Bilmece halini 16 gün zarfında gön- İderiniz.İki hafta Sıra) ile almadığınız he- diyeleri bir daha alamazsınız | Bu sene yılbaşı gecesi, Londrada hazırlanan ( Çocuk balosu ) ndan bir sahne Bu da hir fikir. Iki mektepli arkadaş konu- şuyorlardı: — Bu gece hangi sinemaya gideceksin? Cevat gülerek cevap verdi: — Hiç birine.. Akşamdan yatıp uyuyacağım. Fehmi zeki bir çocuktu: — Budala, dedi, böyle se- nede birdefa ele geçen bir yılbaşı gecesinde de sinemaya gitmezsen niçin yaşıyorsun? — Yarın zengin olmak için.. — Bir kaç günde cebinde biriktirdiğin paralarla zengin olamazasın! vel zaman içinde küçük hir penbe gül goncası vardı. Bu mini mini gonca topragın altında, karanlık bir evde oturuyordu. Bir gün kendi kendine düşü- nürken evinin kapısı: — Pat.. Pat.. Pat... Vuruldu. . Gül goncası: — Kim o? Diye seslendi. Hazin bir ses: — Benim.. Yağmur. Sana misa- fir geldim. İçeriye girmek isti- yorum, dedi. Küçük Gonca: — Hayır, giremezsin! Diye bağırdı. Kapı tekrar vuruldu : — Pat.. Pat.. Pat... — Kimo? — Canım, beni Ke üçül onca kapıyı açmadı. Ses kesildi. e Fakat, biraz sonra, Küçük Goncanın penceresinden neşeli, yumuşak bir ses işidildi: — GoncalBen geldim.. Beni de kabul etmez misin? Küçük Gonca gülerek: — Hayır, olamaz! dedi, kabul etmem... Aradan bir kaç dakika geçti. Ayni ses bu defa anahtar deli- ğinden aksetti: — Buyün yeni seneye giriyoruz. Herkes şen, neşe içinde cıvılda- Şe niçin kapıda .Sen ki bir kanaryadan daha şensin daha şen Görmek istemez misin saadeti kolunda, Her köyün dört yanına gül dikresin istersen İstersen bir ilkbahar yaratırsın yolunda Bir mefküre peşinden koşmak bilsen ne iyi Sesine bakma yavrum yalancı alkışların Ümitlendirmek için ümitsiz bir kitleyi Şüphesiz yeter senin arzulu bakışların ! — Peki, ne yapmalı? — Tasarruf edelim derken, hayattan uzaklaşıp, miskin miskin bir köşede pinekliye- cek miyiz? Bence tasarruf, lü- zumsuz yere para sarfetmemek- tir. Herkes, elzem olan yerlere bile para sarfetmiyerek, paraya sarılacak olursa, ortada para kalmaz! Halbuki, zengin olmak için ortada paranın tedavül etmesi lâzımdır. Kunduranız eskise, tasarruf diye almıyacak mısınız? — Bu da bir fikir.. şıp dururken, senin burada yap yalnız vakit geçirmen doğrumu- dur? Bu sese, yağmurun ince fışır- tılarda karıştı. Iki neşeli dost onu mutlaka yuvasından çıkara- caklardı. — Durunuz bakayım, dedi, ikiniz birleştinizse, galiba kapıyı açmağa mecbur olacağım. Ve bir az sonra kapi aralandı. Evvelâ içeriye güneş girdi, arka- sından da yağmur.. Yavaş yavaş yanıma sokuldular. Güneş ve yağmur, gül gonce- sinin ellerinden tutarak -yuvasın- dan dışarıya çıkardılar.. Ve geniş bahçenin içinde koşmağa başladılar. Gül goncesi, yer yüzüne çıkınca derhal açıldı. Güneş, bu mini mini arkada- şının kolunu bırakmıyordu : — Yavrucuğum, dedi, bak bugün herkes dışarda geziyor. Bütün çiçekler başlarını yuvala- rından çıkarmışlar.. Etraf mis gibi kokuyor. Sakın bulut ve fırtınalardan korkma ! Güneş ve yağmur gibi iki dostun varken, bütün sene, bu güzel bahçenin içinde (orakipsiz (o yaşayacaksın, mesut ve bahtiyar olacaksın | Cingöz O Ankarada Zeki Esat B. — Beyaz kartlarınız 5 adet olduysa bize gönde- riniz ve hediyenizi kime vereceğimizi bildiriniz, Bir gence.. Akşam Bilmecemiz 6 harfli bir kelimeyim Sorucu yu ikiye bölün; birinci parçasını atın ve attığınız par- çanın yerine yanmış ateş koyun.. Sonra kolundan tutup götürün, ormanda bekçilik etsin! Hediyelerimiz: 1 inciye çok şık bir kol saatı ile 200 kariimize ayrıca şekerleme, çiko- lata, esans, album, cepdefteri, kitap ve kartpostal verilecektir. (Bilmece müddeti 15 gündür.) lihan Osman bey Henüz beş yaşında olan bu küçük sanatkâr, bize istikbal için pek büyük ümitler vermektedir. Kurtuluştaki Solfej dershanesinin en ileri gelen talebelerin- dendir. Kendisini bir imtihan esnasında biz de dinledik, hakikaten hayret vere- cek derecede bir kabiliyet göstermek- tedir. Profesör Tiberjin metodu ile yetiş tirilmekte olup kendisine gösterilen musiki kıraat ve piyano derslerini hiç bir müşkilât çekmeksizin okumakta ve çalmaktadır. Açıkta kalan çiftler Salonda çizilen büyük bir dairenin içine yüzleri gayri muayyen taraflara müteveccih ikişer ikişer