nazırı izahat verdi. Bu sene vergileri tezyide lüzum olmadığını söyledi. Bazı kanun maddeleri reye kondu. Halk elini kaldırıyor, istiyen tenkit ediyor... Nihayet, devlet reisliği bir sene müddetle (olduğu için, yeni ümet reisi intihap olundu, Bizi a dağıldı, alay, geldiği gi Yukarıda : Toplantının başladığını ve bittiğini haber veren tarihi boruzan ve halk içtimaa giderken alayın en başında yürüyen tahta kılıçlı adalet timsali, aşsğıda: Halk içtimaıa giden alay ve riyaset mevkii gitti. Sordum: Hükümet reisi olan, nazırlık eden zevat hep bu Kanton köylerinden yetişmiş, tam halk tabakasına mensup insanlar. Hepsi yüksek tahsil ( görmüş, mütehassıs insanlar... Bu kanton ahalisi, (yedi asırdan beri hep böyle, ;aynı şekilde (merasimle, her sene aynı yerde toplanarak Kanton işlerini tedvir ediyorlar. Yedi yüz seneden beri bu usul değişmemiş. Cumhuriyet idaresini mebussuz, vasıtasız yürütüyorlar. Bunun se- bebi bittabi kantonun çok ufak nüfusun çok az olmasıdır. Fakat, bu usul neden değişmemiş? Bu halk neden her sene bizzat top- lanıyor? Hâdisenin daha derin içtimai sebepleri olmak lâzım.. Düşündüm. Bulduğum hakiki sebep şudur: Bütün kanton halkı, her sene meydana toplanarak teşrii hakkını istimal ediyor. Fakat, hiç bir zaman mühim meseleler münakaşa edilmiyormuş. Bu toplantı daha ziyade, o vatandaşların ozaman zaman bir araya gelmesinden ibaret, bir nevi ilkbahar bayramı, devlet bayramıdır. Bu içtimaa gelmek, ahali için, hem bir tarihi vazifenin ifası, hem de siyasi bir hakkın istimalidir. Halk, bu içtimalarda ( birbirini (o görüyor, hükümet adamlarile temas ediyor, derdini anlatıyor. Bence, bu içtimalar, milli hayatın, mücade- leleri, (o gayretleri, (o sıkıntıları, meserretleri ve cefalarile bir timsalidir. Kanton, her tarafı yüksek dağlarla muhat bir yerdedir. Ekseriyetle halk çobandır. Eğer, intihabat (usulü olsaydı, bu yüksek dağların sakini oolan köylü, rey pusulası atmak için kasabaya kadar inmek zahmetine katlanmazdı. Fakat, bu içtimaa gelmek için, anladım ki, onları hiç bir engel tutamıyor. Bu içtimalar, yedi yüz seneden beri daima ilk baharda yapılırmş. Bunun sebebi, bu merasimi, son ekinlerle, sürülerin Alp dağlarının, zirveleri hep karla örtülü, aşağı- ları daima yemyeşil, yüksek meralarına çıkmaları Zamanı arasına tesadüf ettirmektir. Çoban, süt ineklerile bir. orada, bütün yaz mevsimini (ogeçireceği (dağlara çıkmadan, vatandaşlık vazifesini yapıyor. Genç köylü kızları, yeni elbiselerini giyerek, ancak dışarı çıkabiliyorlar. Karlar yeni erimiş, geçitler yeni açılmıştır... Mahsulün nasıl olacağı henüz meçhuldür. Güneşle beraber, kalplere ümit ve neşe gelmiştir. Fikirler tazedir. Fakat, bu içtimalar daha mühim, cemiyet için daha hayati bir ihtiyaca tekabül ediyor: Karlı dağ tepelerinde yaşayan, birbir- lerile bütün sene temas etmeyen bu Alp kantonları ahalisi, senede bir defa olsun, böyle bir araya gelmeseler, ruhlarında tesanüt hissi kalmaz, bir cemiyete mensup olduklarını unuturlar, sert bir hava içindeki bu derin inziva, onlarda nihayet vahşi ferdiyet hislerini takviye eder, kanton ruhu, birlik oduyguları zevale uğrardı Yedi asırdan beri devam eden bu garip siyasi müessesenin te- madisindeki sırrı ve hikmeti kendi Okendime (oböyle izah debildi ki Istanbul 14 Haziran 1932 (Akşam fiatları) ——— AKŞAMDAN AKŞAMA Japon