21 Teşrinisani 1929 AKŞAMDAN AKŞAMA Ev yemekleri İld aydanberi bekâr hayatı ya- gıyorum; ve, öyle yemeklerini de, jam yemeklerini de lokantada yiyorum. Masaya oturur oturmaz, Tisteye şöyle bir göz atarım: Ooool Âla... Et kısmı amma da/ çokl Çoban kebabı, orman kebabı, tas kebabı, çömlek kebabı, firın kebabı... Kebabı, kebabıl... Fakat, listede mütenevvimiş gibi görünen bu kebaplar' hakikati halde, hep bir tencerede piştikleri i ÜS bke KsleralidA bep dasmakalıp yemekler. Okadar bas- makalıp ki, matbu olan listeler, aylar- caşyıllarca değişmiyor.Değişirse de ancak fiat tarafından dej re elyazısı ile doldurul- mak üzere açık bırakılnış! Hasılı, elaman şu lokanta yemeklerinden! Ev yemeleri gö- zümde tütüyor: Keşkek, nazlaç, çılbır, mücver, bulamaç, tatlılı yahni, ekşili yahni tarhana çorbası, aside, kuşhane sebzeleri, bumbar, ayva yemeği, | lâpa, pirohi, kulak çorbası, soğan dolması, gözleme, mafiş, hummus, şalgam, üzüm boşafı, kıkırdaklı poğça, ekşili pırasa, bulguür pilavı, Bütün bünlar, tadına doyum olan şeyler midir?... Lâkin, bun- darı bir bekâr için yiyebilmek imkânı yoktur. Hiçbirini lokanta- larda pişirmezler. Gelin gelelim, diğer milletlerin milli yemeklerine... Faraza, Rus- | larık - Borşç çorbası.. Bunu değil | kendi memeleketlerinin lokanta- " larına, hattâ bötün dünyanınkilere, | hattâ İstanbulunkilere kadar ta- | mim etmişler. İnşallah azıcık para biriktireyim, / ilâr şu Sirkecinin tam ortalık yerine bir EV YEMEKLERİ LOKAN. TASI açacağım; ve, elimde keşkekç eşkeklenmiş keşkekkepçesi, bekârlara keşkek | î(al.ıcnğıııı[Nz kâr edeceğim, ne Fakir çocuklar İzmirde fakir mekteplilere yardım için büyük teşkilât yapıldı İzmir 19 (Hususi) — Şehrimi deki ilk mektep başmuallimleri, dün öğleden sonra fakir mektep çocuklarına yardım cemiyeti umu- mi kâtibi Asım İsmet beyin riya- seti altında toplanarak, kendi mıntakaları dabilinde, çocuklara yardım. için yaptıkları ” tetkikat etrafında görüşmüşlerdir. Muallim . beyler, vakti, hâli yerinde olan aile sabiplerile bu hususta — bulunmuşlardır. Bunlar, fakir yavrulara yardımetmeği bir vicdan borcu telâkki ile taahhü- datta bulunmuşlardı Bayraklı, Sakarya ve Halit bey mekteplerindeki fakir yavruların yiyecekleri ayni mahalle halkı tarafından temin edilecektir. Diğer mekteplerin bulundukları mıntakalardaki halk ise cemiyete âza/kaydolmağı ve nakdi yardımda bulunmağı der'uhde etmişlerdir. Bu alâka şükrana şayan görük- teektedir K0 Bazı mektep - başmuallimleri, kendi mıntakalarındaki/ tetkikleri tirmemişlerdir. AKŞAM GAZETESİ 500 liralık Kıymetli eşya piyangosu DAT Ti saklayız e Vizoki ( Buğday ucuzlayor Anadoludan çok miktarda mal geliyor Temmuz ayından beri Anado- ludan şehrimize 36 bin 666 ton buğday gelmişlir. Şehrimize sev- kedilmek Üzere yüklü vagonlar bulunmaktadır. Yalnız konyadan İstanbula 1500 vagon — bi sevkedilecekt cumartesi günündenberi şehrimize 10 vagon bugday gelmiştir. Bugday- lar fazla mıktarda geldiği için fiat-i lerde düşkünlük vardır. Gelen buğdayların ekserisi yumu- şak buğdaydır. Borsada fiat 16 kuruştan 14 kuruşa kadar. dü; Müştür. Otomobil bekleme yerleri değiştiriliyor Otomobiller, şehrimizde yeni işlemeğe başladığı zaman şehre- maneti - otomobillerin - tevekkuf yerlerini tefrik ve tesbit etmişti. Son zamanlarda — otomobiller çoğaldığı için tevekkuf yerleri ğ bunları almağa kifayet etmiyor. Bundan dolayı otomobiller sokak- ları ve meydanları dolduruyor. Seyrüsefer merkezi, bu hususu nazarı dikkata almış, otomobil tevakkufu için yeni tanzim etmiştir. Bu krokide otomobillerin durak yerleri değiş- ü her mahalde - kaç oto- bekliyeceklerini — tespit etmiştir. Encümeni emanet bu tetkik edecek ve tastiki yeni bekleme - yerleri B Liman şirketi Bir sene zarfında giren lan istatistiklere göre 927 sene- sinde limanımıza 18,371 ton pet- rol, 24,969 ton benzin gelmiştir. Bundan başka 388 ton ispirtolu içkiler 432 ton tutkal 4 milyon 382 ton alâtı tibbiye ecza kim- yevi mevat gelmiştir. Netice olarak limanımıza geçen sene içinde 462 milyon 723 ton 916 |kilo eşya gelmiştir. Bundı başka 13 milyon 143 ton 903 kilo mal da aktarma yapmıştır. Bunların her ikisini cemederek liman şirket vesaitinin bir sene içinde 477 milyon 867 ton 822 kilo eşyayı vapurlardan rıhtıma taşıdığı, başka vapurlara aktar ettiği anlaşılıyor. 