20 Kâhunuevvel 1931 Akşam AKŞAMDAN AKŞAMA Vezin ve kafiye Bir kere daha yazmıştım : Son zamanlarda basılan kitapların yüzde ellisinden ziyadesi şiir kita- bıdır ! Maalesef, bu şiirlerin ekse- risinde vezin ve kafiye bozuktur. Şarkıların güftelerinde de ne vezin, ne kafiye gözetiliyor. Halbuki, piyasaya harıl harıl yeni şarkı çıktığı malümdur. İşte bu cihetleri dikkate alarak, vezin ve kafiye hakkında — orta mektep tahsilini dikkatli yapan- ların her hâlde mükemmelen bil- dikleri — malümatı sıralamağı faydalı buldum. Şuara ve güfte- kârana naçizane hizmetim do- kunsun ! Muhterem üstatlar! Malüm ola ki, Türkçede üç neni vezinle şiir yazılır. Bunların biri aruzdur. Aruz, Arap'ların icat ettiği vezindir. Aglebi ihtimal, Arap'lar, çölde uzun uzun yolculuklar ettikleri sırada, (bindikleri (hayvanların yürüyüş tempolarna bızzarure sözleri uydurarak bu vezinleri keşfetmişlerdir. Meselâ, vapurda gidiyorsunuz; makine muttarit dar- belerle vuruyor: Pam pam pata pat Pam pam pata pat Pam pam pata pat Siz de, gayri ihtiyari, bu tem- poya, dimağınızda bir söz uydu- ruyorsunuz: Gitmez bu vapur! Bıktım aman of! Bıktım aman of! Ve, bunu, ilânihaye tekrarlar durursunuz. İşte arap şairleri de, uzun çöl yolculuklarında aruz ile aynı minval üzere şiirler yazmağa başladılar. Deve-lâgar adımlarla, sallana sallana ilerliyor: Pat pat papat pat Pat pat papat pat Pat pat papat pat Bedevi şairin dimağı içinde: Müstef'ilâtün! Müstef 'ilâtün! - o Müstef'ilâtün! Hayvan, tırıstan rahvana geçti: Pat papat pat Pat papat pat Pat papat pat Şair, bu sefer de: Failâtün Failâtün Failâtün Öte yanda, tintini tutturmuş: Ti ti tin tin Ti ti tin tinj Şairin gözü onda, mırıdanıyor: Feilâtün Teilâtün Hülâsa, devenin, katırın, atın, eşeğin, tırıs, rahvan, dört nala yürüyüşlerine göre, muhtelif tem- polar bulmuşlar. Sonra, bunları, tasnif ve terkip etmişler. Çıkmış bir ilmi aruz. Aruzu bilâhara, Iranlı'lar benim- semiş;ş bu vezin nihayet bize intikal etmiştir. Lâkin, aruzu, bellibaşlı şairlerimiz, son on se- nedenberi oOtamamile terketmiş gibidirler. Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Faruk Nafiz ve Halit Fahri, aruzla yazan son şairlerdir. Türkçede kullanılan ikinci ve- zin, hecedir. Bu veznin milli vezin olduğu iddia ediliyor. Filhakika, halkın yaptığı türküler ve saire, bu vezin üzeredir. Hecenin dai- deve yavrusu, dudakları — Musikimiz ıslâha muhtaçtır, amma Amca Bey... ŞEHİR HABERLERİ Belediyede devam Muhiddin beyin dünkü teftişi ne netice verdi? Vali ve belediye reisi Muhiddin bey dün sabah saat 9 da bele- diye dairesine gelmiş, derhal mesaiye başlanmasını bildiren zili | çaldırmış ve bizzat odaları, ka- lemler teftişe başlamıştır. Muhiddin bey yaptığı bu ani teftişat neticesinde müdürler ve belediye erkânı da dahil olduğu halde (memurlardan (o çoğunun yerlerinde olmadıklarını görmüş, hattâ bazı odacı ve hademelerin de henüz daha daireye gelme- diklerini anlamıştır. Uzak yerlerde oturan ve ya sair meşru mazeretleri olanlar müstesna olarak bu teftiş netice- sinde vazifesi başında bulunma- yanlar tecziye edileceklerdir. Bu teflişten sonra Muhiddin B. nez- dine davet ettiği belediye müdür ve erkânile muhtelif şehir işleri etrafında görüşmüştür. Bu içti- mada devam meselesinin de görü- tahmin edilmektedir. ma kullanılan meşhur vezinleri şu esaslar üzerinedir: Şekil 1 — Her misra, yedi heceden ibaret olarak: Ak koyun meler gelir Dağları deler gelir Annesiz kuzuların! Başına neler gelir Şekil 2 — Mısra sekiz heceden mürekkep olacak ve her dört heceden sonra kelime bitmiş bu- lunacak : Küçük gemi — poupa yelken Vatanıma — gider isen Selâm söyle — dağlarına Yahut: 5-3 olarak mısra teş- kil edilebilir. Şekil 3 — On bir heceli mısra- lar ki, ya 6-5, ya 4-4-3 olarak takti edilir; yahut da, (ekseriya halk türkülerinde olduğu gibi) bunlar karışık kullanılır. Yani şairler, bu iki vezni karıştırma- maktadır. Misal: Karanlık bir gece — sabaha yakın Oguz'un üstüne — çöktü bir akın Yahut: Ben bir Türk'üm — Dinim cinsim — uludur. Şekil 4 — Mısra 4-4-5 olarak takti edilir. Şekil 5 — Mıra 7-7 olarak takti edilir. Şekil 6 — Mısra 4-4-4-3 olarak takti edilir. Bu altı şeklin haricinde hece vezni artık kullanılmıyor gibidir. Hece ve aruzdan maada, bir de, Nâzım Hikmet'in icatkerdesi olan serbes mısra vardır ki, bu, esasen vezin değildir. Vezinden muarra olarak ry#hme kullanmaktır. Bunu, mucidinden başka hemen hiç kimse muvaffakıyetle kullanama- maktadır. Tavsiye etmeyiz. Başka bir yazımda, kafiyeden de bahsedeceğim, muhterem şuara. (Va - Nü) rana Hudut haricine Iki heroin kaçakçısı daha çıkarılıyor İstanbulda Eroin ve saire ka- çakcılığı yaptıkları sabit olduğun- dan dahiliye vekâletinin kararile geçenlerde hudut haricine çıka- rılan Pol ile diğer arkadaşı hak- larındaki polis tahkikatı devam ediyor. Şimdiye kadar yapılan tahki- katta hudut haricine çıkarılanlarla alâkadar iki kişi daha bulunduğu anlaşılmıştır. Zabıta bunlari tesbit etmiş ve haklarında lâzım gelen tahkikatı bitirmiştir. Tahkikat neti- cesinde bunların da hudut haricine çıkarılmasına karar verilmiştir. Uskumru sürüsü Marmaraya geçti Uskumru Marmaraya çekilmiş- tir. Balıkçılık enstitüsüne ait ba- lıkçı gemisi bir kaç güne kadar Marmarada uskumru yatakları hakkında tetkikat yapacaktır. 1 Aylık abone 150 kuruş Muhterem karilerimize bir kolaylık Bugünden itibaren abone tarifemize 150 kuruş mukabi- linde bir aylık abonmanı da ithâl ediyoruz. Aylık aboneler bir gazete idaresi için fazla külfeti istil- zam ettiği halde sırf gazete- mizi okumak istiyenlere azami teshilât göstermek maksadile idaremiz bunu kabulde tered- düt etmemiştir. Gazetemize bir aylık abone kaydedilecek muhterem oku- yucularımızdan ricamız: 150 kuruştan ibaret olan abone ücretini müddetlerinin hilamından evvel ve vakti zamanında idaremize göndermek, Aksi takdirde gazete irsalâtında teahhur vukubulur ki bunu muhterem kari'lerimizin de arzu etmiyeceklerinden eminiz. AKŞAM ABONE ücretleri — Türkiye Ecnebi BEwELİK 1400 kuruş 3700 kuruş GArLIKE 759 >» 40 >» SArLırK 400 »; JAyLık 150 > wap” Abone ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş ku- ruşluk pul göndermek lâzımdır. Şaban 10 — Kasım: 43 S. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E, 1249 239 728 948 12 1,39 Va, 534 7,21 1211 1431 16,43 18,22 Balıkçılık Bombayla avlanan balıklar kaçak addedilecek Bomba ile balık avlamak usulü devam ediyor. Bu yüzden en zen- gin balık yatakları bile mahvola- caktır. Balıkçılar cemiyeti bunun önüne geçilmesi için başvekâlete, B. M. meclisi riyasetine, iktisat ve ma- liye vekâletlerine, Halk fırkası umumi kâtipliğine birer telgraf çekmiştir. Bu telgrafta bomba ile balık avlandığı takdirde balık servetinin mahvolacağı, acil ted- birler ittihaz edilmesi temenni olunmaktadır. Verilen malumata göre hükü- met kaçakçılık kanununu hazır- larken, bu cihete (ehemmiyet vereçektir; bombayla avlanan ba-* lıklar kaçak olarak kabul edile- cektir. Aynı zamanda bu gibi balıkçılara (Okaçakçı omuamelesi yapılacaktır. Darülaceze Tiyatro ve sinema hisseleri maktu olarak alınacak Darülacezenin