Sahife 2 Gazi Hz. Gazi Hz. dün gece dokuzbuçuğu on geçe darülbedayii teşrif bu- yumuşlar ve Yalova türküsü namındaki ilk musikili komediyi temaşa etmişlerdir. Reisicumhur Hz. tiyatro bina- sına dahil oldukları zaman seyir- ciler tarafından şiddetle alkışlan- mışlar ve sahne karşısındaki locadan piyesi sonuna kadar temaşa buyurmuşlardır. Gazi Hz. saat bire doğru hal- kın tezahuratı arasında tiyatro binasını terketmişler saraya av- det eylemişlerdir. Türkçe kur'an (Baş tarafı birinci sahifede ) alarak kendisine teşekkür etmiştir. Güzel kuran okumakla maruf olan Ayasofya limamı hafız Idris, Yeraltı imamı hafız Ali, (Nuruos- maniye imamı hafız. Hasan efen- diler de türkçe kur'an okumak için hazırlıklarına devam ediyor- lar. Bu hafızların türkçe kur'an okuyacağı haberi halk arasında menpnuniyetle karşılanmıştır. Hafız Burhan bey bu sabah saat dokuz buçukta Kabataş ca- miinde, hafız Zeki bey öğleden sonra Beyoğlunda Ağacamiinde, hafız Rıza bey yatsı nemazından evel Domabahçe camiinde, hafız Nuri bey yatsı namazından evel Beyoğlunda Firuzağa (ocamiinde türkçe kur'an okueacaklardır. Darülbedayide Yalova türküsü fena temsil edilmedi Dün gece Darülbedayi ilk mu- musikili komedisini temsil etti. Gazi Haz. şehir tiyatrosunun bu ilk tecrübesini teşrifleriyle şereflendirdiler ve oyunu ilk per- desinden son perdesine kadar seyretmek suretile, türk temaşa- sının her türlü ihtiyacını tatmin etmeğe çalışan bu yegâne sanat müessesemizin fedakâr çocuklarını teşvik ve onlara iltifat buyurdular. * » “Yalova türküsü,, Ismail Galip beyin naklettiği ve bestekâr Ha- san Ferit beyin, bazı kısımlarını cidden muvaffakiyetle bestelediği hafif bir komedidir. Güzel dekor- lar, zarif kostümler ve tatlı, gö- nül alıcı bir musiki ile temsil edilen Yalova türküsü, Türk ope- retinin ilk kuvvetli adımıdır. Darülbedayi sanatkârları bu ilk tecrübede azami muvaffak oldular. Bedia, Neyyire, Halide hanımlarla, Behzat, Hazım, H. Kemal beyler, temsilden bekleni- len iyi intibaı temin ettiler. Kome- ide Coşkun rolünü temsil edecek olan Vasfi Rıza beyin rahatsızlığı büyük bir boşluk (bırakmakla beraber, bu sevimli artistin yerini tutmıya çalışan Muammer bey de iyi bir varlık gösterdi. O Bu yeni istidattan Darülbedayi isti- fade edebilecektir. Herhalde bu tecrübe bize Ha- san Ferit bey gibi bir bestekâr kazandırmıştır. Darülbedayiin bu gayret ve muvaffakıyeti tebrike şayandır. Mahaza, bu ilk adımın esaslı surette muvaffak olması için Şehir tiyatrosuna ayrı bir kısım ilâve etmek ve sesi olan gençlerden sanatkâr (yetiştirmek (elzemdir. Her hafta yeni bir eser çıkarmak mecburiyetinde olen Darülbedayi sanatkârlarını - ses itibariyle mu- vaffak olmiyacakları - bir sanat şubesinde daha fazla ezmek pek doğru değildir. — S. Kavga ve cerh Kumbaracı yokuşunda kömürcü Mehmet efendi ile Mehmet ismin- de birisi alacak yüzünden kavga etmişler, Mehmet, kömürcü Meh- met efendiyi ağır yaralamıştır . e Yeni harp mı? Rus - Japon münasebatı gerginleşiyor Moskova 25 — Rus Sovyet hükümeti Japonyaya bir ademi tecavüz misakı aktini teklif etmişti. Japonya bu teklifi kabul etme- miştir. Rus gazeteleri bu müna- sebetle şiddetli makaleler neş- retmekte, oJaponyanın Mançuri- den sonra Moğolistanı istilâya hazırlandığını, beyaz Rusları açık- tan açığa himaye ettiğini söyle- mektedirler. Bu gazeteler, Rusyanın ! sulh için çalışırken Japon hükü- | metinin