927 senesinde şirket 400 milyon 83 ton eşya taşımıştır. Yolların tamiri Belediye dairelerinden çoğunun sene başında verilen — tahsisatı sarfettikleri halde bir çok sokak- ların tamir edilmediklerini yaz- mıştık. Belediye daireleri kışın halkın müşkilât içinde kalmaması şehremanetinden yeni tahsisat mişlerdir. Emanet bu vaziyet karşısında evvelâ bütçedeki muhtelif fası lardan münakale süretile tah: sat ayırmağı düşünmüş, fakat bunun kabil olamayacağını anlamıştır . Halbuki - sokakların çok lüzumludur. Emanet bunun için bir düşünmüştür. Yeni bir vari bulmak ve sokakların süratle yapmak için ce- miyeti belediyeye teklifte buluna- caktır. Bu teklif şehremini Mu- hiddin beyin Ankaradan avdetin- den sonra yapılacaktr. Tahsisat il sonra her belediye iyacı nisbetinde para j | Otomobiller Dün Kadıköyde bir baskın yapıldı Kadıköy ve civarındaki otobüs, otomobil ve sair münakalât vasıta- larının ittihaz edilen tedbirlere rağmen kazalara sebebiyet ver- dikleri görülüyor. Şehremanati seyrüsefer merkezi geçenlerde lüzumu kadar memur tefrik ederek kadıköyüne ikame etmiş, yaptığı umumi kontrol neti- cesinde bir çok ehliyetsiz şoför- lerler bulmuştu. Buna rağmen kazaların önü alnamamıştır. Hâlâ bir çok eh- liyetnamesiz - şoförlerin - çalıştığı, taksi saatlerin oğunun bozuk olduğu görülmüştü Bunu” nazarı — dikkata alan seyrüsefer merkezi dün 1 baş memur muavini / refakatındı memuru Kadıköyüne göndermişti, Freni bozuk ve taksisinde hile olan otomobilleri muayene etmek için bir de mühendis tefrik etmiş- tir. Memurlara birer motosiklet de verilmiştir. Bu memurlar bütün kadıköy mıntıkasını / taramışlar, bir. çok otomobil çevirmişler şoförü ehli- yetnamesiz, taksısi ve fereni bozuk olan otomobilleri merkeze sevket- mişlerdir. Bu kontroldan sonra kadıköyünde seyrü sefer muame- latının intizama gireceği tahmin iyor. Çalışmak lâzım Millet mekteplerinde çalışmıyanlara ceza verilecek Millet mektepleri halk dersane- leri büyük bir faaliyetle çalışıyor. Ancak şimdiye kadar yapılan teftişat neticesinde derslere devam edenlerden bir çoğunun yalnız muallimlerden —aldıkları — dersle kaldıkları anlaşılıyor. Bu vaziyet karşısında muallim- ler dersi tekrar etmek mecburitinde kalıyorlar. Millet mekteplerine yalnız mun- tazaman devam etmek değil, ayni zamanda verilen dersleri de takip ederek öğrenmek lâzımdır. Millet mekteplerine kaydedil- miyen veya kaydedildikleri halde muntazaman devam etmiyenlerin nakdi cezalarla“cezalanacakları malümdür. Muallimler ve maarif müfettiş- leri verilen dersleri ögrenmiyenler hakkında da ceza verilmek üzere takibat yapacaklar bunların leri vilâyet idare heyetine bildi- rilecektir. -- ŞEHİR HABERLER Teşhir Hile yapan esnaf için düşünülen bir ceza Belediye memurları tarafından verilen cezaların başta bakkallar olmak üzere bütün esnafın şid- detli şikâyetini celbettiği malüm- dur. Evelce beledi bir cürüm ya- pan esnafın cürmünün kapusuna talik edilecek bir Javha ile teşhir ve ilânı düşünülmüş. fakat kanuna mügayir olduğu için bu- nun tatbikine imkân bulunama- mıştı. Emanet yalnız seddedilen dükkânın kapısına bu levhayı talik Diğer Avrupa memleketlerinde cezaların müessir olması için bu teşhir usulu tatbik ediliyor. Hileye sapan mücssese kapısına lavha talik edilmek suretile en müessir ceza tertip ediliyor. Aldığımız malümata göre ema- net esnafın hilesine mani olmak üzere bu suretle kanuni bir kayt konmasını hükümetten rica ede- cektir. Türkocağında konferans Teşrinisaninin 21 inci perşembe ,u.