26 Mayıs 1932 Ereğlide Bomba ile balık avlıyanlar Bu yüzden bir çok kazalar oldu Ereğlide bombayla balık avlı- yanlar çoğalmıştır. Son günlerde, bu yüzden bir çok kazalar da olmuştur. (o Ereğlide (| Sazlıdere mevkiinde, sarı Ahmet oğlu Ismail, dinamitle balık avlarken, dinamit elinde patlamış, kafası ve kolları parçalanmış ve balıkçı ölmüştür. Bundan başka, Recep isminde bir balıkçının da kolları parça- lanmıştır. İbrahim isminde bir balıkçı da bombayla balık tutar- ken başından yaralanmış, Zongul- dak hastanesine nakledilmiştir. Ibrahim (o hastanede (ölmüştür. Ereğli : zabıtası, bombayla balık avlıyanları şiddetle takip etmek- tedir. At yarışları Balıkesirde büyük hazır- lıklar yapılıyor Balıkesir, 25 (Hususi) — 27 mayıs cuma günü ilkbahar at koşuları bir seri şeklinde başla- yacaktır. Ilkbahar at koşuları dört hafta devam edecek her hafta müteaddit koşular yapılacaktır. Balıkesir ilkbahar Okoşularına iştirak edecek komşu vilâyetleri- mizden, İzmi? Akhisar, . Manisa ve Bursadan at meraklıları şebri- mize gelmeğe başlamışlardır. Koşu komitesi faaliyetini bitir- miştir. Uzun yağmurlardan sonra “tribünleri, bozulan koşu saha- sının tamirine başlanmıştır. Çok heyecanlı olacak bu yarış- lara Türkiyenin tanınmış at sahip- lerinin de iştirak etmeleri temin edilmiştir. Trabzonda tifo Hastalığa karşı aşi yapılıyor Trabzon, 25 ( Hususi) — Şe- hirde baş gösteren tifo hastalığı devam ediyor. Vakalar çoğal- mıştır. Şimdiye kadar 12 vaka kaydedilmiştir. | Hastalık çıkan Gi sarı kâğıt yapıştırılmakta- ır. Hükümet hastalığa karşı tedbir almaktadır. (Mahallelerde (o ve mekteplerde aşıya başlandı. Has- talık Değirmendere (suyundan çıkmıştır. Bu su şehrin içme ihtiyacının üçte ikisini temin ediyordu. Sıh- biye müdüriyeti bu suyun içilme- sini menetmiştir. Şehre temiz su isalesi için bir komisyon teşkil edilecektir. Havaların ıttıratsızlığı yüzünden grip ve sair bu gibi hastalıklar başgösteriyor. Hava bazen yazın en sıcak günlerini andıracak ka- dar sıcak, bazen de kışı hatırla- tacak kadar serindir. Günde bir kaç defa açıp kapıyor ve değişiyor. Rasim Âli bey meselesi neticelendi Aylardan beri uzayıp duran tıp fakültesi muallimlerinden Rasim Âli bey meselesi hakkında fakül- tenin ve darülfünün divanının verdiği karar şurayi devletçe de teyit olunduğundan şurayi devletin bu kararı Maarif vepâleti tarafın- dan tastik ve darülfünuna tebliğ edilmiştir. Akşan, Tütün ofisi Ofis bir çok meseleleri halledecek Balkan tütün konferansının mü- zakratını ( bitirdiğini yazmıştık. Konferansta bir çok meseleler görüşülmüşse de bu görüşmeden yalnız bir müsbet netice hasıl olmuştur. Bu da Istanbulda bir tütün ofisi teşkiline ait olan karardır. Halbuki konferans toplanmadan evvel, konferansta Balkan tütün- cülüğünü alâkadar eden bütün meseleler hakkında kararlar veri- leceği ümit ediliyordu. Bu mese- leler arasında, Türkiye, Yunanis- tan, Bulgaristanda tütün zeriya- tının tahdidi de vardı. Bundan başka. Balkan tütün tiçaretinin bir elden idaresi için, bir kartel teşkili fikri de ileriye sürülüyordu, Balkan tütün