Akşam 17 Kânunuevvel 1931 Tarih sahifeleri Kadınlar saltanatı ,Üçüncü Sultan Murat sarayının iki imparatoriçası; kadın vezirlerin marifetleri! Kadın düşmanı sadrı- azam Lütfi paşa ile karısı Şah Sultan macerası Üçüncü Sultan Murat H. 996 senesinde bütün mübarek gece- lerde memleketin her tarafında “minarelerde kanadil ziyasile âlem münevver olmak âdet ,, olmasını ferman eylemişti. Haiz olduğu “ zıllullah fılarz ve halifei ruyi zemin, sıfatına lâyık bir surette dine ve peygambere böylece nurani bir hürmet eseri göstermiş oluyordu. 110,000 altın sarfile Kâbe ha- reminin sakfını mermer sütunlar- la takviye ve kâbeyi tamir ettir- mişti; sürreye binlerce flori ilâve eylemişti; Medinede bir medrese, Manisada bir ca bir medrese, .bir darüşşifa, bir imaret, bir mektep yaptırmıştı. Hayır ve hasenata gösterdiği bu meyil karşısında “ kulluk içabı,, Sultan Muradın zaıfları da var idil Yalnız onun hayır ve hasenata meyli devleti takviye etmiyor, zaıfları ise inhitatı tesri eyleyordu. * .. Sulan Muradın kadınlara iptilâsı saltanatının tekmil tarihini kaplar; muhteşem sefahet devrinin son- larında (o kadınların (o hakimiyeti kuvuetlenir. Kanuni devrinde Hurrem Sultan tarafından Otemeli kurulan bu .kadınlar saltanatı bu senelerde artık bütün şaşaasile tezahür eylemektedir. Muhteris devlet erkânile ka- dınlar pençesinde zebun kalan bu padişah devlet umuruna en ziyade gözdelerinin keyif ve heves- lerini yerine getirmek için müda- hale ediyordu; emir ve hareket- lerinin çoğunda bir gözdesinin işaret ve arzusu müzmerdi. Fikir ve reylerindeki sebatsızlık kadın- ların icra ettikleri tesir ve nüfu- zun eseri idi. > Sultan Murat üzerinde haremi haricinde zaman, zaman Hoca Ataullah ve Sadeddin efendilerin, Şemsi ve Dogancı Mehmet paşaların, defterdar Öveys Çelebinin, şeyh Sucaın, * şeyhülislâm Kadı zade Şemseddin Efendinin onufuzları cari olmuştur; ancak nüfuz tera- zisinde harem kadınlarının yumu- şak ve narin elleri daima ağır basmıştır! Snltan Murat sarayında birisi tacdarın pek hürmet ettiği validesi Nurbânu Sultan, diğeri ömrünün sonuna kadar ilk göz ağırısı olmak imtiyazile meveddetini kaybetmi- yen haseki Safiye Sultan olmak üzere iki imperatoriçası var idi. Nurbânunun vefatından Oo sonra Safiye Sultan haremsarayın haki- miyet tahtında rakipsiz kaldı. Kâhya Canfeda kadın hayatı zevkperestane ve mariz bir has- sasiyet içinde geçen padişahın herişe" mahrem 've'imütemen bir harem © veziriâzamı © hükmünde idi; Canfeda kadıri' sultân Murada o kadar sözünü geçirir idi “ki sarayda büyük “nüfüzile 'meşhür kapı ağası Macar hadım Gazenfer âğa bile padişahı istediği yola getirmek için bazen onün vesâ- tetine müracaata mecburiyet his- seylerdi. Vekilbarç Razıye “Kadın dâ'ha- remide ikinci vezir makamında idi. Saray haricinde erkeklere'yap: tırılamiiyacak “işleri “Nürbânuhün RR ink ii si Nurbânu Sultanın himayesinde Istanbul gümrüklerini ele geçiren Hıraça ile Yasef Nasi büyük ticari muamelere girişirlerdi. Sarayın harem erkânile samimi münasebette (o bulunan (o Kira Valide (o Nurbânu oSultan ile Venedik sefiri Loranzo Bernardo arasında vasıta idi; mansıp alış verişine de karışırdı; memuriyet isteyen ekâbir (kemâlihürmetle kendisine müracaat eylerlerdi. Lamartin