Bir akşam biri on yedi ve digeri üç yaşında olan iki kardeş baş başa verip hayatlarını kazanmak için hangi — yolları ” tutacaklarını müzakere etmişlerdir. Bu müzakerede küçücük Şarlo ötedenberi — azmettiği — tasavvur hakkında kat'i kararını vermiş ve bunu kısa bir cümle ile kardeşine söylemiştir. *Ben aktör olacağım., o günden yareır Şarlo kararının tatbikatı- na başlamıştır. Her gün Londra- daki tiyatro mensuplarına iş bi lan acentaları dolaşır, kendsit çocuk göstermemek için şapkasını gözlerinin üzerine kadar geçirir, Ker acentayı ziyaret ettikce evel- den hazırladığı nutakunu, sözleri irat ederdi. Ben çocukluğundan beri sahne san'atına hakimim. Lâkin günler, haftalar geçtiği halde Şarlo bir tiyatroya kapu- lanamazdı. Acentalar ya Şarlonun aktörlük kabiliyetine emniyet edemedikle- rinden yahut bu kadar genç bir çocuk için bir tiyatroya Kabul edilmesine imkân görmediklerin- den bir türlü - kendisine dolalet etmiyorlardı. Şarlo ne kadar yaşlı görünmeğe çalışsa çocukluk simasını gizliye- mezdi. Acentalar bu kadar kü, çocuğun aktörlük yapmak istemesine hayret ediyorlardı. Şarlo bir çok Jinkisari hayale uğradığı halde bir gün maksadına irişeceğine emin buluruyordu. Her acentanın mükâleme oda- sından ret cevabını alarak sokağa çıktığı vakıt düşunüyordu: Bundan sonra ki acentadan ce- bine bir kontrat yerleştirmedikçe çıkmıyacağım. — Lâkin bundan sonraki acenta- dan cebi boş çıktığı gibi daha sonraki diğer acantalardan dahi kep eli boş dönüyor idi. Bu suretle Şarlo- Londra - s0- kaklarında taban patlatmak ve acantaların yerlerini ögrenmekten başka bir metice elde etmiyor idi. Ümitsizlik Şarlo bir gün mutlaka aktör olacağına dair beslediği bir çok ümitler ve ati hakkında kalbinde doğduğu kuvetli emniyete rağmen yeis kapusunu büsbütün kapata- uğu yolu ümit- siz olduğunu ve üzerine atılmak istediği hedefin henüz gayet kesif sisler ile gizli durduğunu bisse- diyor idi. Nihayet bir gün Şarlo Zelrika nimerosu:80 | 4 büsl kaptırmıştır. Koca Londrada kendisine tiyat- roculuk mesleğine girmeğe yardım. edebilecek tek bir acentanı lunmamasından cesareti kırılmıştır . Bu vaziyet karşısında Şarlo biraderiyle, tutulacak maişet yolu hakkında yeniden müzakere- de bulunmağa mecbur kalır Sidney Genubi Afrikaya işliyen vapurlarda kamarotluk yapmak Sonra Cenubi - Afrikaya vapurlarda — moçoluk — yaparak hayatını kazanmağı - kararlaştır. mıştır. Genç çocuk açlıktan öl- memek — için başka bir çare görmüyordu. İki kardeş uzun deniz seya: hatına çıkmak için hazırlanırlar. Şarlo biraderiyle beraber elbise- sini birer çantaya yerleştirdikten sonra iki birader valideleriyle vedalaşmak için hastahaneye git- mişlerdir. Çocukların valideleri bir az iyi- leşmiş ve kendisine gelmiş oldu- gundan oğullarını karşısında gö düğü zaman sevinmiş ise de bu sürur çok devam etmemi; Zavallı kadın yni, uzun ve ih- timal ebedi bir ayrılık ile karşı- laşmıştır. İki birader gemi acen- talarile uyuşmuş olduklarından on sonra muayyen - bir saatte İK Gal ei ha eylemiş idi. Şarlonun son ümidi bu on günde idi. Şarlo denizci olmak- tan kurtuldu Bu on gün içinde bir firsat zuhur. ederek Şarlo ya aktor olacak — yahut — ilelebet denizci kalacak. Şarlo bu on günün saat- derini —değil — dakikaların — bile helecanla sayıyor idi. Tam bu sırada zühür. eden beklenilmiyen bir fırsat aktar heveskârının imdadına yetişmiştir. Şarlonun — talüni denemek - için O müracaat eylediği acantalardan biri de / Frank Steru namında Bu acenta bir gün şarloyu ha- hatırlamış ve adresine bir kart gönderip kendisini — bekledi Şarlo yeni elbisesini giymiş ve eline bir baston alarak şık bir genç çocuk kıyafetiyle acentayı ziyaret etmiştir. küçük artist adamın tekliflerini dikkat- le (mabadi var) , $ Mayıs 1929 1920 EBENİN HATIRATI Nükili: (Vâ-Nü) «Frengi Frengi!» diye haykırdım. «Hereden, nereden biliyorsu- nuz? nereden anladınız?» iye kekeledi. Elimden kitabı kaptı: aBırakın onu! Ayıpl» dedi. Ürktüm. Ve, aklımdan müt: madi surette geçirdi; cehren tekrarladım. — Frengil Frengil — Ne? Nasıl?.. — Frengil - Nerden, nerden biliyorsu- nuz? Nereden anladınız? — Bunda anlamıyacak bir şey yek, hanimefendi?.. Ben, bir az fransızca bilirim... Masanın üstün- de duran Frengi kitabmı okuyor- düm da... *F C. F. , , asabiyetle topu- Zunu yere vurdu. — Birakan, birakıin onul! rakın Elimden, kitabı hızla çekti; aldı. — Ayıp! - dedi. — Niçin? fenne dair bir kitabı okumak ayıp mı? Br — Ayıp olam var, - olmiyanı varl... Haydi, bırakın bu müna- kaşayı... Baloya gidelim, | hasebile Fransaile müzakere iyi bir Fransız Franâızlarla müzakerat, şafhada devam ediyor. sefirinin Paristen beklediği talimat gelmiştir. Sefir bu gün hâriciye vekilimiz- le temas edecektir. Paris sefiri- miz, müzakerenin sonuna kadar Ankarada kalacaktır. * Ticaret odasında asker ola- cak memurlar — Ticaret odası divanı riyaseti dün — toplanmış , askere gidecek memurlarına ne || süretle muamele edeceğini tezek- || kür etmiştir. Bu hususta hükümetin kabul ettiği esasların tetkikine karar verilmiştir. * İtalya Sefiri geliyor — Ha- riciye Vekilimizin Romayı ziyareti Romaya giden İtalya sefiri S. Orsini Barone Cenapları | bugünlerde şehrimize avdet ede- cektir. * Tahkikat bitiyor — Kadri- ye Hanım ve rüfekası hakkındaki tahkikat bu hafta içinde kat'i su- rette hitam bulacaktır. Müstantık Hikmet ve Nazım Beyler dün de bankacı Kemal beyle — Ahmet Vefik beyi ve Hamide hanımı istiçvap etmişlerdir. * İtalyada kar — İtalyanın şimal kısmında soğuk - ve fena | havalar — başlamıştır. Alp — dağ- larının aşağı kısımında / yeniden | kar yağmıştır. * Taksi ücretleri — Şehrema- i mayıstan itibaren taksi ücret- lerini ucuzlatmış ise de taksiler henüz tashih edilmediği için şoför- ler eski taksi üzerinden para almaktadırlar . Şehremaneti taksilerin antresi küçüklerde 20,, büyüklerde 30 kuruşa / tenzil - edilerek — tashih edilinceye kadar küçük taksilerde 20 ve büyüklerde yazılan miktaı dan 30 kuruş noksan verilmesini halka tavsiye etmektedir. * Hindistanda karışıklıklar — son müsadematta 10 — kişi Ölmüş ve 180 kişi yaralanmıştır. Ürfi idare ilân edilmiştir. * Sanayi sergisi — Sanayi sergisi 22 Haziranda fırka bina- sında açılacaktır, * Adliye koridorunda bir cina- yet — Dün adliye koridorunda bir hadise — olmuştur. Cinayet meselesinden dolayı on beşer seneye mahküm - Şileli Sadettin inde bir genç Bursalı Kâzımı bir çivi ile karnından ağır surette cerhetmiştir. İki mahküm da ke- lepçeli olduğu halde bu cerh hadisesi her kesi — şaşırtmış, kadinlar korkudan düşüp bayıl- mıştır. Öyleya: Hakkı vardı! Kendi- sile/ ahlâki münakaşaya girişmekte mana melhuz muydu? Aşağıya indik. Bahsi değiştir- miştim. Onun güzelliğinden, benim üzerimde bıraktığı tesirden dem vuruyordum. Otomobilde gittiği miz esnada ince parmaklı zarif | ellerini tutmak istedim. — Hayır, şimdi olmaz! - dedi - Balodan çıktıktan sonra... Nasıl söyleşmiştik.. Unutmayın : —Hani birlikte... değil mi? Mukavemet edilmez bir kuvvet, beni, bu kadına doğru şiddetle cezbediyordu. olan Amerikanı irac eden muazzam film. mümessilleri teferruat ile 8 Mayıs Büyük rejisör GRİFİTİN mühim eseri AMERİKA Zamanımızda dünya yüzünde €en mamur en zengin bir devlet istiklâlini nasıl ihraz ettiğini pek canlı bir surette LİONEL BARiMOR - KARL DEMSTER izdeki Çarşambadan itibaren OPERA, SİNEMASINDA Ünümüzdeki Çarşamba akşamından itibaren ALHAMRA SİNEMASININ göstereceği KÜÇÜK PRENSES tfümin BEBE DANiELS her zamandan fazla sevimli ve caziptir 7 Mayıs 1929 zengin mümessilesi YALNIZ BERLİTZ MEKTEBİ size her hangi br ASRİ LiİSANI SERİ ve İYİ bir surette ğretebillir. Meccani bir tecrübe dersi alınız.. Adres — Beyoğlu: İstiklâl caddesi 356 MUSTAFA ŞAMLI UCUZLUK SERGİSi Önümüzdeki perşembe akşamından - itibaren MAJik SİNEMASINDA Avrupanın bilümum büyük şe- hirlerinde azim muzafferiyetler kazanan büyük bir İsveç filimi GURUR Mümessilleri: LARS MANSON ve JİNA MANES ASRi SiNEMADA DÜZTABAN ve BASTIBACAK CANBAZ filmi fevkalâde muvaffakiyetler görmektedir. Bu gün ve yarın saat 16 1/2 matinesinde varyete. * Heybeliadaya su nakledile- cek — Haybeliada da bilhassa sıcakların başlaması üzerine artan su ihtiyacını temin etmek için Seyri sefain idaresince bu adaya mec- canen su nakliyatı yapılması ta- | karrür etmiştir. | Ben de Doğum yurduna telefon etmeyi düşünüyordum!- dedim. “N.N.,, hamım. şaştı: — Benim İstanbula döndüğmür biliyordunuz demek? “F.C.F,, banımefendi vermişti. “N.N., o zamana kadar, yanın- daki hanımı görmemiş meğer: Ooo0, — siz burada ha?..- haber dedi. Ve, genç kadinin Celini sıktı. mımla hir erkeği bize tamtt — Doktor Avni Kemale' ve refikası. Baloya gittik. Vestiyerde, “F. C. F. , hanı- min mantosunu çıkarttığım esna- da, ebe “N. N. ,, hanımla karşı karşıya geldik. Sefa geldiniz sefa geldiniz.. zi gökte ararken yerde buldum. | Bu karı - koca tiplerdi. Kendilerine dikkat bile etmedim. Vestiyerde işimizi bitirdikten sonra, beş kişi, hep birlikte salo- na girdil Sağ yanımda F, C. F, , banım, | | Sonra, kendi yanında ki bir ha- | | | bir az bozulmuş ve süküti Önümüzdeki Çarşamba akşamı MELEK SiNEMASINDA İrae edilecek AL BENi Filiminin mümesilleri KLARA BOV ve ŞARL RÖ- JERS i görecek olan genç kız ve erkekler tam manasiyle ev- lenmek için ne yapmak lâzım LAzzAııu FRANKO Mahdumları MAĞZALARINDA Nefis el işlemeri. kadınlara mahsus çamaşır ve cıhaz takımları * İlmi ıstılahlar — İlmi ıstılah- lar dan “F, harfinin ihtiva ettiği tabirler ikmal edilmek üzerdi * Tediye müvazenesi — Tic: ret Odasındaki komişyon Türki- yenin tediye muvazeuesine dair olan raporunu hazırlamıştır. yürü- yordu. Ben, solumda yürüyen “N. N.,, la konuşuyordum: — Hatıratınız. cidden mükem- mel... Ne yazdınızsa, bir. salırını değiştirmeden, aynile neşredece- ğim, — Sahi mi söyliyorsunuz? Hal- buki, ben, pek mahçuptum. “Kim bilir ne potlar kırmışımdır?,, diye düşünüyor; yüzünüze bakacak ce- sareti kendimde bulmuyordum. Benimle alay etmiyorsunuz ya: — Estağfurullah ... — Hakikatı söyliyorum, Sizi yazı yazmaya teşvik ettiğim için kenimde büyük bir vicdan — inşirahı - duyuyorum. İçtimai hastalıklardan bir çoklarını pek işlek bir kalemle, herkesin anlıyacağı bir tarzda, hem de bikâye tekniğine muvafık olarak “popülarize,, etmişsiniz (Mabadı var) 1