HU Z ELPAZE II Selâmi İzzet GEŞREREEREİSERRRRERLAN Numara: 25 Pasaja girince Şakireyle karşı- laştım. Ağır bir kürk mantoya bürünmüştü. Beni görünce, durdu, bekledi. Yaklaştım, elini uzattı. Yavaş yavaş yürüdük, tiyatroya girdik. Holda durduk. Fransız Üyatrosu, Avrupa tur- | melerine kapılarını açtığı zaman, acayip bir meşher halini alır. Orada, Şişlinin kozmopolit y leri, daha mütekâsif bir halde meydana çıkar. Balolarda, dansın ve cazbandın bayıbuyunda, çaylarda, iki/ fisko- sun sessiz dedikodusunda kayb- olan ayıplar, Fransız tıyatrosunun dehlizleriyle Tocalarında al bay- rağını açıp, gözlerin önünde dalga- | lanır.. * Oynanan oyunu seyretmek için gelenler, paradide üstüste otu- ranlarla, ikinci sınıf — koltukları dolduranlardır. Tiyatrodan onlar anlarlar, onlar anlamağa çalışırlar, 'zevk duyarlar. Birinci sınıf koltuklara gelen- lerin ekseriyeti erkeklerdir. Loca- lardaki hamım efendilerle ma- dağılara kendilerini — gösterirle baş eğip, bel kırarak selâmlar dağıtırlar ve birbirlerine bakışa- rak: O kadın mi?.. Ayol önü ben de tanırım!, demek isterler ve bu dediklerini daha kuvvetle aspat etmek için, perde araların- da, çil yavrusu gibi, localara dağılırlar. Locaları dolduran dekolte,elmas- h kadınların içinde kötü iransızça bilenler musevi kadınlarıdır. Bun- lar da tiyatrodan, sanattan anla- mazlar. Türk hanımlarından çoğu, tiyatrodan anlarlar ama, bildik- leri fransızça kulaktan dolma ol duğu için, oynanan piyeysi anlamaz- lar. Localar sükkânı, esasen tiyat- roya, anlamak, zevk duymak için değil, elmaslarını, tüvaletlerini, de- koltelerini ve amanlarını teşhir için gelirler. Oturuşlarında şu mana vardır: Bu tam onuncu piyes ol- du; 15 liradan 150 İira loca parası verdim! Ve bütün bu debdebeli tuvaletler, şaşaalı elmas lar içinde, bir külhanbey tavru sezilir. Locadaki gözler, partere: Varmı bize yan bakan? demek ister gibi bakar. Kendilerine yan bakanlar olduğu muhakkaktır. Fakat 150 lira loca | parası verdikleri, üzerlerinde bin- lerce liralık elbiseleri olduğu için değil. Hayır, localara müteveccih yan bakaışlar, sahnedeki komediden daha enteresan bir mudhikeyi sey- retmek içindir. Bu mudhikelerin | tenkidi, perde aralarında holda | El KoRKuNç MaCenA Nakili; Tek Kol kaptanın, lakabından * da anlaşıldığı veçhile yalnız bir kolu vardı. Bununla,. hiç durma” madan, İngiliz usulü, pipo içerdi. “Deniz kurtu,, diye bir tabir yevcuttur, bilir misiniz? — Hani, “ömrünü denizde geçirmiş, dab- gaların ve havanın bütün fennir almış adam, manasına gelir; - işte, Tek Kol kaptan da, böyle bir deniz kurdu idi. Kendisini ilk tanıdığım vakıt, bu deniz kurdu, diğer üç deni kurdu ile beraber, bir denizci kahvesinde oturuyorlardı. Hemen bemen dünyanın bütün denizlerinde | dolaşmişlar; bin bir macara pe de koşmuşlar; mütbiş tehlikelere Üa ae gayret ederler. yoksa halâ aşık mısın ? |osmndan hiç korkunç macera geç — V... yi gördün mü?.. Yeşiller | nafile. Kırk sekiz 'nin ağırlığı omuzlarına çök- müş. — ae Bi ya aşlnin Arkadlı | oturan adam bütün bir perde müddetince karısının kolunu öptü. — tüi ö değirtrdi ten sonra saçlarını da boyamış. — D... hanım bula bula bir yahudi sarratıni - buldu? Herifte Para var diye bu kadar midesizlik olmaz.. — Madam Y...nin yanındakiler ikileşmiş... kocası gene borsada dalavera yapacak muhakkak... Localarda bazen aşıklar kızar, kocalar kavgayı teskin eden, bazen kocalar hiddet eder, aşıklar yatış- fırır. Hanımların sinirlerini, aşık- larla kocalar, elbirliğiyle gidermeğe, Şakire dedi —Bir daha beni