Kiranin sarayda aşk işlerine de parmağını ve dilini soktuğunu yazar. Kira bilhassa saray harem dairelerinin sarfiyatı sayesinde yükünü yapıyordu. Ser- veti. hekkında Selâniki tarihinde şu malümat verilmektedir: (Melune haremi hümayuna inti- sap ve ihtisası, gümrükler ema- neti hasebile o kadar cevahir cem eylemiş idi ki tadat ve vezne - Üçüncü Sultan Mehmet zamanın- da katlinden sonra- imkân olmadı. (Bunlara kıymet ve beha yetiş- tirmek muhal alduğu zahir olma- sile bulundukları yerlerden zapt ve kabz olundukça padişaha irsal ve isal ediliyordu. Emtia behasın- dan başka nükudu 500 yük akçeye - şimdi tahminen 200000 altın - baliğ olduğu ve h.1008 mevacibini edaya kifayeti tahmin olundu. 42 yerde emlâki defter olundu; gemi- lerdeki ticaret mali ve sermayesi de ahzolundu.) Nurbânu ve Venedikli Safiye Sultanlara hizmetle istediği zaman saraya girip çıkan, gümrükleri iltizam ederek, memuriyetler sata- rak Karun kadar zenginliğile şöhret kazanan bu kadın devletin dahili ve harici siyasetinde sene- lerce müddet gizli ve ehemmiyetli rollar oynamıştır. Bu zamanda yaşamış olsaydı Kanuninin vezirazamı ve, hemırkı Ayas Paşa ile taban tabana zıt olarak, şiddetli kadın düşmanı Arnavu Lütfi Paşa bile kadınlara karşı dil ve el uzatmağa cür'et edemezdi! nŞabemret oğlanlara münhemik,, olan ve “nisaye mağlup olmayıp şer ve mekirlerinden emin,, olmaği düşünen Lütfi Paşa karısı Kanu- ninin kız kardeşi Şah Sultandan kadınlığa ait bir niza yüzünden iftirak eylemişti. Lütfi paşa Şah Sultan ile evle- nince “ suihulkuna binaen,, bir hafta bile “müdara ve hüsnü im- tizaç,, etmemişti. O günlerde bir fahişe “er ile, tutulur; paşanın emrile siyaset esnasında fahişenin vücudunda cürüm yeri oyulur! Bu “ biedebane muamele ,, ta- vaşi lisanından hâlilesinin ,, kula- ğına isal edilir. O gece musahabet ederken Şah Sultan kocasına biraz itab ile! — Kangı vezir zamanında bu yüzden keşfi avret kılınmıştır ki senin asrinda ola! Yollu * nasihat etmek inatçı Lütfi paşa ise — Minbât' kangı' zaniye “elime girerse''ol yüzden siyasetim mu- karrerdir! diyerek karar ve “icraatında isa- betini * teyitten” feragat etmez; münakaşa “ Hararetleriir; nikayet Şah Sültan ; hiddetlenir; kocasını - Sen bir muanid ve zâlimi biğ- a ii 5 ee 5 xe ağa 12 yl ster ; Tunadaki altınlar Bir metro mikâbı kumda yarım gram altın varmış! Peşte Ziraat müzesi kütüphane memuru Henri Paitkerti ortaya attığı bir mesele bütün Avusturya, Macaristan, Sırbistan ve Roman- yayı alâkadar etmiştir. Bu zatın söylediğine bakılırsa Tuna nehrinin kumlarında çok miktarda altın tozu varmış. Umumi harp Almanlar Sirbistanı işgal ettikleri zaman kurdukları makinelerle günde 400 mark mas- rafla iki kilo altın çıkarmışlar. Paikerte göre Tuna nehrinin yukarılarında bir metro mikâbı kumda yarım gram altın vardır. yapılan hesaplara göre bu hava- lide milyarlarla liralık altın tozu varmış.. Kütüphane memurunun iddiasına göre bir zamanlar Macar maliye nazın Vekerle de bu mesele ile alâkadar olmuş imiş. Şimdi Tunanın kumlarından altın çıkar- mak üzere bir şirket teşekkül edeceği tahmin olunuyor. Lehistanın mebusu Yeni tahririn neticesi henüz belli değil 9 Kânunuevel gecesi Lehistanda umumi yeni tahriri nüfus yapıl- mıştır. Bunun neticesi çabuk an- laşılmıyacaktır. Bundan evvelki tabriri nüfus 1925 senesinde yapılmıştı. O ta- rihte Lehistanın nüfusu 30000000 kişiye baliğ olmuştu. 