15 Ocak 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

15 Ocak 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kocalarını öldürenler Koca katili macar kadınlarının muhakemeleri hitam buldu Koca katillerinden ikisi idama, altısı müebbet küreğe digerleri muhtelif cezalara mahküm edildiler | | Budapeşte .cinayet mahkemesi kocalarını zehirliyen 100 kadının amuhakemesini bitirmiş ve kararını vermiştir: Muhakeme / safahatın- dan anlaşıldığına nazaran bu tüy- leri ürpertici cinayetler şu surette “ gapılmıştır. Peşte civarında bir küçük köy vardır: Nagyreo köyü... Son zamanlar- da bu |köyde |bazi. esrarlı ölüm hâdiseleri olmuştur. Bu esrarlı ölümler hep karısı ile geçineme- yen kocaların başına gelmiştir. Meselâ zevcesi ile yıldızı barışa- mıyan bir koca günün birinde hastalamıyor ve bir (müddet yaşa- dıktan sonra ölüp gidiyor.. lik zamanlar bu hal pek o ka- dar nazarı dikkati celbetmemiştir. Lâkin bu ölümler tevali edince ağızdan ağıza dedikodular başla- mıştır. Erkekler arasında müthiş bir haber çıkmıştır: — Köy kadınları el birliği ile yapmışlar.. Hepsi kocalarını zehir- leyeceklermiş!.. İşte bu korkunç havadisin ku- laktan kulağa dolaştığı bu zaman- larda Nagyreo .sinin baş mugannisi bir gece sarhoş olarak eve gelmiştir. Baş muganninin karısı buna fena halde kızmış: — Utanmıyor musun be adam. Bu kadar şarap içecek ne vardı?. diye bağırıp çağırmış ve tehditkâr biz tavırla: — Bir daha seni böyle görür- sem halin fenadır .. demiştir. Bu #öz baş muganninin midesini bulandırmış, köydeki dedikodular da hatırına gelince biçare adam mvanadan — çıkmıştır. — Muganni karısının adam akıllı sikıştirmiş, kadın evvelâ bir şey söylemek istememiş, lâkin sonra her şeyi itiraf etmiş ve demiştir ki: — Evet köydeki bütün kocala- rın hayatı tehlikede.. Biz bedbaht evceler bir cemiyet yaptık, hepi- nizi öldüreceğiz.. Ne zamandan beri madam Zalo seni öldürmem için beni teşvik ediyor... Bunun için bana bir yerden de 80 gram arsenikli zehir getirecek... Bu sözler üzerine Baş muganni yelyepelek jandarma — dairesine koşmuş, karısının - söylediklerini birer birer anlatmıştır. Madam Zalo jandarma dairesine getiri- miş, yapılan istiçvabında : Koca katillerinden bir kısmı söyliyor amma ben ona zehir bu- lacak değildim, 80 gram zehiri ona Tozekas iminde bir ebe tedarik edecekti... demiştir. Ya- pılan tahkikat neticesinde madam Zalonun bir müddet evel hem kocasını hem de erkek kardeşini zehirlediği anlaşılmıştır. Madam Zalo kocasının - geçimsizliğinden öldürülmüştür. Erkek kardeşine gelince... Madam Zalo onu niçin öyle anlatıyor : — Kardeşimin benden başka kimsesi yoktur. Onum için beni pek severdi. Kendi mele oldu- gundan hayatını sigortaya koy- durtmuştu. O ölürse sigortadan ben epice para alacağımı düşün- düm ve onu zehirledim... Bu ifa- deden sonra ebe Tazekas tevkif edilmiş, lâkin fevkalâde - soğuk- kanlı olan bu kadın jandarmaya verdiği ifadede yaptığı cinayet- lere daif tek kelime söylememiş- tir. Ebenin evi aranıldığı zaman gişe şişe zehirler, külliyetli mik- tarda arsenik bulunmuştur. Jandarma — Üç gün daha dişini sık — Muganninin karck doğru | zehirliyen hanım, — Sen de her zaman böyle söylersinl. — Evet ama bu defa ( Akşam) gazetesine bir küçük ilân verdimi. | bahçenin muhtelif yerlerinde pro- ter kadınları da ele geçirmek için ebeyi bir müddet serbest bırakmıştır. Ebe Tazekas hapisten çıktıktan sonra hemen komşu komşu dolâşmış ve yapı- lan tahkikatta Tazekasın uğradığı evlerde oturan bütün kadınlarını zehirlediği anlaşılmıştır. Bunun üzerine köyün mezarlır ğında hafriyat yapılmış; ve son- zamanlarda -ölen adamların me- zarları açılmıştır. Kabristanda bir mürg-yapılmış vo çıkarılan ceset- lerin arsenikle öldürüldüğü anla- şılmıştır. Zehirlenen 100 kocanın karısı yakalanmış ve bunlar verdikleri ifadelerde kendilerine zehiri de Tazekasın sattığını söylemişlerdir. Yüz kadın adeta kendi araların- da hafi bir cemiyet teşkil etmiş- lerdir. Bu katil kadınların kırkar kır- kar muhakemeleri - yapılmış ve idama, altısı müebbet reğe, diğerleri de mühtelif ceza- lara çarpılmışlardır. Bu dava Avrupada büyük bir idaresi kocalarını | heyecan uyandırmıştır. | rupada noel tatilleri on beşegün Montekarlonun Montekarlo 6 (Hususi) — Av- | kadar devam eder. Bu müddet zarfında hemen hemen herkes / yakın yerlere seyahatlere çıkar. 