Yiyecek fiatleri kontrol edildi; «« Ev kiraları da kotrol edilemez gibi... mi? ge 12 — No: 404; Ki ÇARŞAMBA — 15 Kânunusani 1930 Fİ;h S kuruş iktisadi bir| — Müessif vaka (Ç 5—- e Tasarruf ve hanımlarımız Tasarruf iktisad t Bt düşmanlari! sistem değildir? Hakkı Tarık beyin İçtimalarda iylenen SN ıyıleşıyor teşekkül eden cemiyetlerin gaye- lerini, — gazetelerin — umumiyetle meşriyatını uzaktan gözleyen biri, tasarruf kelimesine ve tasarrula son günlerde verdiğimiz ehem- miyeti - Bubalağalı bulursa bat etmez. Öyle zannedilir ki, tasarruf fikri etrafında bir iktisadi sistem kurmak istiyoruz. Devletle beraber bütün milleti candan alâkadar eden iktisadi meselemiz hakkında söz röylemek, yazı yazmak için kim ağsını açsa, kim kaleme | sarılsa evvelâ tasarruf tan bahs- | | ediyor. Halbuki - tasaruf >-çok şey olmakla beraber - iktisadi sistem değildir. Sadece ferdi bir ahlâk meselesidir. Bütün cemiyet- lerde, bütün milletlerde, her zaman sözleri, tasarrufa riayet edilmesi ahlaki Hakkı Tarık bey kaide olarak umümi - terbiyeye | — Dün Vakit gazetesi idarehaner ü sinde müessif bir badise olmuş, Tarihin her ânında, milletler, | gazete müdürü ve Gireson me- busu Hakkı Tarık B. sabık mü- çocuklara tasarruf terbiyesi verir- | ler. “İsraf etmel , emri, bütün | allimlerden Bedi B. tarafından | ahlâk ve kıraat - kitaplarında, | cerhedilmiştir. bütün dinlerin esasında görülür. Bedi B. Hakkı Tarık beyle öteden beri tanıştığı için Vakit idarehanesine gelir giderdi. İstan- bul matbuat cemiyeti reisi olan Biz, her zaman ve mekâna ait olan bu basit ve umumi terbiye meselesini yeni bir iktisat düsturu gibi ortaya attık. Bunun zararı, milli iktisat gibi çok güç bir işi; çocuklarımıza esasen ezelden beri vermeye | mecbur olduğumuz ve dalma ver- diğimiz hasit bir itiyat meselesile halletmek mümkün olduğu zeha- binı hasıl etmesindedir. Milletin büyük ekseriyeti çok muktesit , tasarrufa riayetkâr olur da ikti- sadi meselelerimiz hiç halledilmiş olmaz. Çok muktesit, ve efradı tasarrufu — temamile - benimser milletler vardır ki, memleketleri- nin iktisadiyatı pek bozuktur. Bilâkis, — efradının — ekseriyeti müsrif olan milletler mevcuttur ki umümi — iktisadi pek — mükemmeldir . Hakkı Tarık bey - geçende Bedi B. ile birlikte matbuat cemiye in alınması dıışunülen binay H geznüştik ' Z Bedi B. dün saat an iki buçukla matbuat cemiyeti k tetkik ettiği için Tank beyden 25 lira — Sen buparayı vermeği ka- bul etmiştin.. - Demiştir. (Devamı ikinci sahifede) vaziyetleri Yanlış anlağılmasın: Tasarrut fikı etmiyoruz. | Tasarruf çok İ milletler için olduğu in de çok faydalıdır. |/ riayet eden ( daha doğrusu efradının ekseriyeti tasar- | rufa riayet eden ) milletler, Dev- letleri fakir olsa da yine zengin ve müreffeh — yaşarlar. - Yalnız, tasarrufun fevkalâde zamanlara mahsus bir propaganda- vasıtası, yahut milli iktisadiyatı tanzime — Devamı il ) gibi fertler i Tasarrufa Bedi bey — — Ne zaman gelir? — Sâna ne be herif?.. Müfettiş — Müdür bey burada mı? Odacı — Yoahhh!. Hakkı | | | sine müsadiftir. |Sofyada kasap dükkân- larını soyan bir çete! Sofya 13 ( Hüsusi ) — Kasap dükkühlarını soymak için Sofyadu- büyük bir hır- sız. çetesi