1921 senesinde Lehistanın nüfusu 27,193,000 kişi olduğuna nazaran dört sene içinde Lehistanın nüfusu takriben üç milyon oluyor. Lehistanın payıtahtı Varşovanın nüfusu 1921 senesinde 936,000 kişi olduğu halde 1925 senesinde 1,002,190 kişiye baliğ olmuştur. Akalliyetlerin miktarını tesbit için yeni bir usul tatbik edilmek- tedir. Evelce efradın milliyetini ve mezhebini göstermesi mecburi idi. Halbuki .bu karışık bir şey olduğundan akalliyetlerin miktarı bundan anlaşılamıyordu. usule göre efrat yalnız iktifa Yeni ana lisanını » söylemekle muma mahsus konferans C. H.F. Kadıköy kaza idare heyetinden : Cümhuriyet Halk fırkası Kadı- köy kaza merkezinde 18/12/932 Cuma günü saat onbirde ticaret odadası raportörlerinden Hakkı Nezihi Beyefendi tarafından milli tasarruf ve iktisat hakkında bir konferans verilecektir. Arzu eden zevatı muhteremenin teşrifleri rica olunur. an manın ayara bu hakarete tahammül ede yerek bozdoganına - doyan başlı topuz - el vurur ; .“ Zumunca Sultanı darp ve tedibi caiz ,, görür; Sultanın harem ağaları ve cariyeleri 'üşüşür; “veziri galizi sille ,, ile dışarıya sürerler! Keyfiyet kanuniye arzolunur; o da hemşiresinin talebine binaen nikâhın feshini münasip addeyler. Lütfü.Paşa sadaretten de infisal eder... . Bu . hadise kadınlar saltanatı devrinde olsaydı kadınlığa , karşı saygısızlığı, ve tecavüzü yüzünden celbedeceği kin ve nefretle Lütfi paşa yalnız menku' biyete uğra- nâklamuhakkak yaksını kurta- ramazdı | Süleyman Kâni Tashih: Akşamın 3 kânunuev- vel 1931: nüshasındaki makalemde üçüncü Sultan Murat-zamamnında an ui VV / — meydan alan tarikatlar arasında İzmir mektupları »Ya, demek bizde bu da varmış, haberim yoktu,, Izmirde yerli mallar alayı büyük bir alâka ile seyredildi Izmir 12 ( Hususi ) — Bugün, Iktisadi seferberliğin birinçi mer- halesindeyiz. Bütün İzmir büyük bir alâka ve heycan içinde... Her kes; İktisat ve tasarrufun mana ve ehemmiyetini, zaruret ve lüzumunu kavramakta biri birile yarış ediyor gibi. Kemeraltı caddesinden; yerli malları alayını seyrediyoruz. İçi- mizde: — Ya, demek ki bizde ;bu da çıkıyormuş.. Vah vah vah, haberim yoktu! — Bakın şunun güzelliğine ve sağlamlığına.. — Şimdiye kadar hep propa- gandasızlıktan kendi kendimizi anlayamadık! Diyenler pek çok.. Otomobiller, arabalar, tıklım tıklım yerli mal ile dolu... Herkesi alkışlayor, her kes içinde derin bir zevk ve gurur duyuyor. Bende onlar meyanında,. Kendi kendime: — Bu alâkayı fili sahadada ispat edersek ne mutlu? Diye düşünüyorum.. Davul, zurna, muzika görültüleri ile şehir çınlayıp oduruyor.. Yerli malı elbisesi olanlar, birbirlerine el- biselerinden bahsediyorlar... Alay ve halk jandarma mek- tebi avlusunda toplandık. Nutuk- lar başladı: Evelâ lise talebesinden Perihan hanım çıktı.. Nutuk çok güzel ve tesirli.. Samimiyetle alkışlayoruz. Perihan hanım, kuvvetli ve nefis bir hatip heyecanile samiine hitap ediyor.. İşittiğime göre bu nutku ayni mektepten Nevvare Ahmet hanım kaleme almış.. Bir az sonre hitabet kürsüsünde vali kâzım paşayı görüyoruz. Paşa malüm belâgat ve selâsetile