'Bir çoklarının eğlenmek için Parise yollandıkları bu günlerde ben bol güneşinden istifade etmek maksadile Nis havalisine gitmeğe karar verdim, yola revan oldum. Mevsimin kiş Tolmasına rağmen buraların ilık iklimi, sıcak güneşi 'insana tatlı bir inşirahı veriyor. — Buraya kalın kürkleri, paltoları | ile gelenler derhal soyunup dökü- | nüyorlar hattâ beyaz elbiselerle dolaşanlar bile var... z Nis ve çivarı bu sene -çok kalabalıktır. Bütün oteller dolmuş gibidir. — Geçenlerde — oldukça mühim bir hastalık geçiren ve doktorların tavsiyesi ile istirahat etmeğe karar İveren eski fransız cumhur resi M. Puvankare de buradadır. M. Puvankare vaktini büyük bir sükünetle geçirmek- tedir. Bu civarda bir çok otabüs şir- ketleri var. Bunların seferleri çok ,muntazam olduğu gibi arabalar da fevkalâde lüksdür. Bu otobüslerle Cotd'Azur denilen bu sahillerin | bir tarafına gayet ucuz bir ücretle seyahat etmek kabildir. Nis civarında Grasse denilen bir şehir var.. Burası şekerciler ve lavantacılar — şehridir. — Bilhassa Grassede meyvadan yapılan şe- kerlemeler çok ragbet görmek- tedir. Grasse Fransa meyvesini şekerleme halinde ihraç eden bir şehirdir. 7 (Grasse) ye Çıkmak - için gayet büyük - bir tepeyi tırmanmak lâ- zımdır. Bu tepe çok güzel çiçek- lerle doludur. Lavanta fabrikaları da bütün ihtiyacını bu dağlardan temin eder. San Remodan italyan hududuna geçer geçmez tepede büyük bir villa nazarı dikkati celbediyor. Bu villa İstanbulun gayet iyi tanıdığı meşhur doktor Varonafa ei San Remoda Vahideddinin vilta- sını da gördüm.. Derin bir süküt içinde duran büyük bir bina... Buraya gelip de Montekarlo gazinosunu 'görmemek doğru ol- mazdı. Çünkü Nisten Montekarla tramvayla 40 “dakika sürüyor. Ben de Nisten bir tramvaya atladım ve Montekarloya gek BAA gelecekl.. Bi büümelşi dim. Gazinoyu gezmek için mi saade aldım. Muhteşem bir bina, | büyük bir park.. Bahçeye çıktım, | her çiçeğin altında bir ampul ve | tekrar Binaya girdim meştm - W GN S S KN AAA GA GA GA ARRAR AAA AAA Sahife 7 | Avrupa mektupları Kumar memleketinin yanı başında levanta şehri Montekarlo gazinosunda intihar edenlere mahsus gizli mahzen rulet salonu jektörler.. Parkı gezdikten sonra kara salonunu ziyaret ettim. masalar.. Bu masaların etrafında küme küme> insanlar.. Hepsi de kendilerini —unutmuşlar — oyunla meşgul.. Bunlardan birinin. yanma yaklaştım . Oyumu idare eden memur yüksek sesle bağırdı: — 500000 frankt Masanın öbür başında oturan çıplak başlı, bir adam gayet eheme tsiz bir tavurla; ğ — Bankol Dedi. Umumi bir heyecan.. Ve bir az. sonra bu adam. — 500,000 frankı kaybetti... “Fakat “hiç aldırış bile etmedi yanına” gelen kadıhla tatlı tatlı konuşma- Za başladı. Meğer bu adam Amerikalı bir milyoner Montekarloda — parasını kayb- eden've gazino binası dahilinde ine tihar edenler tur. Bunlar bi- nanın zemin katındaki mahzena gömülürler. Bu mahzeni bir kaç eski amele ile gazino heyeti ida- resinden başka kimse bilmez. Berlin dilencileri Ç Berlindeki dilencilerin munt: zam> teşkilâtı ve bir klüpleri ob duğunu geçende yazmıştık. Dilen- ciler cemiyeti kışın basılatın azal- dığını - ve ihtiyacın - cogaldığını nazan dikkate alarak masrafı azaltmak için kimsesiz dilencilerin Cemiyetin merkezinde ve bir arada yatıp kalkmalarına karar vermiştir Resmimiz dilenmekten avdet eden soba- başında ssnirken gösteriyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: