15 Nisan 1932 Filimden bir sahne Bu hafta Melek sinemasında Ronni filimi gösteriliyor. Kuthevon Nagy tarafınden çevrilen bu filmin bülâsası şudur; Teruza prens artist ruhlu bir adamdır. Saray tiyatrosunda oyna- tacak bir operet için Viyanaya kostümler sipariş etmişlerdir. Bunların nakli, kostümlerin mo- dellerini resimetmiş olan Ronni ismideki kiza tevdi edilmiştir. Tiyatroda baş rolu yapacak kız, bir bahane ile savuşuyor. Bunun yerine kimi bulmalı? Bu düşünce esnasında Ronni Pruzaya geliyor ve tesadüfen prensle kar- şılaşıyor. Prens bunu Viyanadan gelecek artist zanediyor. Tiyatro müdirleri de bundan istifade ede- rek Ronniyi bu rolu yapmağa kandırıyorlar. Ronni büyük bir muvaffakiyet kazanıyor, prensde kıza âşık olayor. Kız prense yüz vermiyor. Prens kızarak kendisini; hudut haricine çıkartmak istiyor. Fakat gidip yoldan alıkoymağa teşeb- büs ediyor. Neticede ikisi hayat- larını teşrik ediyorlar. Rasputin Filimden bir sahne Bu hafta artistik sinemasından Rasputin filmi gösteriliyor. Filmin baş artisti Conrad Weidtdir. Fi- İmin mevznu şudur: Bir akşam Sibiryanın bir köyüne bir kızak geliyor, içinden üç kişi çıkıyor. Bunlar Raspotin aleyhinde tahkikata memur olanlardır. Ras- potin güya mucizeler yapıyor, halbuki hakikatte kadınları, kız- ları baştan çıkarıyor. Raspotin Luşa isminde bir kızıda baştan çıkarmıştır, bunun babası dava- cıdır. Raspotin isticvap edilirken bir takım mutaasıplar geliyor, Raspo- tin Petresborga gidiyor, orada mühim bir şabsiyet oluyor. Filim Raspotinin buradaki hayatını, barp- teki rolünü ve nihayet öldürüldü- günü göstermektedir. 1274 “Mami filmi gösteriliyor. Buboul ve çetesi Bu alin ali sinemasında Bouboule ve çetesi filimi gösteri- liyor. Filim Milton tarafından çevrilmiştir. Mevzuu şudur: Bouboule bir taksi şoförüdür, evlidir. Karısını çok sever. Fakat kadın çok hırçındır. Bouboule ve dostları birleşerek bir yarış bey- giri satın alırlar. Titine ismindeki beygiri yarışta kuşturmak fikrin- dedirler. Bir gün Bouboule'nir otomobili çalınıyor. Ayni gün genç bir kız yarım milyonluk elmasla ortadan kayboluyor. Bouboule şüphe üze- rine (o tevkif ediliyor. Bouboule masum olduğunu göstermek için hırsızı bulmak üzere polise yar- dım teklif ediyor. Polisle Nice şehrine gidiyorlar. Bin türlü garip maceradan sonra kaçan genç kız paralarla bulunuyor. Bu sırada Titin de yarışı Okazanıyor ve Bouboule ile dostları (o zengin oluyorlar. Mami Filmden bir sahne Bu hafta Mek sinemasında Al Jol- sonun çevirdiği filmin mevzuu şudur: Bir seyyar tiyatro kumpanyası küçük bir köye geliyor. Kumpan- yanın baş şarkıcısı Al Fuller (Al Jolson) müdürün kızına âşıktır. Kız Vesti isminde bir gence bağlı olduğundan Alı'n hissine mukabele edemiyor. Fakat Vesti çok may- mun iştahlıdır. Koumpanya çok muvaffak olu- yor. Al sevdasını susturamadığın- dan uzaklaşmağa karar veriyor ve annesini görüyor. Annesine meş- hur “Anneme,, şarkısını söylüyor. Al veda için arkadaşlarına ver- diği ziyafette çok içerek sarhoş oluyor. Tombo isminde biri bun- dan istifade ederek bütün para- larını alıyor. Bunu gören Vesti, herifi para- ları geri vermeğe icbar ediyor. Tombo paraları vermekle beraber intikam almağa karar veriyor. Kuru sıkı atılan tabancayı kur- şunla dolduruyor. Al akşam sah- nede tabancayı atınca Vesti ağır surette yaralanıyor. Al masum olmasına rağmen hapse atılıyor, kimseye masumiye- tini anlatamayınca kaçıyor, Mek- sikaya gitmeğe karar