29 Haziran 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

29 Haziran 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

&N Bahri re ile Bahri Mubiti geç- | ilk teşebbüs fransızlar tarafından vakı olmuştu. — Fran- sadan hareket eden . Müngesser | ve Koli bu teeşebbüste muvaffak olamadılar ve fen yolunda bir ölüme kavuştular. Bu iki cesur tayyareciyi taki- ben iptida Lindberg, onu mütcı Atletizm Federasyonunun tertip eltlği yarışlar Atletizm heyeti bir teşvik mü- sabakası tertip etmi; önülden takdir ettik, Her hangi bir cereyaü gibi sporün da KöE- leşmesi için etrafında alâka uyan- dırması, devam eden aksler birak- kayı ancak iyi tertip edilmiş müsabakalarda gençlerin erce, — dostca - boy ölçüşmeleri temin edebilir. Yalnız bu çarpışmaların bir ta- kım kuyuda tabi olmaları lâzım- dır. bu kaytlar ve şartlar her memleketin sporcularma — bünye- derine tahammül - kabiliyetlerine idmanlarının dairesine ve nihayet iklime göre değişir ve müsabaka ların tertibinde nar. — Bunların — sıhl nazmı itibara almak da bu işin | lekniğini tanzime memur - olanla- an başlıca vazifesidir. Müsabakaların gençler üzerinde gerek ruhi, gerek bedeni çok derin t ardır. Bu tesirleri yakından görmek için de beden işlerinde ve onun terbiyesinde ihtisas sahibi olmağa lüzum yok- tar. Yarışçının muvasalat hattında yüzünün — iztiraplı — takallüslerini zörmek yarışı bitiren gençlerin ilev gibi yan: ücudunun ihti- Jaçlarını temin için çırpınan ciğer- ini göğsünün hareketlerini tet- sik etmek, . görmesini bilen her göze müsabakalar hakkında bir ikir verebili Müsabaka her idmancının mad- İ ve manevi bütün - kuvetlerini vir anda toplayarak en yüksek bir enerji ile yine bir anda sarf ettiren bir tecrübedir. bu tecrübe- lere gençleri makul bir. tedriç takip ederek evelden hazırlamak lâzımdır. hiç şüphe etmeyoruz ki İstanbul Atletizm heyeti Adanada femmuz ayında saat ikide bir maroton koşusu tertip ettiklerini duysalar isyan ederler. Ve bu tehlikeli oyunun önüne yeçmeğe çalışıyorlar. Çünkü her- bes ” bilir “ki "Türkiyede maraton koşan ve ona idman eden heves- kâr yoktur ve gene herkes bilir ki 60 dereceye yakın yakıcı güneş altında 42 kilometro koşulmaz. — | Atletizm heyeti son tertip ettiği müsabakada heman aynı hataya | pilot Asolan ve Lötevr kıp da diger bir çok tayyareciler tayyare ile Amerikadan Avrupaya gelmeğe muvaffak oldular. Bu hal fransızların çok canını sıkıyordu. Nihayet 10 gün evel 3 fransız tayyarecisi de Bahrı muhiti geçmeğe muvaffak oldu ve, büyük tezahüratla karşılandı. Tayyare ile Amerikadan gelen 3 fransız tayyarecisi Lotti, Asolan Sahife 5” muhiti geçen tayyareciler Fransız tayyarecisi pariste tayyarelerini halka teşhir ediyorlar ve Löfevrdir. Lotti, zengin bir tüccarın oğludur.. Bu işin mali cihetini derühte etmiş ve bir milyon frank, yani 80 bin lira sarfetmiştir. Asolan asıl pilotluk vazifesini yapmıştır. Bahri Muhitf geçen | Sarı kuş ismindeki tayyareleri şimdi halka teşhir edilmektedir. Mühim futbol maçları Bulgar - Yunan milli takımları bu pazar karşılaşıyor Atina 23 — Bir müddetten- beri bir Bulgar - Yunan milli fatbol maçının yapılması için alâ- kadar iki federasyon arasında cereyan eden müzakere neticelen- miş ve Yunan milli