hal- kın hislerini, harekete getiriyor. Heyecan artıyor. Vali paşa, bir çok vecizeler ve fıkralardan bah- sediyor. Alkış devamda.. El şakir- tıları ortalığı istilâ ediyor.. Nutuk bitiyor. Alay, alkışlar arasında birinci Kordona teveccüh ediyor. Ve ileride dağılıyor.. Akşam Halk evinde ve sair yerlerde konferanslar ve tezahürat var.. Bu haftayı bir mefküre haftası edineceğimiz mmuhakkak.. Yalnız yukarıda işaret ettiğim gibi lâfta kalmasın... Heyecanlı bir futbol maçı Dün Alsancak sahasında iki heyecanlı maç seyrettik: 1 — Göztepe - Türk spor, 2 — K.S.K- Altın ordu maçları. Birinci maç, beraberlikle bitti. 2-2 Ikinci maç, çok alâka ile karşı- landı: Her iki takım da genç ve ayni zamanda şiddetli bir rekabet içinde... Karşıyaka kadrosunda Ibrahim ve, Esadı göremiyoruz. Mütekabil hücumlar.. Altınordu, sağdan işliyor: 'Sağ açik Sait için, herkes taktir izhar ediyor: Seri, enerjik, ayağına ve kafa- sına hakim genç -bir oyuncu.. Karşıyaka'da çok muntazam inişler yapiyor.. İyi paslaşmaları zevkle seyrediyoruz.. Altın ordu- nun 'bir hücumunda Saidin sıkı bir şütü ve ilk gol... Oyun açılı- yor ve süratleşiyor. Altın ordu daha canlı.. Mukabil hücumlar, iki takımın müdafaa kuvvetleri karşısında kırılıyor. K. 5. K. dan Lütfi bir sakatlık geçiriyor. Takı- mın kuvvetli bir elemanı olan Lütfi'nin “boşluğu çabuk hissedi- liyor.. Lütfi bilâhare gene oyuna devamediyor... Bu aralık Altın ordunun ikinci golunu görüyoruz.. Birinci devre- de bitiyor... ilkinci devre daha canlı ve bir azda asebi.. Karşılıklı iki firikikten iki takım 'da istifade edemeyor.. Karşıyaka hücumları artmakta.. Sol açık Şevki, iyi bir fırsatı ka- çıriyor, faka bir az sonra telafi ederek Fikrete bir pas veriyor. Fikretin derin bir şütü ve muka- bil ilk göl.. Dakıka 20.. Hakem altaylı Hüseyin bey, Karşıyaka müdafii Lütfinin bir hareketi penaltı cezası ile karşılaştırıyor. Bağrışanlar var: — Yanlış, yanlış!... Bilâkis Al- tınorduya favul cezası verilmeli!.. Hakem, kanaatinde musır.. Ceza tatbik ediliyor.. Altınordu lehine 3 :üncü gol görülüyor. Heyecan artıyor. — Altınordu müdafaaya çekilmiş bir vaziyette. Kaleci, bir çok şütleri kurtarıyor.. Hakem; Altınordu müdafilerinden birinin ceza sahası dahilindeki bir hareketini göremiyor.. Görey- di, penaltı cezası vardı.. Hava kararıyor.. Buna rağmen oyun devamda.. Nihayet Altınordu; 3-i galip... LZ 5 Amerikadan İzmire gelen tavuk ve horozlar Amerikanın Rokfeller müeese- sesinden İzmir vilâyeti arı ve kümes hayvanatı cemiyeti namına yirmi damızlık Rod Aylant cin- sinden tavuk ve horoz gelmiştir. Kontenjan listesinde sarahat ol- madığı için tavuklar gümrükten çıkarılamamaktadırlar. Slavya - Miuhtelit maçı Müsabakamız 8 Könunneyiiel 98! tarihli nüshamızdan itibaren başlıyan Hediyeli müsabakamızın EE Sualini sorduk, Sualler bitti. 5 sualin cevaplarını, cevap varakasına yazın ve beşini birden kesip: , (24 Kânunuevvele kadar Akşam spor müsabâkası dairesine gönderiniz? Ahmet Hicabi halı ticarethanesi Antika Gördös, İsfahan, Keşan, Kirman halı ve seccadeleri - Her nevi. Türk ve İran halıları. Bai Simdiki müsait! fiatlardan istifade Sahek evinize lâzım olan, halıları.» ticarethanemizden, şeraitle edarik edebilirsiniz. suw Garsuvikebir. Sa allar iv, di)