sıralanır. - Yalnız gayri muntazam bir surette dairenin ötesine berisine ikişer ikişer konmalıdır. - Her oyuncu eşinin elini tutarak, piyano çalındığı müddetçe, eşile beraber dairenin haricinde yürüyerek, daireyi devretmelidir. Piyano durur durmaz, eşler birbirle- rini kaybetmeden beraberce ikişer ikişer ayrılmış olan iskemlelere koşarak otur- malıdırlar. Dairenin içinde oyuncu ade- dinden iki noksan iskemle bulunmasi şarttır. Tabii kendilerine boş iskemle temin edemiyen çifi oyunu terkedecek ve iki iskemle de daireden dışarı çıka- rılacaktır. Oyun bu suretle ortada yalnız bir çift kalana kadar devam edecek ve sona kalan çift oyunu kazanmış olacaktır. Açık muhaber O Sitare ve Meliha H. lara — Teşek- kür ederiz, O Ankarada Ismail Fuat beye — He- diyenizi gönderdik, O Izmirde Nilüfer Hakkı H. — Mek- ta adresinizi göremedik. tı Manasız, düşüncesiz zevkleri bırak artık, Çevir şu pis geçitten yalvarırım yolunu Şu sonsuz manzarayı görmiyene ne yazık, Bir yaylaya tırman da seyret Anadolunu / Belki Gediz kucaklar gördüğün manzarayı, Belki Seyhandır seni uyandıran yasından, Yalnız bu sular yıkar alnındaki karayı Hiç bir şey umma sakın ellerin Volgasından.. > Yeni kalemler - Cezmi Tahir Ben Sevmediğim şundan bellidir ki; hendese iki, hesap dört.. Diyeceksiniz ki, sevmediğin halde nasıl dört aldın? riyaziyeyi biç sevmem. Tahriri imtihanda tali bana yaver oldu, 35 kilometre murabbaı, 25 dekametre murabbaında bir yol var; bir metre murabbama 16 taş düşerse bu yola kaç taş düşmelidir?.. Iyi, güzel amma gel de işin içinden çık, kopya yapa- mam; isabetki bu mesele için ben bir gece uykumu feda etmiştim de aklımda kaldı, yaptım. Ne yapalım? Geçmek için okadarcıkta çalışmak lâzım. Eh şifahide üç aldısam 4te tahririden ovasatisi dört eder. Dün de hendeseden imtihan ol- duk, sual şu idi: “Kaime zaviyli bir müselleste, kaime zaviye re- simden çizilen amut kaim veter üzerinde ayırdığı parçalar arasın- da vasat mütenasip olur.,, Neme lâzım benim isterse baş mütena- sip olsun, mühendis olmıyaçağım yal Sevmem efendim, sevmem, ben riyaziyeyi sevmem, hattâ o grubu sevmem. Fizik, iyi güzel bir ders, amma, termometre, barometre, mano- metre, yok maryot kanunu, Pas- kal, Arşimet kanunu, bir sürü kanun. Toriçelli tecrübesi havanın bir tazyik altında 760 milimetre olduğunu ispat edermiş, Kaç milimetre olursa olsun, ben iddia etmiyorum ki. Bir metre boyunda demirden bir çubuk ısınınca bir milimetre kadar uzamış.. Bundan istifade ederek iğri duvarları 31 Kânunuevvel 1931 Me. |. gerer... e | doğrulturlarmış, Allah muvaffa- kıyet ihsan etsin... Kimya hocamız iyi; fakat deri?! Ne o? Bir takım harfleri, rak- kamları yanyana diz; eğer bir eksik harf korsan bütün muadele alt üst olur, ne bu harf, rakkam oyuncağı! Iki (“H,, aşl ile bir “O,, birle- şince su olurmuş! ne yapalım hazırı varken neye zahmet edip te su yapayım?! Allah sudan bol ne vermiş? Tarih, coğrafya, vatani malümat hep işte, bak, bunlar üç kardeş- tir. Hiç birbirimizle kavga etme- yiz, kardeş kardeş geçiniriz. Tari- hin en çok sevdiğim kısmı Oğuz- ların medeniyeti ve orta zaman- larda Papaların aforozu. Coğraf- yadan “Japonya ve İran, dır. Vatani malümattan da devlet. Ben bu derslerle kiç mızıkçılık yapmam. (Biraz durduktan sonra) az kaldı resim, edebiyat, musikiyi unutuyordum. Resim tabiatın güzelliklerini gösterir. Edebiyat onun incelikle- rini meydana kor. Musiki de ruh- ları dinlendirir. Bir ressam olsaydım, fırçamla gölge tonlarının farklarını, nis- betlerini kor, ne harikalar yara- tırdım. Bir şair olsaydım tablomu ha- yalimde canlandırarak yazardım. Bethofenin torunu olsaydım yazdığım parçamı besteler, aç kalmış ruhların, gıdasını verirdim. En sonra da, yorgun kalan fikrimi dinlendirmek için biraz jimnastik yapardım! Bala Kız mekteplerinde ameli dersler Geçen seneden beri İngilterede kız orta mekteplerinde ameli ted- risata fazla ehemmiyet verilmeğe başlanmıştır. Kızların aile hayatında tamamile muvaffak olabilmeleri için, doğramacılık, oymacılık, ma- rangozluk gibi ameli dersler göşterilmesi faydalı görülmüştür. Resmimiz Londrada bir kız mektebinin marangozhanesinde talebenin tatbikatını gösteriyor. (Terakki Çocuk Yuvası). yavruları mektep sahnesinde... a