Sahife 10 > Akşam 21 Şubat 1932 ISTANBUL HAYATI . . .. . . İKTİSADİ HABERLER Gözlerinde cazibe İİ lindistanda nümayişler devam ediyor Yiramizriz sütün baki, fakat... anneni ev GE m — MEZ satışları Arkasında yakaları siline siline iç ” ç | AN ie 4! b Iskeçe (o mıntakasında, ozürra uçmuş bir OE elindeki son tütün mahsulünün astarı çıkmış, rengi palto, ellerinde delik deşik beyaz eldivenler, ayaklarında, Mahmut paşada yetmiş beş kuruşa satılan incecik kadın lastikleri. Makara gibi tos toparlak, kıp kızıl bir burun, uçları sarkık bıyıkların altında kocaman bir ağız, takma boncuk gibi parlıyan mavi gözler, yüksek lastik yakanın içinde çöp gibi bir boyun. Alt kamaranın penceresinden Üsküdar | sahillerini göstererek yanındaki adama dert yanıyor. Meğer vaktile ne yaman bir nesne imiş?!, o Gençliğinde (o tatmadığı zevk, kırmadığı ceviz kalmamış. Boğaz içinden tutta taa Çekme- celere (Okadar koca İstanbul içinde onun tatlı aşk maçeralarına sahne olmıyan tek bir ağaç gök gesi kalmamış. Hey gidi gençlik heey... Hanımlar perisi dedin mi, tanımıyan kadın yokmuş. Derin derin içini çekerek: — Aah azizim -diyor- şu küçük koruyu gördün mü?.. O bayıltıcı çam kokularının altında ne mehtap safaları geçirdim?). Eeh, bende de biçim, endam yerinde idi. Bıyıklarımı büküpte bir kadının gözüne baktım mı, artık arkamdan ayrılamazdı. Şimdi de belli ya, yanaklarıma dokun- san kan damlardı. Bence hayatta tabiatın insana en büyük lutfü çehre güzelliğidir. Endam yerinde . kendin de biraz kurnaz oldun mu, muvaf- fakıyet muhakkaktır. Âcizlerinde öyle bir seksapel vardı ki, âlem parmak ısırırdı. Her akşam ben- dehane âdeta bir dershane haline gelirdi. Bütün arkadaşlar etrafı- ma toplanır, aşki muvaffakıyet hakkında ders alırlardı. Hiç bir O muvaffakıyetimde (o paraya ehemmiyet vermemişimdir. Pederden iki köşkle, yedi sekiz dükkân, üç konak, bir hayli nakit kalmıştır. Emin olunki hiçbiri gözüme zerre kadar görünmedi, hepsini sattım, elden çıkardım: Yok efendim, aşkta muvaf- fak olmak için paraya lüzum yok, güzel bir çehre oldu mu, bir araba tenezzühü, üst üste bir kaç büyücek ziyafet, bir kaç kıymetlice hediye işi hal- lediverir. Son dükkânı sattığım zaman bir ziyafet Uvermiştim. Aman efendim, bir görmeli idiniz, ne âlemdi, ne âlem, etrafımı pervane gibi hanımlar sarmıştı, Fakat onden sonra her nedense şansım döndü, eski muvaffakıyet kalmadı. Gözlerimde cazibe mi kal- madı, ne oldu ise, etrafımdakiler birdenbire dağılıverdiler. Şişman zat gevrek, gevrek gü- lerek: — Azizim, -dedi- gözleriniz- deki cazibe hâlâ baki. Fakat bu- nun yerine iki köşkceğizle,'birkaç altıncık kalsaydı, şimdi etrafında daha narin pervaneler dönerdi. C.R. Bozuk havalar ve zeriyat Anadoluda havaiar bozuk git- tiği için kışlık zeriyat güçlükle yapılmaktadır. Gelen haberlere göre Konyada zeriyat kısmen ya- pilamamıştır. Çiftçiler müsait hava başlayınce derhal zeriyata germi verecek- lerdir. Almanyaya ihracat Son bir sene içinde İzmir lima- nından Almanyaya 7,553,958 lira kıymetinde 27,751,436 kilo eşya ihraç edilmiştir. Bunların başlıcaları şunlardır: Üzüm, tütün, incir, palamut, afyon, Gördes halısı, (Isparta halısı, arpa, haşhaş, pamuk, küspe, defne yaprağı, cıva ve zımpara madenidir. Hindistanda halk arasında galeyan ve nümayişler devam ediyor. Yapılan tevkiflere rağmen boykotaj devam