yazısı (Baştarafı üçüncü sahifede ) Âdeta, kadim Mısırdaki hieroglif- lere benzemektedir. Misal olarak. aşağıki nümüneleri gösteriyoruz: m —— AY e 2 AK < koru a £ İY AK # ORMAN | A 3 AbAaM Si Ji DERE © HG > iüneş lik kelime olan ay, evvelce, en yukarıda ve solda görüldüğü ta- rzda, tam hilâl şeklinde ve iki yanında bulutlarla resmolunmak- taymiş. Gitgide, şekil hattı müs- takimli, bir bal almış ve basit- leşmiş, orta sütündeki manzarayı arzetmeğe başlamış. Keza, ağacın dalları önce yukar- daymış, sonra, aşağı resmolunmağa başlamış. Iki ağaç yan yana konulunca koru manasına geliyor. Üç ağaç resmedilince orman oluyor. Adamın önce başı varmış. Nihayet şekil daha basitleşmiş... Dere akar suyu tasvir eden üç çizki... Güneş, ortası noktalı bir toparlakken, gitgide, gene hattı müstakimle resmolunmağa başlamış. Hülâsa, kaç kelime varsa o kadar müstakil şekil mevcut! Bunların hepsini ezberlemek za- ruri ! Lisanda, - tekmil ıstılahlar dahil, - otuz bin şekil mevcutmuş. Lâkin, bu kadar şekli aklında tutan ender âlimlermiş. Bittabi, Çin lisanı da bu tarzda yazılıp okunmaktadır. Japonca- daki kelimelerin en çoğu Çince- den alınma. Fakat, son asırlar zarfında, Japonlar, halke kolaylık olsun diye yetmiş beş harften mürek- kep bir hususi alfabe yapmışlar; güç kelimelerin telâffuz şekille- rini, hiyerogliflerin (kenarlarına, incecik incecik, kenarlarına yazı- yorlarmış. Eski hiyeroglif şekillerinin ter- kedilerek bu harflerin kullanılması için, Japonyada bir cereyan mev- cutmuş. Lâkin, henüz bu cereyan nadir ve münferit mecmuâlara münhasır kalıyormuş. Bu güçlüğe rağmen, Japonyada edebiyat olsun, gazeteler olsun ilerlemiş miş. Vâ-Nü İLÂN İstanbul tramvay şirketi bedel- leri tediye olunacak tahvilâtının on ikinci keşidesi 2 temmuz 1932 cumartesi günü öğleden sonra saat 2 1/2 da Beyoğlunda Tünel meydanında Metro hanında şirke- tin merkez idaresinde Noter hu- zurunda icra edileceği, işbu tah- vilât hâmillerine ilân olunur. Amortisman cetveli mucibince, itfa keşidesi, 1080 (bin seksen) adet tahvil üzerine vapılacaktır. Istikrazlar Tahviiât İst, dahilt 93,0 | Elektrik am Şark d. yolları 3,—| Tramvay 45,25 D. Muvahhide | 41,75) Tünel el gümrükler 5,10| Rahtım 16,95 Seydi mahi 5,75) Anadolu 1 Bagdat, e e T.askeriye — “Mümessil 21,85 Esham İş Bankası 9,20 | Terkos 25,75 Anadolu 15,80 | Çimento Ar. | 9,— Reji 4,05| Ünyon dey. © 21,90 Şir. hayriye 14,50| Şark dey. 215 Tramvay 44,75 |, Balya 2— Umumi sigorta || 11,—| Şark m. ceza | 2,85 Bomonti 23,80 | Telefon 15,55 Çek flatları (kap. sa. 16) Paris 1203 | Prağ 15,995 Londra 776, | Viyana 4,675 Nüyork 0,474986 | Madrit 5,15693 Milano 9,2384 | Peşte 3,9325 Erüksel 3,4380 | Berlin —|—|—0 2— Atina 71,855 | Varşova 4,2225 Cinevre 24356 | Bükreş 78,645 Sofya 67,04 | Belgrat 27,3325 Amsterdam 1,16995| Moskova 1088,50 | Nukut (satış) | kuruş kuruş | 40 f, Fransa 171,—| İşilin, Av 7 isterlin 780,—| ipezeta 1 dolar 209,— e , 20 liret 2i8—| 120 , 10 /, Belçika 1 | e ME 20 drahmi 28,50| 20 dinar 79 20 İsviçre 820,—| 1 Çernoveç > 20 leva 26,50 | 1 Altın 931,— 4 #lorin 84,—| 1 Mecidiya © 40, 40 kuron Çek (o 125,—| 1 Banknot 234,— Tahvilât hâmillerinden arzu buyuran zevat; keşide de hazır bulunmağa davet olunurlar. İstanbul, 11 haziran 1932 MÜDİRİYET Jantzen kostümlerinin İkinci partisi tayyare ile BAKER mağazalarına Vürut etmiştir. Mıktarı mahdut olduğundan vaktile tedarik, ediniz. 