HABLKIN “GÖZÜ HAYKIN©KULDAĞI HADKAN DİLİ (3 ) ' Son Posta — CUMA — 18 Mart 1932 | Y işleri telefonur — İstanbul — 20203 ldare işleri telefonur — İstanbul — 20203 KABİNEDE TADİLÂT ŞAYİASI Mütehassıs Daston Ve di Ayasofya Mozaikleri lYühâîisî;rı_Sîyasî Ve Mali Bir Buhrana Gidiyor Gibi.. M. Venizelosun Vİstifası Hakkındaki Ankaradan gelen bir haber- den anlaşıldığına göre, kabinede değişiklik olıcığı hakkında iki gündenberi bazı şayialar çıkmış- Bunların Temizlenmesini Üzerine Alan Müessese, Her Fedakârlığa Katlanacak Ayasofya ca- miinin — mozaik- meydana vazi- lerini çıkarmak fesile gelen İn- giliz mütehassısı M. Daston, şim- diye kadar yap- tığı — tetkikatını kısmen bitirmiş- tir, Bu zat, baş- ladığı — ameliye- nin memnuniyet verici bir neti- ceye varacağını ümit — etmekle beraber — bazı noktalarda — te- reddüt içindedir. Bu — tereddüdü, Mozaikleri mozaikleri örten badana ve kireç tabakası çıkarılır çıkarılmaz mo- zaiklerin de kireçlerle beraber dökülmesi korkusundan ileri ge- liyor. — Bu itibar ile temizleme ameliyesinin son derece itina ile yapılması fikrindedir. M. Daston, bu münasebetle Fransızlar tarafından Şamda, Eme- viye camii muzaiklerinin meyda- na çıkarılması için tatbik edilen ve çok muvaffakıyetli neticeler veren usulden de istifade etmeyi düşünmektedir, Bundan başka iki sene kadar mütehassıs 1etkik ederken evvel Kariye camii mozaiklerin- den meydana çıkarılan bir kıs-- mın iyi temizlenmemiş olduğu kanaatindedir. Bu mozaiklerin de bir defa husust usullerile yıkanma- sını arzu ediyor. 14 üncü asırda yapılan ve İtalyan mimarisi üzerinde büyük bir tesir yapan Ayasofya moza- iklerinin mükemmel bir surette meydana çıkması için, bu işi başarmayi üzerine alan Amerika Bizans Âsarı Enstitüsü hiçbir fedakârlıktan kaçınılmamasını M. Dastona bildirmiştir. Elimizden U—çan Evrak AAA VYSA Y Vatikana Yerleşti Vatikan kütüphanesini havi Benedetto manastırı Roma 17 (Hususi) — Lüzum- suz birtakım kâğıtlarla beraber Bulgarlara satılan eski ve tarihi Türk — evrakının — Bulgaristana nakli sırasında Vatikan namına göudeıilen mütehassıs bunlardan irçok mühim ve kıymetlilerini ayırtarak mubayaa etmiş ve bu- raya nakletmiştir. Bir kısmı da Bulgar tarih encümenine devre- dilmiştir. Vatikan için satın alınan- ların büyük bir kısmı da burada tasnif edilmiştir. Tasnif edilmedik kısım pek azdır. İçinde, son derece — şayanı dikkat muhabere evrakile bir takım içtimat münasebetlere ait neticeler çıkarmıya müsait hesap cetvelleri bulunmaktadır. * Son Posta: Malüm olduğu üzere bu evrak okkası üç kuruş on paraya satılmıştı. tır. Fakat bu şayiaları teyit ma- hiyetinde mütemmim — malümat alınamadığı da bildirilmektedir. Mevzubahs telgraf haberi şöyledir: Ankara, 17 (Telefon) — Dün- denberi kabinede bazı tadilât olacağına dair birtakım şayialar deveran etmekte idi. Bu şayia ve rivayetleri teyit edecek hiçbir haber alınamamıştır. Bir Baba İle Oğul Sene- lerce Sonra Tutuldular Alâiye 16 (Husust) — 337 senesinde bir katil meselesinden dolayı gıyaben idama mahküm Antalya cıvarında oturan kara- keçili aşiretinden ve Memek oğullarından Hasan oğlu Ali ile oğlu Ahmet o zamandanberi isim- lerini değiştirmiş, başka bir isim ve hüviyet altında yaşıyorlarmış. Son zamanda bunların Fethiye madenlerinde çalıştıkları anlaşıl- mış, her ikisi de