e— İ7 Şubat 1930 Dedikodu: KeET Akşam d Sahife 3 a M BEâe çarpgprdlmm İşsiz adam ŞEHİR HABERLERİ Nişangâh / Ahmet Nuri Bey, sınıf arka- daşlarımdandır... Fakir bir aileden olduğu için mektepte meccanen okurdu. Mezun/ olduk.. Aradan ©n sene geçti.. Ahmet Nuri'ye ne zaman rastgelsem: — Orf, ol birader, —serma halimi derdi.- Ben, ne bedbaht adamım... Siz hepiniz birer iş buldunuz Halbuki, ben zavallıcık zim... Hiçbir yere kaplanamadım... Metelik tutmiyorum ... Bereket, Aarkadaşlar yardım. ediyor... 420 Fazıl'la 277 Adnan bir elbise 702 Nuri gömleklerimi, acddin — potinlerimi,. 62 Fuat iç çamaşırlarımı temin edi- yor... Zaten öğle yemeklerini 445 in lokantasında — yerim... Kahvaltı ile akşam yemeği para- sını ve tütün mütün cepharçl 720 ile 960-dan ve 568-den temin ediyorum... Lâkin şapkam pek eskidi — Eh, ben alıvereyim bari.. Ne olacak! Kirk yılda bir şapka mapka aliverirdim. Neticede, Ahmet Nuri, terle- miz, karnı tok, sırtı pek, geçinir dururdu. Bir gün, sımıf —arkadaşlarımın | bir şahadetname tevzii yildönümü | | sana bir şapka müsamseresi oldu. Hepimiz birden şu karara gel- dik: Ahmet Nuri'ye bir iş bul: duk. N & Netice ne oldu, biliyor musu- nuz? O tirendaz, o temiz kılıklı, herşeyi o gicirgicir — yepyeni | Ahmet Nuri, bir. süflileşsin; bir | Pejmürdeleşsin... | Aman brel Sanki idi de şimdi iş Çünki, artık ancak kendi yağile kavru- hiyor; ve, işile gücile meşgul olduğu için şahsına fazla itinaya vakti yok... Ba misalden sonra, artık kalık | ve kıyafete bakıp da bir insanın mevkü içtimaisini anlıyamaz ol- dum... “İyi bir kılık iyi bir tavsiye mektubudurl, derler. Buna ina- namıyorum. | (Dedikoducu) Münir Hureddin kanseri Kiymetli musikışinasımız Münir Nureddin beyin geçen akşam Fransız tiyatrosunda bir konser verdiği yazılmıştı. Bu konser, leyenler. üzerinde - fevkalâde bir tesir yapmıştır. Bir çok maruf imzalarla al- dığımız bir mektupta Münir Nu- reddin beyin konserinin bir daha Pek az sonra yüzündeki bayret | ifadesi takdire tahavvül etti, mem- 'nun memnun, heyecanlı heyecanlı gülümsedi... O locanın yanında oturuyordu.. Ben de - iskemlemi Despinanm locasına yaklaştırdım. Sırt sırta oturuyoruz gibi.. Hattâ bir aralık madam sahnede Safo rolünü temsil eden madam Sesil Sorelin — ar ik — hareketlerine aldırış etmiyerek- sıtlarımız bir- birine değdirdik. Göz ucu ile mütemadiyen Des- | pinanın locasını tetkik ediyordum.. | Biraz sonra şık giyinmiş ihtiyarın Ziftlenme işi Ameliyata rutubet bittikten sonra devam edilecek Babıâli ve Ankara caddelerine Konan ziftler az bir zaman sonra bozulduğu ve boş yere masraf yapıldığı bir çok defalar yazıldı, Bu neşriyat şehremanetinin de bu nazarı dikkatini celbetmiş, caddeler üzerindeki ve ziftler muayene edil Emanet fen heyetinin kanaatına göre ziftlenme ameliyesi rutubetli yapıldığı için taşların arasındaki ziftler, az Şehremaneti bu işin müteahhidi | sabik — şehrei Haydar beye rutubetsiz havalarda devam edil- mek üzere inşaata nihayet verik tebliğ etmiştir. Ziftlenme ameliyatına — havalar — isındıktan sonra başlanacaktır. Şişli - İstinye caddesi Şişliden İstinye garajına kadar olan yol, bundan evel inşa edil- mişti. Yolun İstinye iskelesine kadar devam eden kısmı da ihale edilmiştir. Bu hafta içinde inşaata başlanacaktır. Bu suretle Şişliden İstinyeye kadar cadde katranlı olacaktır. Balıkçılık Bir kısım balıkçılar Romanyaya gidiyor Şehrimizde balıkçılık işi olma- dığı için bir çok balıkçılar Re- manya ve bulgarist: Bu hafta i çinde yirı kişilik bir kaç kafile köstenceye gitmiştir. Bu balıkçıların ekserisi karade- nizden buraya iş yapmak - için gelmişti. Geçen sene de bir çok balık- çılar