gelip görmedin, Gülümsedim: — Hayır, arlık aşık dej yorum. Yalnız mısınız? - Bitmedi - Merkez — Acentası: — Galata Köprü başında. Beyoğlu 2362 Şube Acentasi: Mahmadiye Hanı altında. İstanbul 2740. Trabzon birinci postası (REŞİTPAŞA) pazi nıktımından hareketle İnebolu Samsun Gireson Trabzon Rize İHopaya “gidecek Paxar iskelesiyle Rize ne Trabzon Tirebolu Gire: Ordu Ünye Samsun — İncbolu Zonguldağa tğrayarak gelecek- tür. Hareket günü yük — kabul ctm izmir - Mersin sür.at postası (MAHMUTŞEVKETPAŞA) vaparu 9 Temmuz — salı 12 de Galata vahtımımdan — kalkarak çarşamıba sabahı İzmire ve ak şamı İzmirden kalkarak Antal- ya Alâiye Mersine gidecek ve dönüşte Taçucu Anamor Alâiye Antalya Kuşadası İzmire ug- rayarak gelecektir Ayvalık sür'at postası (MERSİN) vapuru 9 Tem- muz salı 17 de Sirkeci tihti- mından hareketle Gelibolu Ça- makkale Küçükküyu — Bdremit Burhaniye Ayvalığa - gidecek ve dönüşte mezkür iskelelerle birlikle Altunoluğa uğr: Gelibolu için yalı almır yük alınmaz. ve dönüşte Sürme- le Senelik muhammer Kapı No. — Cinsi - Kirası Lira 26/1 mağaza 720 10 149/1 — dükkân — 360 ,, DAt 480 . M ç 360 . a $ 300 . 2611 —. 110 odalıdükkân 300 — 112 dükkân 720 , dp e çŞ ğ | d6nıs — Ş 4B0 , 1341136 — , 850 11 TMOĞ2 — ç e MaMMı ç 205 ea ş A » 26 (Geyno) Ga- 4200 —— , zino ve mutfak 28 sofalı oda 1500 —. S0/L — dükkân 720 , 130 dükkân 420 11 21 d lli 60 — İki oda 180 ,, e Ca l a 40 Mü, bir oda 120 — 14/ ada L eZ 40 Mağaza 120 , S 0Dk M 55 İki'oda 360 , 132/31 odalı dükkân 1320 ,, 36 Yazıhane 216 — 58 İkioda 360 . 41 Mağaza 240 , 59 — İki oda | 660 “Alemdar zade vapurları ve İüks karadeniz postası Millet vapuru 7 Temmuz Pazar | günü akşam saat 18 de Sirke- | Zonguldak, inebolu, Sinop, Samsun, Ünye, P| Ordu, Gireson, Trabzon, Rize) | ye azimet ve Sörmene Vaktı- İ kebir, Görele iskelelerine de oğrayarak avdet edecektir. Müracaat mahalli: İstanbul meymenet hani altındaki yazıhane İstanbul 1154 Telefon: Kazanç vergisi bordroları Yeni kanun mucibince ka- zanç vergileri değişti, Matbaz amızda satılan bordrolar da yeniden basıldı. Bu defa hem el yazıları için hem de yazı ea AA mıştır. İki yetle yalmız Balaakeir GA NEbA müşterilerimize meccanen ve- odaların kirası müzayedeye çıkarılmıştır. müzayede günlerinde İstanbul defterdarlığı ihale komisyonuna müracaat eyleyeceklerdir. n | Senelik muhbammen Müzayede günü İstanbul defterdarlığı ilânları KIİRALIK DUKKÂNLAR ve YAZIHANELER Galatada Yenicami mahallesinin Karaköy caddesinde Mehmet Ali paşa hanındaki dükkân ve numaralarına göre aşağıda tayin edilen Talipler kapı KapıNo Cinsi Kirası Müzayede günü ; Lira Temmuz 929 (| — 128 Depo 1968 — 17/Temmuz/929 çarşamba 126 Dükkân İ 32 Oda Çarşamba - 26 Dükkân B 3 ge üŞ 25 Ü v S Bi 27 Mağaza gi : ÖT ç 24 Depo 180 . a Ç l 34 Dükkân 180 « 2 * sşar 30 Mağaza 20 « Ki » || 289 « Mag ça a » » 42 b 180 Hi z mrlam 52 iki oda 2ü0si n . Perşembe Ai 390 18 Perşembe * v " Mükerrer - » 43 Mağaza 360 « e » 38 Odalı dükkân 800 * — « « 30/1 - Mağaza 0 Y SD o Teti 37 Pu 216 , di 59 | — 138 Bodrumlu dükkân 480 ,, » 33 Mağaza 180 — 18 temmuz 929 49 İki oda XÜN S aç cerlerı; v a b AM8i Gi aüft 54 Oda GüNiiyışi y) Sf 42 Kahvecilik mahalli 120 21 , — ., 39 Depo öen f Pooi> S d Cçi 45 Üç oda Hai . l SES Af 44 Mağaza SA iebire Ze B » 40 Mü. oda İN ai ça smae B " o" VP 56157 İki oda 660 e a A bubi 39 Odalı dükkân — 600 srŞY Ce ü 51 İki oda so0 , , ” 46 Oda TOğlinez E açAti İ .NAİM VAPURLARI İzmir postası Seri, Lüks ve muntazam ADNAN »u —8inci PAZARTESİ gönü 16 da Galata rıhtımından