ıslâh ve tevsii için Cemiyeti belediye âzaları ile hayrıhah kimselerden müteşekkil komisyon çalışmakta devam ediyor. . Bu hayır müessesesinin daha işe yarar hale getirilmesi için evelemirde varidatının arttırılması lâzım gelmektedir. Bu hususta muhtelif fikirler vardır. Evvelâ “ Darülacezeye yardım ,, cemiyeti isimli Obir cemiyet yapılması düşünülmüş (fakat (mevcutları haylı yekün tutan hayır cemiyet- lerinin para toplaraakta ne derece müşkülât çektikleri nazarı dikkate alınarak bundan sarfınazar edil- miştir. Komisyon âzalarının ekseriyeti şu kanaattadır: Darülâcezeye yeni varidat menbaı bulmak müşkül dür. Ancak bugün temin edilen varidatı daha masrafsız ve daha mukannen bir surette toplamak kabildir. Bunun için de yapılacak bir şey vardır: Tiyatro, sinema ve eğlence yerlerinden alınan Da- rülâceze hissesini bilet başından almayıp maktu surette almak. Eğlence (o müesseselerinin (o 1929 senesinde verdikleri Darülaceze hissesinin miktarları tespit edile- cek ve kendilerinden bu hisse bundan böyle maktuan alınacaktır. Bu suretle tiyatro, sinema, gazino müfettişleri ve tahsil memurlarına ihtiyaç kalmıyacak, bu teşkilâta verilen paralar da Darülâcezeye irat kaydedilecektir. Kaldırım âşıkları kederde Nezihe Muhiddin hanım istediği kadar: — Kadın polis olamaz!. Diye çırpınsın..” Ben gazetelerde kadın- ların polis olabileceklerine dair havadisi büyük bir memnuniyetle okudum. Hanımlarımızın muhak- kak ve muhakkak polis olmaları lâzımdır. Sokaklarda sarkıntılığın, kaldırım aşıklığının önüne geçmek için bundan iyi çare olamaz.. Polis hanımları en ziyade zabı- tai ablakiye kısmında çalıştırmalı. Bakıyorsunuz güzel bir hanım karşıdan sökün etti... Size de dikkatli dikkatli bakıyor.. Alıcı gözü ile... Hemen peşine düşüyor- sunuz.. Ve harfendazlık başlıyor... Fakat dildadeniz, enisi ruhunuz hemen ensenize yapışıyor: — Sen bana lâf attın ha... Yürü bakalım merkeze.. Ben hafi zabıtai ahlâkıye memuresiyim!. Haydi merkeze.. — Aman sultanım efendim... — Yooooo., Dinlemem... — Aman dildadem, enisi ru- hum!, — Yürü herif yürü! — Aman muhabbetli canım.. merhamet kıl.. Ş — Haydi.. Haydi merkeze !. — Meleğim, canım, ruhum.. — Sana yürü diyorum.. Şimdi iğnemi batırırım |. Ve mecbur oluyorsunuz yürü- meğe... Dahası var... Hanım işaret memuresi olmuş.. O'da zabıta işi ya.. Uzaktan elile kolile işaret ediyor.. Fakat siz bu işaretleri kendinize alınıp (başlıyorsunuz mukabil işaretlere... Göz kırpmalar, bıyık burmalar. el şakakta meçhul) ufuklara aşı- kane bakmalar, yere diz çöküp bir eli kalbin üstüne koymalar, bir elide! niyazkârane bir eda ile havaya kaldırmaklar... Ve bunlar- dan sonra yakalanarak merkezlere götürülmeler!.. Hanımların polis olması haberi bütün kaldırım aşıklarını mahzun etti.. Aman) hanımlarımız bir an evvel kırmızı apoletleri taksalar!, Hikmet Feridun Istanbul ve Izmirde parmak kursları açılıyor Dahiliye (o vekâletinin ( tensibi üzerine İstanbul polis müdiriye- tinde bir parmak izi kursu açıla- caktır. İzmirde bu hafta içinde bir parmak izi kursu açılmıştır. Kurs; zabıta memurlarına aittir. Bir dolandırıcı yakalandı Polis 2 nci şube müdiriyeti Mehmet Şakir isminde birisini yakalamıştır. Bu adam bazı cemiyetler namına dolandırıcılık yapmakla -maznun- dur. Mehmet Şükrünün bu şekilde bir kaç cürmü tesbit edilmiştir. Polis müdüriyeti: tahkikata devam etmektedir. we Canım (Acem aşiran)!.. İ Amca Beye göre... .. Nefis (Hicazkârı Kürdi) !... .. Elini vicdanına koy da söyle Amca Bey, bunların ıslâh edile- cek neresi var? A. B. — Isimleril..