yakalanmıştır. Mahkümlar, muhakemeleri tekrar edilmek üzere Silifkeye gönde- rilmişlerdir. M. ASIM Buğday Meselesi Bir Cepheli Değildir Sun'l surette buğday — fiatini yükseltirsek, köy- lünün alım ka- biliyeti artabilir mi, artamaz mı? Bütçe — açığına bu tedbirin yar- dimi olur. mü, ’ YA olamaz mı? S AAZ /u Buğday fia- tinin — yükselti- — Sabri Bey mesi lüzumu hakkında ileri sü- rülen bazı fikirler münasebetile salâhiyettar ziraatçiler ve iktı- satçılar nezdinde yapageldiğimiz tahkikata, bugün de genç bir zira at ve ziraat aletleri mühendisinin mütaleasını ilâve ediyoruz. Bu zat Sabri Beydir. Sabri B. sordu- ='muı suallere aşağıdaki cevap- vermiştir. — “Buğdaya nazaran köylü- nün kullandığı bütün eşyanın fiatleri gayrimütevazindir. Me- selâ: Şeker, tuz, gaz, benzin, giyme eşyası, kaput bezi ve ilâç- lar çok pahalıdır. Bunların hep- sinin fiatini makul bir hadde indirmek pek kolaydır. — Nasıl ? 1 — Bir defa köylü arasında hakiki kooperatif teşkilâtile Köy- ler Kağununun- tamamen tatbikı lâzımdır. (Devamı 8 inci sayfada) Sözler Nasıl Tefsir Ediliyor? Atina, 16 (Hususi) — Yuna- nistanda iktidar mevkünde bulu- nan Venizelos kabinesi Mecliste büyük bir ekseriyet teşkil eden kuvvetli bir fırkaya dayandığı halde Mösyö Venizelos birkaç gün evvel Meclis kürsüsünden bir istifa ihtimalini resmen ortaya attı. Bir hükümetin durup durur- ken ve hele kuvvetli bir fırkaya istinat ederken istifayı mevzu- bahs etmesi şöyle dursun, dü- şünmesi bile varit olamıyacağına göre kabine reisinin bu beyana- tına saik olan sebepleri vaziye- tin zevahirinde değil, biraz da gizli taraflarında aramak lâzım- gelir. Evet Mösyö Venizelos da- bilde büyük ve kuvvetli bir fır- kaya dayanıyor; fakat Yunanis- tanın vaziyeti maliyesi haricin müzaharetine muhtaçtır. Kabine reisi, tamirat konfe- ransında Yunanistanı temsil et- mek vesilesile, fakat hakikatte memleketin muhtaç olduğu harict müzahereti maliyeyi temin eyle- mek maksadile iki ay evvel bir Avrupa seyahati yaptı, seyahat- ten dönüşünde ise müsbet neti- celer getiremedi. M. Venizelos, bu seyahatinde memleketinin yeni bir islikraz M. Venizelos tediye kabiliyetini haiz olduğumu izaha çalışmış ise de muhtelif piyasaları ve bilhassa en çok güvendiği Londra piyasasını ilçmı edememiştir.Nihayet Yunanistanın hakikaten yeni bir istikraz için tediye kabiliyetini haiz olup olmadığını tetkik ve tespit için maliye mütehassıslarından birinin Yunanistanda bilfül tetkikat icra etmesini kabul eylemiştir. Nima- yer isminde — bulunan bu müte- hassıs Atinaya gelmiş, tetkikle- rini yapmış, dönmüş, raporunu (Devamı 11 inci sayfada ) —— Alâiye, 17 ( Husust ) — Gazi Paşa sıhhat işleri memuru iki evlidir. Zevcelerinden biri köylü, diğeri de şehirlidir. İki kadın ge- çinemezler, memur Fazıl Efendi de köylü olan refikasını evden uzaklaştırır. Bunun üzerine kadın Nahiye Müdürüne gider ve koca- sının kaçak tütün sakladığını haber verir. Memurlar derhal eve gi- derler, fakat kapıyı açtıramazlar. Nihayet içeri girdikleri zaman evin ortasında gaz dökülerek yakılmış bir yığın tütün bulurlar ve yaka- larlar. Fazıl Efendi, cle geçen bu tütünün kendisine ait olmadığı iddiasındadır. Muhakemesi görülmek üzere Antalyaya sevkedilmiştir. il M. ASIM — Şoför, hâlâ otomobilin tamiri bitmedi mi? b " — Bitti amma, yağmur dinmeden buradan çıkmak istemiyorum!