ırı".ıq.mı saat 2lde ocakta zahire borsası umumi kâtibi Dr. Niramettin B.E. tarafından “türk iktisadiyatı , mevzulu konferans verilecektir.” Konferansı müteakıp Şupen, Lehar, Verdi, Maskanyinin müntahap parçaları çalınacaktır. Bu konferans ve konserden herkes istifade edebilir. Vapur tamiri Vapurcularla rüsumat arasındaki ihtilâf devam ediyor Vapurcularla Rüsümat idaresi arasındaki — ihtilâflar — devam etmektedir. Dün bu işle meşgul komisyon vapur sahiplerini ecnebi acantalarını dinlemiştir. Vapurcular vapur. tamiratına mahsus malzemenin gümrük res- minden istisna edilmesini teklif etmişlerdir. Vapurlarda tamir için gelen saç lavha bir tamire kullanıldığızaman gümrük resminin iade edilmesini istiyorlar. Bu gümrük resminden istisna yalnız ecnebi vapurlarına - teşmil edilecektir. Bu suretle tamirat malzemesine muafiyet bahşedil- diği takdirde limanımızda tamirat işleri ucuzlıyacaktır. —Hanım, bon gidip apartıman aramaktan vazgeçtiml. — Peki ne yapacağız? — Yarın ( Akşam ) gazetesinim küçük ilânlarında ararız daha iyil. “Terra Santa,, Saat altıya çeyrek vardı.. Terra l önünden geçerm çeriden gelen bir org sesi Terra Santa kilisesini İ tanbulda hemen hiç kimse bilmez. Bu Santa Marya kilisesinin yama- cında mini mini” bi nyol . İş olsun diye kiliseye girmek aklıma geldi. Terra Santa kilisesinin - merdivenlerini — indim Karanlık — dehlizlerden — geçtik- 'ten sonra kilisenin içine gir- dim.. Ve bir anda şaşaladım. Burasi bir kilise salonundan zi yade bir balo salonuna benziyor- du. Erkekler itina ile traş olmuş, yüzler pudralı, kadınlar en ağır tuvaletlerini giymişler, saçlar on- düle edilmiş, — kirpikler siyahla- tilıpr kivrilmiş, düdaklar. kipkir- Delikanlılara - baktım — kaşları incelmiş. Ve mabtte koyu lavanta kokusu günlük rayıhasımı bastırmıştı.. Bir aralık kadınlar yan yana diz çöktüğü alçak tahta sıraya gözüm ilişti. Yirmi çift mevzun bacak, yirmi çift ipek çorap, yirmi çift de gayat şık iskarpin.. Örg çıkiyor, genç espanyol papasları tok seslerile incilden parçalar okuyorlardı.. Bu esna- da arasıra, — çantalar - açılıyor, içinden — karmenler, pudra poponları çıkartılıyor, du- daklar boyanıyor, gözlerin etrafı kararlılıyor, pudralar tazeleniyor, kravatlar düzeltiliyor. Yanımda siyahlar giyinmiş iki genç kadın oturüyordu.. İki su damlası gibi birbirlerine benziyen iki espanyol güzeli... Belliki hem- şireler. İkisinin de baştan aşağı sim- siyah giyinmelerinden bir ma- temleri - olduğu — anlaşılıyordu ... Hakikaten siyahlı kadınlar derin bir vecdü heyecan içinde mabedin solundaki İsanın çarmıha gerilmiş heykeline — bakıyorlardı. Lâkin likkat ettim, heykelim yanında tocadolara — benzeyen İri yarı, faorili iki espanyol delikanlısı . Hımmm! Gençler mabedin arkasına gittiler, siyahlı kadınlarda arkı indan... Gençlerden . biri elini mükaddes - suyün - içine - soktu . Siyahlı kadınlardan dolgun göğüslü ve geniş kalçalısı da elini suya daldırdı. Bir anda mukaddes su şöyle bir dalgalanıp çalkandı.. Mukad- des suyun içinde siyahlı ispanyol kadı kürlü parmağı, fa- vorili gencin parmakları arasında sıkışıp kalmış... Kiliseden çıkmadan evel muh- teşem tuvaletli kadınlarla “yüzü pudrali gençlere- şöyle bir son defa nazar kıldım... Vakıa bizde de cuma namazına yıkanıp, tri olup, en iyi, en yeni elbiseleri giyip öyle gitmek gerektir ama bu kadar değil... Buradaki ibadet İDAREHANE — acımusluk sekağı Telgraf adroslı “Akşam, istanbul, Telelem : yan İşleri içim l 1686 Talelen v İdare İşleri çim yiT Göndeclen yanler, mahibine lade ll ABONE ÜCRETLERI Türkiye işin Saneliğl 1700, altı aylıı 9K, Üç arlığı S00 karup, Beneki mmemleketler için * Seneliği 30007 allı aylığı 1640y Üç aylığı 300 kunuşlur. Gözetemle Üzalarder mar'uliyet kabal olmay sürmeler —