etmektedir. Birçok şehirlerde protesto mitingleri yapılmıştır. Resmimiz bu tezahuratten” iki safhayı gösteriyor. > n Buz üzerinde kaymanın tehlikesi Avrupada son haftalar zarfında hüküm süren soğuklar yüzünden bir çok kanallar donmuştur. Halk bundan istifade ederek buz üzerinde kaymaktadır. Maamafih bazan buz tabakaları çatladığı için kazalar da oluyor. Bilhassa Felemenkte bu yüzden ölenler vardır. Resmimizde Paris civarındaki büyük kanalda patinaj yapanlar görülüyor. İkinci resimde buzun yarılması üzerine yarı bellerine kadar suya batanlar görülmektedir. Bunlara yardım için diğer bir sporcu ihtiyatlı bir surette ilerliyor. | satın alinan İ sine yakında başlanacaktır. Hü- tüccar tarafından satın alınmasına bundan on beş gün kadar evvel başlanmıştı. Ilk günler rencper, pek düşük bir fiatle açılan piya- sanın biraz yükselmesini ümit ediyordu. Fakat bu seneki tütün- lerin geçen seneki mahsule naza- ran daha nefis ve miktarca dörtte üç nispetinde olmasına ragmen köylünün bu haklı ümidi maalesef tahakkuk O etmemiştir. Büyük Okumpanyalar, aralarında bir türüst yapmış gibi, müştereken hareket etmekte, rekabete mey- dan vermemektedirler. Hali hazırda başlıca alıcılar “Gilen,, , “Gr, , “ Avbstero- Ellenik,, ve “ Amerikan tabako ,, dur, Son bir iki ogündenberi “Mısıryan,, ticarethanesi de tütün mübayaasına baslamıştır. Fiatlere gelince: Orta kolda (35 ilâ 52) drabmidir. Yakada henüz muamele başla- mamıştır, Müstesna olarak “keri,, kireççilerdeki | zincirinden basma pastal tütünleri (40 ilâ 50) drahmi satın almıştır. Soğan yakası ile Cebelden alınan tütünlere verilen fiatler ise (25 ilâ 40) arasındadır. Bayir kolunda alış verişler (35 ilâ 48) drahmi arasında dolaşmak- tadır. Ova tütünlerini (20 ilâ 25) arasında kâmilen “keri,, kumpan- yası toplamıştır. Nefsi Iskeçe tü- tünleri ise (40 ilâ 48) drahmiye satılmaktadır. 90,000 okka tütün yandı Şubatın on birinci perşembe gecesi İskeçede “kireçci Nikolanın mağazası,, denmekle maruf tütün deposunda bir yangın znbur et- miştir. Mevcut tütünler 90,000 okka olup kâffesi yanmıştır. Eski rekoltelerden olan bu tütünler ince işlenmiş ve yüksek fiatlere satın alınmış tütünlerdi. Bunlar “Ettiği,, sigorta kumpanyasına 13,5 milyon drahmiye sigorta edilmiş bulunuyordu. Yanan tü- tünlerin kâffesi küçük müstah- sillerin teşkil ettiği kooperatiflere aittir. Yangın civara sirayet ettirilme- den süratle söndürülmüştür. Ya- pılan ilk tahkikat işte suikast olduğunu meydana çıkarmıştır. Zira yangın mahallinde bir mer- diven ile bir gaz tenekesi bulum muştur, 700 ameleye İş Yunanistanda son karaname muçibince hükümet (tarafından tütünlerle işletilme- kümet tarafından işletilecek olan bu eski tütünler şayesinde bu sene yalnız İskeçede yedi sekiz yüz amele iş bulacaktır. Geçn sene İskeçede tütün amelesi yekünu dört bine baliğ olmuştu. Bu miktardan iş mevsiminde işsiz kalanlar bin beş yüzü buluyordu. Geçen felâketli sene zarfında bu ameleden yüzde doksanını türkler teşkil etmek şartile - sekiz yüz kadarı defterlerini cüzi bir para mukabilinde sandığa iade etmişti. Devam eden buhran nazarı dikkate alınarak kimseye yeniden defter verilmediğinden, bu seneki mevcut üç bin iki yüz, hattâ üç bin kişiyi tecavüz etmiyecek de- mektir. Bundan yedi yüz kişiye hakikaten hükümetçe iş verildiği takdirde bütün amele iş bulmuş olacaktır.