Sahife 10 y — A LA LA 1 Tegrinisani 1929 Ç Mektep bahçesi Çiçek dolu bahçemiz Bugün yine tertemiz .. ocuklar güller gibi, ter bülbüller gibi.. Çalışmak ne güzeldir, Temizlik bir hünerdi: Öterken bülbül gibi, Gezelim bir gül gibi !.. M. F. Konuşan Iıyk’;! | Arustralya ormanlarında yetişen bu. baykuşların, — papağan - gibi, konuştakları anlaşılmıştır. Bir güm geçerken papağana benziyen bir baykuşu canlı olarak yakalamışlar | ve şehre getirmişlerdir. | Baykuş büyük bir kafesin için- de teşhir edilmiş. Günün birinde şehre inen bir köylü, baykuşu görmeğe gitmiş.. Fakat köylü, kafesin yanına yaklaşınca, konuşmasına benziyen sesler - işi- dilmiştir. Kafesin başıma toplanan halk hayretle baykuşa dinlemeğe baş- Tamışlardır. Billhara mesele anlaşılmıştır Köylü her gün ormana gider ve orada —şarkı — söyliyerek odun kesermiş . Köylünün en ziyade sevdigi: “ Kara bulutlar , şarkısını ferenmüm - ettigi yuvası bulunan bu baykuş senelerce ayni şarkıyı dinlemiş. Günün birinde' bir avct orman- dan geçerken, hazin bir şarkı basit fakat çok faydalı meydan vermemiş oluruz. a Gürbüz Çocıklar Müsabaka- mızin . müd- deti. bugün bitmiştir. iştmiş Sesin gekliği yere gidince, || K | Hiikabar — Bakı. e şaliyi orman beykeşanan | | CC L e U L L L | terennüm ettiğini hayretle gör- müştür. Bu hadise üzerine Avustralyada baykuş beslemek merakı çoğak- | aaıştır. Dikkat! inievvel 1929 tarihli bilmecemiz HAYVAN nanları gele- cek hafta ilân edece- ğiz. BEKLEYİNİZ ! Çocuk Sıkhi öğütl er İN Kalamışta M. Niyazi beye — Havalar serinledi. Bundan sonra denize girilmez; muzırdır. (l Şişlide Hâle hanıma — Sor- duğunuz mesele hakkında mektep müdürünü haberdar etmeniz sizin için daha hayırlı olur. Çocuk Hekimi h&j” OCUK Umumi harpten her memlekette bir takım çocuklar öksüz ve bakımsız kaldılar. Bu zavallılar için Amerika mekteplerinde gayet teşkilâtlar yapılmıştır. ÖKSUZ ÇOCUKLAR için iane kutuları vardır. Mektepliler gün- deliklerinden artırdıkları paraları bu kutulara atarlar. Bizim mek- teplerimizde de böyle bir teşkilât yapılırsa ( öksüz ve bakımsız çocuklar ) ın hem hayatını kurtarmış, hem de cahik kalmalarına pantalonumun paça- sından şimdi yumurt- Tadığım yumurtaları çıkaracağım. Baba, satın alıyorsun ? / Her mektepte Hokkabaz ne diyor...? Su sokaktan sen niçin yumurtayı Açık muhabe © Aksarayda Muhiddin Nuri beye — Koleksiyonumuzu karış- tırdık, isminize tesadüf etmedik. İt Cihangirde Saadet hanıma— Gönderdiğiniz çocuk fotoğrafisi çok fena ve bozuk olduğundan müsabakaya iştirak edememiştir. (WTAMAK Resimli hikâye —- CİNGÖZÜN RASATANESİ. G Köya | distan cevizi ağacı biz Hindistan cevizi Bu ağacın boyu yirmi beş ile otuz metro arsındadır. Hindistan cevizi denmesine se- bep umumiyetle bu ağaca Hin- distanda tesadüf edilmesi ve iri cörlüe bemürdn vir. mereai Ni meisidir. Bu ağaç Hintliler ” için pek değerli bir hazinedir. Bu ağa- cın yaprakları ta tepesinde hep bir hizadadır. Bu yaprakların hepsi yirmi baş kadardır. ve beherinin uzunluğu beş altı metro, genişliği ise bir metrodan fazladır. Her — dalın ucunda yedi sekiz tane Hindis- fan cevizi salkımı - vardır. Her salkımda on iki tanedn fazla Hin- dd eeti eli Yani ufak bir hesapla bir Hin- ikde bi beşyüzden fazla çeviz verir. Hem bu cevizler bizim burada - bildiği- miz Hindistan cevizi kadar de- ğildir. Burada / satılan Hindistan cevizleri asıl Hindistan cevizinin çekirdeği gibidir. Asıl oradaki Hindistan cevizi- nin kabuğu ile beraber nısf kut- Tü yirmi santimetrodur. Bu Hin- distan cevizi iki kısımdır. Birinci kasım sert bir ipliğe benzer. Bun- dan Hintliler kumaşlar ve esvap- lar yapıyorlar. İkinci kısmı ise her şekle girebilir. bir yumuşak tahtadır ki bundan da oyuncak- dar, kalemler falan yapılır. Bu ikâ kabuktan sonra / bifim bildi Hindistan cevizi gelir. Bunun dışındaki kabuktan keza sepetler, küfeler örülür. Bu kabu- ğun altında ince beyaz bir kabuk vardır. Bu beyaz kabuk hepimizin bildiği gibi yenir. Gayet fayda- hıdır. İçindeki süt ise içilir ve asıl cak cihet Avrupada bu süt- ten yağ bile imal olunur. Bu yağ istenilirse İstanbulda da çok bu- fanabilir. Ekseri fakir aileler bunu iyorlar. Zira hem we kat'iyen dokunmaz. ıra kaydedilecek bir cihet 'dur hemde var: Bu Hindistan cevizi daha yeşil iken kopartılır ve sallanılırsa içinde su olduğu anlaşılır Hindliler pek susadıkları zaman bu meyvayı kırar. ve - suyumu içerler. Bu cevizin kabuğu - sararma- Za başladığı zaman kopartılıp kı- rılırsa içinde bir nevi zeytin yağı akar. İşte bu zeytin yağ dahi Avrupada çok müstameldir. Ek- seriya sabun imalinde kullanılır. eleri / yağlar mak içinde bu zeytin yağı müs- tameldir. Sonra arağan bir gok zaman Vapurları ve ma 'DÜNYASI Mektupluk kâğatla yanım ser hifeyi geçmemek Üüzre, gayet gö- | lünç ve zarif bir fıkra yazmız! Yazacağımız fıkya şimdiye kar dar garetelerde imtişar. etmemiş alsun. (Nasrettin hoca) nn harkes- çe malüm hikâyelerinden de miş olmasın. Ba fıkralar arasında kur'a | V fikea ve hiküyelerini de dercede- ceğiz. — Bilmece müddeti 15 gündür. Yazlan fıkralar kuponla bir: likte AKŞAM gazetesi ÇOCUK | DÜNYASI namına gönderilmelidir. Birinci gelen lorahim Mürir B. 10 Teşrinievel tarihli bilme- halledenler — arasında gözlepe Amerikan kolleji tale- besinden İbrahim Münir bey 1 incj gelmiş ve zarif bir kol saati kazanmıştı. Hediyesini — matbaamızdan almış olan İ. Münir — beyin resmini dercediyoruz. BiLMECE KUPONU İsim 31 Teşrinievvel 1929 geçmeden bu meyva olur. ve 6 zaman kınllırsa içinden bildiğimiz süt çıkar. İşte tabiat önce su olan o mayü / zeytin yağı, sonra süt yapar. Hem bu süt çok gıdalıdır. Hin- distanda validesinin sütü az olan çocuklara bu sütten verilir ve ço- | cukları fevkalâde besler. 'Sonra a agacın sakı gayet küvvetlidir. çabuk kırılmaz ve cürümez. Hind- kiler bunun — saklarından evlerine direk yaparlar. Bu direklerin yüz, yüz elli sene giltiği vakidir. O, beş metro uzunlukta, — bir metro genişlik olduğunu söyledi- iimiz yapraklar ise Hindliler bin hususatta kullandıktan mada ev- lerinin damını bu yapraklarla ya- parlar. Ne soğuk, ne de yağmur bu yapraklardan katiyen nufuz edemi AHMA GÜZEL DÖRBÜN AYA |.. YKDIELARI O KADAR YAYT