GÜ Ihracat eşyası Fındıklarımıza rağbet artıyor Berlin ticaret mümessi- limizin bir raporu Berlin ticaret omümessilimiz, Ali Menzuda Türk fındıklarısın eskisine nazaran çok rağbet gör- düğüne dair alâkadar daireler bir rapor göndermiştir. Bu raporda Hamburğta çıkan bir ticaret gazetesinin Türk fın- dıklarının o İspanya mallarından daha nefis ve temiz olduğu yazik maktadır. Son zamanlarda fındık ibraca- tının hükümet tarafından kontrol edilmesi, malların temiz olarak ihracını temin etmiştir. Myon. fiatleri artacak Havaların gayri müsait bulun- ması yüzünden bu seneki Afyon rekoltesinin şimdiye kadar görül- memiş bir derece de noksan ola- çağı kuvvetle tahmin olunmak- tadır. Iç Anadoludan gelen haberler alâkadarların bu tahminlerini teyit etmektedir. Bugüne kadar okkası sekiz kuruş olan haş baş bu se- neki rekoltenin verdiği tahminler üzerine 12 kuruşa fırlamıştır. Yunanistana gönderilen konserveler Yunanistan bükümeti Yunanis- tana ithal edilecek konservelerin üzerine imal tarihlerinin yazılma- sını istiyor. Üzerinde imal tarihi olmıyan konserveler gümrük ida- resi tarafından ithaline müsaade edilmiyecektir. * İhracat “ofisi bu meseleyi alâkadar “kimselere bil- dirmiştir. i Fasta kıyam İ Rabat, 25 (A. A.) — Iğtişaş mıntakasındaki kıyamcılar seyyar bir asker ikıtasına taarruz etmiş- lerse de şiddetle geri püskürtül- müşlerdir. Mutaarrızlar 8 esir terkeylemişler fve 25 telefat ver- işlerdir VE Merhun tütünler Bugünkü piyasaya göre mubayaa ediliyor Tütün inhisar idaresi bankalara merbun tüccar tütünlerini teşek» kül eden bir komisyonu mahsus tarafından mübayaa devam etmek- tedir. Komisyon şimdiye kadar 70-80 bin “okka tütün mübayya etmiştir. Halihazırda bankalara merhun 400,000 okka tütün bu- lanmaktadır. Komisyon bu tütün- leri de muayene ederek fiat takdir etmiştir. Tüccarlar verilen fiatı kabul ettikleri taktirde bu tütünler de inhisar idaresi na- mma mübayaa olunacaktır. Komisyon; obugünkü piyasa üzerinden fiat vermektedir. Şurası kayde şayandır ki; bugünkü tütün piyasası 10-30 kuruş arasındadır. Komisyon iktisat vekâletinden bu şekilde bir emir almıştır. Emirde tütünün bugünkü piyasa üzerinden mübayaası bildirilmek- tedir. ingilizler paralarının yüksel- mesini istemiyorlar Londra, 25 (A. A.) — Borsada sağlamlık hakimdir. İngiliz devlet eshamı, terakki etmektedir. Mali mahafil, Ingiliz lirasının tereffüü ile meşgul olmaktadır. Bu hareket devam edecek olursa &anayiin, lira kıymetinin düşmesi yüzünden temin etmiş olduğu wenafi eksilecektir. Orman kongresi Bazı mütehassıslar rapor hazırliyorlar Ankara, 25 ( Telefon) — Or- man kongresinde müzakere edi- lecek maddeler hakkında bazı mütebassıslar (orapor (vermeğe tavzif edilmişlerdir. Bu meyanda teşkilât ve işletme meseleleri için doktor Tevfik Âli, Aminejiman için kat'i talimatnameler için Nejat Beyler birer rapor hazır lamağa memur edilmişlerdir. Kongrenin açılması günü ziraat vekili o Muhlis Bey kongrenin mesaisini teshil ve ormancılığı- mızın