8 Mart 1937 Mİ ann ie İİ a İl İNİ a a nn > a AKŞAMDAN AKŞAMA Tacından vazgeçenler Isveç kralının torunu prenses Lennart ta, tacütaht üzerindeki hakkından, aşk sebebile, vazgeçe- rek, Londra'da matmazel Nissv- andt isminde kendisine dereceten nalâyik .menşe'li bir genç kızla evlenmiş. Demek ki Romanya veliahtinin açtığı bu çığır devam edip duruyor. İsveçli prens, salta- batından son zamanlarda gönül rizasile sarfınazar eden hanedan mensubiyninin ikincisi de değil, üçüncüsü de.. Yoksa, aristokrat muhitinde, salgın bir'“esaletten intihar modasi, mı zuhur etti dersiniz? Belki... Bunu bir an tasavvur etsek bile, gene unutmamalı ki, her moda gibi, bu modanında içti- mai sebepleri vardır. Eskiden, meselâ kurunuvustada, Cumhuriyetler hiç yoktu; (yahut enderünnevadirdi!) krallıklar tü- men tümendi; hele şimdikilere nazaran pek çoktu. Bu bolluğa rağmen, tacından tahtından - me- selâ bir çoban kızı için - vaz geçen hükümdarlık namzetlerine ancak peri masallarında tek tük rastlanırdı; şimdiki gibi, üç beş sene içinde bir kaç tanesine bir- den değil. Bunun ilk sebebi, eski aristok- rat hayatile odemokrat hayatı arasında fevkalâde büyük refah farkı olmasıydı. Doğrusu, bir aşk yüzünden, o şatafatlı hayattan bu sefil hayata inilemiyordu. Halbuki, bu asırda, hanedan mensubini, refahı hali inhisarında mı bulun- duruyor yal Nice nice zenginler var ki, yaşayış şeraiti noktasın- dan kralları, imparatorları gölgede bile bırakıyorlar... Sonra, eskiden, hürriyet münha- sıran asillerindi, Onlar, akıllarına gelen her şeyi yapabilirdi. Bir genç perensin yapamıyacağı zıvanaaıslık tasavvur olunmazdı. Her şey, ona mubahtı... Asaleti olmayan insanlar ise, ya esir, yahut da yarı esirdi- ler. Sağa bakmak yasak! Sola baktın baç verl Şimdi, vaziyet, bunun aksidir. Derebeylik oimtiyazları ortadan kalkınca, hanedan evlâtları zen- gin çocuklarından daha imtiyazsız bir mevkie düştüler. Zira, eğlen- cesi bol yirminci asır şehirlerinde, parası olan, alabildiğine hovar- dalık edebilir; bir veliaht ise, protokol denen manevi zencirin bütün kuyudatile prangalıdır: Bara bile gidemez!... Hele maazallah, kral olunca, sarayından dışarı çıkamaz... Hülâsa, artık, hakiki erbabı keyf için, hanedana mensubiyetin bir zevki kalmadı... (Üstelik, anarşistlerin bombasına, komü- nistlerin satırına, demokratların darbei hükümetine, Sosyal de- mokratların menfasına ve tez- yiflerine hedef olmak tehlikesi... Onun için, külliyetlice dünya- lığı hamilen ve beğendiği kadını koluna takarak izzet ve ikbal ile babı saltanattan çekilmek daha muvafık aklu hikmet!... Hem, üstelik, insanın resmini, gazetelere ve mecmua kaplarınada koca koca basıyorlar... “Aşk için feda- kârlık yapan şu hassas delikanlıya bak!,, diyorlar. Bütün dünya par- mak ısırıyor; şakşaklıyor; feragatli prensi, sempatik görüyorlar. İşte, Lennart'ın modaya uymasını bu sebeplere atfetmelidir. Bu sal- ğına, kimbilir daha kaç asilzade yakalanacak. (Vâ Na) Seyyah tercemanları Zabıta yalnız başına gelen sey- yahlara tercemanlık edecekler hakkında bir ücret tarifesi tatbi- kine karar vermiştir. Tarife ha- zırlandıktan sonra gazetelerle ilân edilecektir. Susuz çeşmeler Belediye bunlara su akıimağa karar verdi Yazın İstanbuldaki çeşmelerden çoğu kurur, bunların yalakları