sulhün ihlâli gayesini takip | ettiğini beyan ediyorlar. Tütün kongresi Ankara, 26 (Telefon) Tütün kongresinde iktisat vekâletini mü- şavirlerden Habip Edip bey temsil edecektir. Irtişa meselesi Ankara 26 (Telefon)— Irtişa meselesi maznunlarından Jak Ba- satın gönderdiği üç aylık rapor müddeti hitama erdiğinden Anka- ra müddei umumiliği kendisini yeniden davet etmiştir. Jak Basat Barslonda bulunmaktadır. Rio de Janeyro orta elçimiz istifa etti Ankara, 26 (Telefon) — Rio de Janeyro orta elçimiz Âli bey istifa etmiş Viriyo'dan hareket etmiştir. Türk - Iran Iran şahı Hz. nin ordumuz hakkındaki takdirleri Tasfiye yok Inhisarlar vekili Rana beyin beyanatı Ankara 25 (A. A.) — Gümrük ve İnhisarlar vekili Ali Rana bey, Anadolu ajansına şu beyanatta bulunmuştur: “— Inhisarların idare merkezi Ankarada olmak üzere birleştiril- mesi 1932 bütçesile teklif edile- cektir. Mumurlar için umumi bir tasfiye mevzuubahis değildir. Her sınıf memurun ehliyeti ve verimi ile yakından alâkadar olmak baş- lıca vazifelerimizdendir. Işe yara- madıkları anlaşılanların idarelere yük olmağa devam etmelerine müsamahaya hakkımız yoktur. Vekâlete ait bütün işlerde ikti- sadi prensiplere riayet etmek, ihtisas ve mesleki malümata kıy- met vermek düsturumuz olacaktır. Ziraat vekâleti Yeni tasavvurlar hakkında vekil Muhlis beyin beyanatı Ankara 25 — Ziraat vekili Muhlis bey, ziraat vekâletindeki faaliyet hakkında şu beyanatta bulunmuştur; — Ziraat enstitülerinin noksan- larını itmama çok ehemmiyet atfetmekteyiz. Vekâletin sistema- tik ve ilmi bir surette çalışması için mesai prensipleri ve mevzu- ları tesbit edilmekte ve derhal tatbikine geçilmek üzere tedbir alınmaktadır. Bundan başka ensti- tülerdeki: lâboratuvarlarda çalış- mak ve malümatlarını ikmal etmek için bazı ziraat memurla- rının Ankaraya celpleri mukarrer- dir. Tabran 25(A.A,)— Iran Şahı Hz. Türkiye heyeti murahhasasını buzurlarına kabul ettikleri vakit haiciye vekili Dr. Tevfik Rüştü beyefendi Gazi Hz.nin selâmla- rını kendilerine arzetmişlerdir. Şah Hz. bundan pek ziyade mü- tehassis olduklarını beyan ederek gerek kendilerinin ve gerek Iran milletinin Türk milletine ve rica- line karşı en samimi hissiyat beslemekte olduklarını söylemiş ve bilmukabele selâmlarının Gazi Hz. ne arzını istemişlerdir. Bundan sonra Şah Hz. heyeti mu- rahhasa meyanında bulunan mira- lay Şükrü Ali Beye hitap ederek karşılarında Türk ordusunun bir mümessilini görmekle pek mahzuz olduklarını ve) bilfiil baş kuman- danı bulundukları Iran ordusunun Türk oordularına karşı derin bir muhabbet duymakta olduğunu ilâve buyurmuşlardır. Heyeti murahhasanın yarın ha- reket etmesi muhtemeldir. Trabzondaki hakaret davası Trabzon 25 (Hususi) — Ziraat bankası müdürü Aşkı Naili beyle Arnavut Zade Talat beylerin muhakemesine dünde devam edildi. Iki taraf şahit olarak Aşkı Naili beyin konferansında bulunan halkın dinlenmesini O istediler. Muhakeme bunun için talik edildi. Cemiyeti akvam meclisi açıldı Cenevre, 25 (A.A.) — Cemiyeti akvam meclisi açılmıştır. Umumi celsenin ilk dakikaları M. Briand hakkında yapılan muhabbet ve samimiyet tezahürlerile geçmiştir. Benares ekspresi yoldan çıktı Kalküta 25 (A.A) — Benares şimendiferi bu sabah Dinapore yakınında yoldan çıkmıştır, Bir makinist tarafından yolun tahrip edilmiş olduğu farzolunuyor. Adana, Ankara, Adapazarı, Eskişehir ve Yeşilköy