TİYATRO ki seyirci de hayrete düşsün ve bu du- rumdan doğan bir takım gâarip sahne- lere gülebilsin. Erol Günaydinin Mü- fettişi, gerçekten müfettiğmiğ gibi bu- na hiç şaşmıyor, bu yanlış kanaati Istismar ederken de, belki hakikat anlaşılır, diye en küçük bir korku ve- carlarının, halkının bu “zan”ını bakış- larıyla olsun kontrol eden bir iç Şüp- hesit yok. Sonra ne kadar lallbali oy- Nuyor. Düşünmiyorki o derece laübali, Z, reketleri olan bir adamın “Müfettiş” liğinden en basit köylü bile şüpheye düşebilir. Diğer rollerden rü“et yiyen, ken- da, rTolünün bu bellibaşlı iki cephesi- ni bile belirtmeğe lüzum görmiyor. Sesini alcaltıp yükseltmekle böyle bir rolün ıcabettirdığl kompozisyon ya» pılmiş olm. '”xmfemş”m diğer rollere nisbet- Dobcinski-Metin Serezli-olmak Üzere Milli Eğitim Müdürü-Altan Erbulak, -Düşkünleri Koruma Müessesesi Mü- dürü -Necdet Ayberk,- Posta Müdürü *Özcan Er.-Bir de Çilingirin Karısı -Seden Kızıltunç-dır. Ne yazık ki ne e l makam karısı ile kızı olabıhyorlar Üstelik bütün oyun bir fars hava- sı ve temposu içinde oynanınca “Mü- fettiş” kaabiliyetli bir amatör toplu- Juğu temsili seviyesinden pek ileri gi- demiyor. emiyor ama, 1şte bir ay- danberi de oynayıp duruyı Fakat 'buna aldnnm malı Halk geliyor ve gülüyor, ama kimc ve ne ye? Gogol sağ olsaydı Kmrettış" tem- mllermln bütün hasılatını telif hakkı olarak isteyebilirdi! “Tapılacak Kadın” 0 da Tiyatrosu yalnız Ankaraya mahsus bir lüks değildir. İstan- bulu da bir Oda Tiyatrosu var. Hem de “lüks” olmak göyle dursun, salo- nunda ve koltuklarında bir piyesi so- nuna kadar seyretmek için seymcldc'n sıgara içilecek bir fuayyesi. Paltonu- zu, sapkanızı kucağınıza alıp zar zor sığabildiğiniz daracık koltuklarda, be- an havasızlıktan ve sıcaktan terler db erek. bazan da paltonuz sırtınızda olduğu halde soğuktan titreyerek o- Yun seyredersimniz. Bütür bu rahatsvhklam İstanbul seyircisi, bu mevsim başına kadar la tahammül ediyor ve yüz küsür kişi- lik bu daracık ve upuzun salonu dol- duruyordu. Dolduruyordu. çünkü ora- 4EKİS, 11 KASIM 1969 Hallun Dormen Gogol sağ olsaydı... da genc, hararetli, kaabiliyetli, sah- neden seyirciye bir heyecan rüzgârı estirebilen sanatkârlar, o sanatkârla- ra uygun dÜüşmüş, iyi secilmiş eser- ler görüyordu. Şimdi maalesef vaziyet öyle değil. Yeni mevsimie beraber Oda Tiyatro- su hüviyet değiştirmiş olarak karşı- Mıza çıktı. Bu yeni hüviyeti ona Vâla Önengüt adında genc bir rejisör ve- riyor. Seçtiği ve sahneye koyduğu ilk eser “Tapılacak Kadın”, —Somerset Maughamın bir ı—onumından ıhzı.rc—(;ıl— Oda Tıyutrosun- daki temsil de zercekten Ğ Bir defa eser Oda 'I'ıyatrosunun ©Bi nıyacağı eser değil., Buna ne sahnesi HERKES OBUYOR ne de kadrosu müsalt. Eser, kstı koca retin verdiği sarhoşlukla euıflı.nm saran hayrı.nkârlarda &an, lelikle yavaş yavaş elden Bittiğini hıı- settikleri gencliği dexım ettireti e tün sahne sanatkârlarında aZ çok RÖ' sur olarak kullanmayı ihmal etmemiş. Böyle bir eser, bizim seyirciye bü- yük bır sey kazandı rmasa da, bir Dev- 1iyetro kadrosu ve re- disi iİle oynarsa, başroller gercekten büyük sapta sanatkâr'ara verilse, bel- ki zevkle seyredilebilirdi. Ama henü3s kendi volunu ve imkânlağını tesbit e- dememiş bir toplulukla zor seyredili- YOr ve şeyirdi verlen emeklere atı- maktan kendini alamiyor. Sahnedeki oyun l“ ür sanatkâr çifti, Julia Lam- tle Michel Gasselini, Altan Kerın- daşla Pekcan Koşar oynıyorlar. Al- tan karındaş, her zamanki canlı, zeki oyunuyla rolün genç kalan tarafını vermeğe çalışıyor. ama “büyük Ba- natkâr” tarafını, vyaşlanmıya başla- dığını hisseden, val.uyle Büzelliği diü- lere destan olm rine rağmen, kocasına bir meslek ar- kadaşı, bir büyük aktör olarak duüy- duğu saygı ve hayranlıkıa karışık de- rin bağlılığı belirtem Nasıl bohrlebılsın kı. karsısı bu rolü oynayan aktör, daha ge t kapris irin Gt olsa, Gasselini unutturabilecı-k bir delikat. lt olmadığı gibi. a Tiyatrosu ıuı-ıu unummhajı' her tiyatro topluluğu iç ye.ın bir şartı da new ovnasvâea:ıâı değil, belki neyt ovnı.muyn.enğım. ay- bilmi