mikrop yuvası halini alır. Akan bir iki çeşmenin başında da halk saatlerce bekleşmeğe mecbur olur. Bu, senelerden beri böyle devam ediyor. Çeşme suları da ekseriyetle pis ve çok mikropludur. Çeşmelerden kaç def'a balık kadar büyük mahluklar, sülükler çıktığını hep biliriz. Bu yüzden bir çok şikâ- yetler olmuştur. Belediye bu sene Halkalı ve Kırkçeşme sularına ait bentleri tamir ettirmiştir. Kışın devamlı surette kar ve yağmur yağdığı için bentlerde kâfi derecede su da vardır. Belediye bunu nazarı dikkate alarak metruk ve akmr- yan çeşmeleri tamir ettirmek ve halkı susuzluktan kurtarmak niye- tindedir. Belediye geçen sene de baharda böyle bir arzu izhar etmişti. Bu defa bu arzunun tahakkuk etmesini temenni ederiz. Deniz hamamları Belediye bu sene hamam- ları ıslah etmek istiyor Belediye, İstanbuldaki deniz hamamlarını Hüsnü ve Ihsan bey- ler namında iki zata ihale etmişti. Bu zevat, Istanbulun üç muhtelif yerinde betondan deniz hamam- ları inşa edecekler, hamamları tedrici bir surette son sistem bir hale koyacaklardı. Fakat, belediye 10 sene müddetle tanzim edilen bu mukavelenamenin tatbik edil- mediğini görerek mukaveleyi ida- reten feshetmişti. Müteahhitler, bu fesh kararına razı olmamışlar, belediye aley- hinde zarar ve ziyan davası aç- mışlardı. Mahkeme, belediyenin verdiği fesh kararını tastik etmiş zarar ve ziyan talebini reddetmiştir. Emanet, müteahhitlerin depozito olarak tevdi ettikleri onbin lirayı irat kaydedecektir. Mukavelenin feshinden sonra Istanbuldaki Odeniz hamamları müteaddit müteahhitlere ihale edilmiştir. Ancak bu müteahhitle- rin yüksek ve mali vaziyette olmamalarından dolayı bunlardan beton hamam insası istenmemiştir. Belediye, bu sene deniz hamam- larını da biraz islâh etmek fik- rindedir, üçüncü istintak hakimliği Istanbul sulh hâkimliğine tayin olunan üçüncü isttintak hâkimi Ahmet Cevdet beyin yerine Üs- küdar müstantiği Cemal bey tayin edilmiştir. ŞEHİR HABERLERİ ik fiatleri Belediye iktisat müdür- lüğü bu işle meşgul oluyor Belediye iktisat müdüriyeti top- tan fiatlerle perakende fiatler arasındaki büyük farkın sebeple- rini tetkik etmektedir. Müdüriyet bu münasebetle ticaret 'odasına bazı sualler sormuştur. Bunların arasında fasulya, yağ fiatlerinin istihsal, nakliye masraflarile tüc- cara kaça mal olduğu vardır. Ticaret odası toptan gıda mad- deleri hakkında bir rapor hazır- lıyacaktır. Küçükpazar cinayeti İkinci müstantiklik tahkikata başladı Bir kaç gün evvel Küçükpa- zarda Hacı kadında Kâmil ve Izzet isimlerinde iki bakkal kavga etmişler, bunlardan Kâmil tabanca ile İzzeti öldürmüştü. Kâmil evrakile birlikte adliyeye teslim edilmiş, 2 inci istintak dairesi tahkikata vazıyet etmiştir. Bu vaka etrafında yapılan ilk tahkikat neticesinde maktul Izzetin evvelce müteaddit defalar Kâmil ile kavga ettiği ve son defa vaka günü de gene Kâmilin dükkânına giderek Kâmile lisanen tecavü- zatta bulunduğu ve Kâmilin, bu tecavüz üzerine cinayeti işlediği tesbit edilmiştir. Ikinci müstan- tiklik Kâmili tevkifhaneye sevk- etmiştir . Tavuk hırsızı! Tavuğu keserek kaçarken yakayı ele verdi Angeliki isminde bir kadın evvelki gece Beyoğlunda Hamal başında oturan İsmet hanımın evine girerek avludaki kümesten bir tavuk yakalamıştır. Tavuk ba- ğırmağa