tohum ıslah istasyonları (o mütehassıslarından mürekkep bir kongre önümüzdeki ay zarfında toplanacaktır. Bu kongrede konuşulacak esaslar bir hafta evvel kongreye iştirak edecek zevata gönderilmiş, bu hususta raporlarını hazırlayarak kongreye omüstalızar gelmeleri kendilerine bildirilmistir. Bu kon- grede fenni bir çok meşagil mevzuu bahsolacak, tohumların ıslahı vadisinde takip edilecek ilmi esas ve istikametler müzakere olunacaktır.,, Ziraat vekâleti teşkilâtında bazı tebedülât icrasının mevzuu bahs- olup olmadığını sordum: Vekil bey demiştir ki: — Şimdilik bir tebeddül mev- zuu bahis değildir. Yalnız mevcut teşkilâttan azami randıman almak için mesai ve vazifeleri tanzim edilecektir, cevabını aldım. Gandhi hapiste Bazı akrabasının kendisini ziyaretine izin verildi Poona, 25 (A.A.) — Gandhi" nin Yeravda hapishanesine hap- sedildiği tarihten itibaren takip etmekte olduğu şayanı mumnu- niyet battı hareket o dolayısile mumaileyhin siyasetle alâkası ol- mıyan bazı arkraba ve şürekâsının ziyaretlerini kabul etmesine me- zuniyet verilmiştir. Bunlarla haftada bir defa 20 dakika ve bir müfettişle bir gar- diyan muvacehesinde görüşebile- cektir. M. Venizelos Paristen Londraya gitti Paris, 25 (A.A.) — M. Venize- Bir yolcu, yaralanmıştır. los öğle üzeri Londraya gitmiştir. C.H. Fırkası kâtibi umumi- sinin Adanadaki tetkikatı Tamirat işi Fransız - Ingiliz müzakeratı Paris 25 (A.A ) — M. Laval, M. Flandin ve Lord Tyrell, bu sabah konuşmuşlardır. Bu esnada mütehassıslar da hazır bulunmuş- lardır. Bu 3 zatın konuştukları mev- | zular hahkında malümat istihsali kabil olamamıştır. Maamafih tamirat meselesinin tetkik edilmiş olması ve M. Laval ile M. Flandin'in ingiliz sefirine Fransanın Almanyaya karşı olan vaziyetini izah ve teşrih et- miş oldukları muhakkaktır. Şayet ilk esaslar üzerinde itilâf hasıl olursa Laval - Makdonald mülâkatının mahal ve tarihini tespitten başka yapılacak bir iş kalmıyacaktır. Laval, Brüninig, Makdonald mülâkatı Berlin 25 (A. A.) — Yakında M. Laval ile M. Makdonal arasın- da vukubulacak mülâkata burada büyük bir ehemmiyet atfedilmek- tedir. Bunların tahdidi teslihat konferansı omünasebetile (o şubat bidayetinde (o Cenevrede bulun- maları muhtemel olduğundan ve M. Brüning de keza orada bulu- nacağından 3 bükümet reisinin tamirat meselesi hakkında görüş- meleri ihtimali mevzuu bahsol- maktadır. Recep bey Adana 24(A.A.)— C.H. Fırkası kâtibi umumisi Recep bey bugün öğleden evel vilâyeti, bele- diyeyi ziyaret etmiş, C. H. Fırkası merkezinde mahalle, ocak, nahiye, kaza ve vilâyet âzalarile uzun müddet görüşmüştür. Öğleden sonra mezbahayı, fab- rikaları gezerek tetkikatta bulun- muş ve lâzım gelen izahatı alarak gördüğü intizamdan ve mükem- meliyetten dolayı takdiratını söy- lemiştir. Recep bey, saat 17 de Türksözü idarehanesini ziyaretle bir müd- det görüşmüşler, mütekiben Halk fırkasında verilen çay ziyafetine giderek çiftçilerimizle uzun uza- dıya konuşmuşlardır. Recep bey, yarınki ekspresle Konyaya gide- cektir. Merhum Hikmet Şevki beyin katili hakkındaki karar Ankara, 26 (Telefon) — Haki- miyeti Milliye (o muharrirlerinden merhum Hikmet Şevki beyin katili şoför Cemal hakkında Ankara ağır ceza mahkemesinin verdiği kararı temyiz mahkemesi nakzet- miştir. Temyiz mahkemesi şoför Cemalin cezasının tayininde es- babı muhaffefenin nazarı itibara alınması lüzumunu ileri