futbol takımı- nn 30 haziranda Sofyada Bulgar milli futbol takım ile karşılaş- ması tekarrür etmiştir. Yunan federasyonu tarafından tefrik edilen üç kişilik bir ko- mite Yunan milli takımını teşkil etmiştir. İhtiyatları ile birlikte 'en beş kişiden mürekkep olan seyahat kafilesi 27 haziranda buradan hareketle Selâniğe ve oradan da otomobille Sofyaya gidecektir. Yunanlılar, 28 Haziran akşamı Sofyada bulunacaklar ve 30 Haziran pazar günnü bütün balkanhlar arasında alâka ile beklenen milli maçı oynayanlar- dır, Yunan takımı Atina şampi: (Panatinayiko ) klübünden irenin kuvvetli takımlarından piyako) dan beş, Selânik şampiyonu (Aris) ten üç, ve Selâniğin telif düşmüştür yonu klüplerine | Haziranın 28 de her Abrahamsın kontrol - ettiği bir müsabaka — yapılacak — ve altı saatten kısa bir zaman zarfında günün en sıcak saatlerinde şim- diye kadar pek az müsabaka yapan belki de hiç yapmayan gençler 23 yarış yapacaklar. Bir süratçi araya yemek saati de girdiği halde bu kısa müddet zarfında (5) müsabaka yapacak ve koşuya sabah 10,30 da başlıyacak. Yarışa dolu mide ile başlanamaz | fakat son müsabakasını bu genç 415 de yapacak ve bu iki zaman | arasında seçmelere de gireceği için hemen hiç boş kalmayacak ve pek tabil olarak tam manasile aç ve gıdasız kalacak. “ Eğer bu talisiz genç 200 metroya da he- veskâr ise 8 müsabaka yapacak. Sür'atcilerin uzun atladıkları da mensup üç oyuncudan mürekkep olarak seyahata çıkacaktır. Yumanlılar ve bilhassa muhalif gazeteler milli takımlarımın hazır- hıksız olarak Sofya seyahatına çıkmakta olduğunu iddia ederek tenkidatta bulunmaktadırlar.Proiya gazetesi takımlarının — hazırlıksız olarak Sofyaya gönderilmesinin büyük bir hata teşkil etmekte olduğunu kaytetmekte ve İtalya (B) milli takımına karşı uğramış oldukları — mağlübiyetten — sonra Yunan futbolcularının Sofyada da mağlüp olmalarının - beynelmilel futbol âleminde fena bir tesir yapacağını ileri sürmektedir. Yunan federasiyonu milli takım- lar maç hakemliği için Bulgar federasiyonun gösterdiği üç nam- zetten - Yugoslavyalı hakem M Fabriçi tercih etmiştir. Bundan başka Bulgar ve Yu- nan federabyonları arasında hasıl oldu. itilâfa göre iki takım oyon esnasında üç oyuncu değiştire- bilecektir. Fakat biz © tehlikeli ihtimali düşünmek bile istemeyo- ruz. Çünkü o zaman müsabaka adedi “ona çıkacak, Bu biraz mübalâğalı görünür, fakat hep biliriz ki kulüplerimizde atletlerin adedi azdır. Bayrak 100, 200 ve uzun atlayan hep aymı heveskâr- lardır. Hal böyle iken federasyonun ve her kesten evel her Abraham- sın böyle hareketlerle Türk genç- liğini göz göre tehlikeye sevket- melerini izah etmek cidden güç bir iş olur. Gençleri teşvik etmek için on- dara kazanmak hakkını, fırsatını vermeli ve onları kendi seviyesinde koşucular, atıcılar, Atlayıcılarla barışdırmalıdır. Beden teri tehassı; Vil Zengin ihtiyarın aşkı Kendisine ihanet eden genç kıza 270 bin lira tazminat verecek Berlin şehrinde geçende cereyan eden garip bir vaka bir çok de- dikodulara sebep olmuştur. Vaka şuduür: M. Trasten — Berlin — şehrinin en mükemmel - otellerden - bir kaçına sahiptir. Kendisinin mükellef evi, villası, şatosu, oto- mobilleri ve yatı vardır. M. Trosten S0 yaşında olmasına rağmen