başlayınca Angeliki ya- kalanacağını anlamış ve derhal tavuğun kafasını kesmiştir. Bunu bırakıp kümesten ikinci bir tavuk daha yakalamış fakat hayvan fazla bağırdığı için, yakalanmak korku- sile bunu kesememiş, ancak evvel- ce kestiği tavuğu alıp kaçmağa başlamıştır. Bu sırada polisler ye- tişerek tavuk hırsızı kadını yaka- lamışlardır. Terzi dükkânını soyanlar Geçenlerde Sirkecide Salkım sögütte terzi Yuda efendinin dük- kânına gece hırsız girerek elbise, kumaş ve saire çalmıştı. Eminönü polis merkezinin ilk tahkikatında bu hırsızlıkla alâkadar olmakla maznunen Refet ve Mehmet isim- lerinde iki kişi yakalanmıştı, Eminönü merkezi bu vaka et- rafındaki tahkikatını ikmal etmiştir. Yapılan etraflı tahkikat netice- sinde hırsızlığın hakiki faillerini tesbit etmiş ve Lütfi, Abdullah ve Mehmet isimlerinde üç kişi yakalanmışlardır. karilerimize veya mevcut hediyeyi alıniz! Güzel bir albumunu meccanen almak isterseniz AKŞAM'a abone olunuz! Cemal Nadir bey arkadaşımız Amca Bey'in gazetemizde intişar etmiş en güzel karikatürlerini bir araya topladı; bunları renkli, zarif bir kapak içinde güzel bir album halinde neşretmiştir. Mart ve Nisan 1932 zarfında gazetemize bir senelik, 6 aylık, 3 aylık abonesini bu iki ay içinde asgari 3ay için temdit ettirecek olan abonelerimize bu güzel album'dan bir nüsha hediye edilecek ve posta ileadreslerine gönderilecektir. Bütün Türkiye'de en fazla satış yapan AKŞAM gazetesine siz de abone olunuz ve bu güzel Bey'in abone kaydedilecek Luna park Macar grupu bir milyon lira sarfedecekmiş Bir macar grubunun Taksim bahçesini Lunapark haline koy- mak için belediye ile yaptığı müzakereler üzerine mukavelenin esasları kazırlanmıştır. Şirket mü- messili ile belediye arasındaki mukavele Muhiddin bey Ankara- dan döndükten sonra imza edile- cektir. Şirket, bahçeyi Luna park ha- line koymak için bir milyon lira sarfedeceğini söylemektedir. Şir- ket yapacağı tesisata dair hazır- ladığı projeyi belediyeye vere- cektir. Miyon fiatları yükseliyor Hamburg O piyasasında afyon fiatleri yükselmektedir. Bu yük- seliş Istanbul, İzmir piyasalarına da tesir etmiştir. Bir bafta eveline nazaran bir okka afyonda 2 buçuk lıralık bir terakki vardır. Afyon tacirleri fiatlerin arta- cağını nazarı itibare alarak malla- rını satmıyorlar. Balıkpazarı Buradaki cadde 25 metro genişliğinde olacak Eminönü balıkpazarı ile Rüstem paşa camii arasındaki caddenin genişletilmesi için istimlâk edile- cek bina sahiplerine tebligat yapılmıştır. Bu tebligat ile veri- len müddette yakında bitecektir. Belediye fen hey'eti şimdiden istimlak haritasını tanzim etmiş- tir. Bu sene bu sahanın istimlâke başlanmasına çalışılacaktır. Belediye, evelce Gazi göprüsü- nün daha süratle münakasaya konularak inşasına başlanacağını tahmin etmiş ve Unkapanı istim- lâkine başlamıştı. Fakat, Gazi köprüsünün ümit edildiği kadar kısa bir zamanda inşa edilemi- yeceği nazarı dikkate alındığın- dan bu sene için Unkapanı istimlâkinin tehir edilerek buraya sarfedilecek paranın (Eminönü balık pazarı istimlâkine tahsis edilmesi düşünülüyor. Belediye bu yeni caddeyi yirmi beş metro genişliğinde açacak- tır. Bu cadde açıldıktan sonra Eyip - Eminönü tramvayının insası için en büyük mani ortadan kalk- mış olacaktır. Çuvalı