Bugün Altın aravıcıl 1 Bugün Sahifo Sene 11 — No : 3852 CUMA — 5 Temmuz 1929 iâlı 5 kuraş Yunanlılar 13 teklifte bulundular Okutalım, | Okutalım. Geçen kaş içindeki milli ve fikri F harketleri gözden geçirirsek, bun- ların arasında en mühimmi en feyizlisi hiç şüphesiz yeni harfle- öğrenme ve öğretme hareketi- dir. Türkiya tarihinde geçen bü- 2 tün büyük işler gibi, ilk hamleyi Gazinin muazzam dehasından alan ve onun muvaffak olan bu hareket henüz son neticeye var- mış değildir. Harf değiştirmenin gayesi, şim- diye kadar, yani asırlardan beri okuyup yazma- öğrenmemiş olan halk kitlesini cehaletten kurtar maktı. Şu halde, bu hareketin, alfabeyi başlangıcı olacaktı. Netekim, hükümet, ilk adımda işe bu yüksek ve şumullü | endişe ile başladı. Memleketin bir çok yerlerinde, hiç okuma yazma bilmiyen yüz binlerce kişi, bu harflerin sayesinde şimdi ko- laylıkla okuyorlar ve yazıyorl Fakat, hepimizin olduğu gibi, Hükünetin de arzusu, bü Gehalet mücadelesinin bugünkünden çak X aha geniş sahalarda tatbil | niden okuyup yazma öğrenenlerin milyon hanesile sayılmasıdır. Şimdiki halde, bu muazzam iş | bir durgunluk devresi geçiriyor. Sebebi de pek basittir: Hem Maarif işlerinde tatil ve istirahet devre- sindeyiz, hem de, asıl okuyacak olan köylü tarlasında çalışıyor. iliyoruz ki Maarif Ve- ü devre için | kesif bir okutma programı hazır- | — hiyor. Genç ve gençliği nisbetinde müktedir ve gayyür olan Maarif Vekilimizin, milleti okutma işini, faaliyet programının başına yaz- ığını da - biliyoruz. — Şimdiden, yarım milyon insanı sonbaharda okutmak için tedbirler düşünü- yör. Hiç mubalaga ve hayale kapıl- madan, bukadar insanın her sene Okuma yazma öğreneceğini düşü- nürsek - mekteplerde yetişen nesli besaba katmadan - üç beş sene sonra memleketimizin ne hayrete gayan bir manzara arzedeceğini tahmin edebiliriz. Bu yeni maarif ziyası, ziraat ve — iktisadiyatımıza kadar, her sahada mesut tesirini gösterecektir. Bundan dolayı bu işe bütün memleket efkârının alâkadar olması, bir nazariye, ke- 'narda bir iş, yeni ve çabuk tüke- nen bir heves gibi değil, bir yat meselesi gibi bununla uğraş- ması lâzımdır. Fikrimize kalırsa, bu okutma seferine, Maarif “vekâletinin teş- kilâtından başka, hususi” teşek- külleti; cemiyetleri de bilfül sev- ketmelidir. Bütün içtimal ve insa- ni hareketlerde daimafaal bir rol f Oynayan Halk fırkasından başka, meselâ memleketin her tarafında ciddi teşkilâtı, münevver ve va- ianperver azaları bulunan Türk ( Devamı ikinci sahifede ) A Ankara müzakeratı Yunanlıların yeni teklifleri Yunan kabinesinde bazı tadilât yapılacağı söyleniyor Hariciye nezaretine tayin eği haber verilen M. Mihalakopulos Ankara 3 (fos) — yunan mu- rahhasları - dünkü —ictimada şu meselelerin ballini istemişlerdir: T Migter hc atlara aü | emlâk. 2 — İstanbuldaki etabli rumlar. 3 — Mühtelit Türk - Yunan mahkemesindeki davaları Atina”3 (Fos) — Yunan hari- ciye nazırı M. Argiropolos Anka- Türk - Yunan - dostluğunun elde | edileceğini gazetecilere söylemişi Atina $ — M. Mihalâkopulo- | sun hariciye nezaretine getirile- ceği ve M.Venizelosun gaybübeti esnasında — başvekâlete — vekâlet edececeği ve har. nazırı M. Argiropulosun da Ankara sefare- tine tayin edileceği , dahiliye | nazırının — kabineden çekileceği söylenmektedir. Büyük Liman Trabzon, 4 (Hususi) — Büyük liman vapurunun kurtarılmasından ümit kesilmişti. Lâkin fırtınanın durması üzerine tekrar