konferansında, bu meseleler üzerinde karar vermeğe vakit o kalmamıştır. Konferans Balkan tütüncülüğüne ait muhtelif meselelerin ileride teşkil edilecek olan tütün ofisi tarafından halle- dilmesini münasip görmüştür. Balkan tütün ofisi teşkili, ve bu ofisin Istanbulda bulunması fikri, geçen sene şehrimizde top- lanan OBalkan Oo konferansında da görüşülmüştü. Bu seferki tütün konferansı, bu fikri daha pratik sahaya intikal ettir- miştir. Netice itibarile, Balkan tütün konferansı, üç memleket tütüncü- lerini yekdigerine yakından tanış- tırmağa vesile olmuştur. Bu kabil temasların, her üç memleket tütün ticareti üzerinde, büyük faideler hasıl edeceği şüphesizdir. Bulgar ve Yunan murahhasları, buna emin olduklarını, Türk murahhas- larına söylemişlerdir. “Tütün konferansında, ihracat ofisi müzakeratı idare etmek, Bulgar ve Yunan murahhaslarına kolaylık © göstermek - hususunda büyük mesai sarfetmiştir. Bu mesaide, ofis müdür vekili Halil Ibrahim, ofis tütün raportörü Halük, ticaret odasından Hakkı Nezihi beylerin de kıymetli yar- dimları görülmüştür. Zavallı ihtiyar Iki delikanlı arasındaki geçimsizliğe kurban oldu Bursa, 24 (Hususi) — Teşvi- kiye köyünde ihtiyar bir köylü, iki delikanlı arasındaki geçimsiz- liğe kurban gitmiştir. Feci bir surette ölen adam 70 yaşında Mehmet ağa isminde bir ihtiyar- dır. Mehmet ağanın oğlu ile kom- şusu Osmanın arası açıktır. Os- man, düşmanı olan delikanlının her gün çift sürdüğü tarlaya giderek (o toprak (altına bir bomba koyuyor ve bombanın kapsolunu çekecek ipi, her akşam tarlada bırakılan sapanın ucuna bağlıyor. Fakat ertesi gün, çocuğun bir işi çıktığı için tarlaya Mehmet ağa gidiyor. Öküzleri dürter dürtmez hare- kete gelen sapanın ucuna bağlı ip geriliyor. Bir anda patlayan bomba ile Mehmet ağa ve hay- vanlar parça parça oluyor. Sapandan ise eser kalmıyor. Vaka yerine giden müddei umu- milik muavini Ferit beyle müs- tantik meseleyi tahkik ediyorlar. Osman tevkif edilmiştir. GÜNÜN HABERLERİ Fransız kabinesi M. Heriot mali tetkikat yapıyor Lehistan istikrazının geçikeceği anlaşılıyor Paris, 25 — Dün M. Heriot, şimdiki Başvekil M. Tardieu ve maliye nazırı M. Flandin ile bir- likte Reisicumhur tarafından ka- bul edilmiştir. Bu müddet zarfında bilhassa mali vaziyet hakkında görüşülmüştür. Bugünlerde Lehistan hükümetine para ikraz edilecekti. Tardieu kabinesi bu mesuliyeti deruhte edemiyeceğini — bildirmiştir. Bu sebeple istikraz gecikecektir. Henüz resmi bir şey olmamakla beraber yeni kabineyi teşkile M. Heriot'un memur edileceği mu- hakkak gibidir. Yeni meclis ay başında toplandıktan ve divanı riyaset intihabı yapıldıktan sonra Reisicumhur M. Heriota başve- kâleti tevcih edecektir. Yeni kabine bilhassa vaziyetle meşgul olacaktır. Deniz ticareti Alman kumpanyaları sermayelerini azaltıyorlar Berlin, 26 (A.A.) — Hapag ve Nord - Deutscher Loyd kumpan- yaları idare meclisleri, kumpanya- larının vaziyetlerini islâh etmek üzere sermayeleri ve hisse senet- lerini bire karşı 3 nisbetinde tenkis etmeğe karar vermişlerdir. Almanyanın bu iki büyük sey- risefain kumpanyasının bilânçoları varidatlarının mühim miktarda tenakus etmiş olduğunu göster- mektedir. 1931 senesinde gayri safi hası- lat bir evelki sene hasılatının ancak yarısım bulabilmiştir. 1932 senesi açığı olarak tahmin edilen meblağı kapatmak için 24 milyon mark ihtiyat akçası vücuda getirilecektir. mali Mançuride Eşkiya yeni taarruzlarda bulundu Tokio 25 (A.A.) — Mouken- denden Rengo ajansına bildiri- liyor: Cenubi Mançuri demiryolları kumpanyası memurlarından biri- sile iki refiki, Japon kuvvetlerinin himayesi altında Taunkawa mın- takasında bir teftiş devri yapmak- talar iken eşkiya tarafından atılan kurşunlarla tehlikeli surette yara- lanmışlardır. Tokio 25 (A. A.) — Tesitsikar- dan Rengo ajansına bildiriliyor: Cemiyeti akvamın Mançuri tahkik komisyonu bu sabah Mokukdene hareket etmiştir. Bu sene afyon az Akhisar, 25 ( Hususi) — Yeni sene afyon mahsulü pek azdır. Bunun başlıca sebebi fiatlerin çok düşük olmasıdır. Akhisar ve civarında diğer senelere nisbeten bu seneki mabsul arasında büyük bir rakkam farkı vardır. Iş bankasının tütüncülere yardımı Akhisar, 25 (Hususi) — Şehri- miz İş bankası şubesi tütün zur- rama ikrazata başlamıştır. Ban- kanın bu yardımı zurra çok sevindirmiştir. Bir tramvay yoldan çıktı Dün sabah Davutpaşada bir tramvay arabası yoldan çıkmış, sokağın bir köşesindeki toprak yığınına saplanmıştır. Tramvay bir saat sonra tekrar yola sokulabil- miştir. Bir kaza olmamıştır. - AKŞAM'ın tefrikası: No: 122 ——— Sahife 5 26 Mayıs 1932 TER REŞAD ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Ti e a? & G9 Bale ye Ky e liye year? m vey | e Şire ie | va ikea | 45 he Ae da | ui ela Iki noktai nazar ve proğram taraftarları kongrede birbirlerine girdiler, o kadar şiddetli, ateşli münakaşalar oldu ki bir çok defalar zabıtanın müdahalesi vaki oldu. Bulgaristandaki Jön Türkler bu müzakeratı alâka ve heyecanla takip ediyorlar ve muntazaman Paristeki merkezlerine bildiriyor- lardı. Iki parti, fakat... Bulgarlar kongreyi bitirdiler. Neticede ceneral Zonçef partisi Sofyada mesaisine devam etmek, Sarafof partisi iseen yakın arka- daşlarından (Omeşhur (okomiteci Istancefin riyasetinde Makedon- yada yeni bir faaliyet devresi açmak üzere dağıldılar. Bulgar matbuatı günlerle, hattâ aylarla hep bu işlerden bahsedi- yorlardı. Sultan Hamit kongrenin dağıl- ması üzerine büsbütün endişeye düşmüştü. Avrupa gazeteleri ise hemen hemen müttefikan şu kanaatte idiler: “Bu iki parti meselesi bir lâftan ibarettir. Iki komite yoktur. Ha- kikatte Osmanlı hükümetine karşi işliyen ve bilhassa şimdi daha kuvvetle ve şiddetle işliyecek olan tek bir komite vardır. Fakat Osmanlı hükümetini şa- şırtmak, aldatmak için arada ihtilâf (o varmış gibi Ohareket ediyorlar. Sultan Hamit belki bu ihtilâftan memnun olacak, ananevi siyasetini takip edecektir. Fakat aldanacağını iddia etmek için kâhin olmağa lüzum yoktur. Yal- nız jön türkler aldanmadıklarını ve aldanmıyacaklarını şimdiden ihsas ediyorlar.,, Çünkü jön türkler Avrupa rica- line olduğu gibi Avrupa matbu- atına da mektuplar yağdırmakta