Maliye vekâleti vergi lâyihalarından kısmını ikmal etti. yeni bir AKŞAM Cenubi Amerikada volkan indifaı korkunç bir-şekil aldı. Sene 14 — No: 4853 — Fiatı her yerde: 5 kuruş ÇARŞAMBA — 13 Nisan 1932 m —— Telefonlar: Tahrir 21686 — Idare 21434 — Klişe 20113 Hayat pahalılığı Geçinme masrafını ucuzlatmak lâzım Şeker, kahve, fiatleri indi Yeni vergilerden sonra hayat pahalılığını kabil olduğu kadar ucuzlatmak için esaslı tedbirler almak icap ediyor. Ankaradan gelen haberler hükümetin bunu düşünerek belediyelerle ticaret müdüriyetlerinin faaliyete geçmesi için tebligatta bulunduğunu bil dirmektedir. Bu hususta dün şehrimiz piya- sasında tetkikat yaptık. Tetkikatın neticesine onazaran ekmek, et fiatleri geçen seneye nisbetle ucuzdur. Yağ ve zebze fiatlerin- de de az çok bir tenezzül vardır. Fakat hariçten gelen eşya fiatleri umumiyetle yükselmiştir. Bunlardan şeker, çay, limon gibi bir kısım eşya zaruri ibtiyaçlar- dandır. Bu gibi eşya fiatlerini düşürmek üzere tedbirler almak lâzımdır. N Geçen sene bakkallarda şekerin okkası 51 - 52 kuruştu. Toz şekeri 46 - 47 kuruşa kadar almak müm- kündü. Halbuki busene şeker fiati 53-54 kuruştur. . Hattâ 58 kuruş nark konmak istendiği çay gibi eşya rilemez mi ? Hayat pahalılığı meselesi'e meşgul olan ticaret müdürü Muhsin bey söyleniyor. Görülüyor ki mühim bir fark vardır. (Devamı 2inci sahifede) arada Mareşal Pilsudski gitti Mareşal Ayasofya camlini hariçten temaşa ediyor Lehistan' harbiye nazırı Mareşal Pilsudski dün sabah vapurdan çıkarak şehri gezmiş ve saat on üçte tekrar vapurla Köstenceye hareket etmiştir. Mareşal Ayasofya camiini, müzeyi ve diğer bir çok görülecek yerleri ziyaret etmiş, Istanbulu çok güzel bulduğunu söylemiştir. Yeni vergi lâyihaları Maliye vekâleti lâyihaları hazırlıyor Ankara 12 — Maliye vekâleti yeni vergi lâyihalarını hazırlamağa başlamıştır. o Müvazene (o vergisi lâyihası hazırlanmıştır. Lâyiha 6 maddeden mürekkeptir. Birinci maddede: “Maaş, ücret, tahsisat, ikramiye, muhassesatı (ozatiye (o namlarile umumi, hususi mülhak ve belediye bütçelerindeki (o tediyelerden ve müessesat ve ticarethanelerin ayni namdaki tediyatından umumi ve müsavi olarak yüzde on muvak- kat müvazene vergisi alınır, de- nilme'stedir. maddelerde ( tahsilâtın ve bubran vergilerinde Diğer kazanç olduğu gibi doğrudan doğruya daireler ve müesseseler tara- fından (o tahakkuk ettirilerek şubelere teslim olunacağı bildiril- mektedir. Muamele vergisine ait lâyiha da bitmiştir. Lâyıha iki maddeden ibarettir. Bu maddelerde vergi nisbetinin yüzde altıdan ona çıka- rıldığı bildiriliyor. Binalar vergisi kanununda ya- pılacak tadilât henüz kat'i şeklini almamıştır. Japonya - Çin Japon hükümeti Cemiyeti Akvama nota verdi Cenevre 12 — Cemiyeti Ak- vamdaki Japon murahhası, mec- lise bir nota vermiştir. Muhtı- rada son zamanlarda Çin holkı- nın yeni Mançuri hükümetine karşı şiddetli bir mukavemet gösterdiği ve Mançurideki Japon tebaasının tehlikeye maruz kal- ması o muhtemel (o olduğundan Japonyanın o icabinda süküneti temin için Mançuriye asker gön- dereceği bildirilmektedir. Notada Çin hükümeti, Japonya aleyhindeki cereyanı teşvik etmek- le ittiham ediliyor. Rusya seyahati Başvekile bazı mütehas- sıslar da refakat edecek Baş vekil Ismet paşa Hz. nin 24 nisanda şehrimizden Rusyaya harekt edeceğini yazmıştık. Baş vekil o tarihte limanımızdan Rus- yaya gidecek olan Sovyet ban- dıralı Kırım vapurile seyahat edeceklerdir. Dönerken Kafkas yolunu ihtiyar etmeleri muhte- meldir. Ankara, 12 — Ismet paşa Hz. ile birlikte Moskovaya