gen; ve gizel kadıların " pöşlelee koşmaktadır. M. Trostenin otellerinden birinde akşam çayına ve gece dansa gelen- lere Berlinin meşhur artistleri tara- fından varyete nümeroları yapılır. Bir gün bir nümero yapmal Liyo isminde bir dansöz Trastene müracaat etmiştir. Liyanın - güzelliği ve gençliği karşısında hayran kalan Trasten genç kadını derhal angaje etmiş- tir. Bir ay sonra Liya başka yere gitmeğe hazırlanırken, Tras- ten kendisini sevdiğini söylemi; ve otelin daimi dansözü olmasını teklif etmiştir. Liya —müstagmi — davranınca, Trosten — kendisine — otelde- bir daire ve emrine bir otomobil 'tahsis edeceğini, ayda 5000 mark maaş verecegini ve on senelik bir kontrat yapacağını söylemiştir. Bu tekliflere Liya dayanamamış ve kabul etmiştir. Aradan sekiz ay geçtikten sonra bir gün Liyanın Halede bulunan angesinin imzasıla bir mektup gelmiştir. Mektupta hastalandı- Şından bahisle kızını çağırmakta idi. Liya mektubu alınca hemen hareket etmiş ve ancak bir ay sonra avdet eylemiştir. Bir gün Trasten Liyaya gelem mektupları görmüş bir zarf nazarı dikkatini celbetmiştir. Hiç bir hakkı olmadan zarfı açınış ve içinden Paul imzalı bir. mektup çıkmiştir. Mektubta Paul, bir ay beraber ne iyi vakit geçirdiklerinden bah- sederek gene beraber eğlenmek için bir vesile bulmasını rica etmekte idi. Trasten bunu okur okumaz dehşetli bir bulran geçir- miş ve Liyaya artık vazifesi nihayet verildiğini bildirmiştir M Trasten Liya bunun üzerine mahkeme ye müracaat etmiştir. Görülen muhakemede Liyani haklı oldu- ğu anlaşılmış ve M. Trüslen genç kıza doküz senelik hakkı olan 540,000 markı (240 bin Hira) ödemeğe —mahküm — edilmiştir. Liya paraları alır almaz Paul ile evlenecektir. Sigara içen bir köpek Mançesterde gayet garip bir dava görülmüştür: Matmazel Jül- isminde bir gencin pek H d küy Her gün Jediyi gezdir vardır. mekte yemeğini kendisi yedirmek- tedir. Geçende bir akşam Jediyi gez- dirirken genç idinin köpeş kucakladığını, görmüştür. Jülyan köpeğini alp gezintisine devam etmek istediği kadın bu köpeğin kendisine ait oldu- m, fakat bir kaç ay evel Çaldıklarını söylemiştir. Jülyan —köpeğin kendi malı olduğunda, kadın kendisinden çalındığına ısrar etmişler mesele hayet polis işe hale elmeğe mebur olmuştur. İki gencin köpeği birbirine ver- mek istemediklerini gören polis köpeği himayci hayvanat cemiyetine götürmüş, Jülyan ile matmazel Elsiyi de erlesi günü sulh mah- kemrsine davat etmiştir. Ertesi gün hâkimin yanında da gençler köpeğin sahibi oldukla- rında israr edince hâkim şaşırmış- tır. Nihayet köpek masa üzerine konulmuş ve Jülyan : “ Benim köpeğimin bir marifeti var. Onu im. Matmaze- mı?,, diye diye İülyan irmıştar. kendisine yaptıraca fin köpeğinin marifeti va: sormuştur. Elsinin . “H: cevap vermesi — üzerine cebinden bir kutu Köpeğine sigara içmeği öğre miş olan matmazel Jülyan Kan vinçten — zıplamağa — başlamıştır, Jülyan kutudan bir sigara a) Ççıkarımış Zedi ağzını açarak siga- ralığın dişleri üzerine yerleştiril mesini beklemiştir. Agızlığın ucuna bir sigara b nulmuş ve yakılmış, köpei garayı — pofurdatarak — içmişti. Bunun - üzerine köpeğin sah Jülyan olduğu anlaşılmış, Elsi de 10 İngiliz cezayı nakti ödeme-:

Bu sayıdan diğer sayfalar: