Şimali Kürdist Kürdistanda Irak hükümetinin resmi bir tebliği Kürt asileri ile yapılan müsademe tafsilâtı Bağdattan yazılıyor : Irak hükümeti şimali Kürdis- tanda, Irak kıtaatile kürtler ara- sında cereyan eden müsademeler hakkında şu tebliği resmiyi neş- reylemiştir. Hükümet Zibar kazası ve hava- lisinde muntazam bir idare tesis için Ravandiz civarındaki Boliki- yane bir askeri kıta sevketmiş ve kâfi miktarda hava kuvveti göndermiştir. Bu kıtalar “Mare zan,, ve “Merkesör,a hiç bir mu- kavemet görmeden yürümüşlerdir. Yalnız on sekiz mart gecesinde Şiravine asilerinden 350 süvari Merkesöre! giden kuvvetlerimize hücum etmişler ve şiddetli bir çarpışma olmuştur. İhtiyat kuvvet- lerin yetişmesi üzerine mukabil hücuma geçilmiş ve düşman geri- ye tardedilmiştir. Zayiatımız ehem- miyetsizdir. Düşman 18 martta çekilmiş ve şimdiye kadar hücum teşebbü- sünde bulunmamıştır. Akhisarda kahve buhranı var Akhisar 23 (Hususi) — Şehri- mizde kahve buhranı baş gösterdi, okkası 280 kuruş olduğu halde piyasada kahve bulunmuyor | Bazı evlerde kahve yerine yerli likörü misafirlere ikram ediyorlar. Bir ihtifal Yunus Emrenin hatırası taziz edildi Konya 22 ( Hususi) — Yunus Emrenin hatırasını taziz için Kon- ya Halk Evinde bir ihtifal yapıl- mıştır. İbtifalde vali İzzet bey, kolordu kumandanı Nazmi paşa belediye reisi. Şevki lise ve erkek muaallim mektebi talebeleri ve halktan bir çok zavat hazır bu- lunmuşlardır. Ibtifale halkevi reis vekili Konya muhtelit orta mektep tarih mu- allimi Ferit beyin kısa bir nutkile başlanmış, bunu, muallim mektebi talebesinin piyanonun iştirakile söyledikleri istiklâl marşı takip etmiştir. Marştan sonra lise edebiyat muallimi Abdülbaki bey, Yunusun hayatına dair bir konferans ver- miştir, Konya izcileri 118 (kilometrelik bir bisiklet seyahatı yaptılar Konya 22 ( Hususi) — Konya lisesi Arslan oymağı izcileri ge- çen yaz tadilinde yapdıkları büyük seyahatle memleketteki izciliğin hakiki bir numunesi olmuşlardı. Bu defâ bayram tadilinden istifa- de ederek ayni izcilerden (25) kişilik bir oymak beyleri Süreyya Rifat beyin riyasetinde bir bisik- let seyahati tertip etmişlerdir. (118) kilometrelik mesafede bu- lunan “Karamana,, bayramın ikinci günü hareket etmişler ve iki gün “Karamanda,, kalarak bayramın dördüncü günü gelmişlerdir. Trabzon sporculğu Trabzon, 23 ( Hususi )— Idman mıntakasile bazı kulüpler arasın- daki ihtilâf fırkaca halledildi ve kulüblere tebliğ edildi. Bu suretle şiddetlenen münakaşaya nihayet mağ Ma > ediliyor. Şüpheli yerlerde taharriyat Pamuk ihracatı Fransaya ihracatı artırmak kabildir Marsilya ticaret mümessilimiz, pamuk ihracatımız hakkında, alâ- kadar dairelere bir rapor gön- dermiştir. Bu rapor şu suretle hulasa edilebilir. Fransada pamuklu mensucat sanayiindeki buhran gittikçe art- maktadır. Fabrikalar mallarına müşteri bulamadıklarından şikâ- yet etmektedirler. Bu yüzden işlerini temdit eden, amelesine yol veren fabrikalar bile vardır. Fransaya olan opamuk ihraca- tımız pek azdır. Ihracatımızın ehemmiyetsizliği dolayisile resmi istatistiklerde bile miktarına tesa- düf etmek mümküm değildir. Fransa piyasasında, pamukla- rımıza en ziyade hint pamukları rakabet etmektedir. Hindistan pa- mukları daha ucuzdur. Fransaya pamuk ihracatımızı arttırmak pek mümkündür. Fakat pamuk ihracatını yapan tacirler, işlerini Marsilyadaki komisyoncu- lara, mutavassıtlara bırakmışlardır. Türk Opamuk ihracatcılarının aralarında birleşerek, bir ihracat gurubu yapmaları icabeder, böyle sermayedar bir gurup teşekkül et- mezse, bu günkü tüccari cıhazla Fransaya daha fazla pamuk sat- mak, rakiplerle mücadele etmek Almanyada intihabat Dün Diyet meclisi intihabatı yapıldı Prusyada hangi fırkanın kazanacağı belli değil Berlin 24 (A.A.) — 35 milyon müntahip bugün, Prusya, Bavyera, Vurtemberg, Anhalt ve Hambourg diyetlerinin tecdidi için yapılan intihabata iştirak edecektir. Şu itibarla, bugünün Almanya siyasetinin istikamet ve vechesi üzerinde kat'i bir tesiri olacaktır. Hitlercilerin hâlâ Almanyada ikti- dar mevkiini kanuni vesaitle elde etmeğe muktedir olup olmadıkları yahut ümitlerine veda etmeleri lâzım geldiği bu akşam anlaşı- lacaktır. Prusyada verilecek olan reyler bu meseleyi kökünden hallede- cektir. Çünkü Bavyerada, Vurtem- bergte, Anhalt ve Hambourg'ta müfritlerin kazanması için ciddi bir talih yoktur. Fakat Prusya için bu hal ayni değildir. Bugün tecdit edilececk olan diyet meclisinde, katolikler, sos- yalistleri ve demokratları ihtiva eden Weimar temerküzü çok az fakat kâfi gelebilecek 3 rey faz- lalı bir ekseriyete malik bulun- maktadır. güçtür. Nafi yağmurlar Eskişehir çifçilerinin endişelerini izale etti Eskişehir, 22 — Eskişehir vilâ- yetinde bu hafta son derece nafi yağmurlar oyağmıştır. e Kuraklık ibtimali çifçileri endişeye düşü- rüyordu. Fakat salı günü sabahı, güneş doğmadan evvel yağmur başladı. Muhtelif fasılarla gece geç vakta kadar devam etti, köylünün de yüzü güldü. Yağmur Eskişehir merkez köyleri ile Mihalıççık erazisinde ve Seydigazinin bir kısım dağ köylerine yağmıştır. Mahmudiye ve Sivrihisar mınta- kası bu yağmurdan istifade ede- memiştir. Maamafih (havaların yağışlı gideceği ümit ve tahmin | edilmektedir. Kama ve eroin yapıldı Galata ve Taksim polis mer- kezleri dün gece mıntakaları dahilinde şüpheli yerlerde sıkı bir araştırma yapmışlardır. Taksim cıvarında bir kahvede eroin içildiği haber alınarak icap eden tertibat ittihaz olunmuş ve gece kahvede araştırma yapılmıştır. Kahvede kanapenin altında bü- yük saldırmalar bulunmuştur. Bu sırada orada bulunan kahve sahibinin metresi Safiye oradan sıvışıp kaçmak istemiştir. Bundan şüphelenen polisler Safiyeyi ya- kalıyarak (o üzerini oaramışlardır. Safiyenin koynundan bir sürü eroin paketleri bulunmuştur. Bı- çaklar ve eroinler müsadere edil- miş, Refetle Safiye haklarında evrak tanzim olunmuştur. Galatada da bir kaç kahvede araştırma yapılmış, muhtelif eş- hasın üzerlerinde kama ve taban- calar bulunmuştur. Kel Mehmet isminde birisi de son derece sarhoş bir halde caddede dola- şırken yakalanmıştır. Mehmedin üzerinde büyük bir saldırma bulunmuştur. Bu zayif ekseriyetin bugün pek geniş bir akalliyet olabilmesi şüpheli değildir. Ayni zamanda Nazislerin diyet meclisinde mutlak ekseriyeti temin edebilmeleri de muhahkak değildir. Gediz kanalı Malarya mücadelesi noktai nazarından tetkik ediliyor Manisa, 22 (Hususi) — Gediz nehrinden Marmara gölüne doğru açılmakta olan büyük kanalın sıtma mücadelesi noktai nazarın- dan tetkikalını yapmak üzere sıtma mücadele reisi Kâni bey Belen, Bintapeler tarikile Salihliye ve Adalar nahiyesine gitmiştir. Manisa, 22 (Hususi) — Taştığı zamanlar 150,000 dönümlük bir ziraat sahasını su altnda bırakan deli çayın mansabından menba'ına doğru mecrasını temizletmek için bu çaya komşu 8 köyün İMLA larile Selimşahlar köyünde bir içtima yapan Vali Fuat beyin emirlerile bugün nafıa mühendisi Feridun ve bei memuru İhsan ve ziraat fen memuru Cevdet beyler kuru oğlu köprüsüne giderek 8 köy amelesi mükellefesine iş ver- diler. Orman yangınları Yangına sebebiyet verenler tevkif edildi Geçenlerde Şile civarmda arka arkaya vuku bulan orman yan pi etrafında ehemmiyetle tah- kikat devam etmektedir. Ilk tah- kikat esnasında yangına sebebiyet vermekle maznunen üç kişi yaka- lanarak adliyeye teslim edilmiş- lerdi. Tahkikatın devamı esna- sında gene bu yangına sebebiyet vermekten maznunen Hasan is- minde birisi daha yakalanmıştır. Hasan da tahkikat evrakile bir- likte buraya getirilerek adliyeye teslim edilmiştir. Recep (o hakkındaki tahkikat evrakı evvelce getirilen maznun- larla tevhit edilecektir. Veremle mücadele Trabzon 23(Hususi)— Buradaki doktorlar veremle mücadele için dispanser açılmasına teşebbüs et- tiler. Doktorlar, fakir halkı mua- yene edeceklerini ilân ettiler, am ZINDAN HATIRALARI RT ge yg Lİ ağ Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : Avrupaca o (Jöntürk) ta- ii birile | maruf zi olan fırkamı- zın gayei emeli mensup olduğu - Osmanlı dev- let ve ahalisi tekâmül ve 3 WEP >> GİZLE) vi . Bi) SEN 4! Do yö izi Mz paz EBD) ad 2 Ar terakki kanunu vz ; a lp ili Zi DE tabiisinin feyu- o 2245 Sas! ağ me Era b e N müteva- ; Cd e > AE 3 liyesinden mah- SZ5 diz e rum bırakan LI Ak ip esbabı muhribe d, a yğ eh ; ve meşumenin > ZI s5 Av tesirinden kur- sy ei tarmak ve asrı ALP, "Ty j zamanın kema- lâtı fenniye ve siyasiyesine (Omazhar (etmektir. Şark akvamının hazaisi pisikolo- ciyaiyeleri (Onazarı dikkat ve mütalaamızdan deur tutulma- maktır. (Halkımızı istediğimiz ve onu refaha isâl etmek esbabı- nın en ziyade hükümdarımızın tesir ve nüfuzuna ve bizzat mesaii müesseresine merbut olduğu mü- sellememizdir. Binaenaleyh daima" hattı hare- ketimizi bu zarureti tarihiyeye tevfik etmekteyiz. Hakikat böyle iken fırkamıza hükümdarımızın isnadettiği (anar- şist) lik sıfatile münasebatımız olmadığı hükümdarımızın ne hane- danı, ne de şahsı hümayunu hak- kında hiç bir husümet ve muada- tımızın olamıyacağıu umur bedi- hiyedendir. Kati tabirat ile arz ve tekrar ederizki cemiyetimiz hiç bir güna adaveti şahsiyenin hırsive havasına tabi olmayup gerek kendi hüküm- darı, gerek sair hükümdaran hakkında beslediği hissiyat, ihti- ramkârane ve müteferrianedir. Muharriratımızda bazen tesadüf edilen şiddeti beyan ise vatanımı harap ve milletini derzenciz gören eshabı hissiyat için mazur görül- mek ve bir mecruhun feryadı bi- ibtiyarına müşabih ahvali zaruri- yei hissiyeden