gidecek heyette mütehassıslar da buluna- caktır. Mütehassıslar seyahatten bilistifade tetkikat yapacaklardır. İzmir rıhtımı Sui istimal davasına dün devam edildi Izmir, 12 ( Hususi) — Rıhtım şirketi davasına bugün de devam edilmiştir. M. Yordan vaki olan sualler üzerine yaptığı tahkikat neticesinde komiser Emin beye para verildiğini anladığını, Yu- nanlıların eline geçmemesi için hangarın madam Gifreye satıldı- ğını söylemiştir. Bundan sonra M. Gifrenin pederine yazdığı mektuplar okun- muştur. Maznun bu mektuplarda yazılan şeyleri | hatırlamadığını söylemiştir. Müteakiben Gad Franko efen- diye bir defa dört bin, ikinçi defa da üç bin lira verildiğine dair evrak ve hesap pusulaları okun- muştur. Franko efendi bu para- ları almadığını söylemiştir. Fakat, paralara mukabil mak- buz vermediğinden dolayı M. Gifrenin Gad Franko efendiye yazdığı şikâyet mektubu okun- muştur. Gad Franko efendi kendisinin M. Gifreye borcu olduğundan bu mektubun ona ait olması ibtimali bulunduğunu söylemiştir. o Mah- keme esnasında müddei umumi bir aralak Gad Franko efendinin şirkete ihanet ettiğini ileri sür- müştür. Maznun, bunu kendisine bir hakaret telâkki etttiğini, ken- disinin tanınmış bir avukat bulun- duğunu, dünyada herkesin maz- nun mevkiine düşebileceğini fakat adaletin yakında tecelli edeceğin- den baksederek bu hakareti hür- metle iade ettiğini söylemiştir. Müddei umumi hakaret etme- diğini ancak maznunu suçlu ad- dettiğini beyan etmiştir. Mahkeme bazı şahitleri dinledikten sonra talik edilmiştir. —— Fazlı beyle bir saat Bir aralık doktor olayım dedim, fakat.. «Perhiz yapıyorum... Günde yalnız bir ogun yemek yıyorum» Istanbulluların ve buraya gelen 5 taşralıların dertlerini uzun uzun dinlemek isterseniz vali muavini Fazlı beyin odasında bir saat kadar oturun... Kapı açıldı. Başı peştimalla sarılı, şalvarı yer yer yırtılmış, çarığının : yırtıklarından parmak- ları dışarı fırlamış bir köylü girdi. Beceriksiz bir selâm verdi... Gü- lümseyerek Fazlı beyin masasına yaklaştı : — Hani beyim, dedi, Istanbul kaldırımı çiğniyelim !.,, diye kalk- tık buraya geldik... Efendiceğizime söyleyeyim!,. Sonra iş bulamadık... Hemşeriler de bize bir şey yapamadr- lar... Kuzum beyim.. Beni mem- leketime ilet.. Köylü bir az sonra memnun dışarı çıkarken içeriye gözlüklü yaşlı bir bey girdi... İstanbulun bazan ne garip dertleri varmı: na nsan Veni tefrikamız Bayram ertesi başlıyor... Bayramın dördüncü Salı günü karilerimize Selâmi İzzet'in uzun zamandanberi gazetemiz için hazırlamakta olduğu büyük, edebi, mahalli aşk romanını okutmağa başlıyacağız.. Küçük Hanımın Kısmeti Koca elinde esir olan bir ana ile, çocuklarına fevkalâde düşkün bir baba elinde, şımartılarak, terbiye edilmiyerek, okutulmıyarak büyütülen afacan bir gençkızın izdivaç macerasıdır.. SELÂMİ İZZET Bu romanında, herkesin aşınası olduğu şımarık bir gençkız tipini, yarım fransızca, üç çeyrek türkçe öğrenerek görgüsüz yetişen, hayatta herşeyin, bir sözüyle kabil olacağını tahmin eden bir gençkiz haleti ruhiyesini, sade cümleler, kuvvetli vakalarla tahlil etmiz*” Küçük Hanımın Kısmeti Herkes tarafından büyük bir merak ve alâka ile takip edilecektir. Fazlı bey Yaşlı bey vali muavini beyin masasına bir istida koydu ve geri geri çekildi. Fazlı bey isti- dayı okudu: - (Devat li sahifede) rn kendi Veli... Gel... şu zıkkımı.. terket!, diyorum!.. Amma ve lâkin... — Allah sizi inandırsın... Bazı... kendime ... “Ulan param olunca... neş'eden... param bitince... kederden... gene içiyorum /.. Kâfiri bırakabilirsen bırak !..