Romanyaya gitmişlerdi. Fakat Romen — balık tacirlerinden - bir kaçı balıkçıların parasını verme- miştir. Bu sene aynı vaziyetin tekerrür etmemesine dikkat edilmektedir. Bu hususta balıkçılar cemiyeti iktisat vekâleti nezdinde teşeb- büsatta bulunmuştur. Bu sene Romanyaya gidecek balıkçılar Köstence konsolosumu- za müracaat edeceklerdir. Konso- Tosumuz balıkçılara emin tacirler li roman No: 78 da kim olduğunu anladım. Bu Cavidenin — kayın biraderi — idi. Çünkü elmanm yarısı Refik bye, yarısı locadaki adam... Perde arasında bakışmanın kânı yoktu.Birbirimizi rahat rahat doya doya seyredebilmek - için piyesin başlamasını” bekliyorduk. Bir aralık Despina yanınndaki erkeğin kulağına iğilip bir şeyler söyledi.. Bunun üzerin Refiğin kardeşi — dışarıya çıktı. ve Despina locada yalnız kaldı: — Kemal. — Söyle.. Balıkçılar ve hava Balıkçılar rasataneye itimat etmiyorlar Geçende bir balıkçı havanın çıkmıştır . Bu seferde balık- çılar cemiyeti reisi — Ahmet B. kar yağmı yacağını göylir —— Balıkçılar yör. Ahmet B. — Cemiyeli reisi Tasatanenin, — Ahmet bey rasat merkezlerinin hava raporla- rından şikayet ediyor. Bilhassa Fatin beyden şikâyetçidir. Ahmet B. hava raporları hakkında diyor — Biz balıkçılar olacağını daha rasatanelerdel daha sahih haberler verirdik. ir aZ parası - olunca rasat merkezi havanın ne merkezleri hava rapo- runda rüzgârın poyrazdan ese- ceğini haber verirken kar yağa- cağını” bildiriyor. Kar yağdığı zaman poyraz esmez. Şimdiye kadar poyrazla kar görmedik. Kar ne zaman yağar bilirmi- siniz? “Rüzgâr — batıdan — estiği zaman. Halk şarkıları çok rağbet görüyor Konservatuvar. tarafından top- Janan halk şarkıları Melek sine- Umasındaki atelyede plaklara alı Biyor. Plakları doldurmak Paris'ten bir ses mühendisi gel- Mühendis burada işini bit dikten sonra İspanyaya gidecekt Konservatuvar larafından top- lanan halk şarkılarının plakları pıyasada çok rağbet görmüştür. Şimdiye kadar piyasada halk şarkılarından 105 bin plak satıl mıştır. Bu sene halk - şarkıları / inde en çok tutunan plak Kayseri - şarkısıdır. Geçen sene Bebek türküsü çok tutunmuştur. | n isberi | Rıihtim şirketile hamallar arasında ihtilâf Rıhtım şirketile hamallar ara- ilaf çıkmıştır. Rıhtım ihtilafın halli için ticaret odasına müracaat etmiştir. Ramazan: 27 iİmsâk K6 ZB İlondi 12445 VA 40 B kşam — Yatsu leşmişsin... — Ya sen.. Herkes sahne ile alâkadardı, çıplak kolunu İocanımı kenarına koydu, Evvelâ kolunu koluma dayadı. Sonra elini benim lo- cama sarkıtarak / elimi — tuttu, manikörlü tırnakları ile avucumun O gece Refik evinde yaptığım gibi bir az iğilerek Despinayı yene kok- ladım.. Oh, nefis bir koku.. Ama cinayet gecesi sürdüğü gibi Ca- videnin kokusu değil.. — Kemal.. — Ne var cicim.. — Bu gece muhakkak seninle birleşip uzun uzun konuşmalıyım. — Ne zaman, nerede buluşa- cağız. Despina — Hayı an düşündü, sonrat kaçalım... De Liman şirketi —| Senelik içtima için hazırlık yapılıyor Liman şirketi yakında - senelil içtünamı aktedecektir. Bu içtima- da idare meclisi şirketin bir senelik mesaisini izah edecektir. Şirketin içtimama maliye vekâleti nanına bir heyet Haber aldığımıza göre bu he- yet içtimadan bir kaç gün evvel bu seneki temettüü geçen sene- den az olduğu anlaşılıyor. Şirketin bir senede temin ettiği varidat 2 milyon küsur Jıradır. Masrafta 2 milyona — yakındı. Geçen sene şirketin safi hasılatı 190 bin Tiraydı. Bu miktardan daha az olmasının se- bebi motor, düba 'gibi vesait satın alınmasıdır. Mamafih şirke- tin diğer bir takım masrafları da sene bu olduğu söyleniyor. Bundan başka memur kadrosu- 'nun da geniş olması nazarı - dil kati celbetmiştir. Memmur