devam ediyorlardı. Vakıa gazeteler bu yazıları neşretmiyorlardı, fakat ne de olsa gene bir tesiri görü- lüyordu. Bunu da becerememişler | Ahmet Rıza bey bu kongreden biraz evvel 15 mayıs 902 tarihli Meşveret de (Tan) gazetesinin bir makalesine cevaben şöyle demişti: Herne pahasıra olursa olsun Avrupanın müdahalesini isteyen bazı jön türkler filhakika Makedonya ihtilâlcileri ile teşriki mesai etmiş görünüyorlar. Bu müsellâh dostluğu biz asla hoş görmiyoruz. Fakat mucibi teselli olan nokta şudur ki Obunları yapanlar (prens Sabahaddin bey ve ,Muharriri ; YY A eri ei EN JOURNAL «ITTIHAD VE TEREKKİI» Organe du Comite Ottoman sÜnism et Progrös 2. aramam ALE İK GİLAN Eleni ir EE ittihat ve terakki gazetesinin başlığı ( Osmanlı ittihat ve terakki cemiyeti ) nin vasıtai neşri efkârıdır. Cemiyetin meşrutiyetin Ilânını müteakip dahilde çıkan ilk gazetesidir. 1324 de Selânikte intişara başlamıştı. Haftada üç gün çıkardı. ) 27 temmuz taraftarlarını kastediyor.) Osmanlı milletini temsil etimyen birkaç kişiden ibarettir. , Bu yazıdan üç ay sonra akto- lunan: ( Makedonya kongresi ) bu teşriki mesainin vaki olmadığını gösteriyordu. Ahmet Rıza bey adeta hiddetli bir tavurla Bahaeddin Şakir beye dönerek : — Yazık, demişti, meğer bunu da becerememişler.. Bilmem ki bu muhaliflerimiz ne yapacaklar ? Bu müşterek ve umumi tehlike karşısında Jön türkler hâlâ anla- şamıyorlardı. Bunun sebepleri ileride zikrolunacaktır. Abdülhamidin sözül Makedonya komiteleri Balkan- ları allak bullak (o ediyorlardı. Bilhassa (Rusya, zaten kendi teşvik ve teşcii eseri hâdis olan bu meseleye mütemadiyen müda- hale ediyordu. Avusturyada bir tarattan ayni yoldaydı. ( Rumeli ıslahatı) günün meselesiydi. Abdülhamit şaşırmıştı, Mütemadiyen vadediyor, doğru dürüst birşey yapamıyordu. Bu kongreden bir müddet evvel bir Cuma selâmlığında huzura çıkan Avusturya sefiri hükümeti namına Rumeli ıslahatının süratle icrasını tekrar ibtar etmişti, aldı- ğı cevap yine vaitti, fakat bu sefer kuvvetli bir vaitl Abdülha- mit camiden saraya döner dönmez mabeyinci Arif beyi Sadrıâzam Sait paşaya göndermiş aynen şöy- le söyletmişti: “— Islahatın bir hafta içinde ikmal olunacağını sefire söyledim. Sadrıâzam bir haftaya kadar bu ıslahatı hiç bir noksan bırakma- yıp mevkii icraya koymalıdır ve bitirmelidir. Çünkü bu müddet ıslahat icra olunamazsa süfera Babıâliye bir nota vereceklerdir. Onun içinde ben bir hafta içinde yapılacağına söz verdim. Makamı saltanatımdan icrasına söz verilen bir şey teehhür kabul etmez. Ken- disi bunu bir hafta içinde behe- mehal yapmalıdır ! ,, Sait paşa hsmen o gün istifa etmişti. Çünki bir hafta içinde değil bir çok haftalar ve aylar içinde hattâ senelerle bu ıslahatın başa çıkmayacağını biliyordu. Bu istifaya canı sıkılan sultan Hâmit tekrar mabeyinci Arif beyi sadrı- âzama göndermişti. Sait paşa ile mabeyinci Arif bey arasında cereyan eden aşağıki mükâleme sultan Hâmidin ne kadar 'şaşırmış ve devlet siyase- tini nasıl idare etmekte olduğunu göstererek insanı cidden müteessir eder: ( Arkası var ) iL | : güz ği :