ehemmiyet ve vaziyetini teşrih edecek, bir nutuk irat edecektir. Kongre on gün devam edecektir. Hitler taraftarlarının nümayışı Berlin, 25 (A.A.) — Hitler taraftarları (o Hostenbachde bir içtima tertip etmişlerdir. İçtimaı dağıtmak için müdahale eden jandarmalar, nümayişçiler tarafın- dan silâh ve taşla karşılanmılardır. Nümayişçilerden 3, jandarmalardan ikisi yaralanmıştır. Jandarma içti- maı tertip edenleri tevkif etmiştir En yaşlı daktilo Dünyanın en ihtiyar daktilosu madam Maria Wakfils isminde bir Amerikalı kadındır. 68 ya- şında olan bu kadın el'an 20 yaşındaki daktilolar gibi çabuk yazı yazmaktadır. Bir kaç hafta evvel senei devriyesi münasebetile bu kadına yeni bir yazı makinesi hediye edilmiştir. Resmimizde ik- tiyar daktilo, makinesinin başında görüliyor . Tahdidi teslihat Konferans iki projeyi tetkik edecek Cenevre, 25 — Tahdidi teslihat konferansi © umumi (komisyonu toplanmıştır. o İngiliz omurahbası, ibzari komisyon mukavelename projesinin, murahhasların serbestçe fikir ve yeni teklif beyan etmek şartile, müzakereye esas olmasını istemiştir. Amerika, Macar, Türkiya ve Japon murahhasları bu teklife mü- zaheret etmişlerdir. Rus murahbası M. Litvinof o Soviyet (o projesinin tetkikini istemiştir. Bazı müzakerelerden sonra iki projenin karşılaştırılmasına karar vermiştir. konferans (bunlardan birini intihap edecektir. Cenevre, 25 — Rus murahhası terki teslihat konferansı bu sabah Rusyanın terki teslihat projesini müzakere edecektir. Bu projede müsellâh kuvvetlerin tam, âcil ve umumi bir tarzda lağvı isteniyor. Almanyadaki biraya boykotaj Berlin, 25 (A.A.) — Hükümet, Hamburgta ve kısmen Berlinde tatbik edilmekte olan bira boy- kotajına nihaye vermek maksadile 20 marttan itibaren bira üzerine mevzu verğinin tenzilini düşü- nüyor. NÜN HABERLERİ Yunanistanda Yunan varidatı 2 milyar noksan Yunanistan o borçlarını tediye etmek istemiyor Atina, 24 (Hususi) — Yunanis- tanın mali vaziyetini tetkik için buraya gelen ingiltere bankası müdir muavini ve Gemiyeti akvam murahhası M. Minayer tetkikatını bir iki güne kadar bitirecektir. Yunan hükümetinin M. Mima- verdiği izahate göre 1932 bütçe- sinde varidat noksanlığı iki milyar drahmiyi tecavüz edecektir. Bu itibarla Yunan hükümetince yeni bütçenin yedi milyar drahmi üze- rinden tertibine başlanmıştır. Bütçesi 9 milyar drahmi oldu- ğuna göre 1931 senesi arasındaki fark miktarı iki milyar drahmiyi buluyor. Hükümet masraftan 700 milyon kadar tasarruf edebilecek isede, mütebakı bir milyar 300 milyon- nuh Yunan borçları taksitlerinin tecili ile teminini istemektedir. Bu sebeple hükkmet M. Nimayordos Yunan borçları taksitlerinin yalnız bu sene için fakat beş sene müd- detle tecilin istemiştir. Cemiyeti Akvam murahhasının raporu müsbet olursa, Fransa ile Ingiltere dört senede her sene ikişer Obuçuk milyon verilmek üzere on milyon siterlin avans vereceklerdir. Şunu da ilâve edeyimki, Yuna- nistanın bugünkü umum borçların yekünu 47 milyar