addedilmek iktiza eder. Zatı haşmetpenahilerine kemali tazarru ile bunca milyon ahali osmaniye namına istirham edece- ğimiz keyfiyet; kariben hükümda- rımızla vuku bulacak mülâkatı haşmetpenahilerinde tuttuğu hattı hareketin ovehametini ibtar ile zatışahaneyi ikaza inayet buyur- malarıdır. Semeratı mühimme © vermesi memul kavi olanihtar ve vasayayı haşmetpenahileri bir mülkün, bir milletin mahvı ve harabiden kur- tulmasına muayyen olacağından vicdan haşmetpenahilerince (en büyük, en ulvi bir mahzuziyet hasıl edeçeği şüphesizdir. Cüreti vakiamız hüsnü niyet ve zatı haşmetpenahilerine karşı hörmet ve merbutiyeti kalbiyemiz üzerine müessestir. Haşmetpenah, her halde ihtiramatı binihayatı âcizanemin kabulüne ibzali inayet buyurunuz. Bir de Istanbula vasıl olur olmaz kendisine şu telgraf gön- derildi: Haşmetmeap Almanya Impara- toru ikinci Kilyom Hazretlerine: Fırkamız namına vazifei hoş- amediyi ( ifa ile kesbi mefharet eyliyerek şu teşrif hükümdarile- rinin biz Osmanlılar kalbinde bırakacağı (o hatıratın (— Daşlıcası Tefrikamıza âit vesikalardan biraderi Padişahi mazlüm ve mahpus Sultan Murat Hamis Haz- retlerinin iadei serbestisi hakkın- daki teşebbüsatı haşmetmeâbileri olacağı maruzdur. Osmanlı ittihat ve terakki Cemiyeti Diğer bir vesika Abdülhamit, tarihi insaniyette emsali namesbuk cinayet ve feca- yi ile malı olan devriistibdadının bu gün yirmi beşinci senesi şen- liklerini icra ediyor. Bu cebbar hunharın bihesap kurbanları tekmil cihan medeni- yetini ağlattı. Fakat maatteessüf düveli mu- azzama kendisine bazı dostane nasayıh icrasından başka bir şey yapmadı. Hele bu defa kital ve cinayatının kasdan tebcili demek olan bu hunin şenliklere Avru- panın bir takım fevkalâde murah- basının rakine 1 (Osmanlı ittihat el ei kemali şiddetle protesto eyler. Kızıl Sul- tanın cinayatına karşı gösterdiği müsamaha ile bükümatı müte- meddine büyük bir mesuliyet altına girmişti. Şimdi'de bu hüzün akşamı teşci etmekle icraatı müstakbelesine iştirak etmiş ok mıyacak mı? Yirminci asır medeniyetin infi- lâkı sabahülhayrını bu kurunu vusta yadiğârının tokmak esareti altında inleyen milleti mazlumei osmaniyenin O tercümanı sadıkı balunan fırkamız, şu asırı abir cenğizinin ilelebet mevzuu teşhir lâneti enam edilmesi bususunda matbuat rübu sükünun muaveneti alicenabane ve himayeti insaniyeti küsteranesinden (o katiyen ümit vardır. 11 eylül 1900 Osmanlı ittihat ve terakki cemiyeti Ali Fahri meselesi Paris sefiri Münür bey, Abdül- hamidin Avrupada en faal bir adamı idi. Bir aralık Jontürklerin Isviçrede fazla faaliyet gösterdik- lerini gören Apdülhamit sefiri zamanda ( Bern ) sefaretine de tayin etti. Şimdi Münür bey Paris il em arasında mekik dokuyordu. 'Ne yaptı ise yaptı İsviçre hükğne- tini Jon Türkler aleyhine tâhrik etti. Hükümet Jon Türkleri Ab- dülhamide karşı daha mutedil bir lisan kullanmağa davet etti. Tabii pek dinlemediler, Bir daha ihtar etti. Hükümet bu bhareket- te bulunuyordu, amma, İsviçre matbuatı tamamile başka bir hava içinde idi. Matbuat sarayın, istib- dadın, Abdülhamidin aleyhinde idi, Ve Isviçredeki Jön Türklerin tam bir müdafii idi. (Arkası var )