sürmüştür. Ankara ağır ceza mahkemesi eski kararında ısrar etmiştir. Bu vaziyet karşısında dava temyiz mahkemesi hayeti umumiyesinde tetkik edilecektir. Adanada fakir mektep çocuklarına yardım Adana 25 (A.A) — Adana himayei etfal şubesinin öğle yemeği verdiği fakir mektep çocuklarının adedi 1401 bulmuştur. Bunlara cemiyet bayramlık elbise, kasket ve ayakkabı da verecektir. Zİ ir rsi 26 Kânunusani 1932 Ka — ispirto inhisarı (Baş tarafı birinci sah'fede ) dan bu işlerin ehli olmadıklari da ayan beyan zâhirdir. Meselâ, çok namuslu, hamiyetli, temiz bir mütekait oasker olan OBehcet beyir, çok müşkül bir ihtisas, battâ hususi bir fen işi olan tütün idaresinden anlamıya- cağı muhakkaktır. Keza, çok muktedir bir hukuk müşaviri, münevver, zeki ve çok faziletli bir zat olan Asım beyin de, gene, zirai, ticari ve iktisadi ayrı bir ihtisasa ve aynı (tecrübelere ihtiyaç gösteren ispirto inhisarı meselesinde (o allâime ( olduğunu kimse iddia edemez. Bununla beraber, bizim tenkitle- rimiz bu zevata ait değildir, maziye ve bütün bir tarzı teşekkülü alâkadar eder, Gelelim ispirto inhisarı meselesi- De... Evelce de yazdığımız gibi, bu inhisar, devlete, beklenen bütün menfaati temin etmekten çok uzaktır. Maziye nazaran ispirtodan alınan vergi, 30 defa tezyit edildiği halde, varidat, eskiye nisbetle ancak üç dört misli artmıştır. Çünki bir taraftan, kaçakçılık artmış, diğer, taraftan inhisar idaresi işi lükse, masrafa boğ- muştur. Bunu birkaç misal ile anlatmak istiyoruz. Yazacağımız rakkamları bize tanıdığımız bazı zevat ver- diler. Eğer yanlış ise, ve inhisar idaresi tashih veya tasdik ederse memnun oluruz. Malüm olduğu üzere rakı sumadan yapılır. Bu suma inhisar idaresinin elindedir, ve bunu rakı yapanlara Odoğrudan doğruya satarsa yüzde 67 kâr ediyor. Fakat, inhisar idaresi bizzat rakı yapıyor. Sumadan rakı yapıp satarsa ancak yüzde 23 kâr ediyormuş. İnhisar idaresi, devlet varidatının üçte ikisini nasıl ve ne hakla israf ediyor.? Inhisar idaresi, varidatı arttır- mak için suma fiatini 160 kuruştan 185 kuruşa çıkarmış. Halbuki, bu yüzden rakı sarfiyatı azalmış, ve inhisar idaresi, bu yüzden fazla varidat temin etmek şöyle dursun, ziyan etmiş; kaçak rakı revaç bulmuş, teşrinisanide 100 bin, ve kânunuevelde 250 bin liralık noksan satış olmuş. Doğru mudur ? Inhisar idaresi, hariçten, kilosu 12 kuruşa ispirto satın alıyor, bunu kilosu 350 kuruştan harice satıyor. Devlet için iyi bir varidat menbaı değil mi? Fakat, inhisar idaresi bununla iktifa etmiyor, bu ispirtodan konyak imali için birçok masraflara giriyor, ve olduğu yerde, hiç zahmetsiz 350 kuruşa sattığı ispirtoyu, konyak şekline soktuktan sonra 200 ku- ruşa satıyor .. Garip bir ticaret usulü !!, lohisar idaresi, dört yüz bin liraya yakın para sarfederek, bir likör fabrikası yaptı. Türkiyede, senevi en fazla otuz bin liralık likör sarfedilirmiş ve ecnebiler azaldıkça bu miktar her sene azalıyor. Çünki, türklerde likör içmek âdeti yoktur. Ecnebi likör- lerile rekabet imkânsız ve ihracat sıfır olduğuna göre, bu fabrikayd bukadar para niçin sarfedildi? Bize verilen malümattan, bir kısmını yazdık. Bunları tetkik etmek, , ve inhisar işlerini, hem varidat noktai nazarından devlete daha kârlı, hem de memleket iktisadiyatına daha faydalı hal sokmak yeni vekâlete düşen ilk mühim vazifedir. Değişmesi lâzım gelen şey, bütün bir zihniyet meselesidir. ül