15 T mmuz 1929 ÜD Akşam M B Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA ' AKTISADİ. TETKİKLER Nasretin Hocaca | ŞEHİR HABERLERİ | O L gayrı mubadill! Ür nt aei K srettin Hocanm kapısını ala- * bi B ir buçuk milyar liraya yakın çah Çaldk Heca, peneca | Hayat pahalılığı | Stsattarın tesiri — Çirkin manzaralar ——— kymet takdir ediii gizlendi; Hanımı kapıyı araladı: “Kim 07? -dedi. — Kim olacak!? Benl! Alacaki Korkarım, Efendi, gene ber se- | Ferki gibi, evde yokl.. Peki amma, bu bizim paralar ne olacak? Nasrettin Hocanın Hanımı cevap verdi: S 'ndi — hakikaten yok! Lâkin, sokağa çıkarken, size haber bıraktı; dedi ki: borçlarını iyecekmiş, bakalım? — Hocanın gayrı mubadil oldı ğunu bilmiyor musunuz?Kendisinin Yunanistan'da emlâki var.. O emlâkin bedelile — size hesap görecek. Bu işin — halline birşey kalmamışmış. Yunanistan Hariciyesi neredeyse cevap vere- cekmiş. Sonra, Diyamandopulos Ankara'ya gidecekmiş. Ankara'da uzun uzün ” müzakeratta - buluna- cakmış. Sonra, bermutat darılıp Yunanistan'a dönecekmiş. Rivas, arayı — bulup — barıştıracakmış. Atina'ya mektup yazılacakmış. Ka- rapanos istifa edip yerine Arkiropu- los geçecekmiş.Arkiropulos da bir müddet uğraştıktan sonra yerini Mihalakopulos'a — birakacakmış. Derken Diyamandopulos'la Rivas, tekrar Ankara'ya geleceklermiş; müzakere ederek büznillâh Hoca- 'nın hakkını vereceklermiş. Hoca da derhal size borcunu ödiyecek- miş. Alacaklı, acı acı güldü. Sakalını avuçlıyarak bir müddet düşündü: — Hanım! - dedi. - Efendinin geçen sefer bulduğu borç tesviye tarı daha iyi idi evinin önüne dikenler büyüsün; lerim üzerinden yünlerini yolsun; Hoca / bu yünleri ” toplasın; sen iplik haline getir; bez doku; çarşıya gölürün satın; ve Hoca bu para ile bana borcunu ödesin! İlla, Yunanistan'dan alacağı para ile değil, Hoca, pencerede, dayanamadı. Kafesi sürüp başını cumbadan uzatarak: — Hay köftehor, bay! - dedi .- sağlamını — nasıl — da şin! (Vâ - Nâ) Çocuk dünyası Muharririnin — hastalanması ü ecenin — hallinde isimlerinin neşri teehhür etmiştir. Karilerii den özür dileriz. Ankara Orta muallim mektebi vedagoji şubesi mezunlarının resim- lerini yukarıda dercediyoruz. Ön sıra ( sağdan itibaren ) Kemaleddin Şazi, Mehmet, Hamdi. İkinci sıra V: Rüştü, Kemal Kaya. Üçü Ticaret odası yeniden tetkikat yapacak Ticaret odası hayat pahalılığı hakkında yeniden tetkikata baş- lamıştır. Bu. tetkikatın — netice- sinde tekrar yanlışlıklara düşül- memesine dikkat edilecektir. Bunun için ayrı bir kalem teş- kil edilmiştir. Hayat pabalılığı işleri bundan sonra Galip Bahtiyar B. tarafından idare edilecektir. Dilenciler çalıştırılıyor Zabıta tarafından toplanılarak Darülaczeye sevkedilen dilenciler- den çalışabilecek kadar — Sıhhatı yerinde olanlar fabrikalara amele olarak yerleştirilmiştir. Darül'aceze tarafından amele yazılan dilencilere işe gidip gel- mMeleri için birer kat elbise, birer çıft fotin ver Şeker fiatleri yüksi yağ düşüyor Piyasada şeker — fiatlerinde | tereffü vardır. Sebebi vakı olan | ithalâtın azalmasıdır. | Perakende piyasada 55 kuruşa kadar şeker satılmaktadır. Parça şeker 58 kuruştur. Toptan fiat- lerdeki yükseliş henüz perakende Hatlere tesir etmemiştir. Yağ fiatleri düşüktür. Trabzon yağları toptan 155 kuruşa kadar satılmiştir . Odun kömür Son günlerde iskele- | lerde fazla faaliyet var Bu günlerde kışlık odun ve kö- mürünü alanlar çoktur. Geçen seneki sert ve devamlı kışlar bir çoklarını ihtiyatlı yapmağa mecbur etmiştir. Kışlık odunların satıldığı yerler Beşiktaşta — Hayreddin — iskelesi iskeleleridir. Buralar da kömürün toptan fiatle 5 kuruşla 6 kuruş arasındadır. Kömürler ziyade pahalı olanı şimendülerle Kumkapıya gelen Rumeli kömü leridir. Burada kömür fiati 7 ku- rüşa kadar çıkmaktadır. Hayvan borsası hakkında tetkikat' Yugoslavya konsolosu şehrimizde bulunan Hayvan borsası hakkında tetkikat yapmaktadır. Konsolosluk borsanın bir nizamnamesini iste- Yeni terbiye mütehassıslarımız sıra Ahmet Hamı Servet, Ziya, Nuriye, Remzi, Mustafa, Osman Son zamanlarda — şiddetlenen sıcaklar insana rehavet vermekte- tir. Öğleden sonra şehrin muhte- lif yerlerindeki kanepelerde, umu- mi bahçelerde uyuyanların adedi ziyadeleşmiştir. Resmimiz köprü üstünde öğle şekerlemesi kestiren bir çöpçüyü gösteriyor. Çeşme başları k Sıcakların artması üzerine çeş- melerin suyu azalmıştır. Bu vüz- den çeşme başları bir dakika boş kalmamaktadır. Fazla kalabalık olduğu için son günlerde çeşme- lerde sıra beklemek ve su kavga- ları vukua gelmektedi Çakmak inhisarı Dünden itibaren kibrit inhisarı kaçak çakmaklar hakkında taki- bata başlamıştır. Kibrit inhisar müfettişleri bu hususta alâkadar ticarethanelerde çakmak beyan- namelerini tetkike başlamışlardır. Diğer vilâyetlerde de defterdar- lıklar bu vazifeyi ifa edecektir. Bir kedi için Vapurdan denize düşen kediyi kurtarmak için saatlerce uğraşıldı Nev Yorktan İngiliz gazetele- rine bildirildiğine göre 7000 ton- luk yeni bir transantlantik Cenubi Amerikaya giderken Bahri muhi- ortasında müheyyiç bir vaka geçirmiştir. Vapura yerleşmiş olan ve ken- nisine “Olaf, namı verilen alelâ- de bir kedi yolda kazaen denize düşmüştür. Olafı herkes sevdiğinden de- işmesi bütün gemi halkını düşürmüştür. - Kaptan' derhal taransatlantiği durdurmuş ve ser güverte zabiti, altı tayfa ile mücehez bir tahlisiyeyi denize indirmiştir. Hava - fırtnalı / olup - dalğalar dağlar gibi olduğu halde kedi cesurane yüzüyordu. Kedinin denizciliği bahriyı takdirini celbettiğinden . tahl sandalındakiler saatlerce çalışım lar ve nihayet kediyi kurtarmış- Korkut, İdris Turgut, Nuri bey ve hanımlardır. Hilmi ve Naşit B.ler | tır. Olaf gemiye alınırken yolcular resimde bulunamamışlardır. tarafından alkışlanmıştır. | Vapur güvertesi | Balıkpazarı mey- hanesi değildir Cuma ve pazar günleri akşam vapurları — görülecek bir hale geliyor: Boğazın mesire yerlerinden son postalarla avdet edenlerden bazı kendini bilmezler vapurun güvertesinde portatif içki masa- sını kuruyorlar, köprüye kadar vapurun / güvertesini - Balıkpazarı | meyhanesine döndürüyorlar. | Bu keyf meraklılar yanlarında bulunmak — bedbahtlığına — maruz kalan diğer yolcuların rahatsız olmalarını düşünmiyorlar. Güvertenin bir köşesinde bir gramofon kurarak, diğer köşesinde berbat bir ut ve uda refakat ile gazel söyliyerek, yolcuların kulak- larını patlatacak derecede gürü- » tüden çekinmiyorlar. Vapur kamara ve güverteleri me bir gazino, nede bir tenezzüh yeridir. — Cazino , mesire yer- lerinde bile, hariçten kimsı gazel,şarki söylemesi men olunduğu halde vapurlarda bu münasebet- Sizliği yapmağa kimsenin hakkı yoktur. Halkın huzurunu ihlâl et- mek hem teşkilâti esasiye kanununa hem de belediye kanun ve niza- matına mugayirdir. Polis ve bele- diye memurlarının gözleri önünde cereyan eden bu . çirkin hallere nihayet verilmelidir Et sarfiyatı Haziranda mayıstan tazla hayvan kKesitdi Kraağaç mezbahası tarafından yapılan ihsai bir cedvele göre | haziranda 65,407, mayıs ” içinde 60,617 hayvan zebhedilmiştir. Bu | süretle haziranda 4790 hayvan | fazla kesilmiştir. Geçen haziranda 4654 erkek, 2320 dişi karaman, 11504 erkek, 2839 dişidağlıç, 2395 erkek, 2595 dişi / kıvırcık, 41 erkek, 8 di; keçi, 36492 kuzu, |290 oglak ki 63101 koyun kesilmiştir. Bundan başka 1024 yerli 502 ecnebi öküz, 284 yerli, 8 ecnebi inek, 94 erkek, 88 dişi manda, 54 dana, 107 malak 1 deve ki 2265 res - bakari hayvana baliğ- tir. Gecen haziranda beygir eti yenmemiştir. Hastalıkları itibarile 46 hayvan tamamile imha edil- miştir. Bundan başka 16 dişi, 25 erkek hınzır da kesilmiştir. | Kırk yerinden bıçaklayıp öldürmüş Tarbzonda mumhane önünde Osman efendinin kahvesinde ça- | lışan Hemşinli İdris, Osman efen- | dinin oğlu ve Yomra nahiyesi mü- | irü Mesut beyin kardeşi Hacı et efendiyi evinde, yatağının içinde bıçakla kırk yerinden ya- ralamak suretile öldürmüştür. Ka- til yakalanmış ve tahkikata baş- lanmıştır. Gene Trabzonun Yomra - wahi- yesinde maktul Ahmet efendinin kardeşinin nahiye müdiri bulun- rde bir cinayet olmuş Ah bir takım mechul şa- | hislar - tarafından — katledilmiştir. Bu - cinayetin diğeri ile alâkadar olduğu zannedilmektedir. Yapılan tetkikata göre mem- leketimizdeki — ormanlık - sahanın miktarı yedi buçuk, sekiz milyon hektar arasındadır. Bu miktar Türkiye — mesahai sathiyesininin yüzde onunu teşkil etmektedir. Nüfusumuz 34 milyon olduğuna mazaran adam başına 6,45 -6,50 #hektar orman isabet etmektedir. Almanyada araziye — nisbetle ormanlık saha ancak yüzde 27 olduğundan nüfus - başına hektar orman düşmektedir. İsviç- rede her nüfusa 0,24 Fransada 0,19 İtalyada 0,170 hektar isabet Bittabi bunda nüfus ardır. Bu ufak mukayese Türkiye ör- manlarının dabili ihtiyaçları tatmin ettikten mâdâ ihracat yapmağa da müsait olduğunu göstermektedir. Ormanlarımızı çoğu gayet vasi ve henüz balta yüzü görmemiştir. Harice sevkiyat yapamamızın yegâne sebebi kereste sanayünin inkişaf edememesidir. Ormanları- mizın takdiri kıymeti yapılmış ve bu — ormanların — 1,296,375,000 lira, yaş ormanların 79,500,000 lira olduğu görülmüştür. Bu hesapça ormanlarımızın mecmu — kiymeti 1,375,875,000 liraya baliğ olmak- tadır. Ormanlarımızın en kesif olduğu yerler Ak ve Kara deniz sabille- ridir. — Ormanlarımızın — muhtelif senelerinde getirdiği vardat şu kadardır:' 923 senesinde 1,290,143 lira 924 senesinde 1,934,090 a 925 senesinde 2,137,319 lira 926 senesinde 2,063,000 iresler — — — — Ormanlarımızın fenni bir surette işletilmesi için muntazam harita- darı alınması, senelik kesilecek miktarın tespit edilme: Şimdilik pek az miktarda Mısır, Suriye ve — Fransaya — ihracat yapmaktayız. Haritalar —alındıktan , senevi katiyat tespit edildikten sonra iki misli ziyadeleşeceği — tahmin olunmaktadır. Civarında fabrika bulman ve keresteleri bu fabrikalarda işle- 'nen ormanlar şunlardır. a Sinobun Çangılzından, ' Adana- n Pos, Çanakkalenin Agudağ, Antalyanın - Köprücük, Çıgılkar, Mersinin — Çocak , — Cehennem- dere, Kadıncık, Çorumun Küş, Kastamoninin Çene, karkalmaz, Ballıdağ, — Bolunun — karapınar , Zonguldağın — Turna, — Ardıçbaşı Konyanın Koças, Anamas orman- lardır. ŞAM Siyast yazete AK İDARENANE — acmuslük 1 Akşam, dti 1685 Taliken ( Tdere İşl ABONE ÜCRETLERİ aylılı S00 Üç aylığı S00 kuruş, Ecnebi remleketler için * Seneliği 3000; “altı