15 Haziran 1932 Radyo 15 haziran çarşanba akşamı Istanbul — I&den 19a kadar gra mofon, 19,30 dan 20,30a kadar Bedayii musikiye heyeti, 20,30 dan 21 e kadar gra- fonla opera, 2iden 22 ye kadar stüdyo saz heyeti, 22 den 23 e kadar cazbant. Belgrat (429,3 m.) — 20 gramofon 20,20 konferans, 21 komedi, 21,45 keman konseri, 22,15 gramofon, 22,55 Tadyo orkestrası konseri, 23,40 akşam konseri, Bükreş (394,2 m.) — 19,40 gramofon, 20,45 piyano konseri, 22 dans musikisi. Budapeşte ( 550,5 m. ) — 20,30 siyasi konferans, 23 Çigan musikisi konseri, 23,10 radyo jurnal, 24 cazbant., * Berlin (419 m.) — 20,10 muzik, 20.10 radyo jurnal, 21 Viyanadan nakil, 23'radyo jurnal, 23,15 d i Londra (355, 29,45 gramofon, Paris ( 1725 edebiyatı 5 müsikisi. 20 Alman 20,30 m. ) hakkında konferans, tıbbi musahabe, 21 edebi inşat, 21,40 moda haberleri, 21,45 radyo konseri. Prağ (488,6 m.) — 20 askeri muzika, 21,5 konser, 23 radyo jurnal. Varşova (1411 m) 20,35 radyo jurnal, 21 kitara refakatinde şarkı, 22,50 radyo jurnal, 23 dans musikisi, 23,25 fransızca konferans, 23,50 dans musikisi. Viyana (517,2m.) — 19,15 müsa- asıra ders, 20,25 radyo Jurnal, -v,vv konferans, 21 sarkılı ve çalgılı konser, 23 radyo jurnal, 23,15 dans musikisi, 16 haziran Perşembe akşamı Belgrat ( 429,8m. ) — 20,20 tıbbi konferans, 21 Busalka operasının nakli. Bükreş (394,2 m.) — 20 konser, 20,20 senfonik konser, Budapeşte (5505m.) radyo konseri, 21 komedi. Berlin ( 419 m. ) — 21 şarkı, 22 komedi, 23,20 musahabe, 23,35 radyo- Jurnal ve orkestra konseri, Londra (355,8 m.) — 20,35 orkes- tra, 20,45 piyano konseri, 21,15 kome- di, 22 askeri muzika, 23,35 dans mu- sikisi. Paris (1725 m.) — 20 diyaloğ, 20,30 Almanca ders, 21 komedi Fran- sez repertuarından bir temsil, 21,40 şüun. i Prağ (88,6n.) — 20,45 Brünü'den nakil, 21 komedi, 22 Viyauadan nakil, 23 radyojurnal, 23,20 orğ ko i. Roma ( 441,2 m.) — 21 gramofon, 21,30 kadın şüunu, 21,45 muhtelif mu- zik, 23,55 havadis, Varşova (1411 m.) 20,35 radyojurnal, 21 hafif musiki konseri, 22,20 komedi, 22,50 radyojurnal, 23 dans musikisi, Viyana (517,2 m.) — 20,45 şarkı, 21,20 komedi, 22 Viyana senfonik or- kestrasının beynelmilel musiki konseri, 23 radyo jurnal, 23,15 akşam konseri Şeker tacirleri Ankaraya heyet gönderiyor Şeker, kahve cay ithalâtının takas komisyonu marifetile yapı- lacağına dair dün Ankaradan aldığımız bir telgraf haberini neşretmiştik. Bu haber, şeker piyasasında ehemmiyetle karşı- lanmıştır. Şeker tacirleri bu me- sele hakkında daha fazla malümat almak için Ankaraya bir heyet göndermeğe karar vermişlerdir. — 1945 * İstanbul Muallimler birliği reisliğinden: Istanbulda ayda bir olmak üzere intişar etmekte bu- lunan (Muallim Sesi) gazetesinin, ismi dolayısiyle, iğimiz tara- fından neşredildiği zehabının ha- sıl olduğu, arada vaki olan bazı müracaatlardan (anlaşıldığından mezkür gazetenin ve sahibinin Birlikle alâkası olmadığı bir güna yanlışlığa mahal kalmamak üzere tavzih olunur. Kadıköy Süreyya sinemasında Bu akşam saat 22 do Gala su- varesi 1— Solokonser 2— Boş haya yalci Ali beyin modern kara gözü 3— Sanatkâr komik Fahri bey mer- hum komik Hasan efendi Revüstünde 4— Ertuğrul Sadeddin ve arkadaşları taralından (Erkek Ayşe) ve (Telefon Avn) Vodviller