tahlis ameliyesine başlanıldı. Vapurun rahnesi kapatıldı, bu- | | gün yüzdürülmesi ihtimali vardır. | ciflikte bizzat- çalış- edilmesi muhtemel | Faik beylerden birisinin tayinleri çalışıyorlar Ankara 3 — Ga: liğinde dünden beri ha-) sat ameliyatına başlan-ı mıştır. Mahsul çok iyi-| dir. Gazi Hazretleri maktadırlar. — Maliye müsteşarlığı Seyfi beyin tayin Ankara 4 ( Hususi ) — Maliye yekâleti müsteşarlığına tütün in- hisarı sabık umum müdürü Seyfi yahut muhasebei umumiye müdürü Seyti bey kuvvetle muhtemeldi Maliye heyeti teftişiye riyase- tine emlâki miliye ınldlıllra TezmlEsdn l aa ada e muavini Münür beyin tayin çdile- cekleri söyleniyor. —— Sabık iktisat vekili Sabık İktisat vekili Rahmi B. bugün Karadeniz vapurile Trab- zona gidecektir. Rahmi B. seya- hatını şark vilâyetlerine — kadar temdit edecektir. İstanbulun en pis yeri! Balıkhanedeki pislik akıllara hayret verir... Balıkhane civarının bugünkü vaziyeti her kesin istikrahını celbediyor — aziçinde ve Pi tutuları balıklar,behemehal Yemiş ile asında ve balıkhbane namı verilen” mahalde müzayede ile satılır. Bu usul senelerden- beri devam etmek- tedir. Ancak balık- hanenin bügünkü eti balık me- raklılarının istikra- hını — celbedecek derecededir. Balıkçı kayıkları balıkhanenin önüne sahile gelirler, bu- rada balıklar şa- valyalara konur ve doğru balık mü- zayedeye konarak şehir içindeki ba- lıkçılara satılır. Bütün bu mua- mele en iptidai şe- kildedir. Balıkha- 'nede “müzayedeye çıkarılan - balıklar, denizden alınan su ile yıkanır. Bu su, Hali suyudur. Balıklar bu kirli su ile temizlen- dikten başka tuzlanacak balıkla- Tn tuzlanma işi içinde bu kullanılır. Haliçin bu sabiline ait lâğımlar burada denize aktığın- dan balıkhanenin içi bir kat daha is halini almaktadır. Şimdiye kadar bir çok şikâyet- ler olduğu halde buna bir çare bulunamamıştır. Balıkhaneden başka, Balıkhane arkasındaki İstanbul balık paza- 'i da çok berbat bir haldedir.Bu- radaki balıkçı dükkânları, belki de balıkhanedeki satış müzayede Erkek — Otomobil... evlenmeğe razı mısınız?., Kadın — Hapsi iyil.. Apartıman Fakat bir defa da dostlarınızı göreyi: « Hizmetçi... Kürkler, Mantolar... Ve istediğiniz kadar paral.. Nasıl | onmur. Balık pazarındaki sokakların (pisliğini gösteren bi salonundan dah berbat bir ha dedir. Balık -pazarı” sokakları kış geçilmeyecek derecede bir çamur deryası halindedir. Balıkhanenin aslahı için iki sene evvel sıhhiye vekâletine IDevamı ikinci sahifede ) “ibikkatler: — Rakkamların iyiliği ve fenalığı İstatistik Müdürü, meşhur mü- | tahassıs M. Kamil Jakar, ihracat hesaplarının yanlışlığı hakkında gazetemize, ciddi hesaplara ve ilmt vukufa müstenit bir makale göndermişti. Bu âlimane maka- leyi geçen gün neşrettik. Matbuatımızın. bilhassa, yavan ve fikirsiz yövelerle dolup bo- şaldığı şu son zamanlarda, bu ciddi tetkik, derhal büyük bir akis uyandırdı, efkârı umumiyeği meşgül etti. M. Kamil Jakar, bu işden an. lamıyanların, istatistiklerden ne- tice. çıkarmak- sevdasına düşme. lerindeki — tehlikeyi de — izah ediyordu. Rakkam, çok belig bir şeydir, onun lisanından anlamayı bilen- der için.. Yoksa, Ticaret odası gibi, hayat pahalılığı istatistik- Terinden, öyle bir netice çıkar ki, kendisi de, cihan da hayrette kalır! “yenliş oldat,, der, başdan yaparlar, bir de bakarsınız; gene yanlış olmuş! İşte, rakkamın fenalığı bura- dadır: Hakikat gibi, bilgi foya- sını dü meydana çıkarırı.