drahmiye yani bizim paramizla bir milyar iki yüz milyon türk lirasına baliğ olmak- tadır. Bu borç, düyunu umumiye taksitlerinin mutasavver tecili akti düşünülmüş dahili istikrazlar yü- zünden 1937 senesinde 52 milyar. drahmiyi bulacaktır. Şunu da ilâve edeyim ki, Yunan hükümeti harici istikrazlar faizlerinin altın olarak değil, kâğıt para ile ödemeği de istemektedir. Tevfik Rüştü B. Hariciye vekilimizin Cenevredeki temasları Cenevre 24 (A.A) — Hariciye vekili Tevfik Rüştü beyefendi dün Cenevreye gelen Italyan hariciye nazırı M. Grandiyi istasyonda istikbal etti, Iki dost devlet hari- ciye hazırının mülâkatı çok samimi olmuş ve M. Grandi Tevfik Rüştü beyi kendi otomobiline alarak otele kadar bizzat getirmiştir. Hariciye vekilimiz M. Mihala- kopulosu da istasyonda karşıla- mıştır. Tevfik Rüştü bey, Cenevrede siyasi rical ile temaslarına devam etmektedir. Bu münasebetle muh- telif murahhaslar tarafından hu- susi ziyafetler verilmektedir. Dün akşanı Tevfik Rüştü bey ile M. Mihalakopulos ve M. Ma- rinkoviç arasında bir mülâkat olmuştur. M. Briand, Cocherel'de Paris, 25 (A.A) — M. Briand, dün Cocherel'deki malikânesinde birçok ziyaretler kabul etmiştir. Sihhatçe çok iyidir. Daha epeyce müddet, istirahat edecek ve tedavi olunacaktır. Sihhi vaziyetinin fe- nalaştığına dair çıkarılan havadis- ler doğru değildir. Sabık hariciye nazırı, yalnız, istediği gibi yemek yemesine müsaade edilmediğinden şikâyet etmiştir. AKŞAM"ın tetfrikası: No: 35 Ecnebiler hü- kümet dairesine gidip arzı tebri- kât ediyorlar. Oracıkta tanıdı- ğım bir Italyana tesadüf / ettim, Kim bilir demin- den beri kaç kişiye söyleye söyleye dili alış- mış olacak, bana da elini uzattı: — Buona festa dedi. o Uzattığı eli tutmadım: — Bizim fes- taya daha çok var... Bugünlerde öyle birşey bil- miyorum, bugün bayram (değil, Güldü, ve af diledi... * ZLE yea .. (Fizan) a sürülmüş olan daşlar ve ediyorlar. Onları karşılamağa gittik. On- ları görünce (o sevgiliye kavuş- muş gibi çileden sergi Sarılıştık öpüştük. Bütün gözler yaşarmıştı, kol kola girdik ve şehre avdet ettik. Ah yarabbi, o ne samimiyet, ne sıcak ve temiz kalplerle dolu günlerdi... O günleri unutmak, o günleri yaşamış olanlar için kabil değildir. El ll ece) 1313 rally Iske- leden kumandanlık dairesine ka- dar karşılıklı dizilen ikişer sıra askerlerin (o ortasından heybetle geçti. Kendi kendime soruyorum, şu zavallı, metruk vatan parçası, şu Trablusu garp acaba yürüyüşün- de, duruşunda, bakışında azimper- verlik, askerlik doğruluk görünen bu zattan, her kesin methettiği bu temiz adamdan bir hayır gö- rebilecek mi? Ekseriyetle fenalarla, miskinler- le, âcizlerle dolmuş olan şu zavallı toprak, bu adamla biraz gülse ne olur? Saat birde bütün askeri ve mülki rüesanm başında Recep paşa dairei mabsusası önünde askerin resmi geçidini seyretti. Gözlerimiz hep onda, her hareketini (Odikkatle takip ediyoruz. Sanki ber hareketinden bir başka ümit almak ister gibi, bu adama şimdiden, daha