delmiş! Sabunları toplarken yakalandı! Sabıkalı hırsızlardan Kemal dün garip bir şekilde hırsılık yaparken cürmü meşhut halinde yakalan- mıştır. Hadise şöyle olmuştur: Hamal Hüseyin isminde birisi akşam üzeri arkasında bir çuval iİsabunla Mercandan geçerken Kemal arkasına takılmış ve hamal tenha bir yere gelince Kemal bir bıçak ile yavaşça çuvalı kesmiştir. Hamal yükün altında ağır ağır yürürken Kemal de arkadan birer birer sabun kalıplarını aşırmaya başlamıştır. Bu sırada polisler görerek Kemali cürmü meşhut halinde yakalamışlardır, | mesir çarpada | Kuru meyvalara dâir.. Istanbullular yavaş yavaş mide işlerinde fedakârlık göstermeğe başladılar. Evelce Istanbullunun nazarında meselâ kuru yemişin büyük bir ehemmiyet ve mevkii vardı. Bundan on sene eveline kadar ben kuru yemişe pek çok iltifat edenler görürdüm. Fakat şimdi bakıyorum, kimsenin kuru yemişe selâm bile verdiği yok.. Ben kendi hesabıma yaş mey- veden çok kuru meyvayı seve- rim... Kuru meyvanın başka bir zevki daha vardır. Meyvayı üstü kapalı yemiş çarşısından bizzat almak.. Bu size kendi bahçenizde, kendi ağacınızdan meyva kopar- manır zevkını verir.. İstanbulda, Beyoğlanun sefertası apartmanla- rında oturup bahçe yüzü görme- meyenler için de bundan büyük zevk olmaz zannederim. Yemiş çarşısına girdiniz mi adeta binbir çeşit meyva ile dolu bir cennete dalmış olursunuz.. Bu cennetin üstü kapalı loş sokak- larında hafif meyva kokusunu koklaya koklaya dolaşmak kadar güzel bir gezinti olamaz.., Nihayet dükkânlardan birine yaklaşırsınız: — Karışık.. Aşurelik! Dersi- niz.Bu erbabı zevkin yemiş paro- lasıdır.. “Karışık.. Aşurelik!,, de- dinizmi dükkâncı maksadınızı anlar. Hemen büyük bir kese kâğıdı alır ve doldurmağa başlar. İncir, üzüm, şamfıstığı, ceviziçi, hur- ma, badem... Bunların omiktarını, nisbetini dükâncı tayin eder. Siz yalınız aşurenin ilk levazımatını nohudu, fasulyayı, harmandan geçmiş boğ- dayı alırsınız. o Bundan sonra dükkânlar arasında şöyle bir tur yaparsınız.. Kehribar sarılığında kayısı kurularına, kar beyazlığın- daki dut pestillerine, köftörlere, cevizli sucuklara, abanoz gibi erik (okurularina, birer yakut damlasını hatırlatan kırmızı kır- mızı vişne kurularına uzaktan âşıkane nazarlar atfedersiniz. Dik- kat edin burada her cins, her çeşit meyvanın kurusunu bulursu- nuz. Elma kurusu, dut kurusu, erik kurusu, kayısı kurusu, hattâ armut kurusu. Yalnız insan kurusu eksik.. Bütün bu gayet iyi muhafaza edilmiş kuruyemişlere bakarsınız da içinizden: — Konserveciliğimiz bu kadar ileri gitse yaşadık! Dersiniz.. Bana kalsa yemiş çarşısı yer yüzünde kuru meyvalar cennetidir. Hikmet Feridi Şakalaşırken arkadaşını ağır surette yaraladı Beşiktaşta kasap çırağı 18 yaş- larında Hasan ile arkadaşı kada- yifçi çırağı Osman dün şakala- şırken Hasanın elinde bulunan bü- yük bıçak OOsmanın kasığına batarak ağır surette yaralamıştır. AKŞAM ABONE ücretleri Türkiye Ecnebi BEvELir 1400 kuruş (o 2700 kuruş 6 AyLık 3AYLIK 1 AYLIK 71 » 40 > 150 » 1450 xe Abono ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. Zilkade 11 — Kasım:132 5. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı & 109: 10 G3? Sayiti, adi Va. 428 o 6,9 12,22 1545 18,19 1948 —A mma Idarehane: Babıâli civarı Acımusluk sokağı No. 13