masrafı 395 bin Jiradı Türkiye - Fransa İmza edilen dostluk mua- hedesinin başlıca ahkâmı | Türkiye - Fransız dostluk mu- ahedesinin imzalandığını yazmıştık. Bu muahedenin ilk — maddesi şadur: | Türkiye ve Fransa, bu iki dev- letten biri muslihane tavru vazi- yetine rağmen bir veya mütead- dit devletler tarafından tecavüze bitaraflığa Miiabedenin diğer medldli MN mi uzlaşma / komisyonuna, ihtilâf vukunda beynellmilel adalet diva- mna gönderilecek maddelere, teş- kil edilecek uzlaşma komisyonunun vazife ve göreceği işlere aittir. Emanetin 930 bütçesi Bazı refiklerimiz, şehremaneti> | 'nin 1630 bütçesinin ikmâl edilerek cemiyeti belediye bütçe encüme- yordu. Yeni bütçe müdüriyetler tarafından tanzim edilmiş, fakat henüz encümeni emanet tarafın- || Hayretle sordur — Olur mu ya?.. — Neden olmasın?. Ya senin pinpon... Aldırma.. Tokatlıyana şeker- leme aldırmağa gönderdim.. — Biz çıkarken, görmez mi? — Hemen çıkar bir otomobile atlarız.. Ondan sonra yallah... Despina evvelâ nazik nazik ko- | nuşurken gittikçe apaşlaşıyordu. Bir aralık tamamile eski Despina oldu ve böyle “yallahi, diye ko- | nuşmağa başladı... | — Peki, yallah diyorsun amma.. Otomobile bindik.. Ondan sonra nereye gideceğiz? — Nereye istersen., Gözümüz — Peki despina, dedim, nasıl istarsen... Oturduğu kanapenin arkasına Şu dünyada hadisattan, olan bitenden öyle güzel istifade edene ler var ki sormayın... Dün gece - Şehtade - bayma üt Tiyatroların sinemaların, in arasında nişan atılar nazarı — dikkatimi Sıra sıra saçmalar dükkânın önünde asker sivil, çoluk çocuk bir çok nişancı tüfekler, kutu kutu ellerindeki “tüfekleri - omuzlarına dayamışlar, başlar yana iğilmiş bir göz kapalı nışan alıyor! Bir aralık gözüm nişangâhlara işti., Bir sürü şekil.. İstanbülan mühtelif semtlerine ait resimler, muhtelif sanat erbabına ait dükkâr resim-leri. Bakıyorsunuz nişangâh- lar arasına küçük bir demirci dül kânı, Bir örs, örsün yanında l demirci... Eğer nişan atanlardan biri isabet ettirir de saçma bu demirci dükkânına vurursa, de- mirciler karekete geliyor ve eller deki çekiçleri örslerin üzerine indirmeğe başlıyorlar. Yahut — çıngıraklı Baş görüyorsunuz... bi kuvvetile çıngırağını çalıyor. Nişagâhların arakadelaldii köprüsünün mukavvadan yapılmış bir küçük nümunesi vardı. Ama bütün - teferruatına - kadar tıpkı tıplası Üzerinden tramvaylar, otomo- biller, insanlar geçiyor.. Her şeyi tamam.. Yanımda kısa boylü bir asker köprüye nişan aldı.. - Bakalim-me olacak diye dikkatle - gözlerimi açtım.. Nişancı tetiği çekti... Çat.. Saçma tam köprünün ortasına isa- bet etti.. Köprü ortasından ikiye 'e karşıdan karşıya kibrit Feribotların müsademesini mi istersir e nize düşenleri mi istersiniz.. Dolu. Bu feci manzarayı fazla gör: meğe tahammül edemedim.. Ken- dimi dükkândan dışarı attım.. Hikmet Feridun İDARENANE — aemasluk sokağı Telgraf adeesi “Akşam, istanbul, Telefon © yazı. İşleri. içim ist 1636 v HU Cönderilen yanlar, sehiDins tt eh ABONE ÜCRETLERİ Türkiye içini Seneliği 1100 aliı aylığı 90D, ç aylığı 500 kunuş. Fenebi emleketler için » Seneliği 3009 alı Aşlğı 1600, üç aylığı 900 kuruştur. gelişi gözel attığı mantosuna bü- ründü, ayağa kalktı.. — Hayı Locadan çıktık, koridorda kur lağıma fısıldadı — Ben önden arkadan - gel irleşelim... BÜi zdım geriden onu takip etmeğe başladım.. Dediği gibi kapının önüne kadar birbirimiz. idiyorum... Sen Kapımın önünde den ayrı bulunmağa tahammül edemedik. — Pasajda — buluştuk.. ikmaz Despina içeriye girer |girmez otomobilin bütün perdelerini kapattı, elektriğ söndürdü şoförün dikiz aynasına aldırış etmeden boynuma atıldı: Kemal — Ne var cicim? (Mabadi var)