ilk günden bağlandık sanki. Recep paşa kadar yaveri Şevket beyi de methediyorlar ve temin ediyorlar ki bu zat çok hürriyet- perver, çok afif ve gayretlidir. Bazıları — Şevket beyde bir baş bulacaksınız, Şevket beyi size Allah gönderdi, bahtiyarsmız diyorlar. Ne mutlu bize, seviniyoruz. Ve şimdi içimizde doğan ve titreşen ümitler tahakkuk etse... * .. Recep paşa ve Şevket beyin Tarablusa gelişi bu suretle men- filere biraz nefes ve ümit verince gayret te arttı. Artık vali paşadan korkumuz azalmıştı. Bu adam bizi, devri, vaz'iyeti, dünyayı anlamıyor da saraya kör körüne bağlı, sarayın muti bir bendesi idi. Arkamızda bâlâ sürü sürü, çeşit çeşit hafiye gezdiriyor, ve bununla bir şey'ler yaptığına kani bulunuyordu. Fakat bütün bu takibat ve takyidata ragmen olan yine oldu. Sahife 5 26 Şubat 1932 ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : * 2, * # “| İZİN ELİZ EE 13130 EZİZ SE RNA Tetrikamıza ait vesikalardan ilk firar Ri paşanın Trablusa ir ei tam on gün sonra > daşlardan ikisi firar etti. Bunlar mektebi harbiye ikinci senesinden Şehzadebaşılı Arif ve aynı mek- tep üçüncü senesinden Mirahorlu Reşit beylerdi. gaybubet derhal hü- hümetin kulağına gitmiş, taharriyat başlamıştı. Bilbassa valiyi ve maiyetindeki- leri büyük telâş ve korku almıştı, taraf taraf adamlar, hafiyeler saldırılmış, Trablusta bu ilk, fi- rarın hükümetin zaferile netice- lenmesi, firarilerin derdesti için kollar sıvanmıştı. Fakat her tarafa koşanlar boş dönüyor, böylece asa- biyet ve korku artıyor, kulaktan kulağa valinin: — Eyvah mahvoldum, şimdi saraya nasıl haber vereyim, ne diyeyim, beni perişan ederler diye feryat ettiği, çırpındığı şayi olu- yordu. Biz, memnun, müsterih bu heye- can ve helecanı seyrediyorduk. Bu iki arkadaşın ortadan kay- boluşlarile limandan bir maltız sandalı yok olmuş. Bu sandal ötedenberi kaçakçılıkla tanınmış, şöhret bulmuş bir sandalcıya aitmiş. Arkadaşları iki üç gün evvel bu sandalcılara ziyafet çekerken görenler varmış... mış, mışlar... Saray meseleyi duymuştu, şimdi vali telgraf başında saatlerle ter döküyor, kim bilir ne yalanlar uydurarak (o başını (o kurtarmağa çalışıyordu. Tarabulusgarbin göbeğinde bü- yük bir bomba patlasaydı, ora hükümeti bu kadar telâşa ve pa- niğe düşmezdi. Bizde ilk günün sevinci geçince, düşünmeğe baş- ladık, onlar kaçtı diye acaba bize ne yaparlar? Hiç değilse bizi sıkarlarsa, takibat ve tekayyüdatı arttırırlarsa bile çekeceğimiz vardı, Nitekim derhal gördük ki pe- şimizde ki hafiyeler çoğaldı, on- ların takibatından uzak bir tarafa bir adım atamaz olduk. Kaçanlardan dolayı kalanların mesul tutulacakları bu firar ha- disesinin bütün arkadaşlarla tertip ve ihzar edildiği binaenaloyh cüm- lesinin tecziyesi icap ettiği riva- yetleri devrane başladı. Nihayet haber aldık ki hakikaten bu fikir- de olan mahalli hükümet sarayıda bu hususa ikna etmek üzere iken Recep paşanın ve yaveri Şevket beyin müdahalesi ile iş yatıştırıl- mıştır. Ri az ve (Arkası var)