teşekkül etmiştir. Bu çete her gün bir kaç ka- | P sap dükkânını soymaktadır. Kasaplar teşekkül halinde hükümete müracaat etmişler dir. Hırsızlardan bir. kısmı yakalanmıştır. Hırsızların çaldıkları etle- rin yekünu mühim miktara olamakladır. Güzel bir ders! Adliye müsteşarı; bir yatandaşa fena muamele eden mübaşiri azletti! | — Şehrimizde bulunan adliye ve- kâleti- müsteşarı; muhtelif deva- irdeki teftiş ve tetkikatına devam ediyor. Müsteşar bey; bir ün Gvl BU 't aha teftişe gitmiş, hiç beklemi vaka karşısında Fevkalâde essir olmuştur. Vaka şudur: Mahkemenin mü- başiri, işi olanlardan bir kadına münasebetsiz bir tarzdâj bağırıp bulunmuş — Oğlum! Ne yapıyorsun? Mah- kemede bir işi ve derdi olan bir vatandaşa böyle —muamele edilir mi? — Sana ne? — Benim sana bu suali sor- mağa hakkım var! — Haydi efendi işine, sen kim oluyorsun? — Ben adliye müsteşarıyım. Müsteşar bey bu hadise üzerine mübaşire başka hiç bir kelime | söylemeden baş müfettişlikteki makarmına gelmiş, mübaşirin azlini emretmiştir. Devlet devairinde işi gücü olan valandaşlara hor muamele eden memurlara güzel bir ders teşkil eden bu azille beraber Fatih sulh mahkemesinin başkâtibi de adliye encümenince isticvap edilecektir. | — Berat gecesi Bu akşam mübarek berat gece- Bu münasebetle camilerin minareleri tenvir edile- | cek ve müminler ibadet ve taat ile meşgul olacaklardır. Bu mübarek gece vesilesile tebrik ederiz. Adamına göre!.. — Nereye gittif — Sen şu süpi arabanı çeker misin? Yoh dedük al.. Nakiye hanımefendi düşüncelerini anlatıyor Her baloya yeni tuvaletle gelen kadını istihfaf edecegım Uzun senclerden beri tedris ve irfan hayatındaki faaliyetile ka- dınlarımız arasında ” çok güzide bir mevki tutmuş olan Nakiye hanımfendiyi kiz lisesindeki mi riyet makamında ziyaret ettir İçeriye girdiğim zaman mektebin lmhçzl.ırdaıı birini açtı, içinden güzel bir hereke kumaşı çıktı. Nakiye hanım bu kumaştan fırka balosu için güzelbir elbise yaptır İ racağını söyledi. Nakiye hanımefendi, suallerime büyük bir nezaketle şu cevabı verdi: — Geçen gün , — darülfünun konferans — salonunda söylediğim gibi harice çıkan 50 milyon lira kadın elile çıkıyor. Bunun tedbiri budur: Dahilde tedarik imkânını bulduklarımızı hariçten almamak, her aile kudreti maliyesi dahilinde bir aile bütçesi yapmak... Bu bütçede bir ihtiyat ve tasarruf hanesi açmal Hanımlarımızdan bazıları “hesap im, bütçe yapamaml, diye korkmamalıdırlar. — Herkes kendine göre bir bütçe yaj bilir: Aylık varidatı nedir? Ne sarfedebilir? - Bunları bilmiyecek kim vardır? İşte bunları bir tarafa yazarak bundan harice çıkmamak, lüzum- suz masraflardan kaçmak lâzım. - tefrik ve tedarik edebilir. Sonra “giyim ve döşeme kur mında da dahilden tedarik edee (Devamı dördüncü - sahifede) Dilenciler gene çoğaldı Son günler zarfında şehrimizde dan çoğu sağlam kadınlar ve bilhhassa çocuklardır. malüller de vardır. Resmimiz kör İ mirken gösteriyor. çeyi kafana yemeden dilenciler gene çoğal 'akat içlerinde bir dilenciyi kemençe çalarak dile- (Hakiki bir vakadan alınmıştır) — Ne dedin?. Ben müfettişiml.. — Neeee?. Affedersin beğür ashabı mesalihten sandıml,. zatınızı g - S 4 hu Tei DA C M 1 &