hareketle (İsmir) © Ve Çarşamba günü İzmirden İstanbula hareket eder. Calata Gümrük karşısında Site Fransez — hanında 12 mrmarada Umumi acentalığına müracaat Te- leforr Beyoğlu: 1041 Ketelizade Hamdi vaporları | KARADENİZ POSTASI Hilâl xcEs. pazartesi Günü akşamı Sirkeci rıhtımında: hareketle Zonguldak, İnebolu, Gerze, Sam- sun, Ordu, Giresim, Tirebulu, Gürele, Vaktıkebir, Trabizon, Rize iskelelerine azimet ve Fatsa, Ünye, iskelelerine uğrayarak avde edecektir. Yük ve yolen için sirkecide yeni handa (1) nümerolu — acenli Yelkenci Vapur ları KARA DENİZ LÜKS VE SÜR'AT POSTASI Samsun— vapuru 10 Çarşambn Temmuz Günü akşamı sirkeci rıhtı- tımından — hareketle — doğrü (Zonguldak, İnebolu, Samısın, Ordü, — Gireson, — Trabzon Sürmene ve Rize) ye gide- cektir. Tafsilât için sirkecide yel- kenci Hanında kâin acentesine müracaat. Tel. İstanbul 1515 | Akıt Çerkeş Şehizadelerden Kazas- ker Tevfik Efendizade Miralay Etem Beyin kerimesi SEMİHA Hanım ile İstanbul avukatlarından HALİL ETEM Beyin nikâhları Caddebostanındaki Etem Beyin köşkünde cuma günü akraba ve dostlarının huzurile akt olunmuştur. Tarafeyne saadetler temenni ede- maruz kalmışlardı. Şim ihtiyarladıkları için, tekmi lerini, — yekdiğerlerine korkunç hikâyeler anlatmakla - geçiriyor- lardı. Yalnız, Tek Kol kaptan, öteki- derini dinlemekle iktifa - ediyor; ağzını açmıyordu. İşin asıl garip ciheti, arkadaşlarının anlattıklarına- da hayret etmiş görünmiyordu. İhti, iz kurtunun bu hali, Nihayet, ötekiler sinirlendirdi. dayanamıyark: — Eece... Arlık çoga vardın, Tek Kol kaptan! - dediler. - kırk yilde bir olsun, piponu ağzından çıkar da iki lâf da sen et... Ba- — Geçmez olur mu hiç? - ce- vabını verdi. - Benim de başımdan müthiş bir macera geçti. Bir tek müthiş macera... Sonra düşünmeğe vararak, ilâve etti: — Fakat, bu macera pek müt- biştir. Dinlemeye cesaretiniz kâfi | gelmez.. Bunu, kime anlatmıya başladımsa, sonunu dinlemek ce- saretini göstermedi; ve, yanımdan kaçtı. Öteki deniz kurtları yüz yüze bakışıp dudak ısırdılar. Tek Kol kaptanı kendileri ile alay sandılar. - Fakat, o, — macerasını anlatmaya karar — vermiş - gibi piposuyla — beraber, — yumruğunu mâasanın üzerine şiddetle indirdi. Bu nadir. hareketi bile, müt- hişti. iyi Size, Kolumu - nasıl - Bundan bir hayli sene eveldi... (**) mahallinde küçük bir köşküm vardı. Ailemden mev- rus bir ev... Kendim de bu köşkte doğmuşum. Uzun seyahatlardan avdet edince burada bir müddet dinlenir; sonra, gene yola çıkardım. Hem, (7*:) kasabasını da pek | seviyordum. Zira, ahalisi, ekseriyet | ilibariyle gemiciden mürekkepli. Dedikodu filân yapmazlar; kendi işlerile meşgul olurlar; kafayı tüt- sülerler; afyon içerler; daha ü me> vazife olmiyan şeylerle de meşgül olurlardı... Evet, üstüme vazife olmayan şeylerle uğraşm: mın lüzümu var mı? Elverir işimle de uğraşmasınlar; — beni, iksınlar, Rahatımı selbetmesinler, ilh... Fakat, bir gece, rahatim fena halde selbe Garip bir gürültü işiterek, ya- tağımdan fırladım. Allah Allah | Ne oluyordu? Ne vardı? Pence- reye koştum. Açıktı. Esasen, pencereyi açık bırakmayı öteden- beri âdet edinmişimdir. Gürültü, amma da tuhaftı ha... Gök gürültüsü ile tambur arası bir şeydi. Tambur; lâkin ne tam- burl! Sanki, yüzlerce davulcu eşek derisinden de değil, tahtarız dan bir davul tokmaklıyordu. Başını Dışarı çıkararak ortalığı bir muayene ettim. Garip gürültü, tam korşumz- daki köşkten geliyordu. Bu köşk tam beş seneden beri boş kalmış ;e üzerinden “Satılıktır. lâvhası iç inmemişti, K a (MALMl v