veriyor, bir çok acı sergüzeştlerden sonra eski kumpanya ile karşılaşıyor. Bir kaç gün evvel Tomba cinayeti itiraf ettiğinden herkes, hattâ iyileşen Vesti bile kollarını açarak kendi- sini karşılıyor. Ala karşı muhabbeti artmış olan genç kız da aşkını söyler, ikisi evlenerek mesut olurlar. Filimden bir sahne Bu hafta Elhamra sinemasında “Ne sevimli !,, filmi gösteriliyor. Henry Garat ile Meg Lemomnier'in çevirdikleri filmin hulâsası şudur: Jak Dembral genç bir hukuk talebesidir. Fakat imtihana hazır- lanacak yerde eğlence ile vakit geçiriyor. Imtihan günü mektebe gitmek üzere yola çıkıyor. Yolda Jaklin isminde genç bir kız ile karşılaşıyor. Bu kızda hukuk talebesidir. Tahriri imtihanda Jak, Jaklinin yanına tesadüf ediyor, onun ce- vaplarını kopye ederek muvaffak oluyor. Fakat şifahi imtihanda iş değişiyor, sınıfında kalıyor. Jaklin ise en âlâ derece ile sınıfı geçiyor. Jak evine gelince, babasmın kendisini küçük bir (kasaba olan Riyoma noter yaptırdığını öğreniyor burada ciddi surette çalışıyor ve işlerin çokluğundan bir kâtibe ihtiyaç duyuyor. Paris- ten bir kâtip isteniyor. Katip olarak Jaklin geliyor. Bu, kasa- bada bir çok dedikodulara sebep oluyor. Jak bunun önünü almak için ogüya metresi imiş gibi başka bir kız getirtiyor. Bu seferde Jaklin kıskanarak bir müşteri ile evlenmeğe kalkıyor. Bir çok maceralardan sonra niha- yet iş yoluna yoluna giriyor. Çöl menfileri Filimden bir sahne Bu hafta opera sinemasında Çöl menfileri filmi gösterilyor. Filmin mevzuu şudur: Bir fransız müfrezesi araplar tarafından kılıç- tan geçiriliyor. Buraya yakın as- keri hapisaneden kaçmış bir kaç mahpus vardır. Mahpuslar ara- sında Otis isminde bir Amerikalı ile Smit isminde bir Ingiliz bulun- maktadır. Bu sırada Fransızlara karşı bir kıyam kararlaştırılıyor. Araplar iki firari mahpusu buluyorlar, firari olmaları dolayisile dostça kabul ediyorlar. Arapların hakiki maksatları yapacakları taarruzda bunlardan istifadedir. Bu sırada Emirin maşukası Otise âşık olur, onu serbest bırak mağı vaadeder. Fakat buza mu- kabil kendisile evlenip birlikte Parise gitmelerini şart koyar. Otis bin müşklâttan sonra Fransızlara vaziyeti haber verir, harbe iştirak ederek Emiri kendi öldürür. Melek ile birlikte Parise gitmeğe hazırlanırken kızı binba- şının kolları arasında yakalar, her şeyi bırakârak dostu Smit ile birlikte gider. e Ga Rİ a Trabzon mektupları Trabzondan Ispanyaya yumurta ihraç ediliyor Trabzon elektrik şirketi bir buhran geçiriyor Trabzon, 5 ( Hususi) — Bugün | limanımıza bir Ingiliz ticaret va- puru geldi. Senelerden beri ilk | defa limanımızda görülen İngiliz bandıralı bir ticaret vapurunun alâka uyandırması tabii idi. Sor- duk: Yumurta almağa geldiğini anladık. Tahkik ettim şu malü- matı aldım: Fransa hükümetinin Türkiye yumurtalarından az miktarda itha- lata müsaade etmesi üzerine yu- murtalarımız için başlıca mahreç olarak Ispanya kalıyor. Pake va- purları Marsilyadan ileri Ispanya iskelelerine seferlerini temdit et- mediklerinden yumurta ihracatcı- ları doğruca Ispanyaya malı sevk edemeyorlardı. Bu vaziyet karşı- sında yumurta tüccarları “ artık yumurta işide nafile..,, diyerek vahlanıyorlardı. Şimdi ingiliz vapur kumpanya- larından (o Ellerman kumpanyası iskelelerimizle doğrudan doğruya Ispanya iskeleleri arasında daha seri, aktarmasız muntazam seferler yapmağa karar vermiş ve bumü- nasebetle okumpanya müfettiş- lerinden M. Freilgkath ile Istan- bul acentalığı memurlarından M. Mavridi ve Ispanya yumurta tacir- lerinden M. Dolez berayı tetkik Samsun vapuru ile şehrimize gele- rek ihracat tüccarlarımızla temas- larda bulunmuşlardır. Tüccarlarımız bu suretle doğ- rudan doğruya yapacakları ihra- cattan pek memnun kalmışlardır. Elerman kumpanyası şehrimiz acenteliğini Seyrisefain acentesi Emin efendiye vermiştir. Kum- panya her iki baftada bir sefer yapacaktır. Bugün (limanımıza Ingiliz bandıralı Bulgaryan vapuru bu maksatla gelmiştir. Sırf Trab- zon hattına tahsis edilmiş olan Anadolyan vapuru da 16 Nisanda geliyor. Bu vapur havuzdan yeni çıkmış ve ilk seferini yapmaktadır. Anbarlarında yumurtaların tazeli- ğini muhafaza eden hususi terti- bat vardır. Elektrik şirketi buhran geçiriyor Bir kaç senedenberi Trabzon - Polathane şehirlerini tenvir eden elektrik tesisatı arızasız işlemek- te ve günden güne tekemmül et- mekte idi. Tesisatı vücuda getiren elektrik şirketi mali ve idari müşkül şerait altında gayret sarf ederek bugün tap ve takattan sakit kalmıştır. Mallarını, mülklerini, servetleri- ni, huzur ve rahatlar: bu mühim tesisat uğruna bezleden müesse- seler (o aksiyonerleri toplamağa, şirketin vaziyetini anlatmağa ve şirketin düştüğü elim vaziyete bir çare (o bulmaları “için onlardan yardım istemeğe mecbur kalmış- lardır. 21 martta şirket (o binasında toplanan hissedarlara bir mesai raporu ve blânço arzedilmiş ve: — Alın, hayrını görün! kabi- linden arzedilen bu blânco ve mesai raporu daha müzakere ve münakşaya konulmadan murakıp ve şirket komiseri tarafından da ayrı ayrı ve şirketi şiddetle tenkit eden iki rapor arzedilmişti. Bu iki rapor hazıruna meçhul kalan şirketin elim vaziyetini, geçirdiği ve geçirmekte olduğu safahatı anlatır gibi olmuş herkes üzerinde derin bir tesir birakmıştır. Gerek mürakıp ve gerek kom- serin raporlarından anlaşıldığına göre şirket mütemadi zarar, mü- temadi faiz tediyatı ile iflâsa doğru yuvarlanmaktadır. Ancak ve yalnız bir tek kurtuluş noktası kalmış. Oda: Şirkette alacaklı olanların faizlere mukabil aksiyon alması ve vatandaşlara bir miktar daha aksiyon satabilmek... 24 martta aktedilen heyeti umu- miye içtimainda vali, defterdar beyler başta olmak üzere Trab- zonun bütün ileri gelenleri, ban- kacılar, sanayi ve maadin bankası mümessili Kemal bey vesair mü- n:vverler bulunmakta idi. O içtimada şirketin pilânçosu ve muamelâtıni tetkik için “bir komisyon teşkil edildi ve içtimaa nihayet verildi. Komisyon bir kaç gün içinde raporlarını hazırladı ve 28 martta ikinci bir içtima yapıldı. Bu içti- mada da esasa girişilmedi; rapor- lar okunmadı. Kanuni müddet ileri sürülerek birçok münakaşa- lardan sonra 6 Nisanda *toplan- mak üzere içtimaa nihayet verildi. Şirketin akıbetinin ne olaçağı yakında anlaşılacaktır. Yeni fındık talimatnamesi Giresun vilâyeti fındıklarının bakımı ve hastalıklarının tedavisile meşgul olmak üzere bir teşkilât vücuda getirilecektir. Ziraat vekâ- letince fındıklık havalide muhtelif mevsimlerde fındıkların toplattı- rılması ve icap eden bilümum bakım işlerini gösterir muvazzah bir talimatname ihzarı ve vekâlete irsali fındık mutahassısı Kâzım beyden istenmiştir. Kâzım bey talimatnameyi ihzara başlamıştır. Emlâk sahipleri! üzüntü ve zahmet çekmeden Çok irat almak isterseniz Emlâkinizin idaresini UMUM EMLÂK ACENTESİNE tevdi ediniz! Bahçekapı, Taş han No. 